4. Ceza Dairesi 2019/6227 E. , 2019/17970 K.
Kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanık ...'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a-e, 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca, 2 defa 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6-7. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ile infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/12/2018 tarihli ve 2018/110 esas, 2018/638 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 05/07/2019 gün ve 94660652-105-01-7104-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/07/2019 gün ve 2019/73869 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire'ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
5237 sayılı Kanun’un 58/1-2. madde ve bentlerinde yer alan, “(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır.(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı; a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın adlî sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan 5 ay erteli hapis cezasına mahkumiyetine ilişkin Adana 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/02/2009 tarihli ve 2008/677 esas, 2009/165 sayılı kararının 28/04/2009 tarihinde kesinleştiği, erteli ilamın 1 yıllık denetim süresinin 28/04/2010 tarihinde sona erdiği ve bu tarih itibariyle hükmün infaz edildiğinin kabulünün gerektiği, yargılama konusu suç tarihinin ise 10/08/2017 olduğu cihetle, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının yasal olarak mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanık ...'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a-e, 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca, 2 defa 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6-7. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ile infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/12/2018 tarihli ve 2018/110 esas, 2018/638 sayılı kararının, 5237 sayılı Kanun’un 58/1-2. madde ve bentlerinde yer alan, “(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır.(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı; a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın adlî sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan 5 ay erteli hapis cezasına mahkumiyetine ilişkin Adana 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/02/2009 tarihli ve 2008/677 esas, 2009/165 sayılı kararının 28/04/2009 tarihinde kesinleştiği, erteli ilamın 1 yıllık denetim süresinin 28/04/2010 tarihinde sona erdiği ve bu tarih itibariyle hükmün infaz edildiğinin kabulünün gerektiği, yargılama konusu suç tarihinin ise 10/08/2017 olduğu cihetle, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının yasal olarak mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanık ... hakkında, TCK'nın 58. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK'nın “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesinde;
'(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.
(3) Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.
(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.
(5) Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.
(6) Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.
(8) Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.
(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18/06/2013 gün ve 2013/8-129 esas, 2013/308 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, tekerrür, 765 sayılı TCK’da cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi olarak düzenlenmiştir. 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak kanun koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi şartını aramadığı halde, infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır. 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinin sonucu olarak; mükerrir sanık hakkında, sonraki suç nedeniyle kanun maddesinde seçimlik ceza olarak hapis veya adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunması, hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve hükümlü hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerekmektedir.
İncelenen dosyada;
Sanık ... hakkında, eşi mağdur ...'a yönelik 10.08.2017 tarihli yaralama ve tehdit eylemleri nedeniyle yargılanıp cezalandırılması talebiyle, 31/01/2018 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/12/2018 tarihli ve 2018/110 esas, 2018/638 sayılı kararıyla sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a-e, 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca, 2 defa 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, kararın istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği, sanığın adli sicil kaydında yer alan Adana 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 16/02/2009 tarihli ve 2008/677 esas, 2009/165 sayılı ilamının tekerrüre esas alındığı, bahse konu ilamdaki yaralama suçuna ilişkin 9 ay erteli hapis cezasının 28/04/2009 tarihinde kesinleştiği, belirlenen 1 yıllık denetim süresinin 28/04/2010 tarihinde sona erdiği, TCK'nın 51/8. maddesindeki 'Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.' hükmü uyarınca, cezanın 28.04.2010 tarihi itibariyle infaz edildiği, sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde ise; Adana 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13.10.2016 tarihli, 2016/437 esas, 2016/739 sayılı ilamıyla, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, TCK'nın 179/3. maddesine göre, hapisten çevrili 500,00 Tl adli para cezası ile Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 28.04.2016 tarihli, 2015/774 esas, 2016/365 sayılı kararıyla, imar kirliliğine neden olma suçundan, TCK'nın 184/1. maddesi kapsamında 6000,00 Tl adli para cezasına ilişkin iki adet kaydın bulunduğu, her iki suç kapsamında hükmedilen cezaların tekerrür koşullarını oluşturduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
TCK'nın 58. maddesinin birinci fıkrasında, önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümlerinin uygulanacağının belirtilmesi, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilama konu hükümlülüğün, 28.04.2010 tarihinde infaz edilmesi ve anılan Kanunun 58/2-b maddesine göre, infazın üzerinden incelemeye konu suçların işlendiği tarihe kadar 3 yıldan fazla sürenin geçmesi karşısında, tekerrür koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulandığı anlaşılmıştır.
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve yukarıda belirtilen her iki ilamı tekerrür koşullarını taşısa da; en ağır yaptırımı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması zorunluluğu karşısında,
Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 28.04.2016 tarihli, 2015/774 esas, 2016/365 sayılı kararıyla, imar kirliliğine neden olma suçundan, TCK'nın 184/1. maddesi kapsamında verilen 6000,00 Tl adli para cezasına ilişkin hükmün TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınması gerektiği gözetilmemiştir. Bununla birlikte, bahse konu ilamdaki suçun TCK’nın 184/1. maddesi kapsamında imar kirliliğine neden olma suçu olması, 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren, 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na ilave edilen geçici 16. maddeye göre, sanığın 31.10.2018 tarihine kadar başvurması ve madde kapsamında belirtilen şartları yerine getirmesi halinde, 5237 sayılı TCK’nın 184/5. maddesinde belirtilen, 184/1. maddesinden mahkum olunan cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacağına ilişkin hükmünden yararlanma ve bu kapsamda tekerrür hükümlerinin uygulanmama ihtimali karşısında, sözü edilen ilam kapsamında bir değerlendirme yapılıp yapılmadığının araştırılması, hükmün ortadan kaldırılmadığının tespiti halinde, imar kirliliğine neden olma suçundan hükmedilen adli para cezasının tekerrüre esas alınması, hükmün tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırıldığının belirlenmesi halinde ise, adli sicil kaydındaki tekerrür koşullarını oluşturan ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen diğer adli para cezasının TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınması gerekmektedir.
Bu nedenle, sanığın, TCK'nın 86/2, 86/3-a-e, 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca, 2 defa 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6-7. maddesi uyarınca cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ile infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/12/2018 tarihli ve 2018/110 esas, 2018/638 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/12/2018 tarihli ve 2018/110 esas, 2018/638 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK'nın 309/4-b maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 14/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.