8. Hukuk Dairesi 2019/3752 E. , 2019/10176 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Asıl-İstihkak, Karşı İstihkak İddiasının Reddi, Tasarrufun İptali, Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, esas ve birleşen davaların bir kısmının kabulüne, bir kısmının reddine karar verilmiş olup hükmün alacaklı ve üçüncü kişi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Asıl dosyada ( ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009 / 1558 Esas) davacı- karşı davalı üçüncü kişi vekili; 22/10/2009 tarihli hacizde iş makinesi ile ilgili olarak müvekkili tarafından tescil belgesi sunulmasına karşın haciz ve muhafaza işlemi yapılmasının istendiğini, borçlu şirkete ait olduğu iddiasıyla iş makinesinin haczedildiğini, icra memurunca İİK'nin 99. maddesine göre haciz yapılmasına karşın söz konusu iş makinasının muhafaza altına alınmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/11384 Esas sayılı dosyasında yapılan 22.10.2009 tarihli haciz ve muhafaza işleminin iptaline karar verilmesini istemiş, temyiz dilekçesinde de talebinin şikayet olduğunu tekrarlamıştır.
Asıl dosyada davalı-karşı davacı alacaklı vekili, üçüncü kişinin, borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, üçüncü kişinin iş makinesini borçlu şirketten devraldığını beyan etmesine karşın tescile ilişkin belge sunamadığını açıklayarak, haczin İİK'nin 99. maddesine göre değil 96-97 maddesine göre yapılması gerektiğinin tespitine, eğer bu talep uygun görülmezse, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi ile borçlu şirketin üçüncü kişi lehine yaptığı satışın iptali ve bu menkul yönünden takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2009/1516 Esas sayılı dosyada davacı üçüncü kişi vekili, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/ 1044 sayılı dosyasında 2.10.2009 tarihinde yapılan hacze konu mahcuzların müvekkiline ait olduğunu açıklayarak istihkak davasının kabulünü talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2009/1709 Esas sayılı dosyada davacı alacaklı vekili, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/11384 sayılı dosyasında yapılan 21.11.2009 tarihli haczin İİK'nin 99. maddesine göre değil 96-97. maddesine göre yapılması gerektiğinin tespitine, bu talep kabul edilmez ise üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi ile borçlu şirketin üçüncü kişi lehine yaptığı satışın iptali ve bu menkul yönünden takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2009/1708 Esas sayılı dosyada; davacı alacaklı vekili, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/10444 sayılı dosyasında yapılan 23.11.2009 tarihli haczin İİK'nin 99. maddesine göre değil 96-97. maddesine göre yapılması gerektiğinin tespitine, bu talep kabul edilmez ise üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi ile borçlu şirketin üçüncü kişi lehine yaptığı satışın iptali ve bu menkul yönünden takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2009/1732 Esas sayılı dosyada; davacı alacaklı vekili, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/12849 sayılı dosyasında yapılan 3.12.2009 tarihli haczin İİK'nin 99. maddesine göre değil 96-97. maddesine göre yapılması gerektiğinin tespitine, bu talep kabul edilmez ise üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi ile borçlu şirketin üçüncü kişi lehine yaptığı satışın iptali ve bu menkul yönünden takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl dosyada, haciz İİK'nin 99. maddesine göre yapılmış ise de, üçüncü kişinin takip ve haciz tarihlerinde borçlu şirketin müdürü olması nedeniyle haczin İİK'nin 97. maddesine göre yapılması ve bu doğrultuda iş makinesinin haczi ve muhafazası gerekmekte olup, İİK'nin 99. maddesine göre yapılmasına dair memur işlemi yasaya uygun olmadığından, davacı üçüncü kişinin şikayetinin reddine, karşı davada alacaklının şikayetinin kabulü ile davaya konu haczin İİK’nin 96-97. maddelerine göre yapılması gerektiğine, davalı karşı davacı alacaklı şirketin bu davada terditli olarak açtığı istihkak iddiasının reddi ve tasarrufun iptali davaları ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına; birleşen 2009/1516 Esas sayılı dosyada, 02/10/2009 tarihli haczin borçlu şirket yetkilisinin huzurunda yapılması, haciz mahallinde borçlu şirkete ait evrakların bulunması nedeniyle mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, bu karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile istihkak davasının reddine; diğer birleşen dosyalarda ise, alacaklı tarafın haczin İİK'nin 97. maddesine göre yapılması gerektiği yönündeki şikayetinin kabulüne,alacaklının terditli talepleriyle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar üçüncü kişi vekili ve alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Asıl ve karşı dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nin 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Yargıtayca incelenmesi istenen şikayete ilişkin karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan asıl ve karşı davada temyiz dilekçesinin REDDİNE,
Bununla birlikte karşı davada, alacaklının terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi ve tasarrufun iptali davaları ile ilgili olarak şikayet talebi kabul edildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İİK'nin 71. maddesinin ikinci fıkrasında; 'Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır' hükmü yeralmaktadır. 33/a. maddesinin birinci fıkrasında ise 'İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir' denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; 'Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün icinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder' hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda; borçlu tarafından ... 4.İcra Müdürlüğünün 2009/11384 Esas sayılı dosyasında aleyhine yürütülen kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı, takip dayanağı çekin zamanaşımına uğradığı itirazı üzerine, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 12.3.2015 tarihli ve 2014/854 Esas, 2015/267 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile İİK'nin 71 ve 33/a. maddesi gereğince borçlu hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olup, karar 7.12.2015 tarihinde kesinleşmiş, iş bu karara karşı İİK’nin 33/a-2. maddesi kapsamında dava açılmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda, alacağın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil etmekte olup, icranın geri bırakılması kararı ile borçlu hakkındaki takibin ve haczin geçerliliği ortadan kalkmıştır.
O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen icranın geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinden önce eldeki davanın açıldığı nazara alınarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, terditli açıldığından bahisle şikayet talebi kabul edildiğinden dolayı karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hüküm sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilip kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
2. Birleşen 2009/ 1732, 2009/ 1708 ve 2009/ 1709 Esas sayılı dosyalara ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nin 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Yargıtayca incelenmesi istenen şikayete ilişkin karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan asıl ve karşı davada temyiz dilekçesinin REDDİNE.
Öte yandan, alacaklının terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi ve tasarrufun iptali davaları ile ilgili olarak şikayet talebi kabul edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 12.3.2015 tarihli ve 2014/853 Esas, 2015/2669 Karar sayılı kararı ile ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/10444 sayılı icra dosyası ile ilgili olarak davanın kabulü ile İİK'nin 71 ve 33/a. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına, yine ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 12.3.2015 tarihli ve 2014/854 Esas, 2015/267 Karar sayılı kararı ile ... 4.İcra Müdürlüğünün 2009/11384 sayılı icra dosyası ile ilgili olarak davanın kabulü ile İİK'nin 71 ve 33/a. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına, ayrıca ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 12.3.2015 tarihli ve 2014/852 Esas, 2015/270 Karar sayılı kararı ile ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/12849 sayılı icra dosyası ile ilgili olarak davanın kabulü ile İİK'nin 71 ve 33/a. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, anılan kararlar kesinleşmiş ve iş bu kararlara karşı İİK’nin 33/a-2. maddesi kapsamında dava açılmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda, alacağın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil etmekte olup, icranın geri bırakılması kararı ile borçlu hakkındaki takip ve hacizlerin geçerliliği ortadan kalkmıştır.
O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen icranın geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinden önce eldeki davanın açıldığı nazara alınarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değil ise de bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hüküm sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilip kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
3. Birleşen 2009/1516 Esas sayılı dosyaya yönelik temyiz incelemesinde,
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Somut olayda, borçlu tarafından ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/10444 Esas sayılı dosyasında aleyhine yürütülen kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı, takip dayanağı çekin zamanaşımına uğradığı itirazı üzerine, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 12.3.2015 tarihli ve 2014/853 Esas, 2015/269 Karar sayılı ilamı ile davann kabulü ile İİK'nin 71 ve 33/a. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olup, karar 7.12.2015 tarihinde kesinleşmiş, iş bu karara karşı İİK’nin 33/a-2. maddesi kapsamında dava açılmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda, alacağın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil etmekte olup icranın geri bırakılması kararı ile borçlu hakkındaki takibin ve haczin geçerliliği ortadan kalkmıştır.
O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen icranın geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinden önce eldeki davanın açıldığı nazara alınarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ise tarafların haklılık durumu değerlendirilerek takdiri gerekirken, davanın esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır
SONUÇ: Yukarıda (1ve 2) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle alacaklı ve üçüncü kişi vekillerinin sair temyiz itirazlarına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine, alacaklının terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi ve tasarrufun iptali davaları ile ilgili olarak verilen kararın gerekçesinin ise ise yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeple düzeltilen şekli ile ONANMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Birleşen 2009/1516 Esasa ilişkin hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nın 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 12.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi