10. Ceza Dairesi 2020/20927 E. , 2022/10192 K.
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli ve 2019/541 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 11/12/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2018 tarihli ve 2017/8146 soruşturma, 2018/3 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca üç yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda başvurulacak itiraz kanun yolu, itiraz mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın 23/01/2018 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, kararın tebliği ve kesinleşmesi beklenmeden infazı için 15/01/2018 tarihinde Ceyhan Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Ceyhan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, infaz işlemleri devam ederken, şüphelinin 18/03/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının 22/05/2018 tarihli ve 2017/8146 soruşturma, 2018/1388 esas, 2018/1235 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-c maddesi yollamasıyla 191/1 ve 31/3. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
3- Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/523 esas, 2018/1134 sayılı kararı ile, itiraz süresi beklenmeksizin kamu davası açıldığı, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” karar verildiği,
4- Cumhuriyet savcısının durma kararına itiraz ettiği, itirazı inceleyen mercii Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2019/140 değişik iş sayılı kararı ile; durma kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle “itirazın kabulüne, durma kararının kaldırılmasına” kesin olarak karar verildiği,
5- Dosyanın 2019/189 esasa kaydedildiği, yapılan yargılama sonucunda Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/189 esas, 2019/356 sayılı kararı ile, itiraz süresi beklenmeksizin kamu davası açıldığı, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” karar verildiği,
6- Cumhuriyet savcısının durma kararına itiraz ettiği, itirazı inceleyen mercii Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 17/05/2019 tarihli ve 2019/541 değişik iş sayılı kararı ile; durma kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle “itirazın kabulüne, durma kararının kaldırılmasına” kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/01/2018 tarihli ve 2017/8146 soruşturma, 2018/3 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlâl ettiğinden bahisle Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 22/05/2018 tarihli ve 2017/8146 soruşturma, 2018/1388 esas, 2018/1235 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine, yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının tebliğden sonra itiraz süresi beklenmeksizin kamu davası açıldığından dolayı kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/523 esas, 2018/1134 sayılı kararının itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2019/140 değişik iş sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, dosyanın yeniden ele alınarak yapılan inceleme neticesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının tebliğden sonra itiraz süresi beklenmeksizin kamu davası açıldığından dolayı kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/189 esas, 2019/356 sayılı kararının itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli ve 2019/541 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde 'Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.', 191/3. maddesinde 'Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.' ve 191/4-a maddesinde 'Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.' şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde 'Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklindeki hükme nazaran, kovuşturma şartının henüz gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği,
Somut olayda; Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 23/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve 15 günlük itiraz süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başladığı, anılan karar kesinleşmeden önce suça sürüklenen çocuğa denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlâl ettiğinden bahisle 16/01/2018 tarihinde çağrı kağıdı gönderildiği ve bu nedenle 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihlâl nedeni sayılamayacağının kabulü ile mahkemesince durma kararı verilmesinin yerinde olduğu cihetle, itirazın reddine karar verilmesi gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli ve 2019/541 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 11/12/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/01/2018 tarihli ve 2017/8146 soruşturma, 2018/3 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin erteleme süresi içerisinde atılı suçu yeniden işlemesi nedeniyle Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının 22/05/2018 tarihli ve 2017/8146 soruşturma, 2018/1388 esas, 2018/1235 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine, Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/523 esas, 2018/1134 sayılı kararı ile itiraz süresi beklenmeksizin kamu davası açıldığı, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” karar verildiği, Cumhuriyet savcısının durma kararına itiraz etmesi üzerine, mercii Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2019/140 değişik iş sayılı kararı ile; durma kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle “itirazın kabulüne, durma kararının kaldırılmasına” kesin olarak karar verilmesinden sonra dosyanın 2019/189 esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonucunda Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/189 esas, 2019/356 sayılı kararı ile itiraz süresi beklenmeksizin kamu davası açıldığı, bu nedenle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle yine “kamu davasının durmasına” karar verildiği, Cumhuriyet savcısının durma kararına itiraz etmesi üzerine de, mercii Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli ve 2019/541 değişik iş sayılı kararı ile; durma kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle “itirazın kabulüne, durma kararının kaldırılmasına” kesin olarak karar verildiği, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi gereğince verilecek 'Kamu davasının açılmasının ertelenmesi' kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden dolayısıyla kesinleşmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, tartışmasızdır.
Somut olayda; şüpheli hakkında Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/01/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın şüpheliye 23/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz süresi ve itiraz merciinin gösterildiği, her ne kadar kararın kesinleşmesi beklenmeden tedbirin infazı için 15/01/2018 tarihinde Ceyhan Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiş ve infaz işlemlerine başlanmış ise de, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligatlar hukuki sonuç doğurmamakla birlikte, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4. maddesinin (a) bendinde düzenlenen “kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi” nedeniyle değil aynı maddenin (c) bendinde düzenlenen “uyuşturucu madde kullanması” nedeniyle kamu davasının açıldığı, anlaşılmaktadır.
Kaldı ki; kamu davası TCK’nın 191/4-a maddesi gereğince yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle açılmış dahi olsa; kamu davasının açılmasının
ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar şüpheliye tebliğ edilmiş ancak 15 günlük itiraz süresi beklenmeksizin tedbirin infazı için müdürlüğe gönderilmiş olsa dahi, henüz müdürlüğün çağrı yazısı tebliğ edilmeden 15 günlük itiraz süresi dolmuş ve karar kesinleşmiş ise artık çağrı yazısı tebliğinin hukuki sonuç doğuracağı kabul edilmelidir. Ceyhan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 16/01/2018 tarihli ve 2018/3 ÇDS sayılı çağrı yazısı 05/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, henüz 15 günlük itiraz süresi dolmadan infaza başlanmış, itiraz süresi dolmadan çağrı yazısı tebliğ edilmiş olduğundan bu çağrı yazısı tebliği hukuki sonuç doğurmayacaktır.
Ancak;
Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen ve 23/01/2018 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüphelinin denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın 15 günlük itiraz süresi geçtikten ve karar kesinleştikten sonra, şüphelinin 18/03/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edildiği, şüphelinin erteleme süresi içerisinde yeniden aynı nev’iden suçu işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan, 'Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.' ve 191/4. fıkrasında yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” ve anılan maddenin 5. fıkrasındaki, 'Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.' şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, sanığın kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ olunan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra erteleme süresi içerisinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi nedeniyle, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davası açıldığı anlaşıldığından; mahkemece kamu davasında yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi gerekmekle birlikte;
'Kamu davasının açılmasının ertelenmesi' kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye ve zorunlu müdafine tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/01/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin karar her ne kadar yaşı küçük şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karara yaşı küçük şüphelinin ve dolayısıyla şüpheliye soruşturma aşamasında CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca atanan zorunlu müdafinin de itiraz hakkının bulunduğu, itiraz hakkının kullanılabilmesi için yaşı küçük şüpheliyi “temsilen” zorunlu müdafine de ilgili kararın tebliğ edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle erteleme kararı kesinleşmediğinden erteleme süresinin işlemeye başlamayacağı, dolayısıyla ihlal kabul edilen 18/03/2018 tarihli eylemin erteleme süresi içerisinde işlendiğinden söz edilemeyeceği, TCK’nın 191/4. maddesindeki kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek
üzere “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde sanık müdafiine tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak erteleme ve denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği, mahkemenin “itiraz süresi beklenmeksizin kamu davası açıldığı” şeklindeki gerekçesinin somut olayda kanuna aykırı olduğu ancak zorunlu müdafine tebligat yapılmaması nedeniyle durma kararının sonuç olarak kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, mercii tarafından “itirazın reddi” yerine kabulüne karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle;
1- Mercii Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 17/05/2019 tarihli ve 2019/541 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA,
2- Mercii kararının bozulması nedeniyle Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/189 esas, 2019/356 sayılı durma kararının hukuki varlığını koruduğu dikkate alınarak karardaki hukuka aykırılığın giderilebilmesi için; Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca “şüphelinin zorunlu müdafine kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesine”
5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.