T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/458 Esas
KARAR NO : 2022/126
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;müvekkillerinin babası olan ....'ün 18/07/2015 tarihinde trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkilleri müteveffa babalarının yasal mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin annesi de 6 yıl önce trafik kazasında vefat ettiğini, müteveffa ile davacıların aynı adreste ikamet ettiklerini, müteveffanın ailesine baktığını, davalı .....'ın müteveffanın ölümüne sebep olduğunu, ..... plakalı aracın davalı aracın davalı ..... adına ..... Sigorta A.Ş.'nin sigortalandığını, davalılardan davacılara ödenmek suretiyle şimdilik 5.000-TL maddi tazminatın ve 60.000-TL manevi tazminatı, ..... plakalı araca tedbir konulmasını, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı ..... Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafın destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu ve sigorta tazminatının ne şekilde hesaplanacağını, ZMMS sigortası genel şartalırını A.5/ç maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, bu genel şartların yürürlülük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanabileceğini, 3. Kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarının karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminatın olduğunu, söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişinin esas alınacağını, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebbiyet vermediğinden masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..... usulüne uygun tebliğata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bakırköy .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celbedilmiştir. incelenmesinde; sanık ..... ..... hakkında Taksirle ölüme nedenle olma suçundan kovuşturma başlatıldığı, adli kontrolle serbest bırakıldığı, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilmiş olup, .... sayılı ve 05/04/2017 tarihli raporunda; davalı sürücü .....'ın %15 oranıyla tali kusurlu olduğunu, müteveffa ....'ün %85 oranında asli kusurlu olduğunu düzenledikleri raporda beyan etmişlerdir.
Bakırköy .... Asliye Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazılarak dosyada daha önce alınmış bilirkişi raporu ve ATK raporunu mahkememize gönderilmesi istenilmiş, ceza dosyasında alınan raporda dosyamızdaki ATK raporuyla örtüştüğü anlaşılmıştır.
Dosya davacı tarafından talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespiti ile aktüerya hesap bilirkişisinden rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi ibraz etmiş olduğu 05/04/2018 tarihli raporunda özetle; davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebi olmayacaklarını, manevi tazminat taleplerine ilişkin değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
Dava, mirasçılar tarafından açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı değerlendirilmesi yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir (Yargıtay 17.HD,2202/2018 tarih, 2018/1085 Esas, 2018/3170 karar sayılı ilamı, 2002/2018 tarih,2015/5260 Esas, 2018/1122 karar sayılı ilamı) Tazminata konu olay tarihi 18/07/2015 olup, kaza tarihi itibariyle davacı ..... 31, davacı ... ise 22 yaşında olup destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerinden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf, manevi tazminatı isteminde bulunmuş olup, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu, sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddi ile davacıların her biri için 6.500-TL olmak üzere toplam 13.000-TL manevi tazminatın davalı .....'dan olay tarihi olan 18/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 30/04/2018 tarih ve .... Esas .... Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 28/04/2021 tarih ve ... Esas ... Karar sayılı ilamı ile; 'İstinaf edenlerin sıfatı ile istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede: Destek, Hukuk sistemimizde bir başkasının geçimini sağlayan veya ileride sağlayacak olan kişidir. Destek tazminatı isteyebilmek için; ölenin kanuni ve akdi bakım yükümlülüğünün bulunması veya fiilen veya düzenli olarak bakması veya ileride bakması kuvvetle muhtemel olması yeterlidir. Desteğin kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişiler de desteğin sağlığında herhangi bir yardım görmeseler bile tazminat talep edebilirler. Ölenin ölüm tarihine kadar bakma mükellefiyetini yerine getirmemiş olması destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmesine engel değildir. Diğer yandan destek tazminatı miras ilişkisinden doğmaz. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre; Destekten yoksun kalınacak sürenin, çocuklar için yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü gerekmektedir. Kız çocukları yönünden 22 yaşını geçmiş olmakla birlikte henüz evlenmemiş ise ve bir işi ve kazancı da yoksa, ailenin ekonomik ve sosyal düzeyine göre evlenmesi olası yaşa kadar olan süre belirlenip, tazminat hesabında bu süre dikkate alınmalıdır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, destek tazminatı isteyen davacılardan davacı ..... doğum tarihli olup, 18/07/2015 kaza tarihi itibariyle davacı .....'in 22 yaşını henüz tamamladığı, davacı .....'in ise . doğumlu olup 31 yaşını doldurduğu ve her ikisinin de bekar olduklarının anlaşıldığı, davacı ..... erkek çocuk olup kaza tarihinde 31 yaşında olduğundan, destek tazminatı talebinin reddi kararı doğru ve davacı ..... vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının yerinde olmadığı, ancak, davacı .....'in öğrenci olduğu iddia edilmemiş ise de bekar olduğu ve müteveffa babası ile aynı evde yaşadığı ve onun desteğinden yararlandığının ileri sürülmüş olduğu, bu durumda az yukarıda açıklandığı gibi, davacı .....'in ölen desteğinin desteğini kaybedip kaybetmediği, bir işi ve kazancı bulunup bulunmadığı, evlenip evlenmediği belirlenerek ve ailenin ekonomik ve sosyal düzeyine göre evlenmesi olası yaşa kadar olan sürenin belirlenip, bu süreye göre tazminat hesabı yapılması gerekirken kız çocuk .....'in 22 yaşını tamamladığından bahisle destek tazminatının reddine karar verilmiş olmasının hatalı ve HMK m.353/1-a/6'daki hali oluşturacağından, davacı ..... vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının yerinde görülmüş olduğu, davacıların davada ayrıca manevi tazminat talebinde bulunmuş oldukları, davaya konu trafik kazasında babalarını kaybeden davacıların ölüm nedeniyle manevi tazminat isteme haklarının bulunduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasının da amaç edinilmemiş olduğu, o halde, tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olması gerektiği, 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların açıkça gösterilmiş olduğu, bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakimin, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, kazada ölenle davacıların olan yakınlıkları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkememizce takdir edilen 6.500,00'er TL manevi tazminat miktarının az olduğu, bu nedenle davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının da kabulü gerektiği, hal böyle olunca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulüne, mahkememizin istinafa konu kararının HMK m. 353/1-a/6 uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırma gerekçesine göre işlem ve değerlendirilme yapılarak yeni bir karar verilmesi için dava dosyasının mahkememize GÖNDERİLMESİNE' karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 28/04/2021 tarih ve ... Esas ... Karar sayılı ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı ..... 'ün adresinin bulunduğu kolluk birimine müzekkere yazılarak; işi ve kazancı bulunup bulunmadığı, evlenip evlenmediği, ailesinin sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmasının istenilmesine, müzekkere cevabı döndüğünde dosyanın BAM kararı doğrultusunda ek rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, kök raporu düzenleyen bilirkişi ... 25/11/2021 tarihli ek raporunda özetle; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul Trafik İhtisas Kurulu'nun 05.04.2017 tarih ve ... sayılı raporu incelendiği; davalı sürücü ..... .....'ın %15 oranında kusurlu, davacıların yakını yaya ...'ün %85 oranında kusurlu olduğunu, davacı paydaş ..... açısından; mahkememizce aksi bir görevlendirme yapılmadığı takdirde, İstanbul BAM .... Hukuk Dairesi'nin 28.04.2021 tarihli kararındaki “ailenin ekonomik ve sosyal düzeyine göre evlenmesi olası yaşa kadar olan sürenin belirlenip, bu süreye göre tazminat hesabı yapılması gerekirken” şeklindeki ifade gereği TÜİK İstatistikleri dikkate alınarak davacının muhtemel evlenme tarihi olarak belirlenen 19.02.2019 (25,58 Yaş)'a kadar hesaplama yapılacak olduğunu, şüphesiz müteveffanın, tüm kazancının tamamını eşine, çocuklarına, anne ve babasına ayıracak olmadığını, bir kısmı kendi ihtiyaçlarına ilişkin olduğundan, geri kalanların anne/babasına ayıracak olduğunu SONUÇ OLARAK; davacı paydaş ..... açısından; mahkememizce aksi bir görevlendirme yapılmadığı takdirde, İstanbul BAM .... Hukuk Dairesi'nin 28.04.2021 tarihli kararındaki “ailenin ekonomik ve sosyal düzeyine göre evlenmesi olası yaşa kadar olan sürenin belirlenip, bu süreye göre tazminat hesabı yapılması gerekirken” şeklindeki ifade gereği TÜİK İstatistikleri dikkate alınarak davacının muhtemel evlenme tarihi olarak belirlenen 19.02.2019 (25,58 Yaş) 'a kadar hesaplama yapıldığını, davalı ve dava dışı SGK tarafından davacılara yapılan rücuya tabi herhangi bir ödemenin olmadığını, davacı paydaş ..... 'ün hesaplanan zararının 3.064,59 TL olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 28/04/2021 tarih ve ... Esas .... Karar sayılı ilamı, kolluk araştırması ve ek bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde davacı .....'in 22 yaşını tamamladığı ancak henüz evlenmediği, bir işi ve kazancının bulunmadığı yapılan kolluk araştırması ve alınan nufüs kayıt örneği tespit edildiği, hükme esas alınan, dosya kapsamı ile uyumlu ek bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 3.064,59 TL olarak tespit edildiği, davacı ..... yönünden verilen kararın kararın Bölge Adliye Mahkemesince bozma gerekçesi yapılmadığı, buna göre davacı ..... yönünden; maddi tazminat talebinin reddine, davacı ..... yönünden; maddi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile 3.064,59 TL'nin davalı ..... ..... yönünden kaza tarihi olan 18/07/2015 tarihinden itibaren, davalı ..... Sigorta A.Ş. yönünden 10.09.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf, manevi tazminatı isteminde bulunmuş olup, olayın meydana geldiği tarihin dini bayram olması, davacıların yakınlık durumu, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddi ile davacıların her biri için 10.000-TL olmak üzere toplam 20.000-TL manevi tazminatın davalı .....'dan olay tarihi olan 18/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-a-Davacı ..... yönünden; maddi tazminat talebinin REDDİNE,
b-Davacı ..... yönünden; maddi tazminat talebinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE 3.064,59 TL'nin davalı ..... ..... yönünden kaza tarihi olan 18/07/2015 tarihinden itibaren, davalı ..... Sigorta A.Ş. yönünden 10.09.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE davacıların her biri için 10.000-TL olmak üzere toplam 20.000-TL manevi tazminatın davalı .....'dan olay tarihi olan 18/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
3-Alınması gereken 209,34 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.169,00 TL yargılama giderinin 1/2'sine tekabül eden 584,50 TL'nin kabul oranı (%61,29) ret oranı (%38,71) dikkate alınarak hesaplanan 358,24 TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir KAYDINA, bakiye 226,26 TL'sinin davacılardan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.064,59 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.935,41 TL ücreti vekaletin davacılardan (1.000,00 TL'lik kısmından davacı .....'in sorumlu tutulmasına kalan 935,41 TL'lik kısmından davacı ...'in sorumlu tutulmasına) alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
8-Alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalı .....'dan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.169,00 TL yargılama giderinin 1/2'sine tekabül eden 584,50 TL'nin kabul oranı (%33,33) ret oranı (%66,67) dikkate alınarak hesaplanan 194,81 TL'sinin davalı .....'dan alınarak hazineye gelir KAYDINA, bakiye 389,69 TL'sinin davacılardan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
10-Davacılar kendilerini vekil ile temsil temsil ettirdiğinden davacılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalı .....'dan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
11-Davalı ..... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
12-Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2022
Katip ....
¸
Hakim ....
¸