Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/6521 E. , 2021/11266 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/6521
Karar No : 2021/11266
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 02/03/2021 tarih ve E:2021/500, K:2021/2764 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Karaman İli, Merkez, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufunun hukuken kısıtlandığı ileri sürülerek taşınmaz bedelinin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın kabulü yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 31/10/2016 tarih ve E:2016/4577, K:2016/6318 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 30/10/2018 tarih ve E:2018/1941, K:2018/8603 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, davacının maliki olduğu taşınmazın, imar planında yeşil alan/park alanı olarak kamu hizmetine ayrılması nedeniyle davalı idarece kamulaştırma kararı alındığı akabinde bedeli ödenmek suretiyle tapu devrinin gerçekleşmesi karşısında, yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı açılan işbu tazminat davası hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı idare vekili tarafından, Mahkeme kararında belirtilen süreçlerin tamamının yerel mahkemenin E:… , K:… sayılı kararı üzerine 2577 sayılı Yasanın 28. maddesi gereğince mahkeme kararını uygulamak amacıyla yürütüldüğü, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalı tarafından mahkeme kararından bağımsız bir tespitin yapılmadığı, bu konuda taraflar arasında bir rızai mutabakatın olmadığı, bedele itirazlarının devam ettiği, davanın konusuz kalmasının söz konusu olmadığı ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'NUN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 02/03/2021 tarih ve E:2021/500, K:2021/2764 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Karaman İli, Merkez … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin, davacı tarafından 26/02/1976 tarihinde edinildiği, anılan taşınmazın ilk defa 1980 yılında yapılan imar düzenlemesi ile yeşil alan/park alanı olarak planlandığı, davacı tarafından, dava konusu taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın hukuki olarak el atıldığı ve mülkiyet hakkının kısıtlandığı iddiasıyla davalı idare aleyhine … . Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasıyla tazminat davası açıldığı, davanın idarî yargının görevine girdiği gerekçesiyle Mahkemenin … tarih, K:… sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, anılan kararın kesinleşmesinden sonra bakılan davanın açıldığı, İdare Mahkemesince … esas sayılı dosyasında yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesinden sonra davacı vekili tarafından ıslah hakkı kullanılarak miktarın 154.530,00-TL olarak arttırıldığı ve bu meblağın, adlî yargıda davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde: 'Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisinde kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur.
İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder.' hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı Kanunun 04.07.2019 tarihli değişiklikle getirilen 'İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler' başlıklı 13. maddesinde; 'Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle, ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
' düzenlemesi yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinde; 15. madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulunca, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın; a) Cins ve nevini, b) Yüzölçümünü, c) Kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsarlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini, d) Varsa vergi beyanını, e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini, f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini, g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini, h) Yapılarda, resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını, ı) Bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri, esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerininin tespit edileceği belirtilmektedir.
Aynı Kanunun 15. maddesinde ise; 'Bu Kanun uyarınca mahkemelerce görevlendirilen bilirkişiler bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilirler ve bunlar hakkında Bilirkişilik Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili maddeleri uygulanır. Kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve, niteliğine göre en az üç kişilik bilirkişi kurulunun oluşturulması zorunludur. Bilirkişilerden birinin taşınmaz geliştirme konusunda yüksek lisans veya doktora yapmış uzmanlar ya da 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre yetkilendirilen gayrimenkul değerleme uzmanları arasından seçilmesi zorunludur...' düzenlemesi yer almaktadır.
2942 sayılı Kanuna 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile eklenen Ek Madde 1'de; 'Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.
Birinci fıkra uyarınca dava açılması hâlinde taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece; bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilir ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir.
Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılacak dava ve takiplerde, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara bu madde hükümleri, kesinleşen ancak henüz ödemesi yapılmayan kararlar hakkında ise geçici 6 ncı maddenin üçüncü, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca ayrılması gereken yüzde iki oranındaki ödenekler, yüzde dört olarak ayrılır. İlave olarak ayrılan yüzde iki oranındaki ödenekler, münhasıran bu ek madde ile geçici 11 inci ve geçici 12 nci maddeler kapsamında yapılacak ödemelerde kullanılır. Yapılacak ödemelerin toplam tutarının ilave olarak ayrılan ödeneğin toplamını aşması hâlinde, ödemeler, en fazla on yılda ve geçici 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılır.' hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kanuna 6745 sayılı Kanunun 34. maddesiyle 'Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar.
Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu madde kapsamında kalan taşınmazlara ilişkin dava ve takipler hakkında da uygulanır.” hükmünü içeren Geçici 11. madde eklenmiştir.
.... İdare Mahkemesinin E:... sayısına ve ... İdare Mahkemesinin E:... sayısına kayıtlı dosyalarda, Geçici 11. maddenin; derdest olan davaların esası hakkında karar verilmesini engelleyici bir düzenleme olduğu, mülkiyet hakkı üzerindeki kısıtlamaların daha uzun sürmesine yol açtığı, yargı yetkisinin kullanılmasında genel hukuk ilkelerine uygun olmayan sınırlamalar getirildiği, bu sebeple ilgili kuralın mülkiyet hakkını, hak arama hürriyetini ve hukuk devleti ilkesini zedelediği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 5., 9., 35. ve 36. maddelerine aykırı olduğundan bahisle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiş, bu başvurular üzerine Anayasa Mahkemesinin 28.03.2018 tarih ve E:2016/196, K:2018/34 sayılı kararıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen Geçici 11. maddenin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki … tarih ve E:… , K:… sayılı İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 30/10/2018 tarih ve E:2018/1941, K:2018/8603 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak İdare Mahkemesince, Asliye Hukuk Mahkemesinde ilk davanın açıldığı 08.06.2012 tarihi itibarıyla uyuşmazlık konusu taşınmazın bedelinin hesaplanması için 22/01/2020 tarihli ara kararı ile ek bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyetince 08.06.2012 tarihi itibarıyla uyuşmazlık konusu taşınmazın bedelinin 124.536,03 TL olarak takdir edildiği, daha sonra İdare Mahkemesince, davalı idarece kamulaştırma kararı alınması ve akabinde bedeli ödenmek suretiyle tapu devrinin gerçekleşmesi karşısında, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı açılan işbu tazminat davası hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, … İdare Mahkemesi'nin … tarihli, E:… , K:… sayılı kararı sonrasında davacının maliki olduğu taşınmaza ilişkin olarak davalı idare tarafından, 2577 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca mahkeme kararını uygulamak amacıyla uyuşmazlık konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ve anılan mahkeme kararı ile hükmolunan tazminatın davacıya ödenmesine ilişkin … tarih, … sayılı encümen kararının alındığı ve mahkemece hükmolunan 154.530,00 TL meblağın 52.231,14 TL yasal faizi ile birlikte davacıya ödenerek taşınmazın tapuda davalı idare adına devir ve tescil edildiği, İdare Mahkemesince, davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; olayda, yukarıda anılan İdare Mahkemesi kararıyla hükmolunan tazminat miktarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenerek taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin encümen kararının, davalı idare tarafından mahkeme kararını uygulamak amacıyla alındığının açık olduğu, taraflar arasında dava dışı uzlaşmanın söz konusu olmadığı, dolayısıyla, temyize konu Mahkeme kararında bahsi geçen ödemenin, eldeki dosyanın önceki aşamalarında verilen kabul kararı üzerine, davalı idare tarafından söz konusu encümen kararı sonrasında davacıya ödenmesi sebebiyle, uyuşmazlığa konu taşınmazın bedelinden kaynaklı uzlaşmazlığın halen devam etmekte olduğu görülmektedir.
Bu durumda; Danıştay Altıncı Dairesi'nin 30/10/2018 tarih ve E:2018/1941, K:2018/8603 sayılı bozma kararı doğrultusunda, davanın esasına girilerek, taraflar arasındaki taşınmaz bedeline ilişkin uyuşmazlığın bir çözüme kavuşturulması gerekirken, yukarıda belirtilen gerekçe ile konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının karar düzeltme isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 12/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar Danıştay Altıncı Dairesinin 02/03/2021 tarih ve E:2021/500, K:2021/2764 sayılı kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, karar düzeltme isteminin reddi oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.