T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/717 Esas
KARAR NO : 2021/670 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 28.10.2017 günü sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın, yaya konumunda bulunan müvekkillerin desteği ...'a çarpması sonucu meydana gelen kazada, müvekkillerin desteği ...'ın vefat ettiğini, dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesinde ... plaka sayılı araç sürücüsü ...'ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinde yer alan kurallara riayet etmeyerek kusurlu olduğunu, Müteveffa ...'ın vefat etmesi sonucu eşi ...ile çocukları..., ..., ..., .. ve ...'ın ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, taraflarınca 27/11/2017 tarihinde davalı ... Hesabı Genel Müdürlüğü'ne başvuru yapıldığını, davalı tarafından müvekkillerine yapılan ödemenin müvekkillerinin zararını tam olarak karşılayamadığını, haklı davanın kabulüyle; fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama sonucunda müvekkillerinden ... için maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama sonucunda müvekkillerinden ... için maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama sonucunda müvekkillerinden ... için maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama sonucunda müvekkillerinden ... için maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 4.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama sonucunda müvekkillerinden ...için maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama sonucunda müvekkillerinden ... için maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı için müvekkili kuruma başvuruda bulunmuş olduğunu müvekkili ... Hesabı nezdinde açılan 144129 sayılı hasar dosyasına iletilen evraklar çerçevesinde aktüeryal hesaplama yaptırıldığını, destekten yoksun kalan davacılar için destekten yoksun kalma tazminatının müvekkili kurum tarafından ödendiğini, davacı tarafa ödenen tazminat, ibraname mukabilinde ödendiğini, müvekkili kurumun başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, müvekkili kurum tarafından davacı tarafa 29.12.2017 tarihinde ...için 2.848,00-TL, ... için 5.314,00-TL, ... için 5.963,00-TL, ... için 36.802,00-TL, ... için 4.295,00-TL,... için 887,00-TL tutarında destekten yoksun kama tazminatının ödendiğini, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama ile müvekkili kurum tarafından ödenen tutar arasında açık bir nispetsizlik yok ise davanın reddinin gerektiğini, açık bir nispetsizlik var ise, müvekkili kurum tarafından ödenen tazminatın ödeme tarihindeki verilere göre güncellenmek sureti ile hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiği, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, 22.04.2017 kaza tarihi itibarı ile yürürlükteki mevzuat gereğince kullanılması gereken yaşam tablosunun TRH 2010 olduğunu, aktüer bilirkişice yapılan hesaplamada tazminattan yeniden evlenme ihtimali indiriminin uygulanması gerektiğini, SGK'ca davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, güvence hesabının sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu ve ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, bu durumda müvekkili kurumun temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, ödeme nedeniyle müvekkili kurumun sorumluluğu kalmadığından davanın reddine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; ... Emniyet Müdürlüğü'nden ... plakalı aracın araç ve sahiplik bilgilerine ilişkin pol - net çıktısı, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasının UYAP sureti, ATK Kusur Raporu, Hasar dosyası, Bilirkişi İncelemesi
... 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasının sureti getirtilip incelendiğinde; ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... Soruşturma, ... E, ... İddianame Nolu İddiannamesi'nde ölenin ..., Şüphelinin ... olduğu, suç tarihinin 28.10.2017 tarihi, Suçun; taksirle ölüme neden olma olduğu anlaşılmıştır.
Dosya meydana gelen kazadan dolayı tarafların kusur oranlarının değerlendirilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi'nce düzenlenen 30/10/2020 tarihli raporda; '... Sürücü ... sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında gereken dikkatini yola verip kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette müteyakkız seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği yolun sağında park halindeki aracın yanında kaplama içerisinde tabure üzerinde oturmakta olan yaya ...'a zamanında etkili tedbire başvurmadan çarptığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurludur.
Müteveffa yaya ... olay mahallinde kaplama içerisinde tabure üzerinde oturarak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, sürücü ... yönetimindeki vasıtanın sadmesine maruz kaldığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurludur.
A)Sürücü ...'ın %80 (yüzde seksen)oranında kusurlu olduğu,
B)Müteveffa yaya ...'ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu,...' şeklinde görüş bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi'nce düzenlenen 30/10/2020 tarihli rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilince Bilirkişi Raporuna dair itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Sunulan Kusur Raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Mahkememizce taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak bu konuda uzman olduğu anlaşılan Aktüer Bilirkişi ...'ndan Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Aktüer bilirkişi ...'nun hazırlamış olduğu 20.05.2021 tarihli Bilirkişi Raporuna göre özetle;
'...Anayasa Mahkemesi' nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 Karar sayılı iptal kararı dikkate alınarak Yargıtay” ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği hesaplama ilkelerine göre hesaplama yapıldığı,
Her ne kadar daha önceleri Yargıtay'ın yerleşik içtihatları bakiye ömür süresi belirlenirken PMF 1931 Tablosunun esas alınması gerektiği yönünde ise de, Yargıtay 17. HD. 2020/2598 E. sayılı dosyasından verdiği 2021/34 K. nolu ve 14/01/2021 günlü ilamında özetle demekle TRH-2010 Tablosunun esas alınması gerektiğine karar vermiş olup, işbu raporda yaşam sürelerinin TRH 2010 Tablosu esas alınarak belirlendiği,
Davalı ... Hesabı' nın sorumluluğunda olan ... plakalı araç sürücüsü ...' ın %80 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı,
Davalı ... Hesabı tarafından 29/12/2017 tarihinde davacılar toplam 56.109,00 TL ödeme yapıldığı ancak oğul İbrahim' in olay tarihinde (19) yaşında olması nedeniyle Yargıtay İçtihatlarına göre destekten yararlanma yaşını geçtiği için hak sahibi olamayacağı, İşbu sebeple İbrahim için fazladan ödenen 887,00 TL' nin diğer hak sahipleri için hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği,
Buna göre; davacı ... dışındaki davacılar için toplam ödenen 55.222,00 TL (56.109,00 TL - ... için ödenen 887 TL)'nin davacıların her birine yapılan ödemeye oranlanması ve bu oranların ... için ödenen tutara mahsup edilmesi sonucunda davacılar için ödenen tutarların belirlendiği,
Ödeme tarihi (29/12/2017) verilerine göre yapılan hesaplamaya göre; DAVALI ... HESABI TARAFINDAN 29/12/2017 TARİHİNDE DAVACILAR EŞ DİLBER, DAVACI KIZLAR ..., ..., ... VE ...' E YAPILAN TOPLAM TAZMİNAT ÖDEMESİNİN YETERSİZ OLDUĞU, Takdir Sayın Mahkemeye bırakılmak üzere işbu rapor tarihindeki verilere göre güncel hesaplamanın yapıldığı,
İşbu rapor tarihi (20/05/2021) verilerine göre yapılan güncel hesaplamaya göre;
Davacı eş ...” in yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki bakiye maddi zararının 176.716,94 TL olduğu,
Davacı kız ...' nin yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki bakiye maddi zararının 11.674,17 TL olduğu,
Davacı kız ...' nın yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki bakiye maddi zararının 20.795,83 TL olduğu,
Davacı kız ...' nin yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki bakiye maddi zararının 28.997,42 TL olduğu,
Davacı kız ...' in yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki bakiye maddi zararının 35.706,64 TL olduğu,...' hususlarında görüş bildirilmiştir.
Davacılar vekili 18/06/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile:Dava dilekçesinde talep edilen tazminat talebi tutarının bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre toplam 269.891,00 -TL müddeabihin değeri arttırılarak, 274.391,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28.10.2017'den itibaren işleyecek avans faiz oranları ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
Talep arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara e-tebliğ ile usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilince Bilirkişi Raporuna dair itiraz dilekçesi sunmuştur.
Bilirkişi Raporu hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf konusunun tespiti: 28.10.2017 tarihinde meydana gelen kazadan dolayı davacıların davalıdan alacaklı olup olmadığı, kazadaki kusur oranları ile davacıların destekten yoksun kalma oranları ve bu oranlar gereği destekten yoksun kalmaya dair meblağın ne olacağı, davacıların davalıdan destekten yoksun kalma hususlarında zararının miktarının ne olduğu hususlarında toplanmıştır.
Tüm dosya kapsamından; 28.10.2017 tarihinde davacıların desteğinin vefat ettiği, meydana gelen kazadan dolayı ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının ikame edildiği, bu kazadan dolayı düzenlenen iddianamede şüpheli ...'ın taksirle ölüme sebep olmadan dolayı şüpheli konumda olduğu, meydana gelen kazanın 28.10.2017 tarihinde ... sevk ve idaresindeki ... plakalı otomobil ile olay mahalli kavşağa geldiğinde yolun sağında park halindeki aracın yanında kaplama içerisinde tabure üzerinde oturmakta olan davacıların desteği müteveffa ...'a çarptığı, hükme esas alınan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi'nin kusur raporuna göre ...'ın kazanın oluşumunda kusurlu olduğu, müteveffa ...'ın ise olay mahallinde kaplama içerisinde tabure üzerinde oturarak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü dolayısıyla ...'ın %20 oranında kusurlu olduğu, ...'ın %80 oranında kusurlu olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporuna göre bakiye ömür süresinin TRH 2010 tablosunun esas alındığı, Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre hesaplamada öncelikle ödeme tarihindeki 29.12.2017 verilerine göre hesaplama yapıldığı, davacıların zararlarının ödeme tarihi itibarıyla karşılanıp karşılanmadığının tespit edildiği, müteveffa ...'ın kaza tarihinde 43 yaşında olduğu, TRH 2010 -Erkek yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün 32 yıl olduğu, muhtemelen 74 yaşına kadar yaşayabileceği, müteveffanın yaşasa idi aktif çalışmasını 60 yaşına kadar devam ettirebileceği, kaza tarihinden itibaren işleyecek aktif hayat süresinin 17 yıl ve işleyecek emeklilik / pasif hayat süresinin 15 yıl kabul edildiği, destekten yararlanma yaşı sonunun erkek çocuklar için 18, kız çocuklar için 22, yükseköğrenim gören veya yükseköğrenim görme ihtimali yüksek bulunan çocuklar için kız / erkek ayrımı yapılmaksızın 15 yaş olarak kabul edildiği, müteveffanın çocuklarının yükseköğrenim görme ihtimalinin yüksek olduğuna dair dosya içeriğinde bir tespitin bulunmadığı dolayısıyla müteveffanın kız çocukları için 22 yaşına kadar destekten yararlanacağının kabul edildiği, müteveffanın 05.02.1999 doğumlu oğlunun kaza tarihinde 18 yıl 8 ay 23 günlük olduğu, kaza tarihinde 19 yaşında olduğundan destekten yararlanma yaşını geçtiği, hesaplamada kendisine pay ayrılmadığı, mütevvaffanın eşi ...'ın kaza tarihinde 38 yaşında olduğu, olay tarihinden itibaren destekten yararlanma süresinin eşinin bakiye ömrüne isabet eden kısmının 32 yıl olduğu, kızı ...'nin destekten yararlanma süresinin 7 yıl, kızı ...'nın 11 yıl, kızı ...'nin 14 yıl, kızı ...'in 16 yıl olduğu, dosya içeriğinde müteveffanın kaza tarihine ait aylık gelirini ispata elverişli delil bulunmadığından müteveffanın aktif devre net kazançları her yıl için uygulanan AGİ'li net asgari ücretlerin esas alındığı, müteveffanın işlemiş devre kazançlarının artırma ve iskonto işlemiş yapılmadan, bilinmeyen devre kazançlarının ise her yıl için ayrı %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulmak suretiyle hesaplandığı, Yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda müteveffanın kendisine ve eşi ...'e 2şer, çocukları ..., ..., ... ve ... 1 er pay verildiği, destekten yoksun kalan eş ...'in olay tarihinde 38 yaşında olduğu, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre kabul edilen AYİM tablosuna göre evlenme ihtimalinin %9 olduğu, evlenme ihtimali indirimi yapılmadığı, bu hususlar göz önüne alınarak yapılan hesaplamada, SGK'ca dosyada bir ödeme yapıldığına dair bir delil bulunmadığından peşin sermaye değeri tenzili yapılmadığı, kaza yılı olan 2017 yılı için Hazine Müsteşarlığ'nın 'sakatlanma ve ölüm için kişi başına' belirlediği teminat limitinin 330.000,00-TL olduğu, destekten yoksun kalanların toplam hesap edilen zararlarının 248.536,02-TL'lik maddi zararının teminat limiti dahilinde olduğu, davalı ... Hesabı tarafından 29.12.2017 tarihinde müteveffanın kızı ... için 2.848,00-TL, kızı ... için 5.314,00-TL, kızı ... için 5.963,00-TL, eşi ... için 36.802,00-TL, kızı ... için 4.295,00-TL ve oğlu İbrahim için 887,00-TL ödendiği toplamda 56.109,00-TL ödendiği, oğul ... için fazladan ödenen 887,00-TL'nin diğer hak sahipleri için hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, bu mahsup sonunda davacılara ... Hesabı'nca ödenen tazminatın yetersiz kaldığı, dolayısıyla güncel verilere göre yapılan hesaplamaya göre ve davacılar vekilince sunulan bedel arttırım talebi de göz önüne alınarak davacıların davasının kısmen kabuli ile, ... yönünden; 176.716,94-TL maddi tazminatın, ... yönünden 11.674,17-TL maddi tazminatın, ... yönünden 20.795,83-TL maddi tazminatın, ... yönünden 28.997,42-TL maddi tazminatın, ... yönünden 35.706,64-TL maddi tazminatın 27.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacıların davasının KISMEN KABULÜ ile
... yönünden; 176.716,94-TL maddi tazminatın,
... yönünden 11.674,17-TL maddi tazminatın,
... yönünden 20.795,83-TL maddi tazminatın,
... yönünden 28.997,42-TL maddi tazminatın,
... yönünden 35.706,64-TL maddi tazminatın 27.11.2017 tarihinden itibaren işlyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
FAZLAYA DAİR TALEPLERİN REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 18.709,49-TL nispi karar harcından peşin ve ıslah olarak yatırılan toplam 966,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 17.743,09-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davacılar vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 27.622,37-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret olunan kısım üzerinden hesaplanan 500,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacılar tarafından peşin ve ıslah olarak yatırılan toplam 966,40-TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-)Davacılar tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 97,15-TL posta giderinden ibaret toplam 1.147,95-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 1.145,85-TL'sinin davalıdan tahsili ile davacılara tarafına verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına;
7-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.317,59 TL'sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 2,41-TL'sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 13/10/2021
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır