10. Ceza Dairesi 2021/14484 E. , 2021/13717 K.
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/602 esas, 2020/831 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 31/07/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 24/01/2019 tarihli ve 2019/4062 soruşturma, 2019/448 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda haklarında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 05/02/2019 tarihinde MERNİS adresinde şüphelinin bizzat kendi imzasına tebliğ edildiği, tedbirin infazı için 25/02/2019 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 11/03/2019 tarihli ve 2019/1647 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 21/03/2019 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 09/04/2019 tarihli uyarı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 29/04/2019 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddeye göre tebliğ edildiği,müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 09/05/2019 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3-Şüphelinin 08/09/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak; 31/07/2018 ve 08/09/2018 tarihli eylemleri nedeniyle 25/06/2019 tarihli ve 2019/4062 soruşturma, 2019/36786 esas, 2019/29700 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1, 43 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2019 tarihli ve 2019/478 esas, 2019/629 sayılı kararı ile,erteleme kararının ve Müdürlükçe çıkarılan tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle CMK’nın 223/8.fıkra 2. cümlesi gereğince kamu davasının durmasına karar verildiği,
5-Sanığın 07/10/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 19/06/2020 tarihli ve 2019/211312 soruşturma, 2020/22824 esas, 2020/17678 sayılı iddianamesi ile, 07/10/2019 tarihli eylem nedeniyle TCK’nın 191/4-b-c maddesi yollamasıyla TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli kamu davası açıldığı,iddianamede durma kararı verilen 2019/478 esas sayılı dosyanın yeniden ele alınacak olan esası ile birleştirilmesinin talep edildiği,
6-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2020/678 esas, 2020/583 sayılı kararı ile davanın 2020/602 esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği,
7-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 20/10/2020 tarihli ve 2020/602 esas, 2020/831 sayılı kararı ile kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın düşmesine karar verildiği, kararın 11/11/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/01/2019 tarihli ve 2019/4062 soruşturma, 2019/448 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, adı geçenin yükümlülüğünü ihlâl etmesi sebebiyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılmasını takiben yapılan yargılama sonucunda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ve İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazılarının sanığa usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle kamu davasının durmasına ilişkin İstanbul Anadolu 12. Asliye Mahkemesinin 10/10/2019 tarihli ve 2019/478 esas ve 2019/629 sayılı kararı üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 19/06/2020 tarihli ve 2019/211312 soruşturma, 2020/22824 esas, 2020/17678 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davası neticesinde İstanbul Anadolu 12. Asliye Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2020/678 esas ve 2020/583 sayılı birleştirme kararını müteakip, kovuşturma şartının ortadan kalkmış olması nedeni ile kamu davasının düşmesine ilişkin İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/602 esas, 2020/831 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesinde yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, 'Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 31/07/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak eylemi sebebiyle yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/01/2019 tarihli ve 2019/4062 soruşturma, 2019/448 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
Erteleme kararı sonrası şüphelinin yükümlülüğünü ihlâl etmesi sebebiyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 25/06/2019 tarihli ve 2019/4062 soruşturma, 2019/36786 esas, 2019/29700 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmasını takiben yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ve İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazılarının sanığa usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle kamu davasının durmasına ilişkin İstanbul Anadolu 12. Asliye Mahkemesinin 10/10/2019 tarihli ve 2019/478 esas ve 2019/629 sayılı kararının verildiği,
07/10/2019 tarihinde işlenen kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçundan ise İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 19/06/2020 tarihli ve 2019/211312 soruşturma, 2020/22824 esas, 2020/17678 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davası neticesinde İstanbul Anadolu 12. Asliye Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2020/678 esas ve 2020/583 sayılı birleştirme kararı sebebiyle, yargılamanın İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/602 esas dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşılmakla;
1-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/01/2019 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararının 05/02/2019 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve 07/10/2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçunun, anılan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali mahiyetinde olduğu değerlendirilerek, erteleme süresi içinde yeniden suç işleyen sanık hakkında yargılamaya devamla esastan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde,
2-Kabule göre de;
Kamu davasının ertelenmesine ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinin kabul edilmiş olması sebebiyle, kovuşturma şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle yeniden durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/602 esas, 2020/831 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 31/07/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 24/01/2019 tarihli ve 2019/4062 soruşturma, 2019/448 sayılı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin yükümlülüğünü ihlâl etmesi ve 08/09/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak; 31/07/2018 ve 08/09/2018 tarihli eylemleri nedeniyle 25/06/2019 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 12. Asliye Mahkemesinin 10/10/2019 tarihli ve 2019/478 esas ve 2019/629 sayılı kararı ile, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ve İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazılarının sanığa usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, sanığın 07/10/2019 tarihinde üçüncü kez uyuşturucu madde ile yakalandığı, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 19/06/2020 tarihli
iddianamesi ile, 07/10/2019 tarihli eylem nedeniyle İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesince davanın 2020/602 esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verilmesinden sonra, 20/10/2020 tarihli ve 2020/602 esas,2020/831 sayılı karar ile kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın düşmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde 'Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.' şeklindeki, 191/3. maddesinde 'Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.' ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesinde, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklinde,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. Maddesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, 'Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.' şeklinde yer alan düzenlemeler dikkate alındığında,
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 31/07/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/01/2019 tarihli kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
Erteleme kararı sonrası şüphelinin yükümlülüğünü ihlâl etmesi ve 08/09/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 25/06/2019 tarihli ve 2019/4062 soruşturma, 2019/36786 esas, 2019/29700 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ve İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazılarının sanığa usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına ilişkin İstanbul Anadolu 12. Asliye Mahkemesinin 10/10/2019 tarihli ve 2019/478 esas ve 2019/629 sayılı kararının verildiği,
07/10/2019 tarihinde işlenen kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçundan ise İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 19/06/2020 tarihli ve 2019/211312 soruşturma, 2020/22824 esas, 2020/17678 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında, İstanbul Anadolu 12. Asliye Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2020/678 esas ve 2020/583 sayılı birleştirme kararı nedeniyle, yargılamanın İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/602 esas dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşılmakla;
1-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 24/01/2019 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararının her ne kadar doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarılması usulsüz ise de, 05/02/2019 tarihinde şüpheliye bizzat tebliğ edilmesi karşısında tebligatın geçerli olduğu, erteleme süresi içerisinde işlenen 07/10/2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olduğu, sanık hakkında TCK’nın 191/4-b maddesindeki emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığı anlaşıldığından; mahkemesince yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yerinde olmayan gerekçe ile kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
2-Kabule göre de;
Kamu davasının ertelenmesine ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinin kabul edilmiş olması nedeniyle, kovuşturma şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle yeniden durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-)Karar:
Yukarıda açıklandığı üzere, düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olduğundan İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/602 esas, 2020/831 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
15/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.