6. Ceza Dairesi 2017/3549 E. , 2020/137 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma, Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik nitelikli yağma ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Katılan ... 15/07/2012 günlü kolluk beyanında özetle; Çocuk Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yaptığını, trafiği tehlikeye düşürerek düğün arabalarının önünün kesildiği, bahşiş vermeyen gelin arabalarına zarar verildiği yönünde 155 polis imdat hattına ihbarların geldiği, bu hususta güzergahların kontrol edildiğini, olay tarihinden bir gün önce yine bu olayları engellemek için devriye görevinin ifa edildiği sırada Fevkani Köprüsü üzerinde küçük yaştaki çocukların gelin arabalarının önünü keserek bahşiş almak için gelin arabalarının belediyeden çıkışlarını gözetleyen sanık ... ve yanında üç çocuğun görülüp yanlarına ekip aracıyla gidildiğinde üç çocuğun kaçtığını, sanık ...'un ise 'Siz bana karışamazsınız, benim yaşım 19, çocukları da tanımıyorum' demesi üzerine kimliğini ibraz etmesi istenildiği, kimliğinin yanında olmadığını söylemesi üzerine ekip otosuna alınarak polis merkezine intikal ettirilirken kimliğini gösterdiğini, polis merkezinde sanığın kimliği teslim edilerek gönderildiğini, 15/07/2012 günü yine ihbar konusu olaylarla ilgili önleyici çalışmalar yaptıkları sırada saat 20.00 sularında ... önünde geçmiş tarihlerde konvoyların önünü kestikleri için... ve yanında bulunan bir çocuğu uyardıklarını, bu iki şahsın görevlileri dikkate almadığı için ekip otosuna alınıp ailelerine teslim edilmek üzere Mithatpaşa Mahallesi İkinci Makas kavşağına gittiklerini, orada bu çocukların ailelerini beklerken saat 20.10 sularında sanık ...'un ekip otosunun şoför kısmına gelerek 'Burası benim mekanım, dün bana artistik yaptın, burada da yapsana artistik, dünün hesabını soracağım, erkeksen in araçtan kozlarımızı paylaşalım' dediği sırada sanığın yanında bulunan şahısların da ekip otosunun önüne geçerek aracın önünü kapatıp ilerlemesini engellemeleri üzerine araçtan indiğini, sanık ... ve yanında bulunan şahısların etrafını çevirdiğini ve sanık ...'un 'Senin ananı avradını sinkaf ederim, sıkıysa şimdi ekip otosuna beni alsana, sana yaptıklarının hesabını soracağım, seni yaşatmayacağım, hiç kimse bana karışamaz, buraya da bir daha giremeyeceksiniz' dediğini ve salladığı yumruğun göğsüne geldiğini 'Siz benim akrabalarımı tutuklattınız bunun hesabını size soracağım' diyerek üzerine yürüyüp boğazına sarılmaya çalıştığını, kendisini yere yıkamayınca belinde bulunan silahı almaya çalıştığını, silahını aldırmamak için sanığın elini tuttuğunu, sanıkla arasında yaşanan bu boğuşma sırasında belindeki silahın yere düştüğünü, ekip otosunda bulunan ekip arkadaşı ...'nin ekip otosundan inerek şahıslara müdahale etmek istediğini, yere düşen ve birbirinden ayrılmış vaziyetteki silah ve şarjörünü hızlıca alıp takmaya çalışırken .... ve sanık ...'un kendisini engellemeye çalıştıklarını, ekip arkadaşının bu sırada takviye ekip istediğini, elinde bulunan silaha sanık ...'un eliyle tekrar saldırdığını, bu sırada şarjörün tekrar yere düştüğünü, şarjörü almaya çalıştıkları sırada... ve sanık ...'un şarjörü almalarını engellemek için üzerlerine yürüdüklerini, ...'ın da koşarak şarjörü aldığını ve kaçtığını, şarjörü almak için bu şahsın peşinden koştukları sırada sanık ...'un 'Sıkarsa gelin alın şarjörü, seni burada yaşatmayacağım, sana bunların hesabını soracağım, ananı avradını sinkaf edeceğim senin, ikinci makasa giremeyeceksiniz' dediğini, yaklaşık bir dakika sonra takviye ekibin olay yerine geldiğini, kendilerine durum hakkında bilgi verip, silahına ait şarjörünü alarak ...'ın kaçtığını, sanık ...'un da peşinden gittiğini ve şarjörü ... alarak ikametlerine kaçtığını beyan etmesi üzerine takviye ekiplerce olayı gerçekleştiren şahısların çağrıldığını, alınan şarjörün istenmesine rağmen vermek istemediklerini, bu sırada şahısların yakınları ve mahallelinin yanlarına gelip şarjörü vermeyeceklerini, bu işin burada bitmediğini, hiçbir polis ekibinin de bundan sonra ikinci makasa giremeyeceklerini söylediklerini, bu konuşmaların devam ettiği sırada sanık ...'un halen 'Bunun hesabını soracağım, sizi bir daha ikinci makasa sokmayacağım, seni yaşatmayacağım, senin anadını avradını sinkaf ederim' şeklinde söylem ve hakaretlerine devam ettiğini, daha sonra olaya karışan şahısların resmi ekipler tarafından ekip otosuna alındığını, polis merkezine intikal ettikten sonra komiser yardımcısı ...'nin yanına gelerek şarjörünü teslim ettiğini, 15 adet mermi bulunan şarjöründe 3 adet merminin olmadığını anlayıp durumu adı geçen komiser yardımcısına aktardığını, sanıktan, şarjörü alıp kaçan...'dan ve ...'tan şikayetçi olduğunu,Katılan mahkemede 20/01/2017 tarihinde talimat ile alınan beyanında özetle; önceki ifadesini tekrar ettiğini, olay tarihinde şiddet göstermek suretiyle silahını almaya kalkışan sanık ...'u engellediğini, bu sırada silahın yere düşmesi sonucu şarjörünün ayrıldığını, silahını aldığını ancak sanık ...'un şarjörünü alarak kaçtığını ve diğer sanığa verdiğini, olay günü teslim aldığı şarjöründe üç adet merminin eksik olduğunu, bir olay nedeniyle bu kişileri bulunduğu yerden ihbar üzerine almak istediği sırada söz konusu olayın cereyan ettiğini, sanık ve arkadaşlarının hedefinde kendisinin olup, diğer ekip arkadaşı ...'nin işlenen eylem nedeniyle araya girdiğini, olayın Zonguldak'ın belli bir bölgesinde işlendiğini, çevre halkının da sanıkları ekip arabasına almalarını engellemek için müdahale ettiklerini, çekiştirme sırasında ellerinde çizikler oluştuğunu, ancak sanığın kendisine vurmadığını beyan ettiği,Yakınan ... 15/07/2012 günlü kolluk beyanında özetle; katılan ile 14/07/2012 günü düğün konvoyları ile ilgili şikayetler hakkında ekip otosuyla kontrol yaparken kendilerince tanınan ve çocukları yönlendirdiklerini gördükleri sanık ...'ın yanında birkaç çocukla birlikte Fevkani Köprüsü üzerinde bulunurken, araçla yanlarına gittiklerinde çocukların kaçtığını, sanık ...'un ise 'Arkadaşını beklediğini, kendisinin çocuk olmadığını, 19 yaşında olup kendisine karışamayacaklarını' söylemesi üzerine kimliğini ibraz etmesini istediklerini ancak olmadığını söylemesi üzerine ekip otosuna alıp polis merkezine getirdiklerini, yolda gelirken kimliğini cebinden çıkarıp ibraz ettiğini ve 'Konvoyların önünü kesen çocukların ailesinin evde ekmek beklediğini' söylediğini, polis merkezinde Kabahatler Kanunu'nu incelediklerini ancak düğün konvoylarının önünün kesilmesi ile ilgili bir suç olmadığı için kimliğini teslim edip uyararak sanığı gönderdiklerini, 15/07/2012 günü saat 20.00 sularında geçmiş tarihlerde konvoyların önünü kestiklerini gördükleri, ...'ı yanında bir çocuk ile gördüklerini, Camlı Köşk'te de düğün olduğunu, bu çocukların vatandaşları rahatsız etme ihtimali olduğu için yanlarına çağırıp uyardıklarını ve ailelerine teslim etmek için İkinci Makas kavşağına gittiklerini, orada çocukların araçtan indiğini ve kendileri de ailelerini beklerken iki günden beri kontrolleri sırasında gördükleri 5-6 çocuğun yol kenarında oturduğunu, onları da konvoylar konusunda uyardıklarını, o sırada sanık ..., ... ile ... ve yanlarında bulunan birkaç kişinin ekip aracının yanına geldiklerini, sanık ...'un katılana hitaben ''Dün çarşıda artistik yaptın, sıkıysa şimdi gel de beni al, burası benim mekanım, burada bana bir şey yapamazsın, erkeksen aşağı in' gibi sözler söylediğini, bu sırada aracın etrafında da şahıslar bulunduğunu, ekip aracından onları uyarmak ve uzaklaştırmak için indiklerini, sanık ...'un katılanın üzerine doğru gelerek 'Sıkıyorsa burada yap bana yapacağını, senin ananı avradını sinkaf ederim' dediğini, bir anda bir karışıklık ve boğuşma olduğunu ve sanık ...'un katılanın silahını almaya çalıştığını gördüğünü, hemen telsizden anons ederek olay yerine takviye ekip çağırdığını, daha sonra ise katılanın silahının yere düştüğünü ve şarjörünün silahtan ayrıldığını, katılanın bunları alıp takmaya çalıştığını, bu sırada sanık ...'un silahı almak için uzandığını ve eline vurarak şarjörü yere düşürdüğünü, kendisinin de şarjörü almak için eğildiğini ancak...'ın alıp kaçtığını, peşinden gitmek istediğini ancak uzaklaştığı için geri döndüğünü,...'ın arkasından sanık ...'un da koştuğunu, kendilerinin diğer ekiplerin gelmesini kısa bir süre beklediklerini ve gelen takviye ekibe durumu anlatıp birlikte şahısların kaçtığı yere gittiklerini, çevrede bulunanlara söylemek suretiyle şüphelileri çağırdıklarını, olay sırasında aldıkları şarjörü ve içindeki mermileri istediklerini, sanık ...'un, yakınları ve mahallelinin etraflarına toplandığını, burada da sanık ...'un 'Şarjör bende, hiçbir polis onu alamaz, bu burada bitmedi, bunun hesabı sorulacak' dediğini ve katılana küfrettiğini, takviye ekiple gelen görevli memurların şüpheliler ve yakınları ile görüştüklerini, şarjörü teslim aldıklarını, ekip arkadaşı katılanın polis merkezinde şarjörü alıp kontrol ettiğinde üç adet merminin eksik olduğunu söylediğini, bu olay sırasında şahsına yönelik herhangi bir hakaret, tehdit ya da darp olmadığını, ancak ekip arkadaşı katılana yönelik tehdit ve hakaretler edildiğini, görevlerini yapmalarına engel olunmak istendiğini, ayrıca 'Hiçbir polis bana bir şey yapamaz' gibi söylemlerde bulunularak mensubu bulunduğu teşkilatın prestijini zedeleyici ve kanunların uygulanmasını engelleyici eylemlerde bulunulduğundan şikayetçi olduğunu,Yakınan ... mahkemede talimat ile alınan 07/02/2017 günlü beyanında özetle; önceki beyanlarının doğru olduğunu, olay tarihinde Çocuk Şube Müdürlüğünde görev yapmakta iken ekip arkadaşı katılan ... ile birlikte düğün konvoylarının önüne atlamaya çalışan çocukları engellemeye çalıştıklarını, hatırladığı kadarıyla çocukların birkaçını alıp mahallelerine götürmek için araca aldıklarını, ekip aracını gören sanık ...'un aracın başına geldiğini, sanık geldikten sonra aracın başındaki kalabalığın gitgide arttığını, sanığın kendileriyle ağız dalaşına girdiğini, araçtan indiklerinde katılan ile sanık arasında bir boğuşma yaşandığını, silahı yerde gördüğünü, daha sonra şarjörü sallayarak birisinin alıp gittiğini hatırladığını ancak kimin aldığını anımsamadığını, aralarında nasıl bir olay olduğunu aradan zaman geçtiği için fazla da hatırlamadığını söylediği,Sanık ... 15/07/2012 günlü kolluk beyanında özetle; 14/07/2012 günü Fevkani köprü üstünde telefonla konuşurken yanına gelen ve ismini ... olarak bildiği polis memurunun 'Telefonunu kırarım' demesi üzerine 'Al abi kır' dediğini, onun da kendisini çenesinden tutarak 'Arabaya geç' diyerek arabaya bindirdiğini, katılana 'Abi siz ikinci makasa geldiğinizde ben size böyle mi davranıyorum' dediğini, katılanın da 'Ben senin mekanına da geleceğim' deyip kendisini bıraktığını, 15/07/2012 günü saat 19.30 sularında İkinci Makas kavşağında bulunduğu sırada ekip arabasının önünde durarak içindeki katılanın 'Şimdi senin mekanına geldim ne yapacaksın' demesi üzerine 'Sen aşağı in sen ne yapacaksın' dediğini, katılanın araçtan iner inmez suratına doğru vurduğu sırada kendisini korumak amaçlı katılanı ittiğini, katılanın da silah çektiğini ve silahın kabzası ile kendisine doğru vurduğu sırada silahın şarjörünün yere düştüğünü, kendisinin de yerde bulunan şarjörü delil olsun diye aldığını, katılanın kendisine 'Senin çoluk çocuğunu sinkaf ederim' diye hakaret ettiğini, o sırada ...'ın gelerek kendisini çekip ne yapıyorsun diye iki tokat atıp oradan aldığını, daha sonra gelen ekiplere aldığı şarjörü teslim ettiğini, kendisi ve arkadaşlarının polis memurunun silahını almaya çalışmadıklarını,
Sanık ... mahkemede alınan 01/11/2012 günlü beyanında özetle; katılanın durduk yere yanına gelip telefonla konuşacağı sırada kendisine müdahale edip 'Telefonunu kırarım' dediğini, kendisini zorla gözaltına aldığını sonra bıraktığını, bu olaydan bir gün sonra da mahalleye gelen katılanın 'İşte senin mekanına geldim' dediğini ve hiçbir neden yokken ittirip tabelaya vurup ondan sonrada silahını çekip kabzası ile vurduğunu, bu sırada silah ve şarjörün yere düştüğünü, telefonunu alıp dereye attığını, yere düşen şarjörü kardeşi...'ın aldığını, kendisinin de delil olsun diye savcıya vermek için...'dan aldığını, ancak bu sırada başkomiserin mahalleye gelip...'tan şarjörü isteyince kardeşinin şarjörü...'a,...'ın da polise teslim ettiğini, kimseye vurup direnmediğini,
Sanık ... mahkemede alınan 07/04/2017 günlü beyanında özetle; olaydan bir gün önce çarşıda köprü üzerinde telefonuyla oynarken katılanın yanında bir bayan polis memuru olduğu halde yanına gelip, gelin arabasını kıstıran çocukları sorduğunda 'Bana ne' diye cevap verince kendisini ittirdiğini, telefonunun orada yere düştüğünü, daha sonra kendisini karakola götürdüğünü, ifadesinin alındığını, kendisini niye karakola götürdüğünü sorduğunda 'S... git' deyince kendisinin de 'Nasıl olsa bizim mekanımıza gelirsin aynı şeyi orada da yap' demeye kalmadan ertesi gün katılanın mahalleye geldiğini, bu nedenle aynı şeyi de katılana kendisinin yaptığını, ancak kesinlikle hakaret tehdit olmadığını, katılanın silahıyla çenesine vurması üzerine katılanın elinden silahını aldığını, kendini korumak amacıyla şarjörü çıkarttığını, silahı katılanın önüne boş olarak bıraktığını, eve gidip sakinleştikten sonra şarjörü teslim ettiğini, iddia edildiği gibi eksik mermi vermediğini, şarjörü kendisinin alıp polise teslim etmesi için ...'ya verdiğini, müştekilerin beyanlarının yalan olup katılanın silah çektiğini, raporunda çenesinde darbe olduğunun da belli olduğunu ifade edip üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini savunduğu,Temyiz dışı sanık ... beyanlarında özetle; sanık ...'un sonradan polis olduğunu öğrendiği bir şahısla kavga ettiğini görünce olay yerine geldiğini, polis memurunun elindeki tabancanın arbedede yere düştüğünü, şarjör ve tabanca birbirinden ayrılınca ...'ın şarjörü aldığını, amaçlarının kendilerini korumak olduğunu, daha sonra...'ın kendisine şarjörü teslim etmesi üzerine aldığı şekliyle polise teslim ettiğini beyan ettiği,Bu olayla ilgili ... hakkında açılan kamu davası sonucu Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 02/04/2015 günlü, 2015/16 Esas ve 2015/231 sayılı kararı ile sanık...'ın hırsızlık suçundan cezalandırılmasına dair karar verildiği anlaşılmakla iddia, savunma, olay yerine gelen takviye ekipteki polis memurlarının alınan beyanları, doktor raporları, 15/07/2012 günlü tutanaklar, 22/01/2013 günlü bilirkişi raporu, dosya içerisindeki CD ve tüm dosya bir bütün halinde dikkate alındığında,
Ceza Muhakemesinin asıl amacı gerçekte maddi olayın ne olduğunun öğrenilmesidir. Bu günden dünü öğrenme ise, delillerle mümkün olmaktadır. Yargılama süresince toplanması gereken delil varsa, bunların da toplanıp, iddia, savunma ve tüm deliller ayrı ayrı ve bir bütün halinde değerlendirildikten sonra, birini diğerine üstün kılan nedenler denetime olanak verecek şekilde açıklanıp, sonucuna göre, sanık ve/veya sanıkların hukuki durumunun tayini gerekmektedir.Hal böyle olunca;
Öncelikle; olay sırasında olay yerinde bulunduğu anlaşılan şahısların kimler olduğu resen araştırılıp anılan şahısların açık kimlik bilgileri ve adresleri tespit edilerek iddia, savunma doğrultusunda olay ile ilgili mahkeme huzurunda andlı beyanları alınıp, 15.07.2012 gününden bir gün önce gelişen olayda, mağdurun görev ve yetkide sınır aşkınlığı bulunup bulunmadığı da saptandıktan sonra, sonucuna göre delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumu ile hakaret suçunda tahrik hükümlerinin takdiri zorunluluğu gözetilmeden, eksik inceleme ile yetinilerek yerinde yeterli olmayan gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.