Ceza Genel Kurulu 2011/6-126 E., 2011/171 K.
Ceza Genel Kurulu 2011/6-126 E., 2011/171 K.
ATEŞLİ SİLAHLAR YASASINA AYKIRILIK
6136 S. ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER H... [ Madde 13 ]
"İçtihat Metni"
6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık S...... K..'un beraatine ilişkin, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.01.2008 gün ve 60-22 sayılı hükmün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 22.10.2009 gün ve 23302-13955 sayı ile;
'…
…5- 6136 sayılı Yasa kapsamında ruhsatsız olan suça konu tabancayı sanık İ..... Ç......'ın kullanmak, sanık S...... K..'un bulundurmak şeklinde gerçekleşen eylemlerinin 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyetleri yerine yazılı biçimde beraatlerine karar verilmesi' isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 27.10.2010 gün ve 481-346 sayı ile;
'…
…Dosyamız sanıkları Ö.... S...ve S..... K..'un yanlarında diğer sanık İ..... Ç...... da olduğu halde aralarında önceden husumet bulunan yakınan S.... E.... ve katılan M.... Ö.....'yu tanık Ö…
…. Ç…
…..'nin evinde iken bu eve gelerek katılan M…
…..'i bıçakla yaralayıp yakınan S.... 'i yumrukla dövdükten sonra silahla tehdit ederek evden çıkarıp, yakınan S.... E....'ın aracına ait anahtarı, parasını ve cep telefonunu zorla aldıkları, sanıkların katılan M.... Ö.....'yu zorla araca bindirip 1-2 km. yol aldıktan sonra kaza yaparak durdukları, hürriyeti tahdit ve özgürlüğü kısıtlama eylemlerinin tamamlandığı, katılan M.... Ö.....'nun araç içerisinde sanık Ö.... S....'ten silahı almak istemesi üzerine, sanık S...... K..'un katılanı omzundan bıçakla yaralayarak direncini kırmasından sonra sanık Ö.... tarafından verilen suça konu tabancayı da sanık İ..... Ç......'ın katılanı kemik kırığı oluşturacak biçimde yaraladığı, böylece sanıkların başlangıçtan itibaren birlikte hareket ederek eylemi gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır.
Ancak; her ne kadar Yargıtay bozma ilamında suça konu tabancayı sanık S...... K..'un bulundurmak şeklinde gerçekleşen eyleminde, mahkumiyeti yerine beraat kararı verilmesi sebebi ile bozma kararı verilmiş ise de, mahkememizce ve Yargıtay bozma ilamında da kabul edildiği şekli ile sanık Ö…
….. tarafından verilen suça konu tabanca ile İ..... Ç......'ın katılanı yaralamasından sonra olay sırasında tabanca ile temas etmeyen, olaydan sonra da tabancayı alarak polise teslim ettiği sabit olan sanık S...... K..'un bu eyleminde 6136 sayılı Yasanın 13. maddesinde düzenlenen suçun manevi unsurunun gerçekleşmediği, benzer olaylarda Yargıtay'ın emsal kararlarının da bulunduğu anlaşılmakla, sanığın bu suçtan beraat etmesi gerektiği kanaati ile aksi yöndeki bozma ilamına uyulmamıştır' gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma istekli 19.04.2011 gün ve 146133 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Direnmenin kapsamına göre inceleme, sanık S...... K.. hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Sanığın 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan beraatine karar verilen somut olayda, Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan uyuşmazlık, suçun sübutuna ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Kayseri Şube Müdürlüğü'nün 27.02.2007 gün ve 2007/504 sayılı raporuna göre, olay nedeniyle müşteki S.... E....'da meydana gelen yaralamanın, yaşamını tehlikeye sokmadığı ve basit bir tıbbi müdahale ile iyileşecek nitelikte olduğu,
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Kayseri Şube Müdürlüğünün 02.07.2007 gün ve 2007/1644 sayılı raporu ile, müşteki M.... Ö.....'daki fibula açık kırığına neden olan ateşli silah yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokmadığı ve basit bir tıbbi müdahale ile iyileşecek nitelikte olmadığı, fibula kırığının hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğu,
Adli Emanet eşya makbuzuna göre, emanetin 2007/44 sırasında kayıtlı bir adet 7,65 mm. çapında 764…
…. seri numaralı Fransa yapısı 'U…
…… marka' yarı otomatik 'B…
… 66 model' tabanca ve bir adet şarjöre S...... K..'tan alınmak suretiyle el konulduğu belirlenip sanığın kimlik bilgilerinin makbuza yazıldığı,
Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Daire Başkanlığının 05.01.2007 gün ve 2007/1-3 uzmanlık sayılı ekspertiz raporlarına göre, sanık S...... K..'a ve müşteki M.... Ö.....'ya ait sağ ve sol avuç içi svaplarında zayıf olarak atış artıklarından antimonun mevcut bulunduğu, İ..... Ç......'ın svaplarda atış artıklarına rastlanmadığının bildirildiği,
Sanık S...... K.. kolluk görevlilerince alınan ifadesinde, '…
…Ö…
…..'la Gültepe Parkı'nın orada buluştum. 'Ben polise teslim olmam' dedi ve belindeki silahı çıkararak bana verdi. Orada Ö....'la ayrıldık. İ..... Ç......'ı telefonla aradım. 'görüşelim' dedim, meydanda İ...... ile buluştuk, ne yapacağımıza karar verdik, emniyete İ...... ile gelerek silahla birlikte teslim olduk. …
…',
Sulh Ceza Mahkemesince alınan ifadesinde, '…
…Olaydan bir saat sonra Ö…
….. ile telefonlaşmak sureti ile görüştük ve yüz yüze geldiğimizde Ö…
….'ın üzerinde M....'e ait silah halen bulunuyordu. Ö.... bana hitaben ben teslim olmuyorum, sen ne yaparsan yap diyerek mücadeleye konu olan silahı bana teslim etti. Ben de silahı alarak kolluk görevlilerine teslim ettim…
…',
Olay ile ilgili olarak Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesi okunup çelişki sorulunca, 'olaydan bir saat sonra Ö.... ile görüştüğümüzde, Ö....'ın bana silahı teslim etmesi üzerine emniyete geldiğimde 'Ö.... ile M.... arasındaki silahı ele geçirme konusundaki mücadelede benim uzanıp Ö....'dan silahı aldığım ve kaza akabinde araçtan çıkacağım sırada silahın patladığı' şekildeki beyanım doğru değildir. Ö....'ı korumak için öyle anlatmıştım, şu an huzurda vermiş olduğum ifade doğrudur',
Yargılama aşamasında ise, ' …
…Sonra Ö.... ile Gültepe Parkında buluştuk. 'Gidip emniyete ifade verelim' dedim. Ö.... da 'ben askerim, gidemem, sen teslim ol' dedi…
…M....'in silahla yaralanması Ö.... ile M....'in arabanın içinde boğuşurken silahın patlaması sonucu oluşmuştur. Olaydaki silah müşteki M....'indir. Evin içindeki tartışmada Ö.... silahı alıp cebine koymuştu. Arabanın içinde iken M.... Ö....'daki silahı almaya çalışıyordu. O sırada patladı. M.... yaralandı…
… Tabancayı polise ben teslim ettiğim için iz kalmış olabilir ' şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık Ö.... S...Cumhuriyet savcılığınca alınan ifadesinde, '…
…Ben tabancayı namlusundan tutarak M....'in almasına mani olmaya çalışırken tabancayı kabzasından tutarak çekince tabanca ortaya patladı. Ancak ben yaralanmadım. M....'in yaralanıp yaralanmadığını da bilemiyorum. Biz de arabanın kaza sırasında kırılan camından dışarı çıktık ve kaçtık ancak ben kaçarken 0536 8594101 nolu telefonla polise ve ambulansa telefon ettim. M.... ve S.... ise olay yerinde kaldılar. Biz arabadan çıkıp kaçtığımızda tabanca S.......'de idi. Birkaç saat sonra da teslim olmak konusunda S....... ve İ......'i ben ikna ettim',
Yargılama aşamasında ise, '…
…M....'in elinden aldığım silah benim belimdeydi, bu silahı almak için hamle yaptı, fakat alamadı, arkada oturan S....... arkadaşımız aldı o anda bir silah patladı, tam alındığı esnada patladı, nasıl patladığını görmedim, M....'in bu silahla ayağından yaralanmış olduğunu öğrendim, sonra araçtan inip olay yerini terkettik, …
… olaydaki silah da bana ait değildir…
…' demiştir.
Sanık İ..... Ç...... ifadelerinde bu hususa ilişkin herhangi bir anlatımda bulunmamıştır.
Müşteki S.... E.... kolluk görevlilerince alınan ifadesinde, '…
… Bizim bulunduğumuz odaya Ö...., G......, İ...... ve S....... geldiler. İ...... ve G...... beni darp ederken S....... ve G...... da M....'e saldırdılar, hepsinin elinde de bıçak vardı ayrıca Ö....'ın elinde siyah kabzalı 7.65 mm. çapında kahverengi bir tabanca vardı…
… Arabanın arkasına G......, M.... ve S....... oturdular. Ö.... 'sizi öldüreceğim, ahıra götürüp kafanıza sıkacağım' dedi ve daha önce ağzına mermi verdi silahı arka tarafa M....'in bacağına doğrultu ve ateşledi …
…',
Cumhuriyet Savcılığınca alınan ifadesinde, '…
…Aracın arka tarafında sağda S......., ortada M...., onun yanında da galerici İ.. oturuyordu. Ö....'ın oturduğu koltukta bir tabanca vardı…
… Ö.... koltuğun üzerindeki tabancayı arkaya doğru uzatarak 'vurun şunu' dedi. Kendisi vuracaktı fakat araba kullandığı için vuramadı. Arkada oturan İ.. da silahı aldı ve M....'e doğru sıktı...',
Yargılama aşamasında ise, '…
…sonra sanıklardan Ö.... silahını çıkardı, silahı siyah, kahverengi kabzeli, 7,65 tipli bir silahtı tam tipini bilmem, …
…Arabanın içinde arkada bir kavga oldu, o sırada Ö.... arkasına dönüp silahını çıkararak arka koltuk orta kısımda oturan M....'in bacağına bir el ateş etti ve bacağından yaraladı,…
…' şeklinde anlatımda bulunmuştur.
Müşteki M.... Ö..... kolluk görevlilerince alınan ifadesinde: '…
… Aracın içinde Ö.... elindeki silahla geri dönmüş ve bana ateş etmeye çalışıyordu, ben de engellemeye çalışıyordum, sonra tabancayı İ.. aldı ve Ö.... İ..'ya 'sık bu şerefsize' dedi, İ...... de ateş etti, ben bacağımdan yaralandım …
…',
Cumhuriyet Savcılığınca alınan ifadesinde, '…
…Ö.... odadakileri dışarı çıkardı, tabancanın ağzına mermi vererek sinkaflı sözlerle hakaret edip, 'seni öldüreceğim' dedi …
… Arabada ise, Ö.... iç cebinden silah çıkarmaya çalışırken ben öne doğru hamle yaptım, …
…Ö....'ın elindeki silahı iki elimle tuttum, bu sırada S....... sağ pazumun dış kısmına bıçak vurdu. Ben silahı bıraktım. Ö.... silahı arkaya doğru uzattı. 'Biriniz öldürün lan şunu' dedi. İ.. silahı aldı, sol bacağımın ön kısmına doğru bir el ateş etti…
…',
Yargılama aşamasında ise, '…
…Benim silahım yoktur. Bana iftira atıyorlar. Silah Ö.... S....'in kendisinindir, küçük siyah bir silahtır. Markasını ve tipini bilmem şikayetçiyim ' demiştir.
Tanık G...... S.... Cumhuriyet Savcılığınca alınan ifadesinde, '…
…Daha önce M.... K…
….. abimi silahla yaralamış, bu nedenle aralarında sorun varmış, girer girmez abimle tartıştılar, elini beline attı, tabanca çıkarmaya çalıştı, abimin arkadaşı S....... kendisine müdahale ederek tabancayı aldı…
… Ben olayın biraz gerisindeydim. Bu nedenle tam olarak göremedim. Silahın S....... tarafından alındığını zannettim. Olay sırasında S.......'in elinde bıçak vardı. Başka kimsede bıçak yoktu. Ö....'da da önceden tabanca yoktu. M....'ten aldığı tabanca vardı…
…' şeklinde beyanda bulunduğu,
Anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili yasal düzenlemeler incelendiğinde:
6136 sayılı Yasanın 13. maddesinin 1. fıkrasında, 'Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur..' hükmü yer almaktadır.
Buna göre, maddenin birinci fıkrasında 6136 sayılı Yasa hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alma, taşıma, bulundurma eylemleri seçimlik hareketler olarak sayılmış, bunlardan herhangi birinin kasten gerçekleştirilmesiyle suçun oluşacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu açıklamalar ışığından somut olay değerlendirildiğinde;
Sanıkla birlikte direnmeye konu olmayan diğer sanıklar Ö.... S...ve İ..... Ç......'ın karıştığı ve M.... Ö..... isimli kişinin ateşli silahla yaralanması ile sonuçlanan olaydan birkaç saat sonra sanık S.......'in Ö.... ile buluştuğu, suç konusu silahı aldığı ve teslim olacağını söyleyerek Ö....'a da teslim olması konusunda telkinde bulunduğu, ancak sanık S.......'in bu çabasına karşın Ö....'ın kaçtığı, sanık S.......'in telefonla emniyet ekiplerini arayarak teslim olacağını bildirdiği, bir süre sonra da teslim olduğu, bahse konu tabancayı sanığın kolluk görevlilerine teslim etme amacıyla birkaç saat kadar bulundurduğu anlaşılmaktadır.
Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan 'in dubio pro reo' yani 'kuşkudan sanık yararlanır' kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.
Somut olayda sanığın, suç konusu tabancayı olay öncesi ve olay sırasında kullandığı ya da bulundurduğuna ilişkin kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmaması ve olay sonrasında teslim olması konusunda çaba sarfettiği diğer sanık Ö....'dan emniyet görevlilerine teslim etmek amacıyla alması, bu şekilde alınan tabancayı kolluğa teslim oluncaya kadar kısa bir süre ile bulundurması şeklinde gerçekleşen eylemin de atılı 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun manevi unsurunun oluşmayacağının kabulü gerekir. Bu nedenle sanığın beraatine ilişkin yerel mahkeme hükmünde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin direnme kararı isabetli olduğundan, bu suç yönünden onanmasına ve yerel mahkemece bozmaya uyulan kısımların temyiz incelemesinin yapılması amacıyla dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Genel Kurul Üyesi, 'sanığın eylemi 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde düzenlenen ruhsatsız silah bulundurma suçunu oluşturduğundan direnme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği' görüşüyle karşıoy kullanmışlardır.
SONUÇ
:
Açıklanan nedenlerle;
1- Sanık S...... K.. hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan yerel mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA,
2- Özel Daire bozma kararına uyulan diğer hükümlerin temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.07.2011 günü yapılan müzakerede oyçokluğuyla ile karar verildi.