12. Ceza Dairesi 2018/8253 E. , 2019/6287 K.
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık ... hakkında- TCK'nın 85/1, 62, 51/1- 3-6.maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıklar ... ve ... hakkında beraat
Taksirle öldürme suçundan sanık ...'ın mahkumiyetine, sanıklar ... ve ...’in beraatine ilişkin hükümler, sanıklar ... müdafii, sanık ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... 'in beraatine ilişkin hükme vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanık müdafiince yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık müdafinin yüzüne karşı 12.01.2016 tarihinde verilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 25.02.2016 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE;
2- Sanıklar ... ve ...'ın beraatine, sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
14.06.2013 günü saat 23.20 sıralarında 189 promil alkollü olduğu tespit edilen ölen sürücü ...’in idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri içinde, 15 metre genişliğinde, aydınlatması olan, iki yönlü, düz, eğimsiz, kuru, asfalt kaplama yolda Çay Yolu Park Caddesini takiben Yaşamkent istikametine seyir halinde iken Günışığı Safir Sitesi önüne yaklaştığı sırada, yol ortasında yola paralel olarak 40x20 metre uzunluğunda dolgusu yapılmış çukurun başlangıcında 40x100 cm boyunda 10 cm derinliğindeki çukuru görmesine müteakiben sağa manevra yapması neticesinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybedip 25 metre savrulma izi ile yoldan çıkması ve toprak zeminde aracın taklalar atarak safir site bahçe duvarına çarpıp sırt üstü düşüp duruşa geçmesi ile sürücünün vefatı ile sonuçlanan olayla ilgili olarak, Aski Genel Müdürlüğü Su İnşaat Dairesi Başkanlığının Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığından aldığı izin uyarınca içme suyu hattı çalışması kapsamında yapı denetim şefi olan inşaat mühendisi sanık ... ve yapı denetim elemanları harita teknikeri ... ve inşaat teknikeri Cemalettin Arslan hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılamasında;
Aski Genel Müdürlüğü Su İnşaat Dairesi Başkanlığının 09.05.2013 tarihli yazısı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Aykome Şube Müdürlüğünden içme suyu hattı çalışması kapsamında alt yapı tesisi açım ruhsatı için talepte bulunduğu, bu doğrultuda Aski’ye 29.05.2013- 29.06.2013 tarihleri arasında çalışma ruhsatının verildiği, ancak Aski’nin ruhsat tarihinden önce çalışma yapıp çalışmayı 15.05.2013 tarihinde bitirdiği ve hendek dolgusunu yapıp, 07.06.2013 tarihli yazısı ile kazı alanının tamiratı için Şube Müdürlüğüne yazı ile bildirimde bulunduğu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığının 02.09.2013 tarihli yazısında “Aski Su İnşaat Dairesi Başkanlığı tarafından alınan ruhsat çerçevesinde yapılan kazı çalışmalarında gerekli tedbirlerin alınması, dolgu ve sıkıştırma yapılarak çalışma alanının üst kaplamaya (asfalt) hazır hale getirilmesi, ruhsat sahibi olan Su İnşaat Dairesi Başkanlığı' nın sorumluluğunda olup, söz konusu içme suyu çalışmasının kontrol ve denetimi, ASKİ Genel Müdürlüğü Su İnşaat Dairesi Başkanlığı kontrol teşkilatı tarafından yürütülmektedir. AYKOME Şube Müdürlüğümüze müracaatı yapılan söz konusu çalışma için, AYKOME Şube Müdürlüğümüz tarafından ruhsat verilmiş, ruhsat verilmesinden sonra yolun bakım ve onarımından sorumlu olan Yol ve Asfalt Şube Müdürlüğümüze kazılan yerin tamiratının yapılması için gerekli bildirim yapılarak söz konusu çalışma ile ilgili işlemlerin tamamlandığı görülmüştür. Diğer taraftan, konu ile ilgili olarak kayıtlarımızda yapılan tetkik neticesinde belirtilen tarihte Sinan Yılmaz bölge sorumlusu olup, Yenimahalle İlçesine bağlı Çayyolu Semti Park Caddesi imar durumuna göre 20 metre genişliğinde ve 5216 sayılı yasa gereği yolun yapım, bakım ve onarımı Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluğundadır. Yenimahalle İlçesi Çayyolu Semti Park Caddesi çevresi imar durumuna göre yapılaşmanın hızla devam etmesi nedeni ile altyapı kuruluşlarından ASKİ Genel Müdürlüğü, Başkent Doğalgaz A.Ş. Genel Müdürlüğü, Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlüğü, TELEKOM İletişim Hizmetleri A.Ş., TÜRKSAT İletişim İl Müdürlüğü ve BEDAŞ Genel Müdürlüğünün bu bölgede altyapı çalışmalarının hızla devam ettiği, Daire Başkanlığımız AYKOME Şube Müdürlüğü tarafından 07.06.2013 tarihli ve 3279 sayı ile Şube Müdürlüğümüze intikal eden yazının 11. ekinde belirtildiği üzere, ASKİ Su İnşaat Dairesi Başkanlığı Yenimahalle İlçesi Çayyolu 60680 ada önünde içme suyu şebeke inşaatı için 29.05.2013 - 29.06.2013 tarihleri arasında çalışma yapması için Alt yapı tesisi açım ruhsatı verildiği bildirilmiştir. Bahse konu kaza mahalli ile AYKOME Şube Müdürlüğü kazı ruhsatı verilen yerin aynı nokta olduğu yapılan arazi çalışmalarımız neticesinde tespit edilmiş olup, ayrıca ruhsat tarihleri arasında trafik müsadesi ve emniyet tedbirleri ile ilgili sorumluluğun Aski Su İnşaat Dairesi Başkanlığına ait olduğu ve iş bitimi 29.06.2013 tarihinden sonra yoldaki gerekli çalışma Yol ve Asfalt Şube Müdürlüğümüze ait olduğundan bahse konu kaza ile ilgili Daire Başkanlığımızın herhangi bir kusurunun bulunmadığı' bildirilmiş, ayrıca Fen İşleri Daire Başkanlığı Yol Ve Asfalt Şube Müdürlüğü mahkemeye hitaben yazmış olduğu müzekkerede, yol çökmesinin alt yapı kazısı yapan kuruluşun kazıdan sonra nitelikli dolgu malzemesi kullanmayıp, vibrasyonlu kompaktörle kademeli sulama ve sıkıştırma yapmamasından kaynaklanmış olduğunu, kazı alanlarında yapılan asfalt yamalarının çökmesinin bu sebepten meydana geldiği belirtilmiştir.
Aski Genel Müdürlüğü Su İnşaat Dairesi Başkanlığının Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesine yazdığı 21.10.2015 tarihli müzekkerede; Söz konusu işte içme suyu borusu döşenmesi için açılan kanala işin sözleşmesi doğrultusunda içme suyu borusu üzerine önce 0-3 mm kırmataş tozu ile gömlekleme yapılıp, hendeğin geri kalan kısmı da 0-63 mm kırmataş doldurularak kanal dolgusu yapılmış olup, akabinde yol trafiğe açılmıştır. Asfalt malzeme ile dolgu yapılması idaremizin görev sahasında ve sorumluluğunda bulunmamakta olup, bu konu ile ilgili herhangi bir kurum tarafında İdaremize verilmiş asfalt malzemesi de bulunmamaktadır.' denilmiştir.
Dosyada mevcut, alt yapı tesisi açım ruhsatının 29.05.2013 – 29.06.2013 tarihlerini kapsadığı, özel şartlar bölümünde kazıdan sonra dolguda stabilize kullanılacağının belirtildiği, yapılacak işin fenni mesulü olarak “İncekaya İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited şirketi sorumlusu ...’in belirtildiği görülmektedir.
Olaya ilişkin olarak kusur dağılımı yapılırken;
Kaza Tespit Tutanağında; ölenin asli, yolun bakımından sorumlu kuruluşun ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği,
27.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda Aski Genel Müdürlüğü Su İnşaat Daire Başkanlığı görevlilerinin ASLİ derecede kusurlu oldukları, maktul sürücü ...'in TALİ derecede kusurlu olduğunun belirtildiği,
04.12.2014 tarihli iş güvenliği uzmanları tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, maktul sürücü ...'in ASLİ kusurlu olduğu, sanık ... yapı denetim şefi olarak boru döşemesi yapılmış henüz tamamlanmamış yolu trafiğe açılmadan önce kontrolünü yapmadan, yaptırmadan, ayrıca çalışma yerine sesli ve uyarı levhaları koydurmadan buradaki güvenliği sürücülerin insiyatifine terk ederek, yolu trafiğe açtırmasından dolayı kazanın meydana gelmesinde TALİ kusurlu olduğu, diğer sanıklar ... ile ...'ın ise idari sorumlulukları bulunmadığından kusursuz olduklarının belirtildiği,
- Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 22.06.2015 tarihli raporunda ise; iddianamede Aski yapı denetim görevlileri olan ..., ... ve ... şüpheli olarak belirtilmişse de gerekli tedbir ve önlemleri almayan kişi veya kişiler hususunda takdir sayın mahkemenize bırakılarak rapor tanzim edilmiştir denilerek, mevcut bulgulara göre; ölen sürücünün asli kusurlu olduğu, ilgili kişi veya kişilerin kaplama içerisinde yola paralel olarak bulunan 40x20 metre uzunluğunda dolgusu yapılmış çukurun başlangıcında 40x100 cm boyunda 10 cm derinliğindeki çukur nedeniyle herhangi bir uyarıcı tedbir ve önlem almadıklarından meydana gelen kazada tali kusurlu olduklarının belirtildiği görülmüştür.
Sanıklar benzer mahiyetteki beyanlarında; kazanın meydana geldiği yerdeki çalışmaları 15.05.2013 tarihi itibariyle bitirdiklerini, kazaya etken olacak herhangi bir olumsuzluğun mevcut olmadığını, çalışma ruhsatı verilmeden aciliyet nedeni ile işe başladıklarını, kaldı ki kaza mahallinde ruhsatlı çalışan bir tek kendilerinin olduğunu, elektrik ve doğalgaz işlerinde izinsiz çalışmalar yapıldığını, ayrıca çalışma bittikten sonra usule uygun çalışıp kazdıkları yerleri fen ve sanat kurallarına göre dolgusunu yaptıklarını, asfaltlama işinin görevleri dışında olduğunu belirterek, suçlamayı kabul etmeyip, gerçek sorumluların bulunmasını talep etmişlerdir.
Mahkemece yeminli dinlenen tanıklar ise, olayın olduğu gün ve iki gün öncesi asfalt kazı çalışmasının yapıldığını, kazı yapılan alana yağmur suyunun dolduğunu, yetkilileri gerekli tedbiri almaları konusunda uyardıklarını, ancak uyarıların dikkate alınmadığını, hatta asfaltlama çalışması için Ankara Büyükşehir Belediyesinden veya Aski’den gelen olmayınca görevi olmamasına rağmen Çankaya Belediyesinden ricada bulunduklarını, asfaltın Çankaya Belediyesince yapıldığını beyan etmişlerdir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; kaza mahallinde içme suyu hattı çalışması kapsamında kazı işlemleri için Aski tarafından 09.05.2013 tarihinde alt yapı tesisi açım ruhsatı talebinde bulunulduğu, ruhsat başvurusunun sonucu beklenmeksizin 15.05.2013 tarihinde işin bitirilip, 07.06.2013 tarihinde kazı alanının tamiratı için Yol Ve Asfalt Şube Müdürlüğüne yazılı bildirimde bulunulduğu, ruhsat tarihinin 29.05.2013- 29.06.2013 tarihleri arasında olmasına rağmen, işin Aski görevlilerince bu tarihten önce bitirildiği, kaza tarihinden yaklaşık 1 ay önce iş bitirildiği halde, 07.06.2013 tarihinde asfaltlama çalışması için bildirimde bulunulduğu, alt yapı tesisi açım ruhsatı içeriğinde dolgunun stabilize yapılacağının belirtildiği, ancak kaza resimlerinden asfaltlama yapılıp, asfalt yamanın çöktüğünün görüldüğü, kazıdan sonra Aski veya ilgili şirket tarafından hendeğin fen kurallarına ve ruhsata uygun şekilde doldurulup doldurulmadığının ve asfalt yamanın kimin tarafından yapıldığının tespit edilmediği, bununla birlikte sanık savunmalarında ve tanık anlatımlarında yer aldığı üzere kaza tarihi ve öncesi iki gün olay mahallinde kazı işlemlerinin yapıldığının beyan edildiği, ancak kazıyı yapan kuruluşun tespit edilmediği, bu haliyle olayda sorumluluğu olan kişiler ya da kuruluşun tespit edilmeden sanıklar hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmakla; öncelikle söz konusu mahallin yeni yerleşim yeri olması ve diğer kuruluşların da ( Başkent Doğalgaz A.Ş. Genel Müdürlüğü, Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlüğü, TELEKOM İletişim Hizmetleri A.Ş., TÜRKSAT İletişim İl Müdürlüğü ve BEDAŞ Genel Müdürlüğü) çalışma yaptıkları anlaşıldığından, kaza tarihi ve öncesi iki gün içerisinde başka kuruluşlarca kazı ve alt yapı çalışmasının yapılıp yapılmadığı, kazı işlemi ve çalışmalar bittikten sonra asfalt çalışmasının kimin tarafından yapıldığının tespit edilmesi, Aski’nin kazadan yaklaşık 1 ay önce işini bitirdiği gözetilerek sorumluluğunun olup olmadığının belirlenmesi, ruhsat ve ekleri ile ruhsatta adı geçen yüklenici firma olan İncekaya İnşaat Sanayi VE Ticaret Limited Şirketinden kazanın olduğu aya ilişkin iş tutanakları, ödeme belgelerinin, malzeme teslim fişlerinin istenmesi, Aski tarafından yapılan kazının ilgili şirketçe İçmesuyu Özel İdari ve Teknik Şartnamede belirtilen değerler aralığında doldurup doldurulmadığı, doldurmuş ise hangi malzeme ve yöntemi kullandıklarının sorulması, ve bu yazışmalara ilişkin evrakların dosya içine alınması, bu konuda denetim yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, yine ruhsatta adı geçen ilgili yüklenici sorumlusu...’in bu hususlarda beyanına başvurulması, Belediye Başkanlığı ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşme ve eklerinin celp edilmesi, şirket yetkilisi ve elemanlarının sorumluluğunun kapsamının belirlenmesi, asfaltlama işlemi için bildirimde bulunulan Yol ve Asfalt Şube Müdürlüğünce nasıl bir işlem yapıldığı yapılmamış olması durumunda bildirimin gereğinin neden yerine getirilmediğinin sorulması, ve bu yazışmalara ilişkin evrakların dosya içine alınması hakkında dava açılan sanıkların görev ve sorumluluklarının net şekilde tespit edilmesi ile bahsedilen eksik hususlar giderildikten ve deliller toplandıktan sonra, gerçek sorumlular tespit edilip, o kişi ya da kişiler hakkında dava açılması sağlanıp davalar birleştirilip, konusunda uzman bilirkişi heyetinden kusura ilişkin rapor alınması sağlandıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanıklar ... ve ... hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Sanık ... hakkında hüküm kurulduğu sırada, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanınbelirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan 'failin güttüğü amaç ve saik' gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
3- CMK'nın 'Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar' başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde 'Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların' gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş olmasına rağmen, lehe hüküm talebi bulunan sanık ... hakkında, TCK'nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımların sanık hakkında uygulanıp uygulanmaması hususunun kararda tartışılmaması
4- Sanık ... hakkında tayin edilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi ve kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine ve TCK'nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.