20. Ceza Dairesi 2018/4233 E. , 2019/1542 K.
Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/12/2015 tarihli, 2015/959 esas ve 2015/950 sayılı kararlarının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 26/04/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-Sanık hakkında “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 23/02/2011 tarihli 2011/11863 soruşturma, 2011/7526 esas ve 2011/4344 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Yapılan yargılama sonucunda; İzmir 14.Sulh Ceza Mahkemesinin 28/12/2011 tarihli, 2011/174 esas ve 2011/1224 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 30/01/2012 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği ve infazı için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
3-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 01/06/2012 tarihli çağrı yazısının 25/06/2012 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, 10 günlük süre içerisinde müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak müdürlüğün 15/08/2012 tarihli yazısı ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
4- İzmir 14.Sulh Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarihli 2012/1372 esas ve 2013/162 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 01/03/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5-Sanığın 12/04/2015 tarihinde işlediği “6136 sayılı Kanun’a aykırılık” suçu nedeniyle İzmir 43.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2015 tarihli 2015/409 esas ve 2015/661 karar sayılı ilamı ile 5 ay hapis ve 400 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 28/10/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
6-İhbar üzerine kanun yararına bozma istemine konu; İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2015 tarihli, 2015/959 esas ve 2015/950 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 03/02/2016 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/12/2011 tarihli ve 2011/74 esas, 2011/1224 sayılı kararını müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarihli ve 2012/1372 esas, 2013/162 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2015 tarihli ve 2015/959 esas, 2015/950 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, bulundurmak suçundan başlatılan soruşturmada, Cumhuriyet Savcısı tarafından beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, Cumhuriyet savcısının, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracağı, kişinin, erteleme süresi zarfında, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılacağının hükme bağlandığı, dosya kapsamına göre, sanık hakkında İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/12/2011 tarihli ve 2011/74 esas, 2011/1224 sayılı kararı ile denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı ve sanığın cezalandırılmasına karar verilebilmesi için, sanığın erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, sanığa denetimli serbestlik kararının yerine getirilmesi için 10 gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması konusunda çıkarılan tebligatın 25/06/2012 tarihinde usulü ile tebliğ edildiği ve sanığa başkaca bir davet yapılmadığı, bu şekliyle sanığın denetim yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiğinin kabul edilemeyeceği, ısrar koşulunun gerçekleşmediği ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2015 tarihli ve 2015/959 esas, 2015/950 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi :
Yapılan incelemede;
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan başlatılan soruşturmada, Cumhuriyet Savcısı tarafından beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, Cumhuriyet savcısının, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracağı, kişinin, erteleme süresi zarfında, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılacağının hükme bağlandığı, dosya kapsamına göre,
Sanık hakkında İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/12/2011 tarihli ve 2011/174 esas, 2011/1224 sayılı kararı ile verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığa, 10 gün içinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının usule uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta 'ısrar' ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta 'ısrar etmiş sayılacağı' uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından ısrar şartının gerçekleşmediği gözetilmeden, yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2015 tarihli ve 2015/959 esas, 2015/950 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
13/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.