Ceza Genel Kurulu 2015/750 E. , 2019/95 K.
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 211-Değişik İş
Sanık ... hakkında kasten öldürme suçuna teşebbüsten açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda TCK'nın 81, 35, 29, 62, 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye ilişkin Erciş Ağır Ceza Mahkemesince verilen 08.11.2010 tarihli ve 194-278 sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 12.11.2012 tarih ve 5649-8138 sayı ile onanmasına karar verilerek kesinleşmesinden sonra, hükümlü müdafisince 16.01.2014 havale tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulmuş, Erciş Ağır Ceza Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 27.01.2014 tarih ve 194-278 sayı ile talebin kabule değer bulunmadığından reddine karar verilmiş, hükümlü müdafisi tarafından bu karara itiraz edilmesi üzerine de Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince 27.03.2014 tarih ve 211 Değişik İş sayılı kararla itirazın reddine karar verilmiştir.
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın reddi kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.07.2014 tarihli ve 94660652-.../49042 sayılı yazısına istinaden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2014 tarihli ve 283611 sayılı ihbarnamesi ile kanun yararına bozma kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince 30.12.2014 tarih ve 4799-6759 sayı ile talebin reddine karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce 26.03.2015 tarih ve 94660652-.../21674 sayılı yazı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 30.12.2014 tarihli kanun yararına bozma talebinin reddi kararına karşı 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması amacıyla talepte bulunulması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06.04.2015 tarih, 116367 sayı ve “Kanun yararına bozma” konulu yazıyla talep eki dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanlığına sunulmuştur.
Bu talebin CMK'nın 308. maddesi uyarınca 'itiraz' mahiyetinde olduğunu kabul eden ve inceleme yapan Yargıtay 1. Dairesince 06.07.2015 tarih ve 2585-4276 sayı ile itiraz nedeninin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olup olmadığı noktasında toplanmakta ise de; öncelikle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itirazı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık ... hakkında Erciş Cumhuriyet Başsavcılığınca 29.07.2008 tarihli ve 554-89 sayılı iddianame ile mağdur ....'a yönelik kasten öldürme suçuna teşebbüsten TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 81, 35, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
Erciş Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 08.11.2010 tarih ve 194-278 sayı ile, sanığın TCK'nın 81, 35, 29, 62, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye karar verildiği,
Hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 12.11.2012 tarih ve 5649-8138 sayı ile; tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak onanmasına karar verildiği,
Hükümlü ... müdafisinin Erciş Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen 08.11.2010 tarihli ve 194-278 sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek itiraz yoluna gidilmesini talep ettiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 13.12.2012 tarihli ve 111948 sayılı yazı ile karara itirazı gerektirir maddi ve hukuki sebep bulunmadığından itiraz yoluna gidilmediğinin hükümlü ve müdafisine bildirildiği,
Hükümlü müdafisinin 16.01.2014 havale tarihli dilekçe ile Erciş Ağır Ceza Mahkemesine müracaat ederek, olaya ilişkin yeni tanıkların bulunduğu gerekçesiyle dosyanın yeniden ele alınıp yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunduğu, Erciş Ağır Ceza Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 27.01.2014 tarihli ve 194-278 sayılı ek kararla talep konusu sebeplerin daha önce ileri sürüldüğü, Yargıtay ilgili Dairesince incelendiği, hükme etkili bir hususun inceleme dışı bırakılmadığı, olayın üzerinden sekiz yıl geçtikten sonra talep tarihine kadar bulunmayan ve bildirilmeyen tanıkların olayı gördüğü ve olayın tanığı olduğu yönündeki iddianın inandırıcı olmadığından kabule değer görülmeyen talebin reddine karar verildiği,
Bu ret kararına karşı hükümlü müdafisinin itiraz ettiği, itiraz mercisi olarak inceleme yapan Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince 27.03.2014 tarihli ve 211 Değişik İş sayılı kararla itirazın reddine karar verildiği,
Hükümlü müdafisinin dilekçe ile T.C. Adalet Bakanlığına müracaat ederek Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27.03.2014 tarihli ve 211 Değişik İş sayılı kararın bozulması için Kanun yararına bozma yoluna gidilmesi isteminde bulunduğu,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce 16.07.2014 tarih ve 94660652-.../49042 sayı ile;
'...Dosya kapsamına göre, sanık ...'ın müşteki sanık ....'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunu gerçekleştirdiğini gösterir tanık beyanı dâhil herhangi bir delil bulunmadığı ileri sürülerek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması üzerine söz konusu talebin reddine karar verilmiş ise de, mahkûmiyet kararına müşteki sanık ....'ın soruşturma aşamasında savcılıkta verdiği kendisine ...'ın yaraladığına ilişkin beyanları gerekçe olarak gösterilmesine karşın, ....'ın Mahkemede verdiği ifadesinde kendisini kimin yaraladığını görmediğini beyan ettiği, yine yeni delil olarak gösterilen tanık ifadeleri doğrultusunda hükümlünün mahkûmiyet gerekçelerinden biri olarak gösterilen ve elinden elde edilen barut izinin hükümlünün kardeşinin göğsündeki yarayı eliyle kontrol ettiği esnada oluşmuş olabileceği gibi, hükümlünün olay yerinde bulunmadığına ilişkin tanık beyanları karşısında, yeni delil olarak gösterilen tanık beyanlarının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311/1-e maddesi kapsamında yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında hükümlünün beraatini gerektirecek nitelikte değerlendirildiğinden, yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde; isabet görülmemiştir.' şeklindeki gerekçeyle Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2014 tarihli ve 2014/211 Değişik İş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının talep edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02.09.2014 tarihli ve 283611 sayılı ihbarname ile talebin aynen Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanlığına sunulduğu,
Yargıtay 1. Ceza Dairesince 30.12.2014 tarih ve 4799-6759 sayı ile;
'...Hükümlü ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan açılan kamu davası sonunda; eylemi sabit kabul edilerek, TCK'nın 81/1, 35, 29 ve 62. maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu hükmün temyizden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; hükümlü müdafisinin gerek yargılama evresinde (bozma öncesi ve sonrası) gerekse hüküm kesinleştikten sonra ileri sürdüğü hususlar yargılama aşamasında değerlendirilmiştir. Erciş Ağır Ceza Mahkemesi, hükümlünün savunmalarını, mağdurun beyanlarını ve tanık ifadelerini, tüm takdiri ve maddi delilleri birlikte değerlendirip hüküm kurmuştur.
Hükümlü müdafısinin 'yeni delil' dediği hususların, ilk kez ortaya çıkan delil niteliğinde olmadığı, kararın kesinleşmesinden sonra hükümlü müdafisi tarafından gösterilen tanıkların Mahkemeye sundukları dilekçe içeriklerine göre daha önce yargılama aşamasında dinlenen tanıklardan farklı bir beyanda bulunmadıkları, hükümlünün olay yerinde olmadığını ifade ettikleri, olaydan sonra kardeşi Mehmet Şirin’in yarasını eliyle kontrol ettiğini beyan ettikleri, bu beyanlarının yeni delil niteliğinde kabul edilmesinin mümkün olmadığı zira Mahkemenin yargılama aşamasında hükümlünün olay yerinde bulunmadığına, olayı gerçekleştirenin hükümlü olmadığına ilişkin dinlenen tanık beyanlarını, diğer topladığı delillerle birlikte değerlendirerek kararını verdiği, suçun hükümlü tarafından gerçekleştirildiğini kabul ettiği, mahkûmiyet kararına karşı hükümlü müdafisinin suçun hükümlü tarafından işlenmediğine ilişkin itirazı ile diğer itirazlarının Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından kabul edilmeyerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Hükümlü ve müdafiinin, kesin hükümden dönülmesini gerektirecek ve yeniden yargılama yapılmasını haklı gösterecek nitelikte, ciddiyette yeni deliller ileri sürmediği anlaşılmakla; hükümlü ve müdafiinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 311/1-e madde fıkrasında belirtilen 'yeni olaylar veya yeni kanıtlar' ortaya koyamadığı anlaşıldığından, 'Kanun Yararına Bozma' (CMK.309/1) cihetine gidilmemiştir.' şeklindeki gerekçeyle kanun yararına bozma talebinin reddine karar verildiği,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce 26.03.2015 tarihli ve 94660652-.../21674 sayılı yazı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 30.12.2014 tarihli kanun yararına bozma talebinin reddi kararına karşı 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması amacıyla talepte bulunulması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06.04.2015 tarih, 116367 sayı ve “Kanun yararına bozma” konulu yazı ile talebin son paragrafı '5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 26.03.2015 gün ve 94660652-.../21674 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur” şeklinde değiştirilmek suretiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanlığına sunulduğu,
Yargıtay 1. Ceza Dairesince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.04.2015 tarihli ve 116367 sayılı yazısının 30.12.2014 tarihli ve 4799-6759 sayılı kanun yararına bozma talebinin reddi kararına karşı CMK’nın 308. maddesi uyarınca yapılmış bir 'itiraz' mahiyetinde olduğu kabul edilerek 06.07.2015 tarihli ve 2585-4276 sayılı kararla itirazın reddine karar verilerek dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği,
Anlaşılmaktadır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, 5271 sayılı CMK'nın olağanüstü kanun yollarının yer aldığı 'Altıncı Kitap', 'Üçüncü Kısım', 'Birinci Bölüm'de 308. maddede;
'(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir' şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, Yargıtay Ceza Daireleri kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yolu olup, bu yetki sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına aittir. Yargıtay Cumhuriyet Savcıları Yargıtay Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına bu yetkiyi kullanır.
İtiraz, daire kararında gerek maddî ve gerek usul hukukuna aykırı olduğu saptanan hususlara yönelik olabilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz yasa yoluna başvurusunu “itirazname” denilen belgeyi düzenleyerek yapar. İtiraz başvurusunda itiraz nedenlerinin açık ve gerekçesiyle birlikte yazılı olarak bildirilmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında ön soruna ilişkin uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının uyuşmazlığa konu olan 06.04.2015 tarihli ve 116367 sayılı yazısının konusu açıkça “kanun yararına bozma” olarak gösterilmiş olup talep kısmında da buna uygun biçimde “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 26.03.2015 gün ve ...6864/21674 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur” denilmiş, yazı içeriğinde de Erciş Ağır Ceza Mahkemesinin 27.01.2014 tarihli ve 194-278 sayılı yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararına vaki itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı belirtilmiş olup, aleyhine kanun yoluna başvurulan kararın Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2014 tarih ve 211 Değişik İş sayılı kararı olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Şu hâlde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kanun yararına bozma talebinin reddine dair 30.12.2014 tarihli ve 4799-6759 sayılı kararına karşı CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması talebinin sehven kanun yararına bozma talebi olarak değerlendirilip Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın reddi kararına karşı mükerrer olarak CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu, ortada Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken bir itiraz olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Ceza Genel Kurulunca CMK'nın 308/3. maddesi uyarınca incelenmesi gereken bir itiraz bulunmadığından dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz mahiyetinde olmayan talebi hakkında bir karar verilmesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Ceza Genel Kurulunca CMK'nın 308/3. maddesi uyarınca incelenmesi gereken bir itiraz bulunmadığından dosyanın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz mahiyetinde olmayan talebi hakkında bir karar verilmesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 12.02.2019 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.