Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2018/1416 E. , 2021/2974 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1416
Karar No : 2021/2974
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalılar) : 1- … Kurulu / …
Vekili : Av. …
2- … Başkanlığı / …
İstemin Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 6723 sayılı Kanun kapsamında Yargıtay üyeliği sona eren davacı tarafından, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun … tarih … sayılı kararına karşı 29.07.2016 tarihli dilekçe ile yaptığı itirazın, 6723 sayılı Kanunda Yargıtay üyeliğine seçilmeyenlere ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, anılan kararda hakkında tasarrufta bulunulmadığından, yeniden inceleme talebinin değerlendirilmediğinden bahisle reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararın iptali ile 6723 sayılı Yasanın 17. ve 22. maddelerinin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:… , K:… sayılı kararında; Hakimler ve Savcılar Kurulunun Yargıtay üyeliği seçimine ilişkin kararına karşı yapılan yeniden değerlendirme başvurusunun, söz konusu kararda davacı hakkında bir tasarrufta bulunulmadığından bahisle değerlendirilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, Anayasa'nın 159. maddesinde yer alan Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamayacağı ve Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun 33 üncü maddesinde yer alan yeniden inceleme talebi üzerine verilen kararların kesin olduğu hükümleri dikkate alındığında idari davaya konu edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :6723 sayılı kanun ile Yargıtay üyelerinin görevlerine son verilip 6723 sayılı Kanun gereğince tekrar üye seçme yetkisinin Hakimler ve Savcılar Kurulu'na verildiği, dava konusu edilen işlemin bir nevi meslekten çıkarma işlemine karşı talep edilen yeniden inceleme başvurusunun reddi niteliğinde olduğu, aynı durumdaki eski Danıştay üyesi S.D'nin GeneI Kurul kararına itiraz ederek Danıştay üyeliği görevinin geri verilmesini talep ettiği, Genel Kurulun bu itirazı yerinde görerek tesis ettiği idari işlemi kaldırarak anılan kişiyi yeniden Danıştay üyeliğine atadığı, bu kararın aynı durumda bulunan diğer mağdurlara da sirayet etmesi gerektiği halde dava konusu işlem ile talebinin reddedildiği, Anayasa ve yasalarda seçime ilişkin kararlara karşı itiraz yolu öngörülmediği halde GeneI Kurulca öngörülmeyen bir yöntemle ortaya kanunsuzluk hali yaratıldığı, içerikleri aynı olan bu iki karardan birine yapılan itirazın ret edildiği, konusu aynı olan diğer itirazında kabul edildiği, bu iki karardan birinin yasaya aykırı olduğu ve kaldırılması gerektiğinden bu kararlara karşı yargı yolunun açık olması gerektiği, bu nedenle aynı konu hakkında verilen farklı kararlardan birinin yok hükmünde olduğu, Yargıtay üyeliği ile hakimliğin aynı statüde olmadığı, Yargıtay üyesi iken kazanılan maaş, sağlık giderleri ile diğer tüm özlük hakların ihlal edilmesinin Anayasaya'nın 2. maddesinde yer alan Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu Anayasaya aykırılık iddiasının değerlendirilmediği, Yargıtay üyeliğinden çıkarılıp hakimliğe atanma durumunun Yargıtay üyeliğini bir daha yapmamak üzere meslekten çıkarılma kararı niteliğinde olduğu ve Anayasanın 159, maddesi gereğince yargı yolunun açık olduğu, 6723 sayılı Kanunun 17. ve 22. maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve Anayasa'nın 152. maddesi gereğince Anayasaya aykırı olup olmadığının tespitine ilişkin Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği iddia edlerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU'NUN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından; usul yönünden iptali istenilen işlemin konusu 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (e) bendinde sayılan hallerden hiç birine uymadığı, bu nedenle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin kararı temyiz edilebilecek kararlardan olmadığından davacının temyiz talebinin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği. esas yönünden ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olduğu, davacının temyiz dilekçesinde öne sürülen hususların bunlardan hiçbirine uymadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
YARGITAY BAŞKANLIĞI'NIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulması isteminde bulunduğu 6723 sayılı Yasanın 17. ve 22. maddelerinin iptal talebinin Anayasa Mahkemesi'nin 01/10/2021 tarihli ve 31615 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 10/12/2020 tarih ve E:2016/144,K:2020/75 sayılı kararı ile reddine karar verilmesi nedeniyle davacınınn 17. ve 22. maddelerine ilişkin Anayasaya aykırılık iddiası hakkında karar verilmesine imkan bulunmadığından işin gereği görüşüldü :
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
23.7.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında Yargıtay üyeliği sona eren davacı tarafından, Yargıtay Üyeliğine seçilmemesine dair Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun … tarih … sayılı kararına karşı 29.07.2016 tarihli dilekçe ile yaptığı itirazın, 6723 sayılı Kanunda Yargıtay üyeliğine seçilmeyenlere ilişkin herhangi bir hüküm bulanmadığı, anılan kararda hakkında tasarrufta bulunulmadığından yeniden inceleme talebinin değerlendirilmediğinden bahisle reddine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği'nin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmektedir. İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 'Yargı yolu' başlıklı 125. maddesinde idarenin her tür eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, 'Hakimler ve Savcılar Kurulu' başlıklı 159. maddesinde; 'Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.' hükmüne yer verilmiştir.
6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunun 'Genel Sekreterliğin oluşumu ve görevleri' başlıklı 10. maddesnde, (1) Kurulun idarî ve malî işleri ile sekreterya hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulan Genel Sekreterlik; Genel Sekreter, biri idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilecek beş genel sekreter yardımcısı ile yeteri kadar tetkik hâkimi ve bürolardan oluşur. (2) Genel Sekreterliğin görevleri şunlardır: a) Kurulun büro işlemlerini yürütmek. b) Kurulun taraf olduğu adlî ve idarî davalar ile icra takiplerinde avukatlar vasıtasıyla Kurulu temsil etmek, davaları takip etmek, ettirmek, hukukî hizmetleri yürütmek. c) Hâkim ve savcıların sicilleri ile şahsî dosyalarını tutmak. ç) Kurulun arşiv hizmetlerini yürütmek. d) Kanunlarla malî hizmet ve strateji geliştirme birimlerine verilen görevleri yapmak. e) Hâkim ve savcıların izin ve emeklilik işlemlerini yürütmek. f) Kurul üyeleri ile Kurulda görev yapanların özlük işlemlerini yürütmek. g) Kurulun görev alanıyla ilgili hususlarda Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin (UYAP) kullanılmasını sağlamak. ğ) Kanunlarda gösterilen veya Başkanlık, Genel Kurul veya daireler tarafından verilen diğer işleri yapma. hükmü, ''Yeniden inceleme, itiraz ve yargı yolu'' başlıklı 33. maddesinde ise; '(1) Genel Kurulun ilk defa aldığı kararlara karşı, Başkan veya ilgililer, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde, Genel Kuruldan yeniden inceleme talebinde bulunabilir; yeniden inceleme talebi üzerine verilen kararlar kesindir. (2) Dairelerin kararlarına karşı, Başkan veya ilgililer, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde, kararı veren daireden yeniden inceleme talebinde bulunabilir. (3) Dairelerin yeniden inceleme talebi üzerine verdiği kararlara karşı, Başkan veya ilgililer tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde, Genel Kurula itiraz edebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. (4) Disipline ilişkin kararlara karşı şikâyetçilerin de yeniden inceleme ve itiraz hakları vardır. (5) Genel Kurulun veya dairelerin, meslekten çıkarma cezasına ilişkin kesinleşmiş kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulabilir; diğer kararları yargı denetimi dışındadır. Meslekten çıkarma kararlarına karşı açılan iptal davaları ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülür. Bu davalar, acele işlerden sayılır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaati ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği, 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde dava dilekçelerinin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği, Kanunun 15/1-b maddesinde de, dava konusu edilebilecek bir işlem bulunmadığı takdirde davanın reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli işlemler, öğreti ve içtihatta idari makam ve mercilerin kamu gücüne dayanarak idare işlevine (idare hukuku alanına) ilişkin olarak yaptıkları ve ilgililer hakkında çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğurmak suretiyle hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir anlatımla ilgililerin hukukunu etkileyen irade açıklamaları olarak tanımlanmaktadır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin birinci fıkrasında; idarenin her tür eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, Anayasa'nın 'Hakimler ve Savcılar Kurulu' başlıklı 159. maddesinde; 'Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.' hükmüne yer verilerek, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun hangi kararlarına karşı yargı yolunun açık olduğunun sınırı çizilmiş olup, 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun 33. maddesinde; Kurulun ilk defa aldığı kararlara karşı, Başkan veya ilgililerin tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Genel Kuruldan yeniden inceleme talebinde bulunabilecekleri, yeniden inceleme talebi üzerine verilen kararların kesin olduğunun hüküm altına alındığı, 10. maddesinde Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği'nin, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun idari ve mali işleri ile sekreterya hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulmuş olan Hakimler ve Savcılar Kurulu bünyesinde yer alan bir birim olduğu düzenlenmiş ise de, anılan madde hükmünden; genel sekreterliğin tüm iş ve işlemlerinin Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu kararlarına ilişkin olmadığı, genel kurul kararlarının hazırlık işlemleri ve/veya anılan kurul kararların ilgilisine bildirim niteliğinde işlemler dışında genel kuruldan bağımsız şekilde ayrı bir birim olarak ilgilisi üzerinde hukuki sonuçlar doğuran icrai işlemlere karşı yargı yolunun açık olduğu, bakılan davada iptali istenilen işlemin Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu tarafından alınmış bir karar olmadığı gibi kurulca alınmış bir kararın davacıya bildirimi niteliğinde de olmadığı, aksine Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğince kuruldan ari şekilde tesis edilmiş idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülebilir bir idari işlem olduğu sonucuna varılmıştır,
Dava dosyasının incelenmesinden, 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında Yargıtay üyeliği sona eren davacı tarafından, Yargıtay üyeliğine seçilmemesine dair Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun … tarih … sayılı kararına karşı 29/07/2016 tarihli dilekçe ile yaptığı itirazın, 6723 sayılı Kanunda Yargıtay üyeliğine seçilmeyenlere ilişkin herhangi bir hüküm bulanmadığı, anılan kararda hakkında tasarrufta bulunulmadığından yeniden inceleme talebinin değerlendirilmediğinden bahisle reddine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği'nin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:… , K:… sayılı kararında; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay üyeliği seçimine ilişkin kararına karşı yapılan yeniden değerlendirme başvurusunun, söz konusu kararda davacı hakkında bir tasarrufta bulunulmadığından bahisle değerlendirilmemesine ilişkin işlemin, Anayasa'nın 159. maddesinde yer alan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamayacağı ve Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun 33 üncü maddesinde yer alan yeniden inceleme talebi üzerine verilen kararların kesin olduğu hükümleri dikkate alındığında esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yönünde karar verilmiş ise de, davacının, Yargıtay üyeliğine yeniden seçilmemesine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının yeniden incelemesi talebi üzerine, Kurul tarafından kendisi hakkında bir tasarrufta bulunulmadığından bahisle yeniden inceleme talebinin değerlendirilemeyeceğine ilişkin iş bu dava konusu genel sekreterlik işleminin tesis edilmesinden sonra davacının 9/07/2016 tarihli dilekçesi üzerinden yeniden inceleme talebinin bu kez Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu tarafından değerlendirildiği ve … tarih ve … sayılı kararı ile yeniden inceleme talebinin reddedildiği anlaşıldığından, dava konusu Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği'nin … tarih ve … sayılı kararının, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile geri alınarak hukuki niteliğinin değiştiği dolayısıyla davacının yeniden inceleme talebinin değerlendirilerek karara bağlandığı ve dava konusu 'Kurul tarafından kendisi hakkında bir tasarrufta bulunulmadığından bahisle yeniden inceleme talebinin değerlendirilemeyeceğine' ilişkin işlemin hukuki sonuçlarının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, dava konusu Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği'nin … tarih ve … sayılı kararına dayanak olan davacının 29/07/2016 tarihli dilekçesi üzerinden yeniden inceleme talebinin bu kez Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu tarafından değerlendirildiği ve yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararıyla dava konusu Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği'nin … tarih ve … sayılı kararının hukuki sonuçlarının ortadan kaldırıldığı, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı hususları dikkate alınmaksızın davanın incelenmeksizin reddine karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
1. Davanın incelenmeksizin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 11/10//2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.