10. Ceza Dairesi 2014/4056 E. , 2015/31053 K.
Mahkeme :Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1- Suç işlemek için örgüt kurma (Sanık ... hakkında)
2- Suç işlemek için kurulmuş olan örgütü yönetme (Sanıklar ....hakkında )
3- Suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma (Sanıklar ...,...,..., hakkında)
4-Örgüte yardım etme (Sanık ... hakkında)
5-Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma
(Sanıklar ...,...,...,.. hakkında)
Hükümler : 1- Mahkumiyet :
a) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan: Sanık ...
hakkında
b) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütü yönetme suçundan:
Sanıklar ...,..., hakkında
c) Suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan: Sanıklar
...,...,..., hakkında
d) Suç işlemek için kurulmuş olan örgüte yardım etme suçundan : Sanık
... hakkında
e) Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma
suçundan: Sanıklar ...,...,..., hakkında
f) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan: Sanıklar ...,
...,...,...,.hakkında
2- Beraat
a) Suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan : Sanıklar
...,...,...,..., hakkında,
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma
suçundan : Sanıklar ..., ..., ...,...,hakkında
a) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan
verilen beraat hükümleri : Sanıklar ...,...,hakkında
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma
suçundan verilen beraat hükümleri : Sanıklar ...,,,,...,...,.. hakkında
c) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükümleri:
Sanıklar ..., .....,...,..., ve ... hakkında
d) 12.02.2008 tarihinde işlenen örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu
madde ticareti yapma suçundan açılan dava ile ilgili olarak sanık
... hakkında
2- Sanıklar ...,...,..., ile müdafileri
3- Sanıklar ...,...,...,...,.. müdafileri
4- Sanıklar... ve ... müdafii (vekalet ücreti yönünden)
5- Sanıklar ... ve ...
yönünden )
2-Bozma (Sanık ... hakkında 12.02.2008 tarihli suç
nedeniyle verilen mahkûmiyet hükmü yönünden)
3-Onama (Diğer sanıklar hakkındaki hükümler yönünden)
Temyiz incelemesi, müdafilerinin isteği üzerine sanıklar...,...,...,ve... ile duruşma sırasında hazır olan müdafileri resen duruşmaya kabul edilen sanıklar ... ve....hakkında duruşmalı, sanıklar .... ve.... müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteklerinin hükmedilen ceza süresi dikkate alınarak 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası, 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi gereğince reddine karar verilerek bu sanıklar ve yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafii duruşmaya gelmeyen sanık ... ile diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında;
1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütü yönetme suçundan sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, hükmedilen ceza miktarı ve tutuklu kaldıkları sürelere göre sanıkla...ve ... hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine oybirliğiyle;
2) Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından sanıklar hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanıklar müdafilerinin duruşmadaki sözü savunmalarının reddiyle, resen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA, hükmedilen ceza miktarı ve tutuklu kaldıkları sürelere göre sanıklar ...ve ...hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine, Başkan Vekili ...'nın karşı oyu ve oyçokluğuyla;
B- Sanık ... hakkında;
1) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütü yönetme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, hükmedilen ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süreye göre sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, oybirliğiyle;
2) 09.04.2008 ve 23.12.2008 tarihlerinde işlenen örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanık müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmasının reddiyle, resen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA, hükmedilen ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süreye göre sanık hakkındaki salıverilme isteğinin reddine; Başkan Vekili...'nın karşı oyu ve oyçokluğuyla;
3) 12.02.2008 tarihinde işlenen örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları ile sanık müdafiinin duruşmadaki savunması bu nedenle yerinde olduğundan, resen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA, oybirliğiyle;
C- Sanıklar ... ve ... hakkında;
1) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ile sanık ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, oybirliğiyle,
2) Sanık ... hakkında 23.12.2008 tarihinde; sanık ... hakkında 12.02.2008 tarihinde işlenen örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ile sanık ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmasının reddiyle, sanık ... yönünden resen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA, hükmedilen ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süreye göre sanık ... hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, oybirliğiyle;
3) Sanık ... hakkında 12.02.2008 tarihinde; sanık ... hakkında 23.12.2008 tarihinde işlenen örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi : Sanık ... hakkında 12.02.2008 tarihli; sanık ... hakkında ise 23.12.2008 tarihli suçla ilgili açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, mahkûmiyetlerine karar verilmek suretiyle CMK'nın 225. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve sanık ...'ın temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmasının reddiyle, sanık ... yönünden resen de temyize tabi olan hükümlerin diğer yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, oybirliğiyle;
D- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında;
1) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ile sanık ... ve ...'in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, hükmedilen ceza miktarı ve tutuklu kaldıkları sürelere göre sanıklar İlyas ve ... hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine, oybirliğiyle;
2) Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Sanık ...'in 12.02.2008 tarihinde örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçuyla ilgili dava açıldığının anlaşılması karşısında, Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesindeki bu yöndeki isteğiyle ilgili Mahkemesince karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ile sanık ... ve ...'in yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanıklar......,..., ve ...müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmalarının reddiyle, sanıklar.... ve... yönünden resen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA, hükmedilen ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süreye göre sanık ... hakkındaki salıverilme isteğinin reddine; Başkan Vekili ...'nın karşı oyu ve oyçokluğuyla;
E- Sanık ... hakkında suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle;
F- Sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan verilen beraat hükümlerine vekalet ücreti yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesi :
1136 sayılı Kanun'un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıklar hakkındaki hüküm fıkrasının sonuna “Sanıkların kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 2.400 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, oybirliğiyle;
G- Sanıklar ... ve ... hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan; sanık ... hakkında suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, oybirliğiyle;
H- Sanık ... hakkında ;
1) Suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma suçunda kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, Başkan Vekili ......'nın karşı oyu ve oyçokluğuyla;
2) 09.04.2008 ve 23.12.2008 tarihlerinde işlenen örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, isnat edilen suçların kanunî tanımında yer alan fiileri gerçekleştirdiğine ya da suç konusu uyuşturucu maddelere ortak olduğuna ilişkin kuşku sınırlarını aşan delil bulunmadığı; sabit olan fiillerinin, sanık ... ile diğer sanık ... arasındaki irtibatı sağlayarak, suçların işlenmesine yardım etmekten ibaret olduğu dikkate alınarak, TCK'nın 39. maddesi uyarınca cezalarından indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, Başkan Vekili...'nın değişik gerekçesi ve oybirliğiyle;
I- Sanık ... hakkında;
1) Suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma suçunda kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle;
2) 23.12.2008 tarihinde işlenen örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ve 09.04.2008 tarihinde işlenen uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Sanık ...'in, 09.04.2008 tarihli suçu örgüt faaliyeti çerçevesinde işlediği ve hükmü gerekçesinde de bu şekilde kabul edildiği halde, hakkında TCK'nın 188. maddesinin 5. fıkrasının uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanık müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmasının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, Başkan Vekili ...'nın karşı oyu ve oyçokluğuyla;
İ- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında;
1) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, oybirliğiyle;
2) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısı, sanık ... ve müdafii, sanıklar ... ve ...'ın müdafileri ile sanık ...'in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, oybirliğiyle;
J- Sanık ... hakkında;
1) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle;
2) Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi :
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık müdafiinin duruşmadaki sözlü savunması bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, oybirliğiyle ;
K- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ve sanık ...'in yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanıklar ...ve ... müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmalarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, oybirliğiyle;
L- Sanık ... hakkında;
1- Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte yardım etme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, Başkan Vekili ...'nın karşı oyu ve oyçokluğuyla;
2- Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle;
16.04.2015 tarihinde karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI
16.04.2015 tarihinde saat:09.30'da verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ...’un katılımıyla ve 15.01.2015 ve 05.03.2015 tarihli duruşmalarda savunmalarını yapmış bulunan sanık ... müdafileri Avukat Dr...., Avukat ..., Avukat ..., sanık ... müdafii Avukat ..., sanık ... müdafii Avukat..., sanıklar ... ve ... müdafii Avukat ...'nin yüzlerine karşı, diğer sanıklar müdafilerinin yokluklarında 16.04.2015 tarihinde yöntemine uygun biçimde, açık olarak okunup anlatıldı.
KARŞI OY GEREKÇESİ- DEĞİŞİK GEREKÇE
A) ZİNCİRLEME SUÇLA İLGİLİ (sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...., ... ve ... hakkında) :
1- Tartışmanın konusu:
Sanıkların işledikleri suçlar, TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen 'zincirleme suç' oluşturmakta mıdır?
2- Zincirleme suçun unsurları ve koşulları:
TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen 'zincirleme suç'un oluşabilmesi için; birden fazla suçun bulunması, bunların aynı tipte suçlar olması, suçların aynı kişiye ya da topluma karşı işlenmesi, suçların aynı kişiye veya topluma karşı değişik zamanlarda ya da aynı suçun tek fiille birden fazla kişiye karşı işlenmiş olması ve suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi gerekir.
Bir suçun temel şekli ile nitelikli şekli 'aynı suç' sayılır.
Suçların 'bir suç işleme kararının icrası kapsamında' işlenip işlenmediğinin belirlenmesinde; suçların işleniş biçimlerinde ve maddî konusunda benzerlik olup olmadığı, suçların işlendiği yerler arasındaki ilişki, suçlar arasındaki zaman aralığı ve bir suçla ilgili kovuşturma yapılmasından veya hüküm verilmesinden sonra diğer suçun işlenip işlenmediği gibi ölçütlerden yararlanılır.
Bir suç işleme kararı, her biri ayrı kastla işlenen suçları birbirine bağlayan ve zincirleme suç niteliğini kazandıran subjektif unsurdur. Failin aynı tipteki suçu birkaç kez işlemeyi önceden düşünüp istemesi bir suç işleme kararını gösterir.
Failin, bazı suçları tek başına bazılarını iştirak halinde işlemesi suçlar arasında benzerlik bulunmadığı anlamına gelmeyeceği gibi suçların değişik yerlerde işlenmesi de 'bir suç işleme kararı' bulunmadığının kesin delili sayılamaz.
Suçlar arasında geçen zaman, 'bir suç işleme kararı'nı bozacak kadar fazla olmamalıdır. Bu durum, suçların yapısına, olayların özelliğine ve sanığın amacına göre belirlenmelidir. Suçlar arasında az süre bulunmasına rağmen 'bir suç işleme kararı'nın bozulduğu kabul edilebileceği gibi suçlar arasında uzunca bir süre geçtiği halde 'bir suç işleme kararı'nın bulunduğu sonucuna da varılabilir.
Öğretide iddianamenin düzenlenmesi, iddianamenin kabul edilmesi, iddianamenin kabul edilmesine ilişkin kararın sanığa tebliği edilmesi, mahkûmiyet kararının verilmesi, mahkûmiyet hükmünün sanığa tebliğ edilmesi ile bir suç işleme kararının bozulacağına ilişkin değişik görüşler vardır. Ancak aranan şey sanığın bir suç işleme kararının bozulup bozulmadığı olduğuna göre, 'iddianamenin kabul edilmesine ilişkin kararın sanığa tebliğ edilmesiyle bir suç işleme kararının bozulacağı' görüşünün daha doğru olduğu kanısındayım.
3- Sanıkların işledikleri suçlar ve iddianame tarihleri:
Sanıklar ..., ... ve ...'ın 12.02.2008, 09.04.2008 ve 23.12.2008 tarihlerinde işledikleri suçlar; sanık ..., ... ve ...'ün 09.04.2008 ve 23.12.2008 tarihlerinde işledikleri suçlar; sanılar ... ve ...'ın 12.02.2008 ve 23.12.2008 tarihlerinde işledikleri suçlar; sanıklar ..., ...ve ...'ın işledikleri 12.02.2008 ve 09.04.2008 tarihlerinde işledikleri 'uyuşturucu madde ticareti yapma' suçları nedeniyle 31.08.2009 tarihli aynı iddianame ile kamu davası açılmıştır.
Sanıkların suçları arasında herhangi bir hukuksal kesinti olmadığı gibi, bir suç işleme kararlarının bozulduğunu gösteren delil de bulunmamaktadır. Bu nedenle, zincirleme suç hükümleri gereğince, sanıklar hakkında daha ağır sonuç doğuran suç esas alınarak bir cezaya hükmolunması ve diğer suç veya suçlar nedeniyle ise TCK'nın 43. maddesi uyarınca cezalarının artırılması gerekirken, her suçtan ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
4- Sonuç: Açıklanan nedenlerle;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 'uyuşturucu madde ticareti yapma' suçundan kurulan hükümlerin bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.
B) SANIK ... HAKKINDA:
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesine göre, 'Her kişi özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakların kullanılmasına resmi bir makamın müdahalesi demokratik bir toplumda milli güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suçların önlenmesi, sağlığın veya ahlakın ve başkasının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu bulunduğu ölçüde ve kanunla düzenlenmesi koşuluyla olabilir.'
Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nın 22. maddesinde 'Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde karar kendiliğinden kalkar.' hükmü yer almaktadır.
Böylece diğer bireysel hakların yanında 'haberleşme özgürlüğü ve haberleşmenin gizliliği' koruma altına alınmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. maddesinde bir suç nedeniyle yapılan soruşturma kapsamında haberleşmenin gizliliğine müdahale edilebilmesinin koşulları ve kuralları belirlenmiş, şüpheli veya sanığın telefonunun hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla dinlenebileceği öngörülmüştür.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'Tesadüfen elde edilen deliller' başlığını taşıyan 138. maddesinin ikinci fıkrasında ise, 'Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhal bildirilir' denilmiştir.
Gerekli koşullar bulunduğunda bir kişinin telefonunun dinlenmesi için hâkim veya Cumhuriyet savcısından alınan karar, sadece soruşturma kapsamında olup kararda belirtilen suçla sınırlı olmak üzere o kişinin haberleşmesinin gizliliğine müdahale yetkisi verir. Bu kişiyle telefonda konuşan diğer kimselerin haberleşmesinin gizliliğine müdahale için ayrıca hâkim veya Cumhuriyet savcısından karar alınması zorunludur. Böyle bir karar alınmadan yapılan dinlemeler o kişiler yönünden 'hukuka aykırı delil' niteliğindedir.
Somut olayda, diğer sanıklardan ...'ın telefonu hâkim kararıyla dinlemeye alınmış, ancak sanık ...'ın adı geçenle yaptığı telefon konuşmaları hâkim veya Cumhuriyet savcısı kararı olmadan dinlenerek kayda alınmıştır. Sanığın bu şekilde telefon konuşmalarının dinlenmesi hukuka aykırı olup, delil olarak hükme esas alınamaz.
Bu konuşmaların 'tesadüfen elde edilen delil' olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir, çünkü konuşmalar soruşturması yapılan suçla ilgilidir.
Diğer sanıkların sanık aleyhinde herhangi bir beyanı yoktur.
Savunmasının aksine sanığın, diğer bazı sanıklar tarafından kurulan 'örgüte üye olduğuna' ve 'uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarını işlediğine' ilişkin kuşkuyu aşan delil yoktur. Sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırıdır.
Bu nedenlerle;
a) Sanık hakkında 'örgüte üye olma' suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.
b) Sanık hakkında 'uyuşuturucu madde ticareti yapma' suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin ise, açıkladığım değişik gerekçeyle bozulması gerektiği düşüncesindeyim.
C) SANIK ... HAKKINDA:
CMK'nın 135. maddesinin 6. fıkrasının 8. bendine göre, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan 'örgüte üye olma' ve 'örgüte yardım etme' suçları için iletişimin dinlenmesine, kayda alınmasına ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine karar verilemez. Verilmiş ise bu karar belirtilen suçlar yönünden geçerli değildir ve elde edilen veriler 'hukuka aykırı delil' niteliğindedir.Sanık tüm aşamalarda atılı suçlarla ilgisinin olmadığını söylemiştir. Diğer sanıklardan hiçbiri sanığın bu suçlarla ilgisi olduğuna ilişkin bir beyanda bulunmamıştır. Telefon konuşmaları dışında sanık aleyhinde delil yoktur.
Sanığın savunmasının aksine, diğer bazı sanıklar tarafından kurulan örgüte üye olduğuna veya yardım ettiğine ilişkin başkaca hiçbir delil bulunmamaktadır.
Sanık hakkında 'örgüte yardım etme' suçundan 'beraat' yerine 'mahkûmiyet' hükmü kurulması yasaya aykırıdır. Hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.
D) SANIKLARIN SALIVERMESİYLE İLGİLİ (sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında) :
1- Avrupa İnsan Haklarını ve Temel Hürriyetleri Koruma Sözleşmesi (AİHS)'nin başlangıç bölümü ve 53. maddesi hükümlerine göre;
a) AİHS insan haklarını ve temel özgürlükleri asgari ölçüde koruyan bir sözleşmedir. Zamanla koruma sınırlarının genişletilmesi amaçlanmıştır.
b) AİHS'ye taraf olan devletler, iç hukuklarında insan haklarını ve temel özgürlükleri daha fazla koruyacak düzenlemeler yapabilirler veya bu konuda başka bir sözleşmeyi kabul edebilirler. AİHS'nin hiçbir hükmü, bu nitelikteki düzenlemelere aykırı düşecek şekilde yorumlanamaz. Başka bir anlatımla, AİHS'ye taraf olan devletlerin, iç hukuklarında veya kabul ettikleri başka bir sözleşmede yer alan insan haklarını ve temel özgürlükleri daha fazla koruyan hükümlerin, AİHS'ye aykırılığı ileri sürülemez.
2- AİHS'nin 5. maddesine göre, tutuklu bulunan herkesin, makûl bir süre içinde serbest bırakılmaya hakkı vardır. Tutukluluk, makûl süreden fazla olamaz.
3- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, AİHS'nin 5. maddesindeki tutuklulukta geçecek “makûl süre” kavramını yorumlarken, bu sürenin ilk derece mahkemesinin mahkûmiyet hükmünden sonraki aşamayı kapsamadığını kabul etmiştir. Ancak AİHS'nin başlangıç bölümü ile 53. maddesine göre, sözleşmeye taraf olan devletler kendi yasalarında sanığın özgürlüğünü daha fazla koruyucu hükümlere yer verebilirler. Bu nitelikteki hükümlerin AİHS'ye aykırılığı ileri sürülemez.
4- CMK'nın 2, 102 ve 104. maddeleri ile CGTİHK'nın 4. maddesine göre;
a) İddianamenin kabulünden, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre, kovuşturma evresidir.
b) Suç şüphesi altında bulunan kişinin, iddianamenin kabulünden, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evredeki sıfatı sanıktır.
c) Sanığın, hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden, hükmün infaz edildiği tarihe kadar geçen evredeki sıfatı ise hükümlüdür.
d) CMK'nın 102. maddesinde düzenlenen azami tutukluluk sürelerine, hükmün kesinleşmesine kadar geçen süreler de dahildir.
5- Diğer yandan, aynı dava içinde birden fazla suç nedeniyle tutuklama kararı verilmiş olması durumunda da, tutuklamayla ilgili azami süre bir kez uygulanır.
6- Somut olayda, sanıklar 24.04.2009 tarihinde tutuklanmıştır. Bu sanıklar ayrıca gözaltında da kalmışlardır. Sanıkların 5 yıllık azami tutukluluk süreleri çoktan dolmuştur.
7- Açıklanan nedenlerle, sanıklar ..., ..., ... ve ...'in salıverilmeleri gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun aksi görüşüne katılmıyorum. 16.04.2015