Ceza Genel Kurulu 2019/592 E. , 2021/467 K.
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 249-47
Mağdure : ...
Nitelikli cinsel saldırı suçundan sanık ...'in beraatine ilişkin Burhaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.04.2014 tarihli ve 9-57 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 19.04.2018 tarih ve 9831-3060 sayı ile;
'...Mağdurenin aşamalardaki özde değişmeyen beyanları, olaydan bir gün sonra alınan 25.05.2013 tarihli raporda sol kol iç tarafında, sağ ön kol bilek dış kısmında ve sol bacak ön yüzündeki morluklar ile vajinanın vulva kısmında bulunan ekimozun mağdurenin beyanlarını desteklemesi, olaydan sonra sanığın gönderdiği tehdit içeren cep telefonu mesajları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın atılı suçtan mahkûmiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,' isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesince 05.02.2019 tarih ve 249-47 sayı ile;
'...Yargıtay bozma ilamında mağdurenin olaydan bir gün sonra alınan 25.05.2013 tarihli raporda mağdurun sol kol iç tarafında, sağ ön kol bilek dış kısmında ve sol bacak ön yüzündeki morluklar ile vajinanın vulva kısmında bulunan ekimozun mağdurenin beyanlarını desteklediği gerekçesiyle sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçunun sübut bulduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği belirtilmişse de; Mahkememizce 25.05.2013 tarihli rapor ile diğer adli muayene raporları incelendiğinde; mağdurun sağ ön kol bilek dış kısmında ve sol bacak ön yüzünde ve çenede ekimoz bulunduğunun belirtildiği, yapılan muayenede overbulmagen doğal izlendiği, vulva vajinada ekimoz ödem ve kanama izlenmediğinin tespit edildiği, Yüksek Yargıtay Ceza Dairesi'nin dosya içerisindeki adli muayene raporunu 'vajinanın vulva bölümünde bulunan ekimoz' biçimindeki rapor içeriği ile örtüşmeyecek şekilde yorumlamış olduğu,
Mağdurun el ve kollarındaki ekimozların sanık ile arasında yaşanan tartışma sırasında meydana gelen fiziksel temas, itiş-kakış sonucu meydana geldiği yönünde Mahkememizde kanaat hasıl olduğu, yine sanığın üzerine atılı cinsel saldırı suçunun sübutuna ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı bir delil elde edilemediği, dosyada mevcut tek tanık beyanı ile mağdurun beyanının kendi arasında da çelişkiler içerdiği, mağdurun cinsel organında herhangi bir zorlama veya ekimoza rastlanmadığının muayene raporlarıyla sabit olduğu, bu sebeple sanık ...'ın cinsel saldırı suçundan cezalandırılması için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, Mahkememiz önceki kararında direnilerek sanık hakkında bu suçlardan beraat kararı vermek gerekmiştir.' gerekçesiyle bozmaya direnerek sanığın ilk hüküm gibi beraatine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.04.2019 tarihli ve 31680 sayılı 'onama' istekli tebliğnamesiyle dosya, kararına direnilen Daireye gönderilmiş, inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 06.11.2019 tarih ve 4258-12207 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yerel Mahkemece sanık hakkında mağdureye karşı tehdit suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraz edilmeksizin, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan kurulan beraat kararı ise Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnme kararının kapsamına göre inceleme sanık hakkında mağdureye karşı nitelikli cinsel saldırı suçundan verilen beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Mağdure ...’nun ve sanık ...’in suç tarihinde 21 yaşında oldukları, olayın mağdure tarafından olay tarihinden bir gün sonra adli mercilere intikal ettirildiği,
25.05.2013 tarihinde düzenlenen olay yeri inceleme tutanağında; yapılan incelemede söz konusu yerin apartmanın 2. katında olduğunun, olayın evin girişine göre sağ tarafta bulunan mağdureye ait yatak odasında gerçekleştiğinin, odaya girildiğinde sol tarafta açık vaziyette bir çekyat görüldüğünün, çekyat üzerinde 1 adet yastık, 1 adet çarşaf bulunduğunun, çarşafın çekyat baş kısmına doğru toplanmış vaziyette olduğunun, çekyatın ayak kısmında mağdureye ait olduğu tespit edilen ve alt kısmında 5 cm uzunluğunda yırtık bulunan penye giysinin olduğunun görüldüğünün, mağdurenin beyanında ilgili giysinin olay anında üzerinde olduğunu ve yırtıldığını söylediğinin, oda içerisinde olağan dağınıklığın dışında bir dağınıklığın görülmediğinin, olayla ilgili başkaca bir bulguya rastlanılmadığının bildirildiği,
25.05.2013 tarihinde kolluk görevlileri tarafından düzenlenen tutanakta; olayın meydana geldiği apartmanda normal dışı bir ses, çığlık, bağırma duyan apartman sakininin olup olmadığının araştırıldığının, mağdurenin erkek arkadaşı olan tanık ... haricinde olaya tanıklık edebilecek bir kimsenin bulunmadığının belirtildiği,
25.05.2013 tarihinde Ayvalık Devlet Hastanesince mağdure hakkında düzenlenen raporda; mağdurenin yapılan muayenesinde sol kol iç tarafta, sağ ön kol bilek dış tarafta, sol bacak ön yüzde morlukların tespit edildiği,
25.05.2013 tarihinde Ayvalık Devlet Hastanesinde görevli kadın hastalıkları uzmanınca mağdure hakkında düzenlenen raporda; mağdurede sağ bilek medial bölgede 3x4 cm uzunluğunda, sol bacak tibia üzerinde 3x4 cm, çene altında 2 cm ve sol kol medialde 3 cm uzunluğunda ekimozlar izlendiğinin, yapılan jinekolojik muayenede; over vulva vajenin doğal izlendiğinin, olay sonrasında üstünü değiştirdiğini beyan etmesi nedeniyle vajinada kıl ve sperm örneğine rastlanmadığının, vulva vajinada ekimoz, ödem ve kanama izlenmediğinin mütalaa edildiği,
25.05.2013 tarihinde kolluk görevlileri tarafından düzenlenen tutanakta; sanığın 053x x3x 7x xx numaralı telefon hattını kullandığının, şahsın bu telefon numarasından arandığının ancak ulaşılamaması nedeniyle ifadesinin alınamadığının bildirildiği,
26.05.2013 tarihinde düzenlenen cep telefonu döküm tutanağında; mağdureye ait olan 053x xx1 6x 4x numaralı cep telefonuna, sanığa ait olan 053x x3x 7x 0x numaralı cep telefonundan;
25.05.2013 tarihinde saat 23.21’de ; 'Ac aq telefonunu aramcm bdaha'
25.05.2013 tarihinde saat 23.55’de; 'su numaramdak engel kaldr bna pclik yaparsan sana suan pclik yaparm beni oraya getrtme aq cocuğu bikerel gne kaldr aq engelini son bsy sölücem p c'
26.05.2013 tarihinde saat 00.20’de; 'Tm lan ag istedn sen mademki beni ölüme attın yasattgn psikooljide boğuldm be bi daha ckamcm bliyorum ag ömrmün sonuna kadr o şekilde olck tm sımdi biz dye bi olay yok yne yaptn ayn sn sik ysn hayatım ben gelyom 3 asat sonra ordayım sen jandarmay arayana kadr biz çoktan ölmüş oluruz zaten onlarda bzm cesetleri alr artık ben hep iyi olsn stedm alkoluyum dye dmyorum o gün de eyw deyp kapatğmda gelm tm yne gelyorum bu defa sonsuzluğa en azından benim alaha verck bi cwabm war çok sewdim kulunu benim nasıl biyerde hangi koşullarda 5 ay neler yaşattığını blyosun hagi pisikoloji ile neler yaptığımı benim nasıl bi insan olduğumu çok serefli olduğumdan şerefsizlikleri kaldıramayıp yaptgm bliyosun derm bu defa akas yok ya en azndan orda ben kendme skarm bunun i n yem n ediyorum sana gelince görcksn zaten iyiki askerde skmamsm gdnce belki elmi tutar dye ama artk tutsanda tutmambu acy da çekmem sen benim patlam s beynim gör bakalım çok sevdn ya zaman nda gör bakalm km ne kadar sewm bi sigaray koluna basamyn ... simdi kafas na kur un skck o cocuk byüdü askerde hani o pic dedğn çocuk varya o dedğn cocuk o cocuk byümü hala çok sewiyomu kaldramıyomu sewdigi baskasyl yatm şerefszm 3 saat sonra kafasna skcakm buda sonmsj serefsz sewgliye arz ederim.'
26.05.2013 tarihinde saat 00.36’da; 'ac şunu gelyorum geri dönü ü yokta zaten bsy dcem benim i n ok önemli snin icnde.'
26.05.2013 tarihinde saat 10.29’da; 'su engeli kaldr geliyorum bunuda sen istedn aq btrcem bu defa herşeyi rahat ol'
Şeklinde mesajlar gönderildiğinin tespit edildiği,
02.10.2013 tarihinde ... Devlet Hastanesinde görevli ruh sağlığı uzmanı tarafından mağdure hakkında düzenlenen raporda; mağdurenin akli dengesinin yerinde olduğunun, beden veya ruh sağlığının bozulmadığının bildirildiği,
08.11.2013 tarihinde Ayvalık Devlet Hastanesinde görevli kadın hastalıkları uzmanınca mağdure hakkında düzenlenen raporda; mağdurenin 25.05.2013 tarihinde acil servise geldiğinin, acil doktoru tarafından yapılan muayenesinde sağ ön kol bilek dış tarafında ve sol bacakta morluk olduğunun bildirildiğinin, röntgen çekilmesine gerek görülmediğinin, kendileri tarafından hiç görülmeyen ve emniyetin de bulamadığını bildirdiği mağdurenin mevcut evrakları ile yapılan gıyabi tetkikinde; çok büyük olasılıkla raporunda bildirilen ön kol, kol ve bacakta yumuşak doku travması olduğu sonucuna ulaşıldığının, mağdurenin bulunabilmesiyle tekrar değerlendirilmesinin uygun olduğunun belirtildiği,
28.11.2013 tarihinde ... Adli Tıp Kurumu tarafından mağdure hakkında düzenlenen raporda; eldeki mevcut geçici rapor bulgularına göre mağdurede meydana gelen yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğunun bildirildiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdure ... Kollukta; sanığın, eski erkek arkadaşı olduğunu, yaklaşık 3 ay önce sanıktan ayrıldığını, sanığın askerlik için ...’te bulunduğunu bildiğini, 24.05.2013 tarihinde sanığın, kendisini cep telefonundan aradığını ve Ayvalık’ta olduğunu söylediğini, başlangıçta sanıkla görüşmek istemediğini ancak sonrasında sanığın okuluna gelebileceği veya mevcut erkek arkadaşı olan tanık ...’a zarar verebileceği endişesiyle sanıkla buluşmayı kabul ettiğini, Ayvalık merkezde sanıkla buluşarak sanığın arabasına bindiğini, araç içerisinde biraz konuştuklarını, sonrasında erkek arkadaşı olduğunu öğrenmesi üzerine sanığın sinirlendiğini ve erkek arkadaşı ...'la görüşmek istediğini, sanığın ruh hâlinin hiç iyi görünmediğini ancak yine de kendisinin ...’a haber verdiğini ve sanığın aracına Ayvalık otogarında ...’un da bindiğini, sanık ve ...’un bir ara araçtan inerek konuştuklarını, bu esnada herhangi bir kavga olayı yaşanmadığını, sonrasında sanık ve kendisinin araçla yola devam ettiklerini, sanığın, kendisinden vazgeçmeyeceğini ve onu ...’ya götüreceğini söylemesi üzerine endişelendiğini, sanığa kimliğini ve eşyalarını almak için eve uğramak istediğini söylerek onu eve gitmeye ikna ettiğini, saat 12.30 sıralarında sanıkla eve gittiklerini, kendisini terk edip başkalarıyla aldattığını söyleyen sanığın sinirlendiğini ve bileklerini sıktığını, sanığın elinden kurtulmaya çalıştığını ancak başarılı olamadığını, sanığın, kendisini ittiğini ve kafasını duvara çarptığını, o esnada kendisini cep telefonundan ...'un aradığını ve 'Neredesin?' diye sorduğunu, ...’a sanığı bir türlü evden gönderemediğini söylediğini, ...’un ise 'Yanınıza geliyorum.' diyerek telefonu kapattığını, ardından cep telefonunu alan sanığın ...’u telefonla arayarak, ona gelmesine gerek olmadığını ve biraz sonra evden gideceğini söylediğini, telefonu kapattıktan sonra sanığın, sol kolunu sıkarak kendisini yatak odasına götürdüğünü ve odada bulunan yatağa fırlattığını, sanığın boğazını sıktığını ancak sanığın, yüzüne yumruk attığını, bu yumruğun etkisiyle yataktan düştüğünü ve bacağının morardığını, odadan çıkmaya çalışırken üzerindeki penyenin yırtıldığını, sanığın, eşofmanını ve iç çamaşırını çıkartıp cinsel organını vajina bölgesine tamamen soktuğunu, kısa bir süre sonra sanığın boşaldığını, bu eylem esnasında çığlık attığını ancak komşularının bu çığlığı duyup duymadıklarını bilmediğini, eylemin yaklaşık olarak 30 saniye sürdüğünü, çıplak vaziyette, üzerinde bulunan spermlerle banyoya gittiğini, yıkanmadığını ancak üzerini suyla temizlediğini, bu çirkin durumdan kurtulmak amacıyla kıyafetlerini giydiğini, sanıkla daha önce cinsel ilişkiye girdiklerini ancak bu cinsel ilişkinin tamamen rızası dışında gerçekleştiğini, sanığın, yanından gitmesini istediği için sanıkla birlikte evden çıktıklarını, o sırada ...'u aşağıda beklerken gördüğünü, kavga çıkmaması için ...’a bu durumdan bahsetmediğini, sanığın arabasına binip uzaklaşması üzerine yaşananları anlattığı ...'un, kendisine 'Kolluğa git.' dediğini, olaydan 1 gün sonra jandarmaya giderek müracaatta bulunduğunu, sanıktan davacı ve şikâyetçi olduğunu,
Önceki beyanına ek olarak Savcılıkta; ...'u bıraktıktan sonra sanığın, kendisine 'Ben ...'ya gidiyorum. Sen de benimle geleceksin.' dediğini, korkmaya başladığını ve sanığa 'Yanımda kimliğim yok. Üzerime eşya almam gerekiyor.' dediğini, sanığın buna inandığını ve birlikte Küçükköy beldesine gittiklerini, birlikte eve girdiklerini, evin içerisinde yaklaşık 1 saat oturduklarını, evin içerisindeyken yine sanığın terk edilmesi sebebiyle aralarında tartışma yaşandığını, sanığın davranışlarının normal olmadığını, bu sırada ...’un kendisine cep telefonundan '... yanında mı?' diye mesaj gönderdiğini, 'Evet yanımda.' diyerek mesajı cevapladığını, bunun üzerine ...'un, kendisine tekrar cep telefonundan “Ben ...'la konuşmak istiyorum. Ben geldiğimde aşağıya insin.” şeklinde mesaj gönderdiğini, kendisinin bu durumu sanığa ilettiğini, sanığın bunun üzerine sinirlendiğini ve “Beni şikâyet mi ediyorsun?” diye bağırdığını, sonrasında sol kolunun üst kısmından tutarak çekiştirmeye başladığını, sanığın, kendisini dışarı çıkaracağını düşündüğünü ancak yatak odasına doğru çektiğini ve yatağın üzerine doğru iteklediğini, sanığın, kendisini yatağa iteklemesi üzerine bir kötülük yapacağını anladığını, odadan çıkmaya çalıştığını ve o sırada sanıkla boğuşmaya başladıklarını, üzerindeki penyenin yırtıldığını, 15-20 dakika süren bir boğuşma yaşandığını, sanığın boğazını sıkarak kurtulmaya çalıştığını ancak sanığın, kendisini iteklemesiyle başını duvara çarptığını, kendisini savunamadığını, alt tarafında eşofman olduğunu ve sanığın, üzerine çıkarak tecavüz ettiğini, cinsel organını cinsel organına soktuktan sonra dışarı boşaldığını, bu sırada sanığın, üzerinden kalktığını, kendisinin sanığı iteklediğini ve o panikle elinden kurtulunca banyoya giderek kapıyı kilitlediğini, banyoda üzerini yıkadığını, ...'a mesaj atmaya çalıştığını, o sırada ...’un evin önüne geldiğini ancak kendisinin görmediğini, banyodayken sanığın banyo kapısını açması için kapıyı zorladığını, sanığın 'Kapıyı aç. Elimi yüzümü yıkayıp gideceğim.' dediğini, kapıyı açarak doğrudan yatak odasına gittiğini, o sırada sanığın banyoya girerek elini yüzünü yıkayıp gittiğini, sanığın evden çıkarken eline bıçak aldığını, ...'a bir şey yapacağını düşünerek sanıkla birlikte aşağı indiğini, sanığın 'Mutluluklar dilerim.' diyerek gittiğini, o anda ...'a bir şey anlatmadığını, polis veya jandarmaya da müracaat etmediğini, akşam saatlerinde durumu ...'a aktardığını ve ertesi gün öğleden sonra jandarmaya ihbar ettiğini, olayın bu şekilde gerçekleştiğini, daha önce sanıkla cinsel birlikteliklerinin olduğunu ancak olay günü sanığın, kendisine tecavüz ettiğini, her ne kadar karakolda şikâyetçi olduğunu beyan etmişse de şikâyetinden vazgeçtiğini,
Mahkemede; sanıkla 2008 yılından bu yana sevgili olduklarını, kendisinin sürekli ayrılmak istediğini ancak sanığın tehdit ederek ayrılmayı kabul etmediğini, 2013 yılının Şubat ayında sanığın askerde bulunmasından yararlanarak telefonda görüşmek suretiyle ayrıldıklarını, Mayıs ayında sanığın terhis olduğunu, kendisinin olay tarihinde yüksek okulda öğrenim gördüğünü, bir arkadaşıyla birlikte aynı evde kaldıklarını ve sanığın bu evi bildiğini, Ayvalık ilçe merkezinde bulunduğu bir sırada ev arkadaşı olan ...’ın, kendisine telefon ederek sanığın eve geldiğini, görüşmek istediğini söylediğini, hatta sanığın görüşmediği takdirde evden gitmeyeceğini söylediğini kendisine ilettiğini, bunun üzerine ...'ın telefonundan sanıkla görüştüğünü ve sanığı Ayvalık ilçe merkezine çağırdığını, otogarda buluştuklarını, sanığın, kendisini Şeytan Sofrası isimli bir tepeye konuşmak üzere götürdüğünü, burada tartıştıklarını ve sanığın yanında getirdiği fotoğrafları yırtıp attığını, bu sırada sanığın, kendisine ... atarak arabaya bindirdiğini, ...'ya götürmek üzere Ayvalık çıkışına doğru aracını sürdüğünü, sanığa çantasının ve kimliğinin evde bulunduğunu söyleyerek kimliği ve çantasını almak üzere eve götürmesini istediğini, sanığın kabul etmemesi üzerine arabadan aşağı atlamak istediğini, bunu gören sanığın arabayı geri çevirerek eve doğru sürdüğünü, eve girdiklerini, evde kimsenin olmadığını, sanıkla yeniden tartıştıklarını ve karşılıklı birbirlerine ... attıklarını, evden ayrılmak üzere dış kapıya yöneldiği sırada sanığın, kendisini kolundan tutup hemen yan taraftaki yatak odasına zorla soktuğunu, kendisinin alt tarafında eşofman, üst tarafında ise tişört olduğunu, hatırladığı kadarıyla sanığın da üzerinde bir eşofman olduğunu, yatak odasında yeniden karşılıklı birbirlerine vurduklarını, sanığın vurması üzerine kafasının duvara çarptığını, şiddetli bir ... hissettiğini, bu sırada sanığın zorla altındaki eşofmanı çıkarttığını ve ön tarafından tecavüz ettiğini, olay sırasında kurtulmak amacıyla sanığın boğazını sıktığını, bağırarak yardım istediğini ancak sesini kimsenin duymadığını, sanık tecavüz ettikten sonra onun boşalıp boşalmadığını görmediğini ancak boşaldığını düşündüğünü çünkü kendisinin üzerinden çekildiğini, banyoya giderek kapıyı kilitlediğini, elini, yüzünü ve cinsel bölgesini yıkadığını, banyodayken sanığın da banyoya girdiğini, elini ve yüzünü yıkadığını, sonra evden ayrılıp gittiğini, olaydan yarım saat sonra da jandarmaya gidip şikâyetçi olduğunu, cinsel bölgesini yıkaması nedeniyle sperm örneğinin çıkmamış olabileceğini, sanık hakkındaki şikâyetinden vazgeçtiğini, sanıkla hatırladığı kadarıyla yaklaşık 3 yıl önce rızaen cinsel ilişkiye girdiğini, olay günü bakire olmadığını, sanığın tecavüz ettikten sonra banyoya girdiğinde okuldan arkadaşı ...'a cep telefonundan 'Bana tecavüz etmeye kalktı.' şeklinde mesaj gönderdiğini, ...’un evin yakınında olması sebebiyle evin önüne geldiğini, ...'a gönderdiği mesajda 'Tecavüz etti.' yerine yanlışlıkla 'Tecavüz etmeye kalktı.' şeklinde yazdığını,
Tanık ... Kollukta; mağdurenin, kız arkadaşı olduğunu, yaklaşık 1,5 yıldır görüştüklerini, sanığı tanımadığını ancak mağdurenin sanıkla bir süre ilişkilerinin olduğunu söylediğini, 24.05.2013 tarihinde sanığın, terk etme sebebini öğrenmek için mağdureyle buluştuğunu ve sanığın kendisiyle de görüşmek istemesi üzerine mağdure ve sanığın, kendisini yanlarına çağırdıklarını, hep birlikte konuştuklarını, sonrasında kendisini Ayvalık'a bırakıp sanık ve mağdurenin Sarımsaklı’ya gittiklerini, aradan 1- 2 saat geçmesine rağmen mağdureden haber gelmemesi üzerine mağdureyi cep telefonuyla aradığını ve nerede olduklarını sorduğunu, mağdurenin cevaben sanığın evde olduğunu, evden gitmediğini, kendisinin çıldıracağını söylemesi üzerine mağdurenin evine gittiğini, o arada sanığın aşağı inmesini söylediğini, evin aşağısında beklerken mağdurenin çığlığını duyduğunu, sadece tartıştıklarını düşünerek aşağıda beklemeye devam ettiğini, çığlık sesinden 4-5 dakika sonra sanık ve mağdurenin aşağı indiklerini, sanığın, arabasına binerek uzaklaştığını, bunun üzerine mağdureye ne olduğunu sorduğunu, mağdurenin ise sanığın, kendisine tecavüz ettiğini söylediğini, bunun üzerine mağdureden jandarmaya gitmesini istediğini, olay günü mağdurenin bu hususu düşündüğünü ve olaydan 1 gün sonra şikâyetçi olmayı uygun gördüğünü,
Mahkemede; olay tarihinde mağdurenin, kız arkadaşı olduğunu, mağdurenin, kendisine cep telefonundan eski erkek arkadaşı olan sanığın onu zorla tuttuğu ve tecavüz etmeye kalkıştığı şeklinde bir mesaj gönderdiğini, mağdureyle evlerinin yakın olduğunu, bu mesaj üzerine mağdurenin oturduğu evin önüne gittiğini, eve çıkmadığını, evin aşağısında beklediği sırada mağdurenin çığlık seslerini duyduğunu, sanıkla mağdurenin tartıştıklarını düşündüğünü, kısa bir süre sonra mağdure ve sanığın aşağı indiklerini ve sanığın ...’ya döndüğünü, mağdurenin şok içerisinde olduğunu, birlikte mağdurenin şoku atlatmasını bekledikten sonra jandarmaya gittiklerini, olay günü mağdureyle cep telefonundan konuşmadıklarını ancak mesajlaştıklarını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık ... Kollukta; mağdurenin, eski kız arkadaşı olduğunu, 5-6 yıldır onu tanıdığını ancak yaklaşık 5 ay önce ayrıldıklarını, o dönemde kendisinin ... ilinde askerlik hizmetini yerine getirdiğini, 21.05.2013 tarihinde tezkere aldığını, 24.05.2013 tarihinde ise mağdureyle Ayvalık otogarında mağdurede kalan bilgisayarını almak için buluştuklarını, arabasıyla mağdurenin evine gittiklerini, evde mağdurenin yeni erkek arkadaşı olan tanık ...’un da bulunduğunu, yaklaşık 20 dakika evde kaldıklarını, sonrasında eşyalarını toplayıp evden ayrıldığını, gerek ... gerekse mağdureyle herhangi bir tartışma yaşamadığını, mağdureyle 5 yıllık ilişkileri esnasında müteaddit defalar cinsel ilişkiye girdiklerini ancak olay günü ilişki yaşamadıklarını, atılı suçlamayı kabul etmediğini,
24.03.2014 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; mağdureyle sevgili olduklarını, kendisinin askere gittiğini, askerliği boyunca da mağdureyle telefonla görüşmeye devam ettiklerini, askerliğinin bitimine yakın 4 ay boyunca mağdureyle irtibat kuramadığını, askerliğinin bitiminde de mağdurenin yanında bulunan eşyalarını almak amacıyla mağdureyle buluştuklarını, kendisine ait araçla mağdurenin evine gittiklerini, yolda araç içerisindeyken herhangi bir tartışmalarının olmadığını, eve gittiklerinde tanık ...’un mağdurenin evinin kapısı önünde beklediğini, ...’un kendisini tehdit etmeye başladığını, ''Neden geldin? Ne istiyorsun? Ne işin var a.ına koyum?'' şeklinde sözler söylediğini, ...’a 'Kişisel eşyalarımı almaya geldim. Küfür etme.' şeklinde karşılık verdiğini, o esnada yanlarında herhangi bir kimsenin olmadığını, mağdurenin, kendisini evin içerisine davet ettiğini, 'Gel eşyalarını topla ve çık.' dediğini, bunun üzerine içeri girdiğini, bir dönem mağdureyle birlikte yaşadıkları için kıyafetlerini ve bilgisayarını almak istediğini, bilgisayarını alıp çıkmaya çalıştığı esnada mağdurenin bilgisayarı alarak içinden bir şeyler sildiğini, bu nedenle evin içerisinde yaklaşık 10-15 dakika beklemek zorunda kaldığını, bu esnada ...’un kapının önünde kendilerini beklediğini, evden çıkarken ...’un, kendisine yumruk attığını, kendisini korumak maksadıyla ...’a yumruk salladığını, ...'un yumruğunun burnuna geldiğini ve burnunun kanadığını, kendi yumruğunun mağdurenin araya girmesiyle ...’a değmediğini, daha sonra bilgisayarını alarak oradan ayrıldığını, bilgisayarı açtığında mağdurenin başka erkeklerle çekilmiş olan fotoğraflarını gördüğünü, bunları da mahkemeye sunmak istediğini, eve girdiği esnada mağdureye saldırma ve tecavüze kalkışma gibi bir eyleminin kesinlikle olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini, mağdurenin tişörtünün kapının önünde ... ile yaşanan tartışma esnasında yırtıldığını, iftiraya uğradığını, cep telefonu mesajını kendisinin gönderdiğini, tehdit amaçlı olmadığını, mağdurenin eşyaları vermeyeceğini söylemesi üzerine sinirle gönderilmiş bir mesaj olduğunu,
14.04.2014 tarihinde Mahkemede; olay anında mağdurenin üzerinde kot pantolon olduğunu, kendisinin 15-20 dakikalık bir sürede bu pantolunu çıkartıp tecavüz etmesinin söz konusu olmadığını, istinabe olunan Mahkemede alınan beyanında belirttiği gibi mağdurenin başka erkeklerle de ilişkisinin olduğunu, mağdurenin farklı erkeklerle de samimiyet kurduğunu, aralarındaki sorunun da bundan kaynaklandığını,
Savunmuştur.
Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; 'suçsuzluk' ya da 'masumiyet karinesi' olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; 'in dubio pro reo' olarak ifade edilen 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından gözönünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Mağdurenin kollukta; sanığın eski erkek arkadaşı olduğunu, yaklaşık 3 ay önce sanıktan ayrıldığını, olay günü sanığın, kendisini cep telefonundan aradığını ve Ayvalık’ta olduğunu söylediğini, kendisinin başlangıçta sanıkla görüşmek istemediğini ancak sonrasında sanığın okuluna gelebileceği veya mevcut erkek arkadaşı olan tanık ...’a zarar verebileceği endişesiyle sanıkla buluşmayı kabul ettiğini, Ayvalık merkezde sanıkla buluşarak arabasına bindiğini, araç içerisinde biraz konuştuklarını, sonrasında erkek arkadaşı olduğunu öğrenmesi üzerine sanığın sinirlendiğini ve erkek arkadaşı ...'la görüşmek istediğini, sanığın ruh hâlinin hiç iyi görünmediğini ancak yine de kendisinin ...’a haber verdiğini ve sanığın aracına Ayvalık otogarında ...’un da bindiğini, sanık ve ...’un bir ara araçtan inerek konuştuklarını, bu esnada herhangi bir kavga olayı yaşanmadığını, sonrasında sanık ve kendisinin araçla yola devam ettiklerini, sanığın, kendisinden vazgeçmeyeceğini ve kendisini ...’ya götüreceğini söylemesi üzerine endişelendiğini, sanığa kimliğini ve eşyalarını almak için eve uğramak istediğini söylerek onu eve gitmeye ikna ettiğini, saat 12.30 sıralarında sanıkla eve gittiklerini, kendisini terk edip başkalarıyla aldattığını söyleyen sanığın sinirlendiğini ve bileklerini sıktığını, sanığın elinden kurtulmaya çalıştığını ancak başarılı olamadığını, sanığın, kendisini ittiğini ve kafasını duvara çarptığını, o esnada cep telefonundan ...'un aradığını ve 'Neredesin?' diye sorduğunu, ...’a sanığı bir türlü evden gönderemediğini söylediğini, ...’un ise 'Yanınıza geliyorum.' diyerek telefonu kapattığını, ardından cep telefonunu alan sanığın ...’u telefonla arayarak ona gelmesine gerek olmadığını ve biraz sonra evden gideceğini söylediğini, telefonu kapattıktan sonra sanığın, kendisini sol kolundan sıkarak yatak odasına götürdüğünü ve odada bulunan yatağa fırlattığını, sanığın boğazını sıktığını ancak sanığın da kendisine vurduğunu, yüzüne yumruk attığını, bu yumruğun etkisiyle yataktan düştüğünü ve bacağının morardığını, odadan çıkmaya çalışırken üzerindeki penyenin yırtıldığını, ardından sanığın, eşofmanını ve iç çamaşırını çıkarıp cinsel organını vajina bölgesine tamamen soktuğunu, kısa bir süre sonra sanığın boşaldığını, bu eylem esnasında çığlık attığını ancak komşularının bu çığlığı duyup duymadıklarını bilmediğini, eylemin yaklaşık olarak 30 saniye sürdüğünü, çıplak vaziyette üzerinde bulunan spermlerle banyoya gittiğini, yıkanmadığını ancak üzerini suyla temizlediğini, bu çirkin durumdan kurtulmak amacıyla kıyafetlerini giydiğini, sanığın, yanından gitmesini istediği için sanıkla birlikte evden çıktıklarını, o sırada ...'u aşağıda beklerken gördüğünü, kavga çıkmaması için ...’a bu durumdan bahsetmediğini, sanığın arabasına binip uzaklaşması üzerine ...’a yaşananları anlattığını, Savcılıkta; eve girdiklerini, evin içerisinde yaklaşık 1 saat oturduklarını, evin içerisindeyken yine sanığı terk etmesi sebebiyle aralarında tartışma yaşandığını, sanığın davranışlarının normal olmadığını, bu sırada ...’un, kendisine cep telefonundan '... yanında mı?' diye mesaj gönderdiğini, 'Evet yanımda.' diyerek mesajı cevapladığını, bunun üzerine ...'un, kendisine tekrar cep telefonundan “Ben ...'la konuşmak istiyorum. Ben geldiğimde aşağıya insin.” şeklinde mesaj gönderdiğini, kendisinin bu durumu sanığa ilettiğini, sanığın bunun üzerine sinirlendiğini ve “Beni şikâyet mi ediyorsun?” diye bağırdığını, sonrasında sol kolunun üst kısmından tutarak çekiştirmeye başladığını, sanığın, kendisini dışarı çıkaracağını düşündüğünü ancak yatak odasına çektiğini ve yatağın üzerine doğru iteklediğini, sanığın, kendisini yatağa iteklemesi üzerine bir kötülük yapacağını anladığını, odadan çıkmaya çalıştığını ve o sırada sanıkla boğuşmaya başladıklarını, üzerindeki penyenin yırtıldığını, 15-20 dakika süren bir boğuşma yaşandığını, sanığın boğazını sıkarak kurtulmaya çalıştığını ancak sanığın, kendisini iteklemesiyle başını duvara çarptığını, kendisini savunamadığını, alt tarafında eşofman olduğunu ve sanığın, üzerine çıkarak tecavüz ettiğini, cinsel organını cinsel organına soktuktan sonra dışarı boşaldığını, bu sırada sanığın, üzerinden kalktığını, kendisinin sanığı iteklediğini ve o panikle elinden kurtulunca banyoya giderek kapıyı kilitlediğini, banyoda üzerini yıkadığını, ...'a mesaj atmaya çalıştığını, o sırada ...’un evin önüne geldiğini ancak kendisinin görmediğini, banyodayken sanığın banyo kapısını açması için kapıyı zorladığını, sanığın 'Kapıyı aç. Elimi yüzümü yıkayıp gideceğim.' dediğini, kapıyı açarak doğrudan yatak odasına gittiğini, o sırada sanığın banyoya girerek elini yüzünü yıkayıp gittiğini, sanığın evden çıkarken eline bıçak aldığını, ...'a bir şey yapacağını düşünerek sanıkla birlikte aşağı indiğini, sanığın 'Mutluluklar dilerim.' diyerek gittiğini, Mahkemede; sanıkla birlikte eve girdiklerini, evde kimsenin olmadığını, sanıkla yeniden tartıştıklarını ve karşılıklı birbirlerine ... attıklarını, evden ayrılmak üzere dış kapıya yöneldiği sırada sanığın, kendisini kolundan tutup hemen yan taraftaki yatak odasına zorla soktuğunu, kendisinin alt tarafında eşofman, üst tarafında ise tişört olduğunu, hatırladığı kadarıyla sanığın da üzerinde bir eşofman olduğunu, yatak odasında yeniden karşılıklı olarak birbirlerine vurduklarını, sanığın vurması üzerine kafasının duvara çarptığını, şiddetli bir ... hissettiğini, bu sırada sanığın zorla altındaki eşofmanı çıkarttığını ve ön tarafından tecavüz ettiğini, olay sırasında kurtulmak amacıyla sanığın boğazını sıktığını, bağırarak yardım istediğini ancak sesini kimsenin duymadığını, tecavüz ettikten sonra sanığın boşalıp boşalmadığını görmediğini ancak boşaldığını düşündüğünü çünkü kendisinin üzerinden çekildiğini, banyoya giderek kapıyı kilitlediğini, elini, yüzünü ve cinsel bölgesini yıkadığını, banyodayken sanığın da banyoya girdiğini, elini ve yüzünü yıkadığını, sonra evden ayrılıp gittiğini, olaydan yarım saat sonra da jandarmaya gidip şikâyetçi olduğunu, cinsel bölgesini yıkaması nedeniyle sperm örneğinin çıkmamış olabileceğini, sanığın tecavüz ettikten sonra banyoya girdiğinde okuldan arkadaşı ...'a cep telefonundan 'Bana tecavüz etmeye kalktı.' şeklinde mesaj gönderdiğini, ...’un evin yakınında olması sebebiyle evin önüne geldiğini, ...'a gönderdiği mesajda 'Tecavüz etti.' yerine yanlışlıkla 'Tecavüz etmeye kalktı.' şeklinde yazdığını, iddia ettiği, sanığın ise Kollukta; mağdurenin, eski kız arkadaşı olduğunu, 5-6 yıldır onu tanıdığını ancak yaklaşık 5 ay önce ayrıldıklarını, o dönemde kendisinin ... ilinde askerlik hizmetini yerine getirdiğini, 21.05.2013 tarihinde tezkere aldığını, 24.05.2013 tarihinde ise mağdureyle Ayvalık otogarında mağdurede kalan bilgisayarını almak için buluştuklarını, arabasıyla mağdurenin evine gittiklerini, evde mağdurenin yeni erkek arkadaşı olan tanık ...’un da bulunduğunu, yaklaşık 20 dakika evde kaldıklarını, sonrasında eşyalarını toplayıp evden ayrıldığını, gerek ... gerekse mağdureyle herhangi bir tartışma yaşamadığını, Mahkemede 24.03.2014 tarihinde eve gittiklerinde tanık ...’un mağdurenin evinin kapısı önünde beklediğini, ...’un, kendisini tehdit etmeye başladığını, ''Neden geldin? Ne istiyorsun? Ne işin var a.ına koyum?' şeklinde sözler söylediğini, ...’a 'Kişisel eşyalarımı almaya geldim. Küfür etme.' şeklinde karşılık verdiğini, o esnada yanlarında herhangi bir kimsenin olmadığını, mağdurenin, kendisini evin içerisine davet ettiğini, 'Gel eşyalarını topla ve çık.' dediğini, bunun üzerine içeriye girdiğini, bir dönem mağdureyle birlikte yaşadıkları için kıyafetlerini ve bilgisayarını almak istediğini, bilgisayarını alıp çıkmaya çalıştığı esnada mağdurenin bilgisayarı alarak içinden bir şeyler sildiğini, bu nedenle evin içerisinde yaklaşık 10-15 dakika beklemek zorunda kaldığını, o sırada ...’un kapının önünde onları beklediğini, evden çıkarken ...’un, kendisine yumruk attığını, kendisini korumak maksadıyla ...’a yumruk salladığını, ...'un yumruğunun burnuna geldiğini ve burnunun kanadığını, kendi yumruğunun mağdurenin araya girmesiyle ...’a değmediğini, mağdurenin tişörtünün kapının önünde ...'la yaşanan tartışma esnasında yırtıldığını daha sonra bilgisayarını alarak oradan ayrıldığını, bilgisayarı açtığında mağdurenin başka erkeklerle çekilmiş olan fotoğraflarını gördüğünü, bunları da mahkemeye sunmak istediğini, iftiraya uğradığını, cep telefonu mesajını kendisinin gönderdiğini, tehdit amaçlı olmadığını, mağdurenin eşyaları vermeyeceğini söylemesi nedeniyle yaşadığı bir anlık sinirle gönderilmiş bir mesaj olduğunu, 14.04.2014 tarihinde Mahkemede; olay anında mağdurenin üzerinde kot pantolon olduğunu, kendisinin 15-20 dakikalık bir sürede bu pantolunu çıkartıp tecavüz etmesinin söz konusu olmadığını, istinabe olunan Mahkemede alınan beyanında belirttiği gibi mağdurenin başka erkeklerle de ilişkisinin olduğunu, mağdurenin farklı erkeklerle de samimiyet kurduğunu, aralarındaki sorunun da bundan kaynaklandığını savunduğu olayda;
Mağdurenin sanık tarafından maruz kaldığını iddia ettiği eylem sırasında bağırdığını söylemesine karşın, 25.05.2013 tarihinde kolluk görevlileri tarafından düzenlenen tutanakta olayın meydana geldiği apartmanda normal dışı bir ses, çığlık, bağırma duyan apartman sakininin olup olmadığının araştırıldığının, mağdurenin erkek arkadaşı olan tanık ... haricinde olaya tanıklık edebilecek bir kimsenin bulunmadığının belirtilmesi, aşamalarda mağdurenin çığlık seslerini duyduğunu belirten tanık ...'un kız arkadaşı olan mağdurenin çığlık seslerini duymasına rağmen yanına gitmeyip aşağıda beklemeye devam etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmemesi, mağdurenin iddia ettiği eylem sonrasında cinsel organını yıkaması ve 25.05.2013 tarihinde Ayvalık Devlet Hastanesinde görevli kadın hastalıkları uzmanınca mağdure hakkında düzenlenen raporda vajinada sperm örneğine rastlanılmadığının ifade edilmesi, mağdurenin sanıkla boğuştuğuna ilişkin beyanına karşılık, 25.05.2013 tarihinde düzenlenen olay yeri inceleme tutanağında olayın gerçekleştiği oda içerisinde olağan dağınıklık dışında bir dağınıklığın görülmediğinin belirtilmesi, sanığın tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın mağdureye karşı eylemini gerçekleştirdiğini gösteren her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmayıp iddianın şüphede kalması ve şüphenin de sanık lehine yorumlanması gerektiğinden, sanığın mağdureye yönelik eyleminin sabit olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, sanık ...'in nitelikli cinsel saldırı suçundan beraatine ilişkin Yerel Mahkemenin direnme gerekçesinin isabetli olduğuna, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Başkanı; sanık ile mağdurenin bir süre duygusal yönden arkadaşlık yaşadıktan sonra, mağdurenin sanığı terk ettiği, bu durumu içine sindiremeyen sanığın mağdureyi cep telefonundan sürekli şekilde rahatsız ettiği için mağdurenin görüşmeyi engellediği, bu kez sanık tehdit içeren mesajlarla birlikte son kez mağdureyle görüşme isteğini iletince mağdurenin görüşmeyi kabul ettiği, hadise günü özel eşyalarını almak bahanesiyle mağdurenin evine gelen sanığın cebir şiddet kullanmak suretiyle nitelikli cinsel saldırıda bulunduğu; mağdurenin tüm aşamalardaki samimi anlatımlarını destekleyen Ayvalık Devlet Hastanesinin Kadın Hastalıkları Uzmanınca düzenlenen rapor, sanığın tehdit içeren mesajları, tanık ...'un anlatımları ve tüm dosya kapsamındaki delillerden anlaşıldığı, sanığın bu suçtan cezalandırılması yerine yasal olmayan ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle beraat hükmü kurulması yönündeki mahkeme kararının isabetli olmadığından bozulması yerine onanmasına dair çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.
İki Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanığa atılı suçun sabit olduğu düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 05.02.2019 tarihli ve 249-47 sayılı hükmündeki direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
2- Usul ve kanuna uygun bulunan Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün ONANMASINA,
3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 12.10.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.