T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/381 Esas
KARAR NO :2021/1029
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/04/2017
KARAR TARİHİ:15/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'nin 28/09/2013 tarihinde ... plakalı araç içinde yolcu olarak ... ili, ... ... ilçesi hudutları dahilinde (... kod no'lu Devlet Karayolu'nda İstanbul istikametinden ... yönüne giderken) ve yine 25/09/2015 tarihinde ... plakalı araç içinde yolcu olarak ... ili hudutları dahilinde (... Caddesi'ni takiben ... Merkezi istikametine doğru giderken) meydana gelen 2 (iki) ayrı trafik kazası sonucunda yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin her iki kazada da kazaya karışan araçların içerisinde yolcu konumunda bulunduğunu, her iki kazanın da tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazaları olduğunu, anılan trafik kazalarında aracı kullanan şoförlerin tamamen (%100) kusurlu olduklarını, gerek ... plakalı gerekse ... plakalı aracın karıştığı kaza tarihi itibariyle ZMMS (trafik sigortası) poliçelerinin bulunmadığını, bu nedenle davalı ... Hesabı'nın müvekkilinde meydana gelen sakatlanmalardan doğan maddi zararların tazmini bakımından kaza tarihi itibariyle geçerli olan sorumluluk limitleri dahilinde sorumluluğunun bulunduğunu, ilk kazanın 28/09/2013 tarihinde meydana geldiğini, ... plakalı aracın dava dışı sürücüsü ...'ın ... ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı ceza dosyasında yargılandığını ve mahkemece tamamen kusurlu bulunduğunu, ... plakalı aracın malikinin ise davalılardan ... olduğunu, ikinci kazanın ise 25/09/2015 tarihinde meydana geldiğini, ... plakalı aracın malikinin davalılardan ..., sürücüsünün ise ... olduğunu, sürücü ...'nın ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı ceza dosyasında yargılandığını ve mahkemece tamamen kusurlu bulunduğunu, belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, 28/09/2013 tarihinde meydana gelen ilk kazadan dolayı ... plakalı araç maliki davalı ...'den müvekkili ... için 15.000,00-TL. manevi tazminat, ikinci kazadan dolayı ... plakalı araç maliki davalı ... ile araç sürücüsü ...'dan müştereken ve müteselsilsen müvekkili ... için 25.000,00-TL. manevi tazminat, birinci kazadan dolayı davalı ... Hesabı'nın sorumluluğu ZMMS poliçesi sınırları dahilinde olmak üzere müvekkili ... için şimdilik 3.000,00-TL. geçici-sürekli iş gücü kaybı sakatlık tazminatı, 1.000,00-TL. bakım masrafı ve 1.000,00-TL. tedavi gideri olmak üzere toplamda 5.000,00-TL. maddi tazminatın, tüm davalılardan kendi aralarında kusurları ve sorumlulukları ölçüsünde müştereken ve müteselsilsen tahsiline, ikinci kazadan dolayı davalı ... Hesabı'nın sorumluluğu ZMMS poliçesi sınırları dahilinde olmak üzere müvekkili ... için şimdilik 3.000,00-TL. geçici-sürekli iş gücü kaybı sakatlık tazminatı, 1.000,00-TL. bakım masrafı ve 1.000,00-TL. tedavi gideri olmak üzere toplamda 5.000,00-TL. maddi tazminatın, tüm davalılardan kendi aralarında kusurları ve sorumlulukları ölçüsünde müştereken ve müteselsilsen tahsiline, mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada farklı zamanlarda gerçekleşen 2 (iki) ayrı kaza için tek bir davada tazminat talep edilmiş olduğunu, mahkemece davaların ayrılmasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili kuruma geçerli bir başvuru yapılmaksızın huzurdaki davanın ikame edilmiş olduğunu, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise öncelikle ... ve ... plakalı araçların kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçelerinin bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, davaya konu kazalara ilişkin kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının maluliyet durumunun tespiti için ise Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden rapor alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman aktüer bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, müvekkili kurumun dolaylı zararlardan (geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi giderleri ve bakıcı zararlarından) kaynaklanan herhangi bir tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu olayda TBK.'nun 52. maddesinin uygulanması gerektiğini ve hesaplanacak tazminat tutarı üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminat üzerinden ayrıca hatır taşıması indirimine de gidilmesi gerektiğini ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini beyanla davanın öncelikle dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, davaların ayrılmasına, davanın ... plakalı araç sürücüsüne ihbarına, esas yönünden ise davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ise cevap dilekçesinde özetle; davada farklı tarihlerde gerçekleşen 2 (iki) ayrı kaza için tazminat talep edilmekte olduğunu, bu durumda davaların ayrılmasına karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise ... plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden özürlü sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, söz konusu olayda TBK 52. maddesinin uygulanması gerektiğini ve hesaplanacak tazminat tutarı üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminat üzerinden hatır taşıması indirimine gidilmesi gerektiğini ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini beyanla davaların ayrılmasına, esas yönünden ise davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce 21/03/2019 tarihli duruşmada; taraflar arasındaki mevcut davanın konusunun biri 28/09/2013 tarihinde meydana gelen, araç maliki ..., sürücüsü ise dava dışı ... olan ... plakalı araçta, diğeri 25/09/2015 tarihinde meydana gelen, araç maliki ... sürücüsü ... olan ... plakalı araçta yolcu konumunda iken bahsi geçen her iki aracın karıştığı tek taraflı trafik kazalarında ancak farklı tarihlerde yaralanan davacı ...'nin, farklı tarihlerde meydana gelen 2 (iki) ayrı trafik kazası neticesinde cismani zarara uğradığı ve malul kaldığı iddiasıyla her iki aracın malikinden ve ... plakalı aracın sürücüsü ile ... Hesabı'ndan sürekli ve geçici işgücü kaybı ile bakım ve tedavi giderlerinden kaynaklı maddi tazminat, her iki araç malikinden ve ... plakalı aracın sürücüsünden ise manevi tazminat talepli olarak tek bir dosyada açılmış tazminat davası olduğu belirtilerek; farklı tarihlerde (28/09/2013 ve 25/09/2015) meydana geldiği dava dilekçesinde açıkça yazılı bulunan, araç sahipleri ve sürücüleri farklı olan, birbirinden tamamen bağımsız iki ayrı trafik kazasına, dolayısıyla iki ayrı haksız fiile dayanan mevcut davada; yargılamanın daha sağlıklı ve iyi bir şekilde yürütülebilmesi bakımından 25/09/2015 tarihinde meydana gelen, araç maliki ..., sürücüsü ... olan ... plakalı aracın sebebiyet verdiği yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepli davanın (davacısı ..., davalı 1-..., 2-... ve 3-... Hesabı olarak) HMK.'nun 167. maddesi gereğince mevcut davadan tefriki ile mahkememizin başka bir esasa kaydolunmasına (ki daha sonra ... Esas numarasına kaydedilmiştir) karar verilmiş, 28/09/2013 tarihinde meydana gelen, araç maliki ..., araç sürücüsü dava dışı ... olan ... plakalı aracın sebebiyet verdiği yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepli (davacısı ..., davalıları 1-... ve 2-... Hesabı olarak) dava yönünden ise yargılamaya mevcut işbu dava dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
Tefrik kararı sonrası eldeki dava; 28/09/2013 tarihinde, araç maliki ..., araç sürücüsü ise dava dışı ... olan ... plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken bahsi geçen aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası nedeniyle yaralanan davacı ...'nin, anılan trafik kazası neticesinde cismani zarara uğradığı ve sakat kaldığı iddiasıyla araç maliki ve ... Hesabı'ndan geçici ve kalıcı işgücü kaybı nedeniyle maddi, bakım ve tedavi giderlerinden dolayı maddi tazminat, araç maliki ...'den ise manevi tazminat talep ettiği tazminat (alacak) davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; ... ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı ceza dosyası, tedavi evrakları, kaza yeri tespit tutanağı, ... ... Cumhuriyet Başsavcılığı nezdindeki ifade tutanakları, ... plakalı araca ait ruhsat sureti, mağdur ve sürücü ifade tutanakları, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Davalı ... Hesabı delil olarak; hasar dosyası, ilgili kurumlardan celbedilecek yazı cevapları, ... Hesabı Yönetmeliği ve ilgili mevzuat hükümleri, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılardan ... ise delil olarak; bilirkişi incelemesi, sigorta poliçeleri ve sair yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce ... ... Asliye Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazılarak ... Esas sayılı ceza davası dosyasının UYAP örneği celbedilmiş ve incelenmiştir. ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile ... Devlet Hastanesi'nden davacıya ait tedavi evrakları celbedilmiştir. Ayrıca davalı ... Hesabı'ndan hasar dosyası istenmiştir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmaları (...) için ilgili kolluk birimlerine gerekli müzekkerler yazılmıştır.
... ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından ... Esas sayılı dosyada 22/12/2017 tarihinde verilen ... K. sayılı kararda; sanık ...'ın üzerine atılı taksirle yaralama suçunu işlediğinin sabit olduğu belirtilerek, cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce deliller toplandıktan ve ilgili yerlerden gerekli dosyalar, belgeler vs. celbedildikten sonra 11/06/2019 tarihli duruşmada; davacının dava konusu kaza sebebiyle maluliyeti var ise oranının tespiti açısından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. Aynı celsede dosyanın bir örneğinin oluşturmasına ve dava konusu kaza sebebiyle tarafların kusur durumlarının tespiti bakımından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 31/03/2021 tarihli kusur raporunda özetle; kazanın 28/09/2013 tarihinde ... kod no'lu Devlet Karayolu'nun 40. km'sinde meydana geldiği, kaza mahallindeki yolun 7 metre genişlikte, bölünmüş, tek yönlü yol olduğu, kaza anında vaktin gece, görüşün açık ve yol yüzeyinin ıslak olduğu, sürücünün 2.15 promil alkollü olduğu, ... ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası için hazırlanmış bilirkişi raporunda sürücü ...'ın asli derecede kusurlu olduğunun, davacı ...'nin ise atfı kabil kusurunun bulunmadığının belirtildiği, sürücü ...'ın idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermesi, hava, yol ve zemin durumlarını dikkate alıp seyrini direksiyon hakimiyetine özen göstererek tedbirli bir şekilde sürdürmesi gerekirken, bahsedilen bu hususlara riayet etmeyip olay mahalli mevkide sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalması sonucu gerçekleşen olayda asli kusurlu olduğu, sonuç olarak sürücü ...'ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK kusur raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davalı ... Hesabı vekili tarafından kusur raporuna itiraz edilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/03/2021 tarihli maluliyet raporunda özetle; davacı ...'nin 28/09/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle, Grup-1 kabul olunarak; Gr 1 X(1Ab...22)A%26, Gr 1 X(1C....10)A%14, Balthazard yöntemi ile toplandığında %36, E cetveline göre: %34.2 (yüzdeotuzdörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, kişinin geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK maluliyet raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davalı ... Hesabı vekili tarafından 22/06/2021 tarihli dilekçe ile maluliyet raporuna itiraz edilerek maluliyet oranının tespiti için yeniden inceleme yaptırılması talep edildimiş, mahkememizce 23/06/2021 tarihli duruşmada davalı ... Hesabı vekilinin yerinde görülmeyen yeniden maluliyet raporu alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Sonrasında mahkememizce 01/09/2021 tarihli ara kararla dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi ... tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 04/10/2021 tarihli raporda özetle; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nce düzenlenen 31/03/2021 tarihli raporda sürücü ...'ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, Adli Tıp Kurumu Başkalığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/03/2021 tarihli ve 5430 Karar no'lu raporuna göre davacı ...'nin 28/09/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızasının E cetveline göre %34,2 (yüzde otuzdört nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği ve kişinin iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceğinin mütalaa olunduğu, davacı ...'nin 28/09/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 6 (altı) aylık geçici işgöremezlik dönem zararının 4.943,46-TL. %34,2 maluliyeti için sürekli işgöremezlik-efor kaybına ilişkin zararının 449.316,68-TL. olduğu, buna göre davacının toplam maddi zararının 454.260,14-TL. olduğu, 1 aylık bakıcı giderinin 1.021,50-TL. olacağı, SGK tarafından davacının geçirdiği trafik kazası nedeni ile herhangi bir ödeme yapılmadığı, 2015 yılı için kişi başı teminat limitinin 290.000,00-TL. olduğu, müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı ve oranı ile ilgili takdirinin ise mahkemeye ait olacağı, ayrıca davacının davalı ... Hesabı'na başvuru yaptığı tarihten 8 (sekiz) iş günü sonrasının 25/05/2016 tarihi olduğu, temerrüt tarihi ve faiz türü ile ilgili takdirin de mahkemeye ait olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı ... Hesabı vekili tarafından 20/10/2021 tarihli dilekçe ile aktüer raporuna itiraz edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekili, 01/11/2021 tarihli dilekçesi ile aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda talep artırımında bulunarak; dava dilekçesindeki maddi tazminat taleplerini toplamda 455.281,64-TL.'ye yükseltmiş ve yatırılması gereken tamamlama harcını da ikmal etmiştir.
Davacı ... 10/11/2021 tarihli duruşmada bizzat söz alarak; kendisinin bir dönem sürücü ...'ın yanında çalıştığını, ...'ın emlakçı olduğunu, bir akrabasını ziyaret etmek için İstanbul'a gitmesi gerektiğini, ...'ın da aynı tarihlerde İstanbul'a gideceğini, 28/09/2013 tarihinde ...'dan İstanbul'daki akrabasına gitmek üzere benzin parasının da yarısını karşılamak kaydıyla ...'ın aracıyla İstanbul'a doğru hareket ettiklerini, burada kesinlikle hatır için yapılmış bir taşımanın söz konusu olmadığını, zira kendisinin yakıt parasının yarısını karşıladığını, ayrıca görebildiği kadarıyla araç sürücüsü ...'ın alkollü olmadığını, kendisinin akrabalarını ziyaret ettikten sonra geri dönüşe geçtiklerini, kazanın İstanbul'dan ...'a dönüşte meydana geldiğini, ancak sürücü ...'ın alkol alıp almadığını bilmediğini, zira onunla bu süreçte görüşmediklerini belirterek müterafik kusur iddialarını kabul etmediğini beyan etmiştir.
A- MADDİ TAZMİNAT BAKIMINDAN DEĞERLENDİRME:
Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı KTK.'nun 85. maddesine göre ise motorlu bir araç işleteninin sorumluluğu, kusura dayanmayan bir tehlike sorumluluğudur.
Araç işleten ise araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olarak tanımlanmıştır. Motorlu bir aracın işletilmesi, cismani bir zarara ya da bir şeyin hasara uğramasına sebep olursa işleten kusursuz dahi olsa sorumlu olacaktır. İşletenin bu sorumluluğu, ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk, başka bir deyimle tehlike sorumluluğu halidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (KTK'nun) 91. maddesi ile araç işletenlere uygulamada “zorunlu trafik sigortası” olarak da adlandırılan “mali sorumluluk sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. KTK.'nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davalılardan ..., dava konusu kazaya sebebiyet veren ... plakalı aracın maliki ve işletenidir. Dava dışı ... ise sürücüsüdür.
... Hesabı; 14 Haziran 2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14. maddesiyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri bünyesinde kurulmuştur. Kamusal nitelikte olan ve ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ... Hesabı'nın yasal çerçevesi ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14. maddesi ve ... Hesabı Yönetmeliği'nde çizilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14/1. maddesine göre; “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde ... Hesabı oluşturulur.” Buna göre davalı ... Hesabı'nın sorumluluğu; rizikonun gerçekleştiği tarihte geçerli zorunlu sigorta poliçesinin teminat limitleri ile sınırlıdır. Bir başka ifade ile ... Hesabı, zarar görenlerin trafik kazası sonucunda uğramış olduğu zararları, ancak zorunlu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılar. Somut olayda; kaza tarihi olan 28/09/2013 (2013 yılı) itibariyle davalı ... Hesabı'nın sorumluluk limiti 290.000,00-TL.'dir.
... Hesabı Yönetmeliği'nin “Hesaba Başvurulacak Haller” başlıklı 9. maddesinin (a) bendinde açıkça; sigortalının veya sigortayı yaptırmakta sorumlu olanın tespit edilememesi hallerinde kişide meydana gelen bedensel zararlar için ... hesabına başvurabileceği belirtilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'nda “yaralanma hallerinde”; tedavi dışında, yaralanan kimsenin çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması gibi durumlarda, bundan kaynaklanan zararların, ileride ekonomik yönden yoksun kalacağı zarar ve ziyan ile masrafların, kişinin olay nedeniyle mahrum kaldığı diğer ekonomik zararların poliçe kapsamında kalan zararlardan olduğu kabul edilmektedir. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku; 2002, 3.baskı, sh.709-710)
Sürekli iş göremezlik zararı, bir kişinin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi sonucunda fiziksel, psikolojik, duygusal ya da entelektüel potansiyelin azalmasından kaynaklanan bir zarardır. Yüksek Yargıtay kararlarında sürekli iş göremezlik zararına 'güç kaybı veya efor kaybı zararı da denilmektedir. Bir başka ifade ile sürekli iş göremezlik zararı; beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Bu durumdaki kişi çalışmasını sürdürebilir ise de yaşıtlarına ve kendisi ile aynı işi yapanlara göre (malul kaldığı oranda) daha fazla güç ve çaba harcayacağından, kazançlarında bir azalma olmasa dahi (sakatlığı oranında) tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususların düzenlendiği 2918 sayılı KTK'nun 92. maddesinde; “geçici iş göremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup, bu durum karşısında geçici iş göremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 10. HD.'nin 14/10/2010 tarih, 2009/5281 E.ve 2010/13730 K. sayılı ilamı) Geçici iş göremezlik ödeneği; motorlu aracın işletilmesi sırasında kişinin yaralanması sonucu yapılan tedavinin gerektirdiği bir gider (diğer gider) olup; bedeni zarara ilişkindir. Trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici iş göremezlik ödeneği, 2918 sayılı Kanunun 85. maddesi kapsamı içinde yer alan bedeni zararlardandır. Geçici iş göremezlik zararı, 2918 sayılı KTK'nun 98/1. maddesinde belirtilen 'tedavinin gerektirdiği diğer giderler' kapsamında olduğundan, aynı maddenin 3. fıkrasında anılan giderlerin ... Hesabı tarafından ödeneceği düzenlendiğinden ve zararlandırıcı sigorta olayı (trafik kazası) sonucunda sigortalıya yapılacak geçici iş göremezlik ödemesinin de bu sorumluluk kapsamında olduğu dikkate alındığında, geçici iş göremezlik tazminatının tedavinin gerektirdiği gider olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamında olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim Yargıtay HGK tarafından verilen 13/10/2010 tarih, 2010/10-500 E. ve 2010/490 K. sayılı kararda da; zararlandırıcı sigorta olayı sonucunda sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin sorumluluk kapsamı içerisinde değerlendirilerek, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitleri içerisinde kalmak koşuluyla sigorta şirketinden, sigorta poliçesinin bulunmaması halinde ise ... Hesabı'ndan tahsilinin mümkün bulunduğu kabul edilmiştir.
Öte yandan 2918 sayılı KTK.'nun “Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı 99. maddesinin 1. fırkasına göre; “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 (sekiz) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” Aynı şekilde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2.1 maddesine göre; “Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren 8 (sekiz) iş günü içinde tazminatı hak sahibine öder.” Somut olayda davacı vekili tarafından davalı ... Hesabı'ndan 12/05/2016 tarihinde tazminat ödenmesi için talepte bulunulmuş, işbu talep dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 25/05/2016 tarihi mahkememizce ... Hesabı yönünden temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Davalılarca dosyaya sunulan cevap dilekçelerinde; aktüer bilirkişi tarafından yapılacak hesaplama sonucunda tespit edilecek tazminat miktarından mahkemece ayrı ayrı olmak üzere “hatır taşıması” ve “müterafik kusur” indirimi yapılması talep edilmiştir. Bu nedenle mahkememizce somut olay bakımından hatır taşıması indirimi ile müterafik kusur indirimi koşullarının bulunup bulunmadığı ve indirim yapılıp yapılmayacağı, yapılacak ise hangi oranda yapılacağı hususları da değerlendirilmiştir.
Dosyada UYAP örneği mevcut ... ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... E. sayılı ceza dosyası içerisinde bulunan ve ... plakalı aracın dava dışı sürücüsü ...'a ait kolluk ifadesinde dava dışı ... özetle; İstanbul'dan davacı Meltem ile birlikte Meltem'in oğlunun sünnet düğününden döndüklerini ve orada alkol aldığını beyan etmiş, davacı ... ise yine kolluktaki ifadesinde özetle; ...'ın eski işvereni olduğunu, ... ile İstanbul'daki bir cemiyetten döndüklerini, Ahmet'in orada bir miktar alkol aldığını, aracı kullanırken de alkol almaya devam ettiğini, kendisinin ...'ı uyardığını ama onun kendisini dinlemediğini beyan etmiştir.
Hatır taşıması, taşıyanın herhangi bir menfaat karşılığı olmadan aracı ile taşıma yaptığı halleri kapsayan bir durumdur. Bir diğer ifade ile hatır taşıması, bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Somut olayda her ne kadar davacı ..., eski patronu olan ...'a benzin parasının yarısını verdiğini ileri sürmüş ise de ceza dosyası kapsamında mevcut ifadelerden davacının bu iddiasının gerçeğe uygun olmadığı, zira davacının sürücü ...'la eski patronu olması ve onunla birlikte aynı araçla oğlunun İstanbul'daki sünnet düğününe gidecek kadar yakın olduğu, ayrıca davacının benzin parasına yarı yarıya katıldığına dair 10/11/2021 tarihli duruşmadaki beyanı dışında dosyada hiçbir delil veya başkaca bir ifade bulunmadığı, zaten davacının aksi yöndeki iddiasının hayatın olağan akışı ile de bağdaşmadığı, davacı ...'nin olay günü daha önce çalıştığı işyerinin patronu olan ...'ın kullandığı araçta yolcu konumunda bulunduğu, dava dışı araç sürücüsü ...'ın bu taşımayı herhangi bir karşılık almaksızın davacı ile eski tanışıklığına ve ahbaplığına binaen yaptığı, dolayısıyla mevcut durumun tipik bir hatır taşıması olduğu kanaatine varılmıştır.
6098 sayılı TBK'nun 51. maddesi gereğince hatır taşıması olan hallerde tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Mahkememizce davacının dava dışı eski patronu olan ...'ın aracına bindiği ve meydana gelen kazada yaralandığı, buna göre davacının olay günü ... plakalı araçta hatır taşıması ile bulunduğu gözetilerek mevcut hatır taşıması nedeni ile aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan 455.281,64-TL. tutarındaki tazminattan Yargıtay kararlarına uygun olarak takdiren %20 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
455.281,64-TL.'nin %20'si 91.056,32-TL. yapmaktadır. 455.281,64-TL.'den 91.056,32-TL. tutarındaki hatır taşıması indirimi çıkarıldığında; davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarı (müterafik kusur indirimi yapılmadan önce) 364.225,32-TL. olarak hesaplanmıştır.
Diğer taraftan davalılar, davacı ...'nin alkollü sürücü ...'ın aracına binmesi nedeniyle kusurlu olduğunu, bu nedenle hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi de yapılmasını talep etmişlerdir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur; 6098 sayılı TBK.'nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmalıdır.
Somut olayda, her ne kadar davacı ... 10/11/2021 duruşmada söz alarak aksini iddia etmiş ise de olayın (kazanın) hemen sonrasında kollukta verdiği ifadesinde; sürücü ...'ın katıldıkları toplantıda (cemiyette) bir miktar alkol aldığını, aracı kullanırken de alkol almaya devam ettiğini, kendisinin ...'ı uyardığını beyan etmiştir. Bu nedenle mahkememizce davacının aksine beyanlarına itibar edilmemiş, sürücü ...'ın alkollü olduğunu en baştan beri bildiği, böylece alkollü sürücünün kullandığı araca binmekle kusurlu davrandığı kanaatine varılarak, hatır taşıması indirimi sonrası hesaplanan tazminattan ayrıca Yargıtay kararlarına uygun olarak takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi de yapılmıştır.
364.225,32-TL.'nin %20'si 72.845,06-TL. yapmaktadır. Sonuç olarak mahkememizce 364.225,32-TL.'den 72.845,06-TL. tutarındaki müterafik kusur indirimi çıkarıldığında davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarı 291.380,26-TL. olarak hesaplanmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ... ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı ceza dosyası, dosyadaki tedavi evrakları, kaza tespit tutanağı, ifade tutanakları, hasar dosyası, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 31/03/2021 tarihli kusur raporu, ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/03/2021 tarihli maluliyet raporu, dosyada alınan ve mahkememizce benimsenen aktüer bilirkişi raporu ile toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; 28/09/2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde davacı ...'nin yaralanmasına neden olan ... plakalı aracın dava dışı sürücüsü ...'ın %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacıda oluşan kalıcı maluliyet oranının %34,2 olduğu, davacının iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) ay kadar olduğu, davacıya kazadan sonra 1 (bir) ay boyunca bakıcı tarafından bakılması gerektiği, kaza tarihi itibariyle ... plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin bulunmadığı, bu nedenle davalı ... Hesabı'nın yasa ve ilgili mevzuat gereğince ... plakalı sigortasız aracın karıştığı kaza nedeniyle davacıda meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi zararlardan teminat limiti dahilinde ve sigortasız araç sürücüsünün kusuru nispetinde sorumlu olduğu, diğer davalı ...'nin ise ... aracın maliki ve işleteni olarak davacıda meydana gelen yaralanma sonucu oluşan cismani zararlardan sorumlu olduğu, aktüer bilirkişi tarafından yapılan ve mahkememizce de benimsenen hesaplamaya göre davacının 4.943,46-TL. geçici işgöremezlik, 449.316,68-TL. sürekli işgöremezlik, 1.021,50-TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 455.281,64-TL. maddi zarara uğradığı, davalı ... Hesabı'nın gerek sürekli iş göremezlik tazminatından, gerek geçici iş göremezlik tazminatından, gerekse davacının 1 (bir) aylık bakıcı giderinden kaza tarihi itibariyle geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğu, davalı ... Hesabı'nın kaza tarihinde geçerli teminat limitinin 290.000,00-TL. olduğu, davacı ...'nin olay (kaza) günü daha önceden tanıdığı eski patronunun kullandığı ... plakalı araca binmesi sonucu yapılan taşımanın tipik bir hatır taşıması niteliğinde olduğu, bu nedenle aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan tazminattan (455.281,64-TL.'den) takdiren %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, %20 hatır taşıması indirimi uygulandığında davacının talep edebileceği tazminatın ise 364.225,32-TL.'ye indiği, davacı ...'nin alkollü olduğunu bildiği sürücü ...'ın aracına binmekle açıkça kusurlu davrandığı, hatır taşıması indirimi sonrası hesaplanan miktardan (364.225,32-TL.'den) ayrıca ve takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi de yapılması gerektiği, böylece davacının talep edebileceği toplam tazminatın 291.380,26-TL. olabileceği, ancak bu miktarın (291.380,26-TL.'nin) davalılardan ... Hesabı'nın sorumlu olduğu teminat limitini aştığı, öte yandan dosya kapsamına göre davalı ... Hesabı'nın temerrüt tarihinin 25/05/2016 tarihi olması gerektiği, sonuç olarak davalı ... Hesabı'nın teminat limiti dahilindeki 290.000,00-TL. maddi tazminattan sorumlu olduğu, bunu aşan kısım yönünden ise herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, diğer davalı araç maliki ...'nin ise 291.380,26-TL. maddi tazminatın tamamından sorumlu olduğu, kazaya karışan ... plakalı aracın hususi araç vasfında olması karşısında temerrüt faizinin avans faizi değil yasal faiz olması gerektiği, ayrıca aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat tutarından mahkememizce takdiren önce %20 hatır taşıması indirimi, sonra %20 müterafik kusur indirimi yapılmış olması da göz önüne alındığında ve Yargıtay 17. HD.'nin yerleşik kararlarında vurgulandığı üzere hakimin takdir hakkını kullanarak yapmış olduğu indirim nedeniyle davacının istediği miktardan daha az bir miktara hükmedilmesi durumunda davalı taraf lehine dolayısıyla davacı taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayacağından, davada reddedilen kısım üzerinden davalı taraf lehine/davacı taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği hükmolunan maddi tazminat tutarlarına davalı ... Hesabı yönünden 25/05/2016 (temerrüt) tarihinden, diğer davalı ... yönünden ise 28/09/2013 (kaza) tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin isteminin reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
B- MANEVİ TAZMİNAT BAKIMINDAN DEĞERLENDİRME:
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56/1 maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”
Anılan maddeye göre hakim, manevi tazminata hükmederken, olayın özelliklerini göz önünde tutmalı ve ona göre zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vermelidir. Hakim, özel halleri göz önünde tutmalı ve manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği miktar adalete de uygun olmalıdır. Manevi tazminatın tarafların ekonomik durumları da nazara alınarak tazminat ödeme yükümlüsü olan tarafın fakirleşmesi, lehine tazminata hükmedilen tarafın ise zenginleşmesi sonucunu doğurmayacak hak ve nesafet kurallarına uygun, makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekmektedir.
Manevi tazminat miktarı belirlenirken olayın özelliği, tarafların kusur durumu, kusurun ağırlığı, gibi hususlar da dikkate alınmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirmelidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması gibi bir amacı da yoktur. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Somut olayda; davacı ... 28/09/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanmış ve kaza nedeniyle %34,...oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğramıştır. ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 31/03/2021 tarihli kusur raporuna göre tek taraflı olarak meydana gelen davaya konu trafik kazasında ... plakalı araç sürücüsü dava dışı ... %100 oranında kusurlu bulunmuştur.
Tarafların dosyada tespit edilen mali ve sosyal durumları, olayın niteliği, davacı ile dava dışı sürücünün kusur durumları, paranın satın alma gücü, davacının kaza sonucu duyduğu acı ve ıstırap, hak ve nesafet kuralları hep birlikte dikkate alındığında; mahkememizce davacı ... için takdir olunan 10.000,00-TL. manevi tazminat miktarının yeterli ve adil olduğu, bu miktarın davacıyı zenginleştirmeye ve davalıyı ise fakirleştirmeye yol açmayacağı, manevi tazminatın ticari niteliği bulunmadığından, kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılarak, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdir edilen 10.000,00-TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı araç maliki ...'den alınarak davacıya verilmesine, bu konudaki fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 291.380,26-TL.'nin (davalı ... Hesabı'nın teminat limiti olan 290.000,00-TL. ile sınırlı olarak sorumlu tutulması kaydıyla) davalı ... Hesabı yönünden 25/05/2016 (temerrüt) tarihinden, diğer davalı ... yönünden ise 28/09/2013 (kaza) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 10.000,00-TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 19.904,18-TL karar ve ilam harcından, peşin harç ve ıslah harcı toplamı olan 1.712,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 18.192,05-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Maliye'ye gelir kaydına (davalı sigorta şirketi bu miktarın 18.105,87-TL.'sinden sorumlu olmak koşuluyla),
4-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraftan alınan 1.712,13-TL peşin harç ve ıslah harcı toplamının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 28.846,62-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı için bilirkişi tarafından hesaplanan maddi tazminatta mahkememizce takdiren hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapıldığından reddedilen maddi tazminat yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 2.105,00-TL Adli Tıp rapor ücreti ve 1.097,80-TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.238,80-TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre 2.706,89-TL'sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden davalı ... tarafından yapılan 59,50-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 33,67-TL'sinin davacıdan alınıp davalı ...'ye verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 683,10-TL karar ve ilam harcının davalı ...'den tahsili ile Maliye'ye gelir kaydına,
10-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı ...'den alınıp davacıya verilmesine,
11-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.'nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların ise yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır