Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/292 E. , 2014/328 K.
Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 01.04.2013
Sayısı : 100-68
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sonucunda Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesince 01.04.2013 gün ve 100-68 sayı ile; nitelikli dolandırıcılık olarak nitelendirilen eylemin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağının tahsili amacıyla dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilerek, sanığın bir hukuki ilişkiye dayanan alacağının tahsili amacıyla dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 08.09.2014 gün ve 1718-14021 sayı ile;
'6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, 'Ceza dairelerinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir' hükmüne yer verildiği,
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
01.04.2013 tarihli kararda, sanığın, hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK'nın 159/1. ve 207/1. maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verilmiş olmakla,
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelemesine konu suçlardan hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 159/1. maddesinde altı aydan bir yıla kadar hapis; özel belgede sahtecilik suçunun cezası ise aynı Kanun'un 207/1. maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
Mahkumiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu'nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesi'nin görevi dahilinde olduğu',
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 19.09.2014 gün ve 17320-15290 sayı ile;
'6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği ancak 6545 sayılı Yasanın 37. maddesi ile 2797 sayılı Kanuna eklenen Geçici 13. maddesi uyarınca da ' Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır ve yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur' hükmüne yer verildiği, yapılan değişiklik üzerine alınan Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 gün ve 2014/2 sayılı İşbölümüne ilişkin kararının ise 20.07.2014 gün ve 29066 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığı ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca yayımı tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanacağı, iş bölümüne ilişkin kararın, ceza daireleri işbölümü ortak hükümler kısmının 1. maddesinde de 'Bu iş bölümündeki düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerlidir' denilmesi karşısında; tebliğnamenin düzenlendiği tarihe, iddianamedeki sevk ve tavsif ile temyizin kapsamına göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu' gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasındaki uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan hali; 'Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir' şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile 'Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır' şeklinde değiştirilmiş,
2797 Sayılı Yargıtay Kanununa 6545 sayılı Kanun'un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin beşinci fıkrasında, 'Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur' düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde, 'Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır' açıklamasına yer verilmiştir.
6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 13. madde uyarınca Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunca onaylanarak 20.07.2014 gün ve 29066 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 31.07.2014 tarihinde yürürlüğe giren 17.07.2014 gün ve 2014/2 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı’nın 'Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler' başlıklı bölümünün 1, 2 ve 3. maddelerinde;
'1- Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerlidir.
2- İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarih itibariyle düzenlenen tebliğnameler, iş bölümündeki düzenlemeler esas alınarak görevli Ceza Dairesine dönderilir.
3- Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce esasına kayıtlı bulunan işleri kendisi sonuçlandırır' düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan 'Hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır' şeklindeki düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere idari nitelikte bir işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki düzenlemelerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kuruluna aittir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. madde uyarınca Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen işbölümü kararının 'Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler' başlıklı bölümünün 1. maddesinin 'Bu işbölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerlidir' şeklindeki açık düzenlemesi ve işbölümünün 31.07.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olması da göz önünde bulundurulduğunda, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin 12.12.2013 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması mümkün olmadığından, uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre; 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanununla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin, tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan haline göre, 'Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.'
Somut olayla ilgili olarak davayı açan belge olan iddianamede, olayın açıkça anlatıldığı ve anlatılan olaylada uyumlu olacak şekilde eylemlerden bir tanesinin nitelikli dolandırıcılık olarak nitelendirildiği görülmektedir. Eylemin gerçekte, nitelikli dolandırıcılık suçunu mu yoksa bir hukuki ilişkiye dayanan alacağının tahsili amacıyla dolandırıcılık suçunu mu oluşturacağı ise daha sonra yapılacak temyiz incelemesinin konusunu oluşturacaktır.
İddianamedeki sevk maddesi ile iddianame metni arasında bir uyumsuzluk bulunmaması ve sevk maddesinin bir yanılgı sonucu olarak değil, aksine hukuki değerlendirmeye dayalı olarak belirlenmiş olması nedenleriyle, davadaki tavsifin nitelikli dolandırıcılık suçuna yönelik olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının, tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezalarıise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen; nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı, 5237 sayılı TCK'nun 158/1-d maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve adli para cezası, özel belgede sahtecilik suçunun yaptırımı ise aynı kanunun 207/1. maddesinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi ...; 'Yargıtay Dairelerinin Görevleri 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14. maddesinde belirlenmiştir. Bu madde; 28.6.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı, Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesiyle değişikliğe uğramış olup, yeni metin Ceza Daireleri için :
'a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır' şeklinde düzeltilmiştir.
Değişiklik yapan kanunun 104. maddesi 'Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer' hükmünü amirdir.
Kanun 28.6.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İleriye doğru derhal uygulanmak zorunluluğu oluşmuştur.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 15.7.2014 tarih ve 236-272 sayılı kararında, '2797 sayılı Yargıtay Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 37. maddesi ile eklenen Geçici 13. maddesinin beşinci fıkrasının; 'Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur' şeklindeki açık düzenlemesi ve madde gerekçesi de göz önünde bulundurulduğunda, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 6545 sayılı Kanun uyarınca yapılması öngörülen işbölümü düzenlemesi inceleme tarihi itibariyle henüz hazırlanıp uygulamaya başlanılmadığından, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin inceleme tarihi itibariyle uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna oybirliğiyle ulaşılarak, uyuşmazlığın mevcut işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümüne geçilmiştir' denilmektedir.
İş bölümünde hiç bir değişiklik yapılmamış ve buna ilişkin Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yazılmış ve uygulanmaya başlanmıştır.
Kaldı ki iş bölümünde değişiklik yapılmış olsaydı bile, bu hal 2797 sayılı Yargıtay Kanunun değişik 14. maddesinin derhal uygulamasına engel olmayacak sadece dosyanın gideceği ceza dairesinin numarasını tespit edecek ve dosya belirlenen ceza dairesine kanun gereği derhal gönderilecekti.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun'un 37. maddesi ile eklenen Geçici 13. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları;
'Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.
Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut hâlleriyle ilgili daireye gönderilir' şeklindedir.
Göreve ilişkin kurallar Kamu Düzeniyle ilgili Ceza Muhakeme Kuralları olduğundan, görev konusundaki değişiklikler derhal uygulanır. Yargılamada tarafların İş bölümü kurallarınca uzmanlaşmış dairede haklarını aramaları hem haklarıdır, hem de yasal gerekliliktir. Aksine Kabul Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer alan Adil Yargılanma Hakkının İhlalidir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun verdiği kararlar, o karar yönünden kesindir. Yukarıda tarihi ve sayısı verilen karar, 2797 sayılı Yargıtay Kanunun değişik 14. maddesine açıkça aykırıdır. Kesin olarak verilen yukarıdaki karara uyulması, Kanun emrinin uygulanmasını öteleyemez. Bu kararda yer alan 'işbölümü düzenlemesi inceleme tarihi itibariyle henüz hazırlanıp uygulamaya başlanılmadığından, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin inceleme tarihi itibariyle uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır' kabulünün Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yazılmış ve uygulanmaya başlanması nedeniyle ısrar edilemeyeceği' düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 08.09.2014 gün ve 1718-14021 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2014 günü oyçokluğuyla karar verildi.