4. Ceza Dairesi 2017/18345 E. , 2017/19306 K.
Tehdit suçundan sanık ...'in mahkumiyetine, sanıklar ... ve ...'ın beraatine dair Beylikova Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23/03/2010 gün ve 2012/20378 esas, 2013/29916 karar sayılı hükmün katılan sanık ... müdafii tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 27/11/2013 gün ve 2012/20378 esas, 2013/29916 sayılı kararıyla,
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ...'e yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK'nın 62. maddesinin uygulanması sırasında sonuç hapis cezası 2 yıl 1 ay yerine, 1 yıl 13 ay olarak belirlenmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararlarının da usul ve Kanuna uygun bulunduğu,
Anlaşıldığından katılan sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, karar verildiği.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2017 gün 2017/34181 sayılı yazısı ile,
Beylikova Cumhuriyet Başsavcılığının, 24/09/2008 tarih ve 2008/101 Esas sayılı iddianamesiyle, katılan sanık ... ile, annesi katılan ...'in pazar yerinde bulunduğu sırada, diğer katılan sanıklar ... ve ... ile karşılaştıkları ve önceden aralarında varolan husumetin etkisiyle, katılan sanık ...'nin diğer katılan ...'ye ' oğlumu öldürdünüz, gidin buradan şeklinde sözlerle üzerine yürüyerek katılan ...'yi iteklediği ve yere düşürdüğü, bu durum üzerine, katılan sanık ...'in, annesine yapılan saldırıya karşılık vererek, katılan sanık ...'ye yumruk atarak etkili eylemde bulunduğu, eşinini korumaya çalışan katılan sanık ...'nın sanık ...'ın üzerine yürüdüğü ve ona vurmak istediği sırada, görevli memurlarca engellendiği, bu sırada, katılan sanık ...'in üzerinde taşıdığı tabancayı havaya doğrultarak ateş etmeye çalıştığı ve tabancanın tutukluk yaptığı, ve sanık ...'ın eylemi görevli polis memurlarınca engellenmeye çalışıldığı sanık ...'ın önce görevli polis memurlarından kurtularak kaçtığı sonrasında, görevli polis memurları tarafından yakalandığı ve yürütülen soruşturma kapsamında karakola ifade vermek isteyen katılan ...'e sanık ... saldırarak etkili eylemde bulunduğu, şeklinde gerçekleşen eylemler nedeniyle katılan sanık ... hakkında silahla tehdit, yaralama, 6136 sk aykırılık ve görevli memura etkin direme suçlarından, diğer katılan sanık... hakkında tehdit suçundan katılan sanık ... hakkında yaralama ve basit tehdit suçundan, diğer sanık ... hakkında yaralama teşebbüs suçlarından kamu davası açıldığı,
Beylikova Asliye Ceza Mahkemesinin, 23/03/2010 tarih ve 2008/54 Esas ve 2010/27 Karar sayılı ilamıyla,
1- Katılan sanık ...'in TCK 106/2-a, 43/2, 62 md 1 Yıl 13 Ay Hapis ve TCK 53/1, 54 63 md 2- 6136 sk 13/1, 62 md 10 Ay Hapis ve 25 Gün Adpc ve TCK 52/2 md 500 TL Adpc ve C.M.K'nun 231/5 md HAGB 3- TCK 86/2, 62 md 5 Ay Hapis ve C.M.K'nun 231/5 md HAGB 4- Beraat (görevliye etkin direnme suçundan)
2- Katılan sanık ...'ın TCK 86/2, 62 md 5 Ay Hapis ve C.M.K 231/5 md HAGB ve Beraat (tehdit suçundan )
3- Katılan sanık ... ve ...'ın TCK 86/2, 35, 62 md 3 Ay 22 Gün Adpc ve C.M.K'un 231/5 md HAGB ve beraat (tehdit suçundan )
Hüküm, katılan sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle yapılan incelemede Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 27/11/2013 tarih ve 2012/20378 Esas ve 2013/29916 Karar sayılı ilamıyla, Beylikova Asliye Ceza Mahkemesinin ilamının onanmasına karar verildiği,
Beylikova Asliye Ceza Mahkemesinin, 23/03/2010 tarih ve 2008/54 Esas ve 2010/27 Karar sayılı ilamında katılan sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen onama kararının hukuka aykırı nitelikte olduğu ve katılan sanık hakkında TCK 29 maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı nitelikte olduğu, katılan sanık ...'in annesi olan katılan ...'ye diğer katılan sanık ... tarafından saldırıda bulunulması ve sonrasında diğer katılan sanık ...'ın üzerlerine yürümesi ve etkili eylemde bulunmak istemesi üzerine üzerinde taşıdığı silahı, gelişen olayları engellemek ve kendi güvenliğini sağlamak amacıyla havaya yönelterek ateşlemek istemesi şeklindeki eyleminin TCK 29 maddesinde yazılı tahrik altında işlendiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 4 Ceza Dairesinin, 27/11/2013 tarih ve 2012/20378 Esas ve 2013/29916 Karar sayılı ilamına, katılan sanık ... hakkında TCK 29 maddesinin uygulanması istemiyle itirazda bulunulmuştur.
İTİRAZ NEDENLERİ: Katılan sanık ...'in, silahla tehdit suçundan Beylikova Asliye Ceza Mahkemesince verilen kararda, suçun sübutu ile fiilin vasıflandırılmasına yönelik herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, söz konusu, çözülmesi gereken uyuşmazlığın, katılan sanık ...'in üzerine atılı bulunan silahla tehdit suçunu TCK 29 maddesinde yazılı haksız tahrik altında işleyip işlemediklerinin belirlenmesine ilişkindir.
Türk Ceza Kanununun 29. maddesinde tahrik; 'haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir, diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir' şeklinde, düzenlenmiştir.
Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu halde fail suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında meydana getirdiği karışıklığın bir sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan bir nedendir. Başka bir anlatımla haksız halinde failin iradesi üzerinde bir zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmış bulunmaktadır.
Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için;
a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,
b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
c) Failin işlediği suç bu ruhsal durumun tepkisi olmalı,
d) Haksız tahrik teşkil eden eylem, mağdurdan sadır olmalıdır.
1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda, 765 sayılı Kanunda yer verilen ağır 'tahrik–hafif tahrik' ayırımına son verilmiş; tahriki oluşturan eylemin, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilmesi yapılıp, sanığın iradesine etkisi göz önünde bulundurularak, maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda indirim yapılması şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun çeşitli kararlarında tartışmasız olarak benimsendiği üzere, tahrik nedeniyle yapılacak indirimin oranı belirlenirken, haksız tahriki oluşturan hareketin işleniş şekli, yeri, niteliği, zamanı, yöresel şartlar ve tahrik eden ile edilenin durumları gözönüne alınıp değerlendirilmelidir.
Sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için ilk haksız hakaretin katılanlar tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Bunun dışında ilk haksız davranışa karşı tepki olarak işlenen fililin ölçüsüz ve çok aşırı tepki içermesi durumunda, bu aşırı tepkiye karşılık olarak suç işleyen kişi hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanabileceği kabul edilmektedir.
Karşılıklı tahrik oluşturan fiilerin varlığı halinde, fail ve mağdurun birbirlerine yönelik tahrik oluşturan bu haksız davranışların birbirlerine oranla, değerlendirilmesi, öncelik ve sonralık durumları ile, birbirlerine etki tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri gözönünde tutulmalı ulaştıkları boyutlar, vehamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı ve bunun sonucuna göre, etki tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilmeli, failin haksız davranışa gösterilen tepkide aşırılık ve açık oransızlık saptanırsa bu aşırı tepki sonrasında suçu işleyen fail hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanmalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; maddi olayda yalın ailesi ile ... ailesi arasında husumet bulunduğu, katılan sanık ...'in babası ...'in diğer katılan sanık ...'ın oğlunu öldürdüğü ve olay tarihinde cezaevinde olduğu ve katılan sanık ... ile, annesi katılan ...'in cezaevinde kendisini ziyaret ettikten sonra, alışveriş için pazar yerinde bulunduğu sırada, diğer katılan sanıklar ... ve ... ile karşılaştıkları ve önceden aralarında varolan husumetin etkisiyle katılan sanık ...'nin diğer katılan ...'ye ' oğlumu öldürdünüz, gidin buradan şeklinde sözlerle üzerine yürüyerek katılan ...'yi iteklediği ve yere düşürdüğü, bu durum üzerine, katılan sanık ...'ın annesi yapılan saldırıya karşılık vererek katılan sanık ...'ye yumruk atarak etkili eylemde bulunduğu, bu durumu gören ve eşinini korumaya çalışan katılan sanık ...'nın, sanık ...'ın üzerine yürüdüğü ve ona vurmak istediği sırada, görevli memuru... tarafından engellendiği, bu sırada, katılan sanık ...'in ' üzerinde taşıdığı tabancayı havaya doğrultarak katılan sanıklar ...ve ...'ya yönelik olarak' ikinizi de vuracağım' diyerek ateş etmek istediği ancak tabancanın tutukluk yaptığı ve ateş almadığı, sanık ...'ın eylemini gören görevli polis memuru...'in katılan sanık ...'ı durdurmaya ve engellenmeye çalışıldığı, sanık ...'ın önce görevli polis memurundan kurtularak kaçtığı sonrasında, görevli polis memurları tarafından yakalandığı ve soruşturma kapsamında karakola götürüldüğü, yürütülen soruşturma kapsamında, katılan ...'in ifade vermek üzere karakola gittiği sırada, sanık ...'ın katılan ...'ye saldırarak etkili eylemde bulunduğu, şeklinde gerçekleşen olayda,
Katılan sanık ...'in diğer katılan sanık ...'ın annesi olan katılan ...'ye etkili eylemde bulunarak ittirmesi ve yere düşürmesi sonucunda, katılan sanık ...'ye tepki gösterdiği ve etkili eylemde bulunduğu sonrasında gelişen olaylarda Katılan sanık ...'ın eşi ...'yi korumak için hareket ederek katılan sanık ...'ın üzerine yürüdüğü ' sen ne geziyorsun buralarda, bize inat yapar gibi ...'dan çek git 'şeklinde sözler söyleyerek üzerine doğru yürümesi üzerine katılan sanık ...'in kendini korumak ve saldırıyı engellemek amacıyla hakaret ederek üzerinde taşıdığı silahı çıkararak havaya doğru ateş etmek istediği şeklinde gerçekleşen eylemlerde, katılan sanık ...'in saldırgan bir tutum izlemeyip kendisine yönelik yapılan saldırıları önlemek amacıyla silahını çıkartarak, gelecek saldırıyı engelleme amacıyla hakaret ettiği ve katılan sanık ...'ın kendisine ve annesine yönelik diğer katılan sanıklar ... ve ...'ın davranışlarına duyduğu öfke ve hiddet sonucunda, ruhi durumundaki tepkiyle ve tahrik altında atılı suçu işlediği özellikle ilçe jandarma karakolunda görevli ve pazarda ilk anda olay yerinde bulunan tanıklar ..., ... ve ...'in anlatımları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla,
Bu nedenle katılan sanık ... hakkında TCK 29 maddesinde yazılı haksız tahrik hükümlerinin uygulanması istemiyle, Yargıtay 4 Ceza Dairesinin, 27/11/2013 tarih ve 2012/20378 Esas ve 2013/29916 Karar sayılı onama kararına itiraz edilmiştir.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yargıtay 4 Ceza Dairesinin, 27/11/2013 tarih ve 2012/20378 Esas ve 2013/29916 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Beylikova Asliye Ceza Mahkemesinin, 23/03/2010 tarih ve 2008/54 Esas ve 2010/27 Karar sayılı kararının, katılan sanık ...'in, katılan sanıklar ... ve ...'ın davranışlarına duyduğu öfke ve hiddet sonucunda, ruhi durumundaki tepkiyle ve tahrik altında atılı suçu işlediğinin kabulüyle hükmün bu nedenle, BOZULMASINA,
4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, dosyanın incelenmek üzere, yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi,
İtirazen arz ve talep olunur, isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü,
İTİRAZIN KAPSAMI:
İtiraz, sanık hakkında tehdit suçundan açılan dava üzerine Beylikova Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kurulan hükümde sanık ...'in TCK 106/2-a, 43/2, 62 md 1 Yıl 13 Ay Hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair hükümde, sanığın haksız tahrik altında atılı suçu işlediği halde hakkında TCK'nın 29. maddesinin uygulanmaması nedeniyle bozulması gerekirken onanmasına dair dairemizin 27/11/2013 tarihli kararının kaldırılarak bozulmasına ilişkindir.
KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308 maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanık ... hakkında kurulan hükümle ilgili İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 27/11/2013 gün ve 2012/20378 esas, 2013/2705 sayılı kararının itiraz nedeniyle sanık ... hakkındaki hükümle sınırlı olarak KALDIRILMASINA,
Sanık ... hakkında TCK'nın 106/2-a maddesine göre açılan dava üzerine kurulan hükümde, dosya içeriği, tarafların anlatımları ve oluşa göre, katılan sanık ...'in, katılan sanıklar ... ve ...'ın davranışlarına duyduğu öfke ve hiddet sonucunda, ruhi durumundaki tepkiyle ve tahrik altında atılı suçu işlediğinin kabulüyle, sanık hakkında tayin olunun cezanın TCK'nın 29. maddesi gereğince indirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, itiraz bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.