18. Ceza Dairesi 2017/1770 E. , 2017/2633 K.
KARAR
Fuhuş suçundan sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanıkların mahkumiyetlerine dair, Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 26.05.2015 tarih ve 2014/315 Esas, 2015/323 Karar sayılı hükümlerin, sanık ... müdafii ile sanık ... tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 25.04.2016 gün ve 2015/37755 Esas, 2016/8700 sayılı kararıyla;
'Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık ...'ın yüzüne karşı verilen hükümde, temyiz süresinin başlangıcının kuşkuya yer vermeyecek şekilde gösterilmemesi nedeniyle, sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a yükletilen fuhuş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a yükletilen insan ticareti eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiileri ile sanık ..., ..., ... ve ...'ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından, TCK'nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılması biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA', şeklinde karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 03/03/2017 tarih ve 2017/10205 sayılı yazısı ile;
'Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca fuhuş için aracılık etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yağma, alıkoyma suçlarından açılan dava sonucunda Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesince hükmedilen kararların temyiz istemini inceleyen Yüksek 9. Ceza Dairesinde bir kısım kararları onanmış bir kısım kararların bozulmasına karar vermiştir. Bozulan kararlara yönelik yeniden yapılan yargılamada Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 26/05/2015 gün ve 2014/315 E. 2015/323 K. sayılı karar ile yeniden hüküm kurulmuştur. Bu hükümlerin mahkum olan sanıkların temyiz istemi üzerine Yüksek Daireniz yukarıda anılan ilamı ile;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a yükletilen fuhuş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a yükletilen insan ticareti eylemleri hakkında hüküm fıkrasından, TCK'nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılması suretiyle hükümlerin düzelterek ONANMASINA,
2- Sanık ...'ın eylemleri hakkında,
CMK'nın 225/1. maddesine göre hükmün konusunun yalnızca iddianamede anlatılan eylemlerden ibaret olması ve iddianame anlatımında, sanığın, mağdurlar ..., ... ve ...'e yönelik olarak fuhuş eylemlerinin belirtilmemiş olması karşısında, fuhuş suçundan hükümler kurulmak suretiyle anılan Kanun maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, karar vermiştir.
Hükümlüler ...ve ... mahkumiyet kararlarına yönelik onama ilamına itiraz isteminde bulunmuştur.
Başsavcılığımızın Yargıtay 18. Ceza Dairesi'nin 25/04/2016 gün ve 2015/37755 Esas 2016/8700 Karar sayılı ilamınındaki (1) nolu bendindeki sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a yükletilen fuhuş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a yükletilen insan ticareti eylemleri hakkında verilen onama ilamına ve (2) nolu bendindeki sanık ... hakkındaki bozma ilamına bir itirazı bulunmamaktadır.
Ancak sanıklar...ve ... hakkında fuhuş suçundan verilen mahkumiyet kararlarının onanmasının yerinde olmadığını düşündüğümüzden itiraz isteminde bulunmak gerekmiştir.
Sanık ... Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada 21.09.2012 gün ve 2011/184 E. 2012/140 K. Sayılı kararı ile suç örgütüne üye olma ve mağdure ...'e fuhuş için aracılık etme suçundan mahkum olmuş ve bu karar 9. Ceza Dairesinin ilamı ile kesinleşmiştir. Bu kabulün dosya ile uygun olduğundan kuşku yoktur. Yine aynı ilam ile sanıklar... ve ..., ... ve ...'e karşı eylemleri nedeniyle bir karar verilmediği için bozma kararı verilmiştir. Bozmadan sonra yapılan yargılama neticesinde;
Sanık ...'ın mağdur ...... ve ...'e karşı fuhuş için aracılık etme, sanık ...'ın mağdur ... ,... ve ...'e karşı fuhuş için aracılık etme suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarının oluş ve dosya kapsamına uygun olmadığı düşünmekteyiz.
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ...ve ... hakkında suç işlemek için örgüt kurma ve yönetme ve fuhuş suçları için başlatılan soruşturmada 29/09/2010 tarihinde teknik takip kararı alınmıştır.
Mağdur ... ... bu takip tarihinden önce 18/09/2010 tarihinde şüphe üzerine yakalanmıştır. Bu olayda mağdur ... ... kolluktaki ifadesinde özetle, ..., ..., ..., ... ve ...'ın kendisini alıkoyup zorla fuhuş yaptırdıklarını söylemiştir. Yargılama sırasında talimatla alınan beyanında da kolluk ifadesine benzer ifadelerde bulunmuş ..., ..., ..., ... ve ... dışında dava konusu diğer sanıkları tanımadığını söylemiştir. İletişimin tespiti sırasında da sanık ... ve ...'ın mağdur ... ile irtibatlı olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Sanıklar suçlamayı kabul etmemiştir. Tüm bunlar ve dosya kapsamına göre sanıklar ... ve Muhammet'in mağdur ... ...'ya karşı eylemleri hakkında bir delil bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece mağdure beyanı ile sanıkların atılı suçu işlediğini kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Mağdur ... 'un olaylardan sonra emniyette şüpheli sıfatıyla ifadesinde sanıklar... ve ...'in kendisini fuhuş için aracılık ettiğine ilişkin bir anlatımda bulunmamıştır. Savcılıkta verdiği savunmada da bu yönde bir anlatım yoktur. Yargılama sırasindaki savunması da '.....'da ...'e fuhuş yaptırıyordu.... askerden geldikten sonra ...'e fuhuş yaptırmaya başladı...' Diyerek kendisine yönelik bir eylemden bahsetmemiştir. Diğer taraftan iletişim tespit tutanaklarında sanık ... ve...'ın mağdur ...'in fuhşuna aracılık ettiğine ilişkin kuşkudan uzak bir kayıt bulunmamaktadır. Mahkemenin sanıkların ne suretle mağdur ...'i fuhuş yapması için aracılık ettiğine ilişkin bir gerekçesi de yoktur.
Mağdur ... (...) emniyet, savcılık ve yargılama sırasında sanık ... tarafından fuhuş yapması için aracılık ettiğine ilişkin bir anlatımda bulunmamıştır. Yine mağdur ...'nin fuhuş için sanık ... tarafından aracılık ettiğine ilişkin iletişim tespit kaydı da mevcut değildir.
Mağdur ...'de hiçbir aşamada sanık ...'in kendisine yönelik bir eyleminden bahsetmemiştir. Dosyada ...'in fuhşuna sanık... tarafından aracılık edildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır.
Tüm bunlar karşısında sanık ...'ın mağdur ... ..., ... ve ...'e karşı sanık ...'ın mağdur ... ..., ... ve ...'e karşı fuhuş için aracılık etme suçundan cezalandırma için delil bulunmadığı düşünüldüğünden onama ilamını bu yönden incelenerek kaldırılmasını CMK'nun 308. maddesine göre istemek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1- İtirazımızın Kabulü,
2- Yüksek Dairenizin 25/04/2016 gün ve 2015/37755 Esas 2016/8700 Karar sayılı onama kararındaki sanık ...'ın mağdur ... ..., ... ve ...'e karşı fuhuş için aracılık etme, sanık Muhammet Yakışır'ın mağdur ... ..., ... ve ...'e karşı fuhuş için aracılık etme suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarının Onanmasına ilişkin bölümün yeniden incelenerek kaldırılması,
3- Mağdurlar ... ..., ..., ... ve ...'in anlatımları, iletişim tespit tutanakları, olay ve yakalama tutanakları, diğer sanıklar ifadesi ve sanık ... ile Muhammet savunmaları karşısında sanık ...'ın mağdur ... ..., ... ve ...'e karşı sanık Muhammet Yakışır'ın mağdur ... ..., ... ve ...'e karşı fuhuş için aracılık etme suçlarından cezalandırma için yeterli delil bulunmaması karşısında eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması,
4- Eğer itiraz yerinde görülmez ise dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, itirazen arz ve talep olunur.' biçiminde isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, fuhuş suçundan hükümlüler ... ile ... hakkında üçer kez verilen mahkumiyet kararlarının onanmasına dair, Dairemizin 25/04/2016 tarihli kararına ilişkin olup, diğer sanıklar hakkında verilen kararlar inceleme dışı bırakılmıştır.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce her iki sanık hakkında verilen 25/04/2016 gün ve 2015/37755 Esas, 2016/8700 Karar sayılı ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA,
Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 26.05.2015 tarih ve 2014/315 esas, 2015/323 karar sayılı hükümlerin, itiraza konu edilen adı geçen sanıklar hakkındaki fuhuş suçu yönünden, yeniden incelenmesi sonucu:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıklar ... ve ... hakkındaki fuhuş iddiasına ilişkin olarak, yüklenen suçun mağdurları..., ..., ... ve ...'in aşamalardaki ifadelerinde, doğrudan sanıkları suçlayan beyanları bulunmamakla birlikte, tüm dosya kapsamından aşağıda belirtilen bulgular tespit edilmiştir.
A-Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
- Sanığın, askerlik görevini bitirmesini müteakip, sanıklardan ...'ün yanına yaklaştığı ve sanık ... ile sürekli iletişim halinde bulunan diğer sanık ...'in karakolda vermiş olduğu ifadesinde yer alan; “..... de bizim yanımızda aynı araçta oluyordu, bu şekilde müşterilere getirip götürüyorduk...” biçimindeki anlatımı,
- Sanıklardan ...'ın 26.09.2011 tarihli savunmasında belirttiği; “...daha önceden...adlı kişinin bu tür fuhuşa kadın bulduğu yönünde duyumum vardı...” şeklindeki beyanı,
- Sanığın, 23.12.2010 tarihli ve müdafii huzurunda verdiği karakol ifadesinde, “...3-4 olayda fuhuşa aracılık ettiğim doğrudur...” ve yine 24.12.2010 tarihli savcılık ifadesinde ileri sürdüğü “......'in yönlendirmesiyle ...'i ...'den aldım ve eve bıraktım...” şeklindeki sözleri,
- Sanıklardan ...'in, mağdurları fuhuş yaptırmak için barındırdığı ve dosyanın bir çok aşamasında adı geçen...Mahallesinde yer alan müstakil evinin önünde, sanık ...'e ait aracın başka bir araçla park halinde olduğu ve bir müddet sonra evden çıkan 4 kişinin, park halinde olan diğer araca binerek uzaklaştıklarına dair, 16.12.2010 tarihli kolluk tutanağı,
- Sanıklardan ... ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinden, 418, 426, 428 ve 439 no'lu tape içerikleri,
- Sanıklardan ... ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinden, 24 no'lu tape içeriği,
B-Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
- Sanığın, sürekli irtibat kurduğu iddia edilen diğer sanıklardan ...'ın karakoldaki ifadesinde belirttiği; “......'in evine zaman zaman giderdim..., ... ve ...'i bir keresinde orada gördüm..., ...'in getirdiği iki bayan da bu evde kaldı, yüzde 90 onlar da fuhuş işi yaptılar...” biçimindeki anlatımı,
- Sanığın, karakoldaki ifadesinde,...için kiraladığını belirttiği ...Sitesi'nde, sanıklardan , ... ve mağdur ... ile birlikte görüldüğüne dair 03.12.2010 tarihli kolluk tutanağı,
- Sanığın, karakolda müdafii huzurunda alınan ifadesinde yer alan; “...... ve ... de zaman zaman eve gelirdi...” şeklindeki beyanı,
- Sanığın, sürekli irtibat halinde olduğu iddia edilen diğer sanıklardan ... ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinden 48 no'lu tapede yer alan, “......'in teklifini reddettim, seninle işim olmuyor dedim, şimdi kızları bekliyorum ev tutuyorum, sen...ile konuş...” şeklindeki, yine aynı sanıkla yapılan görüşmelerden 55 no'lu tapede yer alan, “.....'nin oradaydım, kız götürdüm çok para verdi...” şeklindeki diyaloglar,
- ... ile yaptığı telefon görüşmelerinden, 24, 25 ve 28 no'lu tape içerikleri,
- ... ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinden, 432, 433, 434, 435 ve 436 no'lu tape içerikleri.
Buna göre;
1) Tespit edilen bu delillerin, sanıklar lehine olanlar da dahil olmak üzere dosyada yer alan diğer tüm kanıtlarla birlikte değerlendirilmesi, ifadeler ve görüşme içeriklerinin, gerekli görülmesi halinde muhataplarına yeniden açıklattırılması, adı geçen mağdurların yeniden ifadelerine başvurulup, özellikle sanıkların kendilerine fuhuş yaptırıp yaptırmadıkları yahut diğer sanıkların fuhuş eylemlerine iştirak edip etmediklerinin sorulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükümleri kurulması,
2) Kabule göre de; sanık ... hakkında, örgüt üyeliği suçundan verilen beraat kararı kesinleşmiş olmasına karşın, fuhuş suçundan verilen cezalarında TCK'nın 227/6. maddesine göre artırım yapılması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, itiraz yazısına uygun olarak fuhuş suçundan adı geçen sanıklar hakkında kurulan HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, bozma gerekçelerine göre, sanıkların başka suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmamaları halinde, infazın durdurularak derhal salıverilmeleri için mahalline müzekkere yazılmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,
Dairemizin 25.04.2016 tarih ve 2015/37755 esas, 2016/8700 karar sayılı kararında yer alan ve itiraza konu edilmeyen, diğer sanıklar hakkındaki hükümlerin olduğu gibi bırakılmasına, 13.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.