1. Ceza Dairesi 2018/3449 E. , 2020/1872 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Tasarlayarak öldürme, tasarlayarak öldürmeye azmettirme ve tehdit
HÜKÜM : 1- Sanık ...'nun, tasarlayarak öldürmeye azmettirme ve tehdit suçlarından CMK'nin 223/2-e maddesi gereğince beraatine,
2- Sanık ...'in, tasarlayarak Öldürmeye azmettirme ve tehdit suçlarından CMK'nin 223/2-e maddesi gereğince beraatine,
3- Sanık ...'nun, tasarlayarak Öldürmeye azmettirme ve tehdit suçlarından CMK'nin 223/2-e maddesi gereğince beraatine,
4- Suça sürüklenen çocuk ...'nun, öldürülen ...'a karşı kasten öldürme suçundan, TCK'nin 81/1, 31/3, 62, 63, 54. maddeleri gereğince 11 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hükümlere yönelik yapılan istinaf istemlerinin esastan reddine.
TEMYİZ EDENLER : Katılanlar ..., ... ve ... vekili
TÜRK MİLLETİ ADINA
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin sanık ... hakkında tehdit suçu yönünden vermiş olduğu esastan red kararı, 5271 sayılı CMK'nin
../..
S/2
286/1-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, katılanlar ..., ... ve ... vekilinin bu suç yönünden yaptığı temyiz talebinin CMK’nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ve sanıklar ..., ... ile ... hakkında bu suça azmettirmekten verilen beraat kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, istinaf başvurusunun esastan reddine dair verdiği 15.05.2017 gün, 2017/996 E. ve 2017/959 K. sayılı Kararına ilişkin; katılanlar ..., ... ve ... vekilinin yasal süresi içerisinde yapmış olduğu temyiz istemi üzerine yapılan incelemede,
1) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ve sanık ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürmeye azmettirmek suçundan kurulan beraat hükmü yönünden yapılan incelemede;
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 15.05.2017 gün, 2017/996 E. ve 2017/959 K. sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar ..., ... ve ... vekilinin; suç vasfına, beraat kararının yanlış olduğuna yönelen temyiz başvurusunun 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ESASTAN REDDİNE,
2) Sanıklar ... ve ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürmeye azmettirmek suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, maktul ile sanık ...’nin ayrı ayrı köfteci dükkanı işlettikleri ve bu suretle birbirlerine rakip oldukları, sanık ... ve boşandığı fakat birlikte yaşadığı ...’nin bu rekabetten dolayı maktul ve ailesini çeşitli kereler tehdit ettikleri, bunlardan bazılarının kolluğa ve adliyeye intikal ettiği ve haklarında maktul ile ailesine yönelik tehdit, hakaret gibi suçlardan kamu davaları açıldığı, 04.01.2015 tarihinde yine sanıkların üzerine atılı tehdit suçundan yapılan soruşturma nedeniyle ikametlerinde kollukça arama yapıldığı sırada sanık ...’nin oğulları ... ile Alpaslan’a hitaben “bu Dilaver ve oğlunu vurmazsanız orospu, çocuğusunuz, siz vurun ben size içerde bakarım' şeklinde sözler söylediğinin tanık beyanları ve tutulan tutanak ile de sabit olduğu, suça sürüklenen çocuk ...’ın öldürme suçunu işlediği tarih itibariyle 16 yaşından gün aldığı, kendisinin maktul ile doğrudan bir husumetinin bulunmadığı ve olay sonrasında alınan savunmasında da hayatın olağan akışına aykırı olarak olayda kullandığı tüfeği ailesinden habersiz tanımadığı bir şahsıtan aldığnı, maktulün kendisine sürekli hakaret ve tehditte bulunduğunu ve bu yüzden onu öldürdüğünü beyan ettiği, fakat bu iddialarının dosya kapsamında herhangi bir şekilde desteklenmediği ve dolayısıyla suça sürüklenen
../..
S/3
çocuğun maktulü öldürmesi için ailesi ile maktul arasındaki husumet dışında bir neden olmadığı, suça sürüklenen çocuk ...’ın maktul ile ailesi arasındaki yukarıda belirtilen süreçlere bizzat tanık olduğu gibi doğrudan annesi ... tarafından kendisine maktulün vurulması isteğinin de açık şekilde dile getirildiği, netice olarak maktulü öldürülmesi eylemine yukarıda izah edildiği şekilde annesi ve babası olan sanıklar ... ile ...i’nin, suça sürüklenen çocuğu bu eylemi gerçekleştirmeye teşvik etmek suretiyle TCK’nin 39/2-a maddesi uyarınca iştirak ettikleri ve haklarında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat kararları verilmesi yasaya aykırı olup,
Katılan ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca bu hükümlerin tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.09.2020 gününde sanık ... hakkında verilen karar yönünden oy birliği ile, suça sürüklenen çocuk ... ile sanıklar ...i ve ... hakkında verilen karar yönünden ise suçun tasarlanarak işlendiği ve sanıklar ...i ile ...’nin TCK’nin 38. maddesi uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği görüşünde olan Üye ...’ın karşı oyu ile ve sanıklar ...i ile ... hakkında verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik olmadığı görüşünde olan Başkan ...’nın karşı oyu ile oy çokluğuyla karar verildi.
(M) (M)
KARŞI OY:
Suça sürüklenen çocuk ... Kabakçıoğlu'nun maktul ...'a karşı kasten öldürme suçundan mahkumiyetine, ...'ı azmettirme suçundan sanıklar ...i, ... ve Alpaslan'ın beraatine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 15.05.2017 tarihli ve 2017-996 E. 2017-959 Karar sayılı kararına yönelik temyiz taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan sanıklar ... ve ...i hakkındaki kararın bozulmasının dosya kapsamına uygun olmadığı görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Dosya kapsamına göre sanıklar Alpaslan ve ...'ın anne-babası olan sanıklar ...i ve ...'nin boşandıkları halde çocukları olan sanıklarla birlikte yaşayıp köfteci dükkanı çalıştırdıkları, sanıkların dükkanının yakınında maktulünde aynı
../..
S/4
köfteci dükkanının olduğu, o bölgedeki işçilerin daha önce sanıklara ait yerde köfte yerken maktulün dükkanına gitmeye başladıkları, bu durumu kabullenmeyen sanıkların maktulün kendilerine ait iş yerini kötülediklerini düşündükleri, bu nedenle her iki aile arasında bir senedir süregelen bir kısmı emniyete- adliyeye intikal eden tehdit-hakaret şikayetleri olduğu, bu cümleden olarak olaydan onbir ay önceki 04.01.2015 tarihinde suça sürüklenen çocuk ... ve sanıkların maktulü tehdit ettikleri iddiasıyla Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, bu olayın tahkikatı sırasında eve gelen jandarmalar ve muhtarın huzurunda sanık ...'nin maktulü kastederek 'Dilaver ve oğlunu vurmazsanız orospu çocuğusunuz, siz vurun ben size içerde bakarım, evde de yatıyorsunuz cezaevinde de yatarsınız' dediği, 23.01.2015 tarihinde sanık ...'nin maktulü, 09.12.2015 tarihinde sanıkların tamamının maktulün oğlunu tehdit ettikleri iddiası ile davalar açıldığı açıktır.
18.12.2015 tarihinde omzundaki tüfekle maktulün işyerinin bitişiğindeki ...'ya ait tamirhaneye gelen suça sürüklenen çocuk ...'ın ...'dan gres yağı istediği, İrfan'ın gres yağı çıkarmak için kalktığında o onda onun yanında oturan maktulün arka tarafına geçen suça sürüklenen çocuk ...'ın beraberinde getirdiği tüfekle maktulün kafasına 1.5-2 metreden bir el ateş ederek av tüfeği saçma yaralanmalarına bağlı kafatası kemik kırıkları ile birlikte gelişen beyin harabiyeti sonucu ölümüne sebebiyet verip olay yerinden kaçtığı anlaşılmaktadır.
Suça sürüklenen çocuk ...'ın maktulü vurduğu esnada anne babası ve abisi olan diğer sanıklar olay mahallinde yoktur. Dahası diğer sanıkları o gün eyleme iştirak ettikleri intibaını uyandıracak davranış içinde gören de yoktur.
Suça sürüklenen çocuk ... suç tarihinde 16 yaş, 5 ay 19 günlüktür. İki aile arasında rekabetten kaynaklanan tartışma ve resmi merciilere intikal eden şikayetler ile olaydan tam onbir ay önceki tartışma sırasında sanık ...'nin oğullarına 'Dilaver ve oğlunu vurmazsanız orospu çocuğusunuz' dediği sabit ise de; suça sürüklenen çocuk ...'ın öldürme eylemini onbir ay önceki bu söze sadık kalarak gerçekleştirdiği veya 04.01.2015 tarihli o ilk tartışmadan sonraki tartışmalarda sanık anne babanın ...'ı öldürme konusunda azmettirdiği ya da öldürmeye teşvik ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak kesin deliller mevcut değildir. Karşılıklı ticari rekabet ve sürtüşmeler nedeniyle sanıkların aile içinde konuşmalarından etkilenen suça sürüklenen çocuk ...'ın temin ettiği tüfekle bu eylemi diğer sanıklardan bağımsız olarak gerçekleştirdiği açıktır. Sanıklar ... ve bilhassa hiçbir sözü tesbit edilemeyen ...i'nin suça sürüklenen çocuk ...'ı teşvik ettikleri şeklindeki kabul tamamen varsayımdan ibarettir. Varsayımla ceza verilmesi ceza hukukunun 'şüpheden sanık yararlanır ilkesine' tamamen aykırı olup, sayın çoğunluğun kabulüne göre şüphe sanıklar aleyhine yorumlanmıştır.
../..
S/5
Bu itibarla sanıklar ... ve ...i'nin beraatine ilişkin hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun mahkumiyete dair görüşüne katılmıyorum.
...
Muhalif Başkan
KARŞI OY:
Tüm dosya kapsamına göre maktulün ve sanıkların birbirlerine yakın yerlerde ayrı ayrı köfteci dükkanı işlettikleri, sanıkların maktulü müşteri ayarttığı bahanesiyle suçlayıp tehdit ve hakaret etmeye başladıkları, bu hakaret ve tehditlerin bir kısmının kolluğa ve adli merciilere intikal ettiği ve dava konusu edildiği, bu nedenle iki taraf arasında husumet oluştuğu, sanık ...'nin maktulün iş yerine giderek, maktulü öldüreceğini söylediği, yine olaydan önce müştekinin şikayeti nedeniyle evde kolluk görevlilerince arama yapıldığı sırada yine ...'nin kolluk personelinin duyacağı şekilde suça sürüklenen çocuk ... ve diğer oğluna 'bu Dilaver ve oğlunu vurmazsanız orospu çocuğusunuz, siz vurun ben size içeride bakarım.' dediği ve bu sözlerin tutanak altına alındığı, ...'nin ve birlikte iş yeri işlettiği eşi sanık ...'nin maktule duydukları husumet nedeniyle sürekli olarak çocuklarını azmettirdiklerinin anlaşıldığı, ...'ın yaşının küçük olması nedeniyle daha az ceza alacağı düşüncesi ile av tüfeği vererek maktulün iş yerine gönderdikleri ve ...'ın maktulün kafasına ateş ederek öldürdüğü sübut bulmuştur.
Sayın çoğunluk, sanıklar ... ve ...i'nin suça yardım eden sıfatıyla kasten öldürme suçundan cezalandırılmaları gerektiğine hükmetmiş ise de bu karara katılmıyorum. Şöyle ki;
Suça sürüklenen çocuk ... suç tarihinde 16 yaşından gün almıştır. Maktul ile doğrudan bir husumeti yoktur. Anne babasının meydana getirdiği bir husumet nedeniyle sürekli olarak anne-babası tarafından husumetin tarafı olmaya zorlanmıştır. Bu yaştaki bir çocuğun kendi başına plan yaparak tüfek temin etmesi ve maktulü belirtilen şekilde öldürmesi mümkün değildir. Suça sürüklenen çocuğun maktulün kendisini sürekli tehdit ettiği veya küfür ettiği şeklindeki savunmasının doğru olmadığı, zira maktul ile suça sürüklenen çocuk arasında iddia edilen şekilde bir husumet bulunduğunun kabulü halinde suça sürüklenen çocuğun maktulün iş yerine böyle rahatlıkla giremeyeceği, suça sürüklenen çocuğun maktulün dikkatini dağıtmak için gres yağı istemesini samimi sanıp yağ vermek için arkasını dönmesinin hayatın olağan akışına uymadığı, sanıkların yaşı küçük olduğu için maktulün suça sürüklenen çocuktan şüphelenmeyeceğini de hesaba katarak plan yaptıklarının anlaşıldığı, husumetin asıl tarafının sanıklar ...i ve ... olduğu, sanıkların maktulü defalarca tehdit ettiği, ...'nin maktulün iş yerine giderek maktulü öldürteceğini açıkca dile getirdiği, yine ...'nin çocuklarına bu konuda sürekli telkinde bulunduğunun anlaşıldığı, nitekim jandarma personeli evde iken bile çocuklarını bu konuda azmettirme de bulunmaktan çekinmediği, sanıkların tüm bu davranışları birlikte değerlendirildiğinde öldürme eylemini uzun süre önce kararlaştırdıkları ve aradan geçen uzun süreye rağmen bu kararlarından vazgeçmeyip sebat ettikleri, nitekim suça sürüklenen çocuk ...'ın suçu işlemeyi kabul ettiğinde yaptıkları plan çerçevesinde yaşı küçük oğullarını temin ettikleri tüfekle birlikte maktulün iş yerine göndererek öldürme suçunun işlenmesini sağladıkları anlaşıldığı, böylece anne-baba olan sanıkların tasarladıkları öldürme suçu için, suça sürüklenen çocuk ...'ı azmettirdiklerinden TCK'nin 38/2, 82/1-a. maddeleri gereğince suça sürüklenen çocuk ...'ın ise TCK'nin 82/1-a, 31/3. maddeleri gereğince cezalandırılmaları gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına muhalafet ediyorum.
Muhalif Üye
15/09/2020 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ... ...'nın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan katılanlar ..., ..., Mehmet Şahan vekili Avukat ...'un yokluğunda 24/09/2020 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.