T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1165
KARAR NO:2022/668
DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/08/2017
DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/02/2018
DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/12/2017
DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/03/2018
KARAR TARİHİ:12/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili --- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hissedar olduğu--- tarihinde kurulduğunu, ---sicil numarasında kayıtlı olduğunu, genel olarak inşaat işleri ile iştigal ettiğini, davacı müvekkili --- tarihinde tescil edildiğini --- ilan edildiğini, -- toplantısında davalının tek ortağı olduğu---yıl için tek-- üyesi olarak seçildiğini---tarafından davalıdan devralınması sonucu şirkette yönetim yapısının değiştiğini ve bugünkü halini aldığını, ----- tarihli-- toplantısında en fazla -- yıl görev yapmak üzere-- kişilik yönetim kurulu oluşturulduğunu, ---tarihinden itibaren davalı --- tarihinden itibaren de davalı tarafından kontrol ve yönetilen --- kişilik --- tarafından yönetilmeye başlandığını, karar ekinde tescil ve ilan edilen -- Yönergesi uyarınca davalının ilk ---yıl için--- başkanı olarak belirlendiğini, davalı -- müvekkiline pay devretmeden önceki dönemde ---şirketini her bakımdan tam anlamıyla kontrolü altında tuttuğunu ve ----- tek yöneticisi olarak görev yaptığını, Kontrolü altında tuttuğu dönemde davalının dava dışı ---- tamamen kendi kişisel çıkar ve ilişkileri doğrultusunda yönettiğini, şirketi yüklü miktarda zarara uğrattığını, müvekkili --- ile diğer ortakların --- bir kısım paylarını aldıktan sonra davalının --- üzerindeki kontrolünün azaldığını, davalı tarafından--- borçlanmalarla --- zarara uğrattığı konusunda ciddi ihbarlar üzerine,---yönetimindeki değişiklikten sonra yeni yönetimin şirketin bu kadar borca girmesinin haklı kılacak bir durum olmadığından hareketle şirketin gerçek ve mali ve --- yapısını inceleme gereği duyduğunu,, yapılan inceleme neticesinde, davalı yönetiminde ---başta dava dışı --- şirketleri olmak üzere hiçbir hukuki açıklaması ve ticari geçerliliği olmadığı halde dava dışı 3'cü kişilere sürekli borçlandırıldığının anlaşıldığını, dava dışı --- şirketlerine karşı bu senetler dolayısıyla menfi tespit ve yapılmış ödemelerin iadesi talebi ile --- Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde--- Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, dava dışı --- şirketlerine karşılıksız verilen senetlerin --- tarafından ödendiğini, davalının tek yöneticisi olduğu dönem müvekkilinin de hissedarı olduğu ---- vermiş olduğu zararı tazmin etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ve diğer --- ortak olmasından hemen önce--dava dışı -- tarafından --- tutarında ödeme yapmış gözükmekte ise de bu miktarın aynı gün davalı tarafından bankadan çekildiğini, davalının bu suretle--- içini boşalttığını, davalının -- bu zararını ödemekle yükümlü olduğunu, davalının--- yönetirken basiretli ve özenli davranmadığını, “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir” şeklindeki TTK md 555/1 hükmü uyarınca huzurdaki davanın açılması gerektiğinin hasıl olduğunu belirterek fazlaya dair dava açma ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirketin dava dışı --- ortak olması sürecindeki ve --- yönetim yapısının değişmesinin önceki dönemde, özellikle ---yılı ve --- ayına kadar süreçte---zarara uğratan davalının --- vermiş olduğu her türlü zararın tazminine, zarar miktarı mahkemece yaptırılacak --incelemesi ile ortaya çıkacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik---- dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalı tarafından ---ödenmesine, müvekkili şirketin hissedarı bulunduğu ---uğramış olduğu zararlarını teminat altına almak amacıyla davalının malvarlığının kafi miktarı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP: Davalı vekili ----havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen senetler ile iddia edilen zarar faaliyetlerinin miktarı belirli olup, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün bulunmadığını, zira davacının dava dilekçesinde dava dışı --- firmasına verilen senetlerin toplam değerinin ---olduğunu ifade edip ayrıca ödenmeyen senet tutarlarını belirttiğini, dava dilekçesinde dayanak gösterilen delil listesi ve eklerinin tebliğ edilmemiş olması sebebiyle müvekkiline savunma hakkı için yeterli olanak sağlanmadığını, davacının ---- hissedar olmadığı dönem ile itgili olarak açmış bulundukları sorumluluk davasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, davacının iddia ettiği eylemlerin yaşandığı dönemde dava dışı---- pay sahibi bile olmadığını, davacının her türlü taleplerinin zamanaşımına uğradığını, işbu davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, iddia edilen zarar eylemlerinin hangi kaynaklara ilişkin bir eylem olduğunun dava dilekçesinde açıkça ortaya konulmadığı gibi ----- değer tespitinin de hangi yöntemle yapıldığının anlaşılamadığını, tamamen varsayımsal şekilde ve soyut değerlendirmeler ile müvekkili aleyhine bir takım yasal işlemler başlatıldığını ve huzurdaki davanın açıldığını, oysa müvekkilinin yönetici olduğu dönemde dava dışı -----zarara sokucu kastı ve amacı bulunmadığını, müvekkilinin konunun mali yönden değerlendirilmesi amacıyla konusunda ---konuyu incelettiğini ve kendisinden --- aldığını, dava konusu iddialarda bahsi geçen senetlerin dava dışı ---- fabrika binasının bulunduğu arsanın bakiye bedeli ile fabrika binasının yapım işinin ---şirketi tarafından üstlenilmesi sebebiyle verildiğini, dava dışı ---tarafından halen içerisinde bulunduğu “----” adresinde bulunan arsanın --- tarihinde ---Şirketi ortaklarından---- bedel ile satın alındığını, işbu satış bedelinin--- tarafından banka hesabına gönderildiğini, kalan bakiye için her biri --- olacak şekilde toplamda --- adet senet verildiğini (----), senet kayıtlarının dava dışı --- ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile ortaya çıkacağını, dava dışı ---ticari faaliyetini sürdürdüğü ve yaklaşık değeri --- katlı fabrika binasının dava dışı --- inşa edildiğini, bu imalatlar karşılığı olarak --- tarihinden başlayarak--- tarihine kadar olan süreçte yaklaşık değeri --- bedelli işlemlerin dava dışı şirket tarafından gerçekleştirildiğini ve bu imalat bedelinin faturalandırıldığını, faturanın dava dışı --- kayıtlarında görüleceğini, faturalandırma işlemleri ile ilgili dava dışı ----tarafından bir kısım ödemeler yapılmış ise de bakiye ödemeler için yaklaşık ---adet senet verildiğini, tüm bu açıklamaları karşılığında davacı şirketin ileri sürdüğü bu borçlanmalar karşısında şirket malvarlığına borcu karşılayacak hak ve alacak girmediği şeklindeki iddialarının asılsız olduğunun ortaya çıktığını, davacının zararlandırıcı faaliyet olduğunu iddia ettiği borçlanmaların tamamının davacı şirketin bilgisi ve kabulünde olduğunu, davacı ve dava dışı --- tarafından --- kayıtlarının--- tarihli ---Anlaşmasından evvel detaylı şekilde incelendiğini, dava dışı, şirketin mali durumunun bilinerek--- tarihli sözleşmenin imzalandığını ve sözleşme ekinde de dava konusu edilen senetlerin açıkça gösterildiğini, başka bir anlatımla davacı şirketin müvekkilinin sahibi olduğu şirketin hisselerini mevcut borçlarımı bilerek devir aldığını, sorumluluk davası açılabilmesi için dava konusu edilen şirketin zarara uğraması gerektiğini--- dava konusu iddialar yönünden zarara uğramadığı gibi şirketi bizzat şu andaki yönetim kurulunun zarara uğrattığını, davacı tarafın soyut bir takım iddialar ile müvekkilinin mal varlığı üzerinde talep ettiği ihtiyati tedbir talebinin hukuka aykırı olduğunu, tesis edilen ----tarihli ara kararın son derece yerinde olduğunu, belirterek davanın belirsiz alacak olarak açılması mümkün bulunmadığından mahkemece eksik harcın tamamlatılmasına, aksi halde davanın işlemden kaldırılmasına, davanın aktif ehliyet yönünden reddine, davanın zamanaşımı yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
---Asliye Ticaret Mahkemesi'nin----Esas Sayılı Dava;
DAVA:Davacı vekili --- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hissedar olduğu--- yönetim kurulu üyesi, temsilcisi sıfatıyla müvekkiline pay devretmeden önceki dönemde---her bakımdan tam anlamıyla kontrolü altında tuttuğunu, --- tek yöneticisi olarak görev yaptığını, davalının muvazaalı ve --- borçlanmalar ile ---dayanağı olmayan borçlar altına sokulduğu konusunda ciddi ihbarlar ve bulgular ortaya çıkması üzerine --- yönetimindeki değişiklikten sonra yeni yönetimin, şirketin bu kadar borca girmesini haklı kılacak bir varlığının gerçekten olmadığından hareketle şirketin mali ve --- yapısını inceleme gereği duyduğunu, davalının kusurlu ve kötü niyetli eylem ve işlemleri neticesinde müvekkilinin de ortağı olduğu----uğradığı her türlü zararının tazmini talebiyle ikame edilen sorumluluk kapsamında fazlaya ilişkin her türlü dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili--- yönetim yapısının değişmesinden önceki dönemde, özellikle--- yılı ve---Yönetim Kurulu Üyesi sıfatıyla yapmış olduğu planlı, bilinçli, sistemli ve dolayısıyla kusurlu eylem ve işlemleri sebebiyle, ---zarara uğratan davalı---müvekkilinde hissedarı bulunduğu ---vermiş olduğu her türlü zararının tazminine, müvekkilinde hissedarı bulunduğu --- uğramış olduğu gerçek zarar miktarı, sayın Mahkemenizce yaptırılacak -- incelemesiyle ortaya çıkacağından, fazlaya ilişkin her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik ---dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalı tarafından ---ödenmesine, müvekkilinde hissedarı bulunduğu ---davalının hukuka aykırı işlem ve eylemleri sebebiyle uğramış olduğu zararlarının tazminini teminat altına almak amacıyla, davalının malvarlığının kafi miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili --- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, TTK.nun 561.maddesine göre yetkili mahkemelerin --- Mahkemeleri olduğunu, yetki yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından açılan davada müvekkilinin bir kısım zararlandırıcı eylemlerde bulunarak, dava dışı ---- zarara uğrattıkları ileri sürdüğünü iddia edilen her bir asılsız iddia bakımından örnekleme yolu da kullanılmak suretiyle şirketin kayıtlarının incelendiği beyan edildiğini, davacı tarafından ayrıca huzurdaki dosya kapsamında müvekkilimizin gerçekleştirdiği eylemler sebebiyle gerek---lehine sağlandığı iddia edilen kazanç ile gerekse---- uğradığı ileri sürülen zarar tek tek hatta kuruşu kuruşuna bildirildiğini, davacı tarafından sunulan dava dilekçesinin “-- Yapıldığı Düşünülen Satıcılara ---Tarafından Yapılan Ödemeler ve ---Tarafından ---Yapılan Ödemeler” başlıklı -- sayfasında; ------müuhtelif tedarikçilerden satın alındığı gözüken --- dahil ---mal faturasının gerçeği yansıtmayabileceği, gerçeği yansıtmadığını düşündüğümüz--- ödeme tutarı kadar davalı --- borçlu oldukları ortaya çıkmıştır. ” şeklindeki ifadelerle aslında müvekkilinizin şirketi zararlandırdığını iddia ettikleri tutar açıkça beyan edildiğini, gerçekte dava dilekçesinde toplamda --- zararlandırdığı iddiasında bulunulduğunu, iddiaları açıkça kabul etmediğimizi ve açıkça itiraz ettiğimizi, dilekçemizin ilerleyen bölümlerinde detaylı şekilde izahatta bulunacağımızı beyanla; davacının açmış olduğu davasındaki zarar kalemlerini tek tek bildiğinin açık olduğunu, davada iddia edilen zararların tam ve belirlenebilir olduğunun sabit olduğunu, davayı belirsiz alacak davası şeklinde açmasının mümkün bulunmadığını, usulüne uygun şekilde yargılama yapılabilmesi için Harçlar Kanunu madde 16 gereği davacı tarafa dava değeri olarak açıkça beyan ettiği --- Üzerinden Harç İkmali Yapmak Üzere --- hafta kesin süre verilmesini, bu süre içerisinde harç ikmali yapılmaması halinde ise HMK gereği davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacının henüz ortak olmadığı bir dönem ile ilgili şirket yönetim kurulu üyesi aleyhine zararlandırıcı faaliyetlerde bulunduğu iddiası ile işbu davayı açtığını, davacının hukuki yarar ve menfaati olmadığı bir dönem ile ilgili açmış olduğu işbu davasında, aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, husumet itirazları bulunduğunu, davacının huzurdaki davayı açmakta ehliyeti bulunmadığını, oldukça geniş zamanı kapsayan davacı şirket taleplerinin ve dava konusu iddiaların geçtiği tarihler göz önüne alındığında davacının her bir talebinin zamana aşımına uğradığının sabit olduğunu, müvekkillerinden--- tarafından kurulan --- malzemeleri üretimi konusunda geçmişten bu yana ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren firmalardan olduğunu, müvekkilimiz .--- başına hissedar olduğu dönem ile ilgili talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, dava konusu iddiaların hukuki dayanağının olmadığını, dava diekçesinde bahsi geçen --- denetim raporunun ne mali verilerden uzak şekilde hazırlandığının ---- tarafından hazırlanan mütalaada açıkça ortaya konulduğunu, davacının zararlandırıcı faaliyet olduğunu iddia ettiği işlemlerin tamamının davacı şirketin bilgisi ve kabulünde olduğunu, davacı şirketin iştirakı--- Aşkın süredir ticaretinin bulunduğunu, davanın kötü niyetli olarak ikame edildiğini, bahsi geçen şirketlerin ticari defter ve kayıtları ile --- beyannameleri incelendiğinde söz konusu iadelerinin tamamen gerçek mal iadeleri olduğunun ortaya çıkacağını, huzurdaki davanın --- şirketleri talimatları ile hareket ederek müvekkilinin sahibi bulunduğu--- şirketine ait yüklü miktarda mallara el koyan ---yönetim kurulu üyelerin aleyhine açılan ---şikayeti ve davalardaki sorumluluklardan kaçmak amacıyla tamamen delil elde etmek üzere açılan kötü niyetli bir dava olduğunu, ---fahiş tutarda mal satımı yapıldığı ve ---örtülü kazanç sağladığı yönündeki asılsız iddialara itibar edilemeyeceğini, davacı tarafın yetkisi ve ilgisi bulunmaksızın ticari sır vasfındaki --- Kayıtlarının ne şekilde incelendiğini dosya kapsamına alınması gerektiğini, sorumluluk davası açılabilmesi için dava konusu edilen şirketin zarara uğraması gerektiğini, ---dava konusu iddialar yönünden herhangi bir zarara uğramadığı gibi şirketi bizzat hali hazırdaki yönetim kurulu üyelerinin zararlandırdığını, soyu iddialarla ihtiyati haciz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek re'sen göz önüne alınacak sebeplerle fazlaya ilişkin ve her türlü hak, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; dava dışı--- Yönetim Kurulu üyeleri aleyhine açılacak sorumluluk davasının zararlandırıldığı iddia edilen şirketin bağlı bulunduğu--- Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılması gerektiğinden; işbu davanın yetki yönünden reddine, dava konusu edilen zararlandırma faaliyetlerinin miktarı belirli olup; işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün bulunmadığından eksik harcın tamamlattırılmasına, aksi halde ivedilikle davanın işlemden kaldırılmasına, davacının---- hissedar olmadığı dönem ile ilgili olarak açmış oldukları sorumluluk davasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığından husumet yönünden reddine, davacı şirketin her türlü talepleri zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı yönünden reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.--Asliye Ticaret Mahkemesi'nin --- Esas Sayılı Dava;
DAVA:Davacı vekili ---tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili --tarafından kurulan ---malzemeleri üretimi konusunda geçmişten bu yana ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren firma olduğunu, müvekkili--- ortaklık yapısının değişmesinden evvel --- adet ve toplam değeri -----değerdeki hissenin tamamına sahip olduğunu, müvekkili--- hisselerinin tamamına da sahip olduğunu, müvekkili ---- tarafından kurulan--- ile dava dışı ---. arasında geçmişten bu yana devam eden ticari ilişkinin mevcut olduğunu, taraflar arasında öncelikle varlığı iddia edilen borçtan bahisle ---tarihli “Borç Tasfiye Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili --- karşısında---en büyük-- şirketlerinden birisi olan davadışı---olması ve bu nedenle davalıya güven duyması neticesinde dava dışı--- manevi baskısı ve hileli davranışları ile kendilerine sunulan “Borç Taşfiye Sözleşmesi”ni kayıtsız şartsız imzalamak mecburiyetinde kaldığını, sözleşme gereğince müvekkili--- varlığı iddia edilen --- borca kefil olmalarının sağlandığını, müvekkili'nin--- hisselerinin--- lehine “rehin konulması'nın sağlandığını, dava konusu taşınmazın devrinden önce--- tarihli borç tasfiyesi sözleşmesi imzalandığını, ardından---tarihli --hisselerinin ele geçirildiğini, dava dışı ---müvekkilinden ve -- alacaklı olmamasına karşılık türlü usulsüzlükler neticesinde ---- tarihli borç tasfiyesi sözleşmesi imzalattırıldığını, dava konusu olan ---fabrika binasının mülkiyetinin ödenmeksizin dava dışı --- devredildiğini, söz konusu devir işleminin davalılar ile bağı bulundukları --- hileli ve hukuka aykırı davranışları neticesinde kandırılmak suretiyle ele geçirildiğini, --- fabrika binasına ilişkin --- kiralama şirketine devir tarihine kadar ödediği kira bedellerinin fabrika binasının devir işlemleri sırasında ---tarafından hazırlanan mukuki mütalaa ile sabit olduğunu, müvekkilinin doğrudan zarara uğrayan olması sebebiyle hükmedilecek tazminatın müvekkili lehine verilmesi gerektiğini belirterek MK madde 107 hükmü gereği belirsiz alacak davası niteliğinde olan davanın kabulü ile ---Yönetim kurulu üyesi olan davalıların--- hileli davranışlar neticesinde tescil edilmesi, daha sonra--- devredilmesi ve ayrıca ---ait olmasına karşılık türlü hileler ile ele geçirilen fabrika binasının “---tarihli Kira Sözleşmesi” ile --- kiraya verilmesi ve --- kendi mülkünde kiracı duruma düşürülmesi nedeni, dava dışı ---çıkar ve menfaatleri gereğince hareket eden davalıların Yönetim Kurulu üyelikleri süresi boyunca gerçekleştirmiş oldukları hukuka aykırı ve zararlandırıcı işlemler sebebiyle müvekkilimizin uğradığı doğrudan zararlara---marifetiyle yapılacak --incelemesi ile hesaplanarak belirlenecek tazminat miktarından fazlaya ilişkin her türlü hak, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik --- işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil tahsiline karar zararının her geçen gün katlanarak artması ve şirket içinde maruz kaldığı haksız ve hukuka aykırı eylemler de göz önüne alındığında; davalıların davalıların banka hesapları, menkul ve gayrimenkulleri olmak üzere her türlü malvarlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili --- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu talepler bakımından daha önceden ikame edilmiş aynı davada feragat ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu, kesin hüküm bulunan bir konuda aynı taleplerle yeni bir dava açılamayacağından davanın esasına girilmeden reddinin gerektiğini, davacının son derece kötü niyetle hareket ederek asla sorumluluk izafe edilemeyecek müvekkillere karşı kendi sorumluluk alanına giren bir konuda sorumluluk yüklemeye çalıştığını, iddianın da hukuki bir dayanağı bulunmadığını,--- tarihinde yapılan -- Genel Kurulu Toplantısına değin şirketi temsil yetkisi ve yönetim kurulu başkanı davacı --- olduğunu, müvekkillerinin anılan tarihe kadar şirketin yalnızca yönetim kurulu üyeleri olarak görev yaptığını, süreç içinde davacı bizzat kendisinin yerine getirmekle yükümlü olduğu görevleri yerine getirmediğini ve tam aksine şirketin mal varlıklarını kendi zimmetine geçirmekle meşgul olduğunu, bu nedenlerden dolayı davacı aleyhine --- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ---Esas sayılı dosyalarıyla görülen sorumluluk davaları ikame olunduğunu, davacının müvekkillere yöneltemeye çalıştığı sorumluluğun asılsız olduğunu, ---iken bizzat davacı tarafından bu taşınmazın mülkiyeti --- kiralama yoluyla ---devredilmiş ve kredi kullanıldığını, bu işlemlerin yapıldığı esnada müvekkillerin anılan şirketin hissedarı olmadığı gibi şirketin yönetim kurulunda da görev almadıklarını, davacı şirketin mal varlıklarını nedensiz biçimde üçüncü kişilere devrettiğini, bu devir karşılığında kullandığı kredilerin de akıbeti şirket ticari kayıtlarında belli olmadığını, --- taşınmazının mülkiyetini --- kiralama yoluyla --- devreden ve kredi kullanan (davacı)--- --- kiralama bedellerini ---ödemeyip temerrüde düştüğünü, bu aşamada dava dışı-----borcun tamamını ödemiş ve dava konusu --- --- Kiralama Kiracı Değişikliği ve Devir Sözleşmesiyle--- geçtiğini, davacı---tarihli --- Kiralama Kiracı Değişikliği ve Devir Sözleşmesiyle yazılı onay verdiğini, davacı--- ayrıca tapuda yazılı olarak devre muvafakat ettiğini, bu aşamadan sonra dava dışı ---. daha sonra dava konusu taşınmazı --- kiralama yoluyla---devrettiğini, bu işlemlerin tümü bizzat davacı tarafından gerçekleştirildiğini, daha da öte aynı taşınmazın inşaatını yaptığı iddia olunan ---şirketlerine de ---tarafından yaklaşık --- para ödendiğini, davacının bizzat kendi kusuruyla gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle, daha sonra bir dava açmış olmasına karşın bu davadan da feragat ettiği dikkate alındığında huzurdaki davanın esas bakımından da reddinin gerektiğini belirterek hukuki dayanaktan yoksun tedbir taleplerinin tümden reddi ile davaya konu taleplerin dayanağını oluşturan konu hakkında daha önce--- sayılı dosyalarıyla görülen ve davacının feragat etmesiyle sonuçlanan ve bu gerekçeyle karara bağlanan davalarla aynı olması nedeniyle müvekkiller aleyhine ikame olunan davanın, “feragat” ve/veya “kesin hüküm” nedenleriyle reddine, esas yönünden cevap ve delillerimizin kabulüne, haksız ve hukuki mesnetten yoksun kötü niyetle açılan davanın reddine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ---Asliye Ticaret Mahkemesi'nin--- Esas sayılı dava dosyası ile birleşen--- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ----Esas sayılı dosyasında;
DAVA:Davacı vekili ---- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından kurulan---malzemeleri üretimi konusunda faaliyet gösteren firmalar olduğunu, müvekkilinin --- hisselerine sahip olduğunu, --- ile dava dışı --- ürettiği ---ürünleri satıldığını, dava dışı ---yetkilileri tarafından --- kendilerine borçlu olduğu gerekçesiyle görüşme taleplerinde bulunduklarını, yapılan görüşmede---henüz üretip teslim etmediği mallar için kestiği faturaları kabul ederek --- 3.ncü şahıslarla, finans kuruluşlarıyla yaptığı temliklere onay vermesi neticesinde ---henüz teslim almadığı malların borcunu ödemekle yükümlü duruma geldiğinin belirtildiğini, oysa dava dışı ---tarafından bildirilen bu alacak iddiasının gerçek dışı olduğu gibi miktarının da hatalı hesaplamalar ile belirlendiğini, müvekkilinin sahibi olduğu şirketin ticari defter ve kayıtlarında sabit olduğu şekilde anılan tarihte ileri sürüldüğü gibi hiçbir borcunun bulunmadığını, yapılan bu görüşmeler üzerine hisse devirlerinden önce taraflar arasında ---tarihli “Borç Tasfiye Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme çerçevesinde tarafların varlığı iddia edilen --- borcun ödenmesi ve borcun yapılandırılması amacıyla müvekkili üzerinde manevi baskı kurularak berç ile ilgili olarak müvekkili --- ve müvekkilinin o tarihte ----bu borca kefil olmalarının sağlandığını, ardından müvekkilinin sahibi olduğu --- adına tapuda kayıtlı fabrika binasının ele geçirilmesi planı ortaya konulduğunu, --- --- kiralama sözleşmesi ile--- yöntemi --- satın alınan bu taşınmazın kendilerine devrinin yapılması için--- tarihinde “-- Kiralama Kiracı Değişikliği ve Devir Sözleşmesi” imzalatıldığını, sözleşme ile o zamana kadar müvekkili tarafından ödenen kira bedelinin müvekkiline ödenmeksizin geri kalan kira borç tutarının ----tarafından ödenerek fabrika binasının tapusunun devir alındığını, nihayetinde yine müvekkilinin ve sahibi bulunduğu şirketlerin dava dışı ---borçlu olduğu iddiası ile --- tarihli “---' ile müvekkilinin davalı şirkette bulunan ---hissesinin dava dışı--- talimatı altındaki şirket ve kişilere bedeli ödenmeksizin ve gerçekte borçlu olunmamasına rağmen devrinin sağlandığını ve müvekkilinin azınlık pay sahibi duruma düşürüldüğünü, --- Asliye Ticaret Mahkemesinin ---- sayılı dosyası üzerinden işbu sözleşme ve eklerinin iptali ile müvekkilinin ve sahibi olduğu şirketlerin dava dışı ----borçlu olmadığının tespiti amacıyla dava açıldığını, işbu davanın halen derdest olduğunu, davalılar tarafından müvekkilinin bilgi alma hakkı ve yönetime katılma hakkının engellendiğini, şirket davalılar tarafından basiretsiz şekilde yönetildiğinden ciddi zararlara uğratıldığını, müvekkilinin---üyesi olduğu şirketi kontrol edemez hale pazarlama bölümlerinin tamamen müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığını, ancak ilerleyen süreçte yönetim yetkilerinin tamamen müvekkilinden alındığını, müvekkilinin kendi yaptığı incelemelerde -- tarihi itibariyle son --- aylık dönemde şirketin --- civarında zarara sokulduğunun tespit edildiğini,--- bünyesinde birçok firma barındırdığını, bu kapsamda;--- firmasının --şirketleri olduğunu, bahsi geçen bu şirketlerin şu anda tamamen---borçlandırıldığı firmalar olduğunu, şirketin tamamen davalılar tarafından ele geçirilmesinden sonra şirketin ciddi anlamda ciro kaybına uğradığını, işbu durumun şirketin davalıların yönetimi ele geçirmesinden evvel şirketin elde ettiği gelir ve ciro miktarlarının davalıların yönetimi ele geçirmesinden sonra sonraki ciro ve gelir durumunun karşılaştırmalı olarak ticari defterlerde yapılacak-- incelemesi ile ortaya çıkacağını, müvekkilinin dava dışı şirkete giriş çıkışına müsaade edilmediğini, müvekkilinin şirkete ait mail adresinin değiştirildiğini, dava dışı şirketin-- işlerinin dava dışı --- şirketlerinin iştiraki olan---firmasına piyasa değerlerinin çok üstünde fahiş tutarlar ile yaptırıldığını, farklı firmalardan hiçbir teklif alınmadığını, dava dışı şirket nezdinde davalılar tarafından gerçekleştirilen usule aykırı temlik ve--- usulsüz kaynak yaratıldığını, --- üyelerinin huzur hakkı alacağı ile ilgili dava dışı --- tarafından--- fatura düzenlendiğini, bu veya başkaca şekilde---olarak yaratılan borçlanmalar neticesinde----- faturaları kesildiğini, davalıların şirketi kötü yönetimi sebebiyle şirketin sayısız ceza faturaları ve icra takipleri ile karşı karşıya kaldığını, dava dışı şirketin en önemli tedarikçilerinden olan --- ile sorun yaşandığını, --- tarafından----aleyhine sözleşmeye aykırılıktan ceza faturaları düzenlendiğini, toplam --- tutarın tahsilinin talep edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK md. 107 hükmü gereği belirsiz alacak davası niteliğinde olan davanın kabulüne--- üyesi olan davalıların eylemleri nedeniyle müvekkilinin zararının meydana geldiğini belirterek davalıların TTK 553 ve diğer md.gereğince --- üyelikleri süresince gerçekleştirmiş oldukları zararlı işlemlerin tespiti ve müvekkilinin zararının --marifetiyle hesaplandıktan sonra artırılmak suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik --- ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, davalıların her türlü mal varlığı değerleri üzerine İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili --- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu talepler bakımından daha önceden ikame edilmiş aynı davada feragat ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu, kesin hüküm bulunan bir konuda aynı taleplerle yeni bir dava açılamayacağından davanın esasına girilmeden reddinin gerektiğini, davacının son derece kötü niyetle hareket ederek asla sorumluluk izafe edilemeyecek müvekkillere karşı kendi sorumluluk alanına giren bir konuda sorumluluk yüklemeye çalıştığını, iddianın hukuki bir dayanağı bulunmadığını, --- tarihinde yapılan--- Toplantısına değin şirketi temsil yetkisi ve yönetim kurulu başkanı davacı ---olduğunu, müvekkillerinin anılan tarihe kadar şirketin yalnızca yönetim kurulu üyeleri olarak görev yaptıklarını, süreç içinde davacının bizzat kendisinin yerine getirmekle yükümlü olduğu görevleri yerine getirmemiş tam aksine şirketin mal varlıklarını kendi zimmetine geçirmekle meşgul olduğunu, davacı aleyhine---Asliye Ticaret Mahkemesinin --- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin---- Esas sayılı dosyalarıyla görülen sorumluluk davaları ikame olunduğunu, davacının müvekkillerine yöneltemeye çalıştığı sorumluluğun asılsız olduğunu, ---parselde kayıtlı, --- bağımsız bölümden oluşan gayrimenkulün sahibi---iken bizzat davacı tarafından bu taşınmazın mülkiyeti --- kiralama yoluyla----devredilmiş ve kredi kullanıldığını, bu işlemlerin yapıldığı esnada müvekkillerin anılan şirketin hissedarı olmadığı gibi şirketin yönetim kurulunda da görev almadıklarının, davacı şirketin mal varlıklarını nedensiz biçimde üçüncü kişilere devrettiğini, iş bu devir karşılığında kullandığı kredilerin de akıbeti şirket ticari kayıtlarında belli bile olmadığını, --- taşınmazının mülkiyetini --- kiralama yoluyla ---devreden ve kredi kullanan (davacı) ------ kiralama bedellerini --- ödemeyip temerrüde düştüğünü, bu aşamada dava dışı ---’ye borcun tamamını ödemiş ve dava konusu --- --- Kiralama Kiracı Değişikliği ve Devir Sözleşmesiyle ---- geçtiğini, davacı ---tarihli --- Kiralama Kiracı Değişikliği ve Devir Sözleşmesiyle yazılı onay verdiğini, davacı --- ayrıca tapuda yazılı olarak devre muvafakat ettiğini, dava dışı ---daha sonra dava konusu taşınmazı --- kiralama yoluyla ---devrettiğini, işlemlerin tümünün bizzat davacı tarafından gerçekleştirildiğini, aynı taşınmazın inşaatını yaptığı iddia olunan---- şirketlerine de ---para ödendiğini, müvekkillerinin hiçbir sorumluluğu bulunmayan tam aksine tüm sorumluluğun davacı---ait olduğu bir konuda müvekkiller aleyhine sorumluluk davası açılmış olması akla ve hukuka uygunluk arz etmediğini, davacının bizzat kendi kusuruyla gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle, daha sonra bir dava açmış olmasına karşın bu davadan da feragat ettiği dikkate alındığında huzurdaki davanın esas bakımından da reddi gerektiğini belirterek hukuki dayanaktan yoksun tedbir taleplerinin tümden reddi ile davaya konu taleplerin dayanağını oluşturan konu hakkında daha önce---sayılı dosyalarıyla görülen, ancak bizzat davacının feragat etmesiyle sonuçlanan ve bu gerekçeyle karara bağlanan davalarla aynı olması nedeniyle müvekkiller aleyhine ikame olunan davanın, “feragat” ve/veya “kesin hüküm” nedenleriyle reddine, ayrıca davacının aktif dava ehliyetinin olmaması nedeni (davacı --- yetkilisi ve ortağı olmadığından) ile davasının reddine karar verilmesini, davalı müvekkillerimin davaya konu edilen ---. İle herhangi bir ortak ya da yetkili sıfatları olmadığından husumet itirazımızı beyan eder davanın reddine karar verilmesini, esas yönünden cevap ve delillerin kabulüne, haksız ve hukuki mesnetten yoksun kötü niyetle açılan davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl dava, davalının yöneticisi olduğu dönemde dava dışı ---zarara uğratıldığı iddiası ile tespit edilecek tazminatın davalıdan tahsili ile dava dışı ---ödenmesi istemine ilişkin olduğu, birleşen ----Esas sayılı dava dosyasında da davalının yine yöneticisi olduğu dönemde dava dışı --zarara uğratıldığı iddiası ile tespit edilecek tazminatın davalıdan tahsili ile dava dışı ---ödenmesi istemine ilişkin olduğu,
Birleşen --Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin---Esas sayılı dava dosyasında da dava dışı ---davalıların yönetim kurulu üyeleri olarak görev yaptıkları dönemde şirketi zarara uğrattıklarından bahisle tespit edilecek zararın tahsili istemine,Birleşen---Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilen --Asliye Ticaret Mahkemesinin --- Esas sayılı dava dosyasında da yine dava dışı şirkette davalıların yönetim kurulu üyeleri olarak görev yaptıkları dönemde şirketi zarara uğrattıklarından bahisle tespit edilecek zararı tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla davaların yasal dayanağı TTK 553.maddesine dayanmaktadır.Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve dava dışı -- tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılarak raporlar alınmıştır. Alınan raporların birbirleri ile uyumlu, dosyadaki delillere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Dava dosyamızla birleşen ---Esas sayılı dava dosyasında verilen birleştirme kararında her ne kadar davacı kısmına ---olarak iki davacı ismi yazılmış ise de bu dosyasına düzenlenen dava dilekçesinde davacının --- gösterildiği, başkaca davacının gösterilmediği anlaşılmakla --- Asliye Ticaret Mahkemesince sehven iki şirket ismi yazıldığı kanaatine varılmıştır.Asıl ve birleşen --- Asliye Ticaret Mahkemesinin--- Esas sayılı dava dosyasında davacı olan ---ticaret sicil dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; eski unvanının--- olduğu, anasözleşmesinin --- tarihinde sicile tescil edildiği, şirketin amacının ----- alım satmak, inşaat, tesisat, montaj, proje yapmak, kiraya vermek ve işletmek olduğu, şirketin ---tarihindeki aldığı kararla sermayesini --- çıkardığı, şirketin --- tarihinde sicile tescil edilerek ilan edildiği üzere yeni unvanının --- olduğu, şirketin son tescilinin ---tarihi itibariyle adres nakline ilişkin olduğu görülmüştür.
Asıl ve birleşen dava dosyalarında zarara uğratıldığı iddia olunan dava dışı ---celbolunarak yapılan incelenmesinde; eski unvanı ---tarihinde sicile tescil edildiği, kurucularının ---olduğu, kuruluş sermayesinin--- olduğu, şirketin amaç ve konusunun 'Her türlü --- gibi --- aksesuarlarının üretimini, alım satımını, ithalat ve ihracatını yapmak' olduğu, şirketin --- tarihli ortaklar kurulu kararı ile yapılan hisse devir sonucunda şirket ortaklarının--- şeklinde olduğu, şirktin --- tarihli ortaklar kurulu kararı ile sermaye artırımı yaptığı, --- tarihinde yapılan hisse devirleri sonucu şirket ortaklarının --- tarihinde sermayesini --- çıkardığı, --- tarihinde de sermayesini ---- yükselttiği, --- tarihinde ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürlüğüne dışarıdan --- yıllığına asıl davalı birleşen davacı---atandığı, şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiği, şirket ortaklarından ---- müdürlüğünün halen devam ettiği, --- ile birlikte ayrı ayrı imzaları ile yetkili kılındıkları, --- tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirkette ortaklığı bulunmayan---tarihli yönetim kurulu kararı ile şirketin her türlü işleminin ifası ile ilgili her türlü belgede -- yıl süre ile yönetim kurulu üyelerinden --- herhangi birinin münferit imzası ile şirketi temsil ve ilzama yetkili oldukları, --- tarihli -- ilan edildiği, ---tarihinde TTK 338.maddesine göre--- tarihinden itibaren---.olarak devam edeceği, --- olduğuna karar verildiği, kararın --- yayınlandığı, şirketin---yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısının--- tarihinde yapılarak yönetim kurulu üyelerinin toplantıya katılan diğer ortakların oy birliği ile ayrı ayrı ibra edildiği, yönetim kurulunun--- sayılı karar ile bugünden itibaren çok ortaklı ---olarak faaliyetine devam etme kararı alındığı, kararın --- tarihli ---ilan edildiği, --- tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında şirketin toplam sermayesinin -- toplantı nisabı sağlanmak suretiyle toplantı yapıldığı,---yılı faaliyet dönemine ilişkin olağan genel kurul toplantısının --- tarihinde yapıldığı, genel kurul toplantı tutanağının--tarihli--- ilan edildiği, --- yılında tek yönetim kurulu üyesi olan --- yapılan oylamada oy birliği ile ibra edilmediği, --- yılı için yapılan oylamada yine--- ibra edilmediği, genel kurulda--- bağımsız denetim sözleşmesinin imzalanması konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği, iş bu dava açıldıktan sonra şirketin --- tarihinde yapılan genel kurul toplantısında ortaklarının--- sayılı yönetim kurulu kararı ile şirketin tek pay sahipli----olduğu ve bu pay sahibinin de ---olduğu tespit edilmiştir.Asıl ve birleşen dava dosyalarında zarara uğratıldığı iddia edilen--- ayrıntılı incelemesi yapılan ticaret sicil dosyasına göre asıl davacı ve birleşen davada davacı olan şirketin artık ortak olmadığı açıkça anlaşılmaktadır.
TTK 553.maddesinde düzenlenen Kurucuların, Yönetim Kurulu Üyelerinin, Yöneticilerin ve--- sorumluluğuna gidilebileceği hükme bağlanmış olup, TTK 555.maddesinde de şirketin uğradığı zararın tazmini için kimlerin dava açabilecekleri; ' (1)-Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.' şeklinde düzenlenmiştir. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarının söz konusu olabilmesi için görevlerini yaparken kanun ve anasözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal etmiş olmaları gerekir. Ayrıca şirketin ihmali ya da sorumluların şirkete hakim olmaları nedeniyle dava açılmaması ihtimaline karşı pay sahiplerine de dava açma yetkisi verilmiştir. TTK 555.maddenin birinci fıkrasında şirketin uğradığı zarardan söz edilmesine göre bu zarar şirket yönünden doğrudan doğruya bir zarardır. Söz konusu zarar, pay sahipleri yönünden dolaylı bir zarardır. Şirketin doğrudan doğruya uğradığı bu zarar için şirketçe bir dava açılmamışsa, bu zarar pay sahipleri yönünden dolaylı zarar olduğundan pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesi istemiyle dava açabilirler. Bu husus maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde açıkça düzenlenmiştir.İş bu yasal düzenleme kapsamında asıl ve birleşen dava dosyaları ayrı ayrı değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan ---Esas sayılı dava dosyası ile birleşen --- Esas sayılı dava dosyalarında davacı olan ---dava açıldığı tarihte her ne kadar --- ortağı ise de ---ilan edilen karara göre şirketin tek ortaklı olduğuna ve bu pay sahibinin de --- olduğu sabittir. Davacı taraf hem şirkete ortak olmadan önceki dönemdeki şirket zararları için dava açmış, hemde dava devam ederken pay sahipliği sıfatını kaybetmiştir. Bu noktada davacı şirketin görülmekte olan asıl ve birleşen---Asliye Ticaret Mahkemesinin--- Esas sayılı dava dosyası yönünden aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı anlaşılmaktadır. TTK.nun incelenen 555/1 maddesi hükmüne dayanarak bir pay sahibinin şirketin zarara uğratıldığından bahisle zararın tazminine ilişkin 'dolayısıyla zarar gören' sıfatıyla dava açılabilmesi onun ortaklık sıfatına bağlıdır. Ortağın pay sahibi olma sıfatına gerek zararın doğumu, gerekse davanın açıldığı tarihte sahip olması ve davanın sonuna kadar bu sıfatını koruması gerekir. Bu sıfatın dava esnasında kaybedilmesi davaya devam ettirebilme imkanını ortadan kaldırmaktadır. Çünkü ortağın şirketten ayrılması dava açmadaki menfaatini ortadan kaldırmıştır (---Karar vb.kararları bu doğrultudadır). Dolayısıyla asıl ve birleşen--- Asliye Ticaret Mahkemesinin --- Esas sayılı dava dosyasında davacı şirketin dava dışı --- şirketine ortak olmadan önce şirkete verilen zararların tazmini için dolayısıyla zarar gören sıfatıyla davalı --aktif husumet ehliyeti bulunmadığından asıl ve birleşen --- Esas sayılı dava dosyasındaki davaların reddi gerekmiştir. Kaldı ki aksi düşünülse dahil yani davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilse bile bu kez de gerek --- gerekse ---aracılığı ile yaptırılan --- incelenmesin sonucunda düzenlenen ve hükme esas alınan raporda;'.şirketin --- toplamında senetler verildiğinin, davanın açıldığı tarih itibariyle bu senetlerin ---kısmının ödendiğini, davalının dava dışı şirkete vermiş olduğu bu zararı tazmin etmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de dava dışı şirket bu senetleri yaptırdığı fabrika binası için vermiştir. Senedin fazla verilip verilmediği ancak karşılığındaki işin maliyetinin bilinmesi ile mümkün olduğu, --- tarafından fabrika binasının yapıldığı yıllar itibariyle maliyetinin belirlendiği buna göre fabrika binasının--- tarihleri arasındaki yapım maliyetinin --- olarak hesaplandığı, bunun haricinde tesis ve makine ve cihazlarında toplamda değerinin---tarihi itibariyle rayiç değeri tesis, makine ve cihazlar---, taşıtlar--- tarihi itibariyle tesis, makine ve cihazlar --- hesaplandığı buna göre iddia edildiği gibi şirketin sebepsiz yere borçlandırıldığı iddiasının dayanağı olmadığı sonucuna varıldığından asıl ve birleşen ---Asliye Ticaret Mahkemesinin---Esas sayılı dava dosyalarının bu yönden de reddi gerekmektedir.
---Asliye Ticaret Mahkemesi'nin--- Esas sayılı dava dosyası ile bu dava dosyası ile birleşen --- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin --- Esas saylı dava dosyasında davacı --her iki dava dosyasına sunulan dava dilekçesinde dava dışı ---yönetim kurulu üyeleri olan davalıların TTK 553 ve devamı maddeleri uyarınca şirketi zarara uğrattıklarından bahisle tespit edilecek zararın davalılardan tahsili ile kendisine ödenmesini talep etmiştir.Yukarıda ayrıntılı incelemesi yapılan TTK 555/1 maddesi uyarınca şirket ortakları, yöneticilerin şirketi zarara uğrattıklarından bahisle tespit edilecek zarar miktarının ancak şirkete ödenmesini talep edebilirler. Zararın davacı yönünden dolaylı zarar olduğunun kabulü halinde davacı tespit edilecek zararın kendisine ödenmesini isteyemeyeceği gibi yargılama aşamasında şirket ortaklığından ayrılmış olması nedeniyle aktif husumet ehliyeti de kalmadığı için davanın bu yönden reddi gerekmiştir. Ancak davacı taraf her iki dava dilekçesinde uğradığı doğrudan zararın tespit edilerek kendisine ödenmesini dile getirmiştir. Bu yönüyle de incelendiğinde davacının her iki dava dosyasına konu ettiği hususlar nedeniyle bizzat kendisinin ne şekilde ve ne kadar zarara uğradığını somut bir şekilde ortaya koyamamıştır.
Eğer davacının yargılama aşamasında ortaklığın kaybetmiş olmasına rağmen aktif husumet ehliyetinin devam ettiği düşünülecek olsa dahi; Birleşen--Asliye Ticaret Mahkemesi ve bu dosya ile birleşen --- Asliye Ticaret Mahkemelerinin dava dosyalarında;Davacı---Asliye ticaret Mahkemesindeki -- Esas sayılı davayı açtığı--- tarihinde, -- Asliye Ticaret Mahkemesindeki ---Esas sayılı davayı açtığı---ortak ise de kısa bir süre sonra ortaklıktan ayrılmıştır. Davacı ve davalılar aynı dönemde dava dışı şirkette yönetim kurulunda birlikte görev yapmışlardır. Hatta davacı ---yönetim kurulu başkanı olarak görevini ifa etmiştir. Birlikte görev yaptıkları tarihleri --- tarihleri arasıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde davalıların henüz yönetim kurulu üyesi olmadıkları döneme ait olayları da davasına dayanak yapmıştır. Dava dışı ---ortağı iken dava dışı --- ile yine dava dışı ---.arasında ticari ilişki bulunduğunu, ---- alacaklı olduğunu iddia ederek kendisi üzerinde manevi baskı kurulduğunu, hisse devirlerinden önce --- tarihinde borç tasfiye sözleşmesi imzalandığını, kendisinin ---oranında hissesine sahip ---söz konusu borca kefil olmasının sağlandığını, ardından ------ kiralama ile satın aldığı fabrika binasının --- tarihli --- Kiralama Kiracı Değişikliği ve Devir Sözleşmesi ile --- elinden alındığını, ardından --- tarihli --- oranındaki hissesinin--- talimatı altındaki şirket ve kişilere bedelsiz devrinin gerçekleştirildiğini iddia etmiştir. Yine dava dilekçesinin devamında kendisinin yaptığı incelemesinde --- tarihi itibariyle son --- aylık dönemde dava dışı --- civarında zarara sokulduğunu iddia etmiştir. Dava dışı ---ticari defter kayıt ve dayanak belgelerinin --incelemesi sonucunda--- yılında muhtelif miktarlarda ki azımsanacak miktarda olmayacak şekilde kar ettiği, sadece--- yılında --- zarar ettiğinin tespit edildiği, iddia edildiği kadar --- zararının olmadığı gibi --yılında gerçekleşen--- zararın oluşmasına da ---senesinde---olan net satışların --- yılında --- düşmesinin neden olduğu tespit edilmiştir. Ciro kaybının sebebinin somut bir şekilde ispatlanamadığı gibi doğrudan yönetim kurulunun sorumlu tutulmasının dayanaksız olduğu açıktır. Davacının her iki dava dosyasında da iddiaları dönem itibariyle---incelemesi sonucunda da tespit edildiği üzere davalıların ortak ve yönetim kurulu üyesi olmadan önceki döneme ilişkindir. Davalıların yönetim kurulu üyeliği yaptıkları dönemde de şirketin yönetim kurulu başkanı davacının bizzat kendisidir. Bu nedenle asıl ve birleşen davanın da reddi gerekmiştir.Yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamı, alınan --- raporları birlikte değerlendirildiğinde asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Asıl davanın ve birleşen-- Asliye Ticaret Mahkemesinin -- Esas, birleşen--Asliye Ticaret Mahkemesinin-- birleşen --- Esas sayılı davaların ayrı ayrı reddine,
ASIL DAVADA:
2-Başlangıçta peşin olarak alınan--harcın alınması gerekli olan -- harçtan mahsubu ile fazla alınan --- karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri --- bilirkişi ücretleri --- olmak üzere toplam ---davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 'nin 13/4 maddesi uyarınca --- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen ---. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ---Esas sayılı davada;
6-Başlangıçta peşin olarak alınan --- harcın alınması gerekli olan --- harçtan mahsubu ile fazla alınan---karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
7-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri --- yargılama masrafının davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 'nin 13/4 maddesi uyarınca--- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen---Asliye Ticaret Mahkemesi'nin --- Esas sayılı davada;
10-Başlangıçta peşin olarak alınan ---harcın alınması gerekli olan --- harçtan mahsubu ile bakiye --- karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
11-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 'nin 13/2 maddesi uyarınca ---avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
Birleşen--- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin --- Esas sayılı dava dosyası ile birleşen ---Asliye Ticaret Mahkemesi'nin --- esas sayılı dosyasında;
13-Başlangıçta peşin olarak alınan --- harcın alınması gerekli olan--- harçtan mahsubu ile bakiye --- karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
14-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 'nin 13/2 maddesi uyarınca --- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
16-Asıl ve birleşen dava dosyalarında karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avanslarının yatıran davalıya iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren---hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ---Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.