T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/977 Esas
KARAR NO : 2022/499
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 27/09/2016 günü saat 07.30 sıralarında, davalı sürücü ... sevk ve idaresindeki ... plakalı kargo yüklü kamyoneti ile ... kavşağına doğru seyri sırasında olay mahalli ışık kontrollü kavşağa geldiğini, kendisine yanan kırmızı ışıkta ışık ihlalinde bulunduğunu, kavşağa girmesi sonucu seyir istikametine göre yolun sağından yeşil ışıkta seyrini sürdürüp kavşağa giriş yapan müvekkili idaresindeki ... plakalı otomobil ile çarpıştıklarını, çarpışma sonucu ... plakalı otomobil sürücüsü müvekkilinin yaralandığını, olay sonrası müvekkilinin şiddetli başağrısı şikayetinin başladığını ve bu şikayetlerin kısa aralıklarda tekerrür etmesiyle müvekkilinin 06/11/2017 tarihinde ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine başvurduğunu, kendisine 162-kafa içi travmatik olmayan diğer hemoraji teşhisi konularak tedavisine başlandığını, daha sonrasında 11/11/2016 tarihinde müvekkilinin kafa içi beyninin her iki lobundan ameliyat olduğunu, 18/11/2016 tarihinde taburcu olan müvekkiline 19/11/2016-17/01/2017 tarihleri arasında iş göremezlik raporu verildiğini, daha sonra bu sürenin ardından 17/01/2017-18/03/2017 tarihleri için yeni bir iş göremezlik raporu verildiğini, kaza neticesinde müvekkilinin 12 gün müşahade altında tedavi gördüğünü, beyninin iki lobundan da ameliyat olduğunu ve işinden 4 ay uzak kaldığını, bu süreçte maaş alamadığını, tamamiyle biriktirdiği parası ile idare etmek zorunda kaldığını, kazanın olduğu dönemde müvekkilinin maaşının 1.790,44-TL olduğunu, haksız kaza sonucu yaralanan müvekkilinin tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tüm masrafların davalılardan tahsili gerektiğini, müvekkilinin oluşan yaraların tedavisi için defalarca hastaneye gitmek zorunda kaldığını ve masrafları kendi ödemek zorunda kaldığını, yine müvekkilinin kaza sebebiyle hayatının geri kalan kısmında çalışamayacak, çalışabilecek olması halinde ise eskisi gibi olamayacağını, çalışabilmek için ya eskisinden fazla efor sarfedeceğini ya da maluliyeti dolayısıyla kazanç kaybına uğrayacağını, müvekkilinin çalışma hayatında kaza sebebiyle malul duruma düştüğü için yapacağı fazla efor ya da uğrayacağı kazanç kaybının maddi olarak tazmini gerektiğini, yaşanan kaza sonucu, hayatın müvekkili için daha da zor bir hale geldiğini, ailesinin ve yakın çevresinin de desteğine muhtaç kaldığını, ayrıca müvekkilinin yaşadığı süreçten dolayı hasta olan çocuğuyla ilgilenemediğini, sürekli tedavi halinde bulunan çocuğuna gerekli desteğini halen dahi gösteremiyor olması nedeniyle derin üzüntü içerisinde olduğunu beyanla davanın kabulü ile; davalı sürücünün sevk ve idaresindeki araç müvekkilin kullandığı araca çarpması sonucu, kafasındaki kanamadan ötürü her iki beyin lobundan ameliyat olan müvekkilinin iş görememesi nedeniyle yaşadığı kazanç kaybı, yapmış olduğu tedavi giderleri ve hayatını bu kazada aldığı hasarla devam ettirmek zorunda kalan müvekkilinin maluliyeti dolayısıyla her türlü maddi kaybı için bilirkişice hesaplandığında arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle davalılardan tahsiline, müvekkilinin kaza anında ve sonrasında yaşadığı elem ve ıstırap ile bu kazanın fiziksel ve psikolojik etkilerini, ömür boyu yaşamak zorunda kalması nedeniyle mağduriyetinin giderilmesi için 30.000,00-TL manevi tazminatın sorumluluklarına göre davalı Ilgaz Karalar Nakliyat ve ...'tan kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvurması gerektiğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 27/06/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen ... plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ... numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, bu nedenle dosyada öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, daha sonra kaza sebebiyle meydana gelmiş bir maluliyetin olup olmadığını, maluliyet varsa oranının belirlenmesini, bu amaçla Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerine davacının sevkine karar verilmesini, hazırlanacak bilirkişi raporunda maluliyet tespit edilmesi halinde maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığını, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve maluliyetin sürekli olup olmadığı konularının belirlenmesi gerektiğini, tedavi masrafları tazminatı ile ilgili müvekkili şirketin yükümlülüğünün sona erdiğini, müvekkili şirketin taraf sıfatının da sona erdiğini, bu nedenle tedavi giderlerine ilişkin davanın müvekkili şirket adına reddine karar verilmesi, ilgili talebin Sosyal Güvenlik Kurumu'na ihbarı gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... LTD. ŞTİ. ve ... vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın, dava dilekçesinde müvekkili şirketin yasal sorumluluğundan bahisle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, haksız ve hukuksuz olan işbu davanın reddi gerektiğini, zira davacı tarafın talepleri ile trafik kazası arasında illiyet bağının olup olmadığının henüz şu aşamada belli olmadığını, davaya konu olayın 27/09/2016 tarihinde meydana geldiğini ancak davacının 06/11/2016 tarihinde rahatsızlık geçirdiğini, görüldüğü üzere davacının kazanın meydana gelmesinden 2 ay sonra rahatsızlandığını ve hastaneye gittiğini, bu nedenle davacının geçirmiş olduğu rahatsızlık ile kaza arasında illiyet bağının mevcut olmadığının ortada olduğunu, aksini iddia eden davacının, bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu, ayrıca kazanın oluşumunda diğer davalının yüzde yüz kusurlu olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yine davacı tarafın taleplerinin haksız ve fahiş olduğunu, davacı tarafın maaş ve kazancının belirsiz olduğunu, ayrıca davacı iddia ettiği şekilde malul duruma düşmesi halinde SGK tarafından bir ödenek bağlanıp bağlanmadığının araştırılarak ve böyle bir ödeneğin olması halinde davacının taleplerinin mahsup edilmesinin icap ettiğini beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmiş davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ... CBS'nin ... soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, ... ve ... plakalı araçların malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, hastane evrakları, SGK hizmet dökümü, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları celbedilmiş, Adli Tıp Kurumu raporları ve bilirkişi raporları alınmıştır.
... CBS'nin ... soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; müştekinin ..., şüphelinin ..., şüphelinin üzerine atılı suçun ''Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma'', suç tarihinin 27/09/2016 olduğu ve 27/12/2016 tarihinde ''....müştekinin önce şüpheli hakkında şikayetçi olduğu daha sonra şikayetinden vazgeçtiği, suçun da şahsi şikayete bağlı suçlardan olduğu anlaşılmış olmakla, olayla ilgili olarak şüpheli hakkında kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA...'' kararı verildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 09/07/2018 tarihli duruşmasının (12) numaralı ara kararı ile; ''Davacı vekiline maddi tazminat talebine konu zarar kalemlerini tek tek açıklaması için 2 haftalık kesin süre verilmesine'' dair karar verildiği ve davacı vekilinin 19/07/2018 tarihli dilekçesi ile özetle; müvekkilinin geçici iş görememesi nedeniyle yaşadığı kazanç kaybı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 450,00-TL, müvekkilinin kalıcı iş görememesi nedeniyle yaşadığı kazanç kaybı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 450,00-TL ve müvekkilinin yapmış olduğu tedavi giderleri için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu'nun 13/11/2019 tarih ve 23435 karar sayılı raporunda özetle; Kaza tarihinde yapılan muayenesinde başağrısı şikayeti mevcut olduğu tanımlanmış olan kişinin tarihinden yaklaşık 5 hafta kadar sonra süregelen şikayetleri üzerine yapılan muayenesi ve tetkiklerinde subakut subdural hematom tespit edilerek ameliyata alındığının kayıtlı bulunduğu, kişinin yaşı, bünyesel özellikleri, travmanın ve kanamanın şiddeti, kanamanın kapladığı alan ve lokalizasyonlarına bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, kanama tespit tarihinden önceki 7 ila 90 gün arasında herhangi bir sürede maruz kalınan travmatik olaya bağlı olarak tanımlandığı şekilde ''subakut subdural hematomun' görülebileceği, kaza tarihi dışında bu tarihe yakın zamanlarda kişinin kafa bölgesine yönelik künt nitelikte başkaca benzer bir travmaya maruz kalmadığının mahkemesince kabulü halinde; beyinde subdural hematoma neden olan yaralanmasının 27.09.2016 tarihli kaza ile illiyetinin olduğunun kabulü gerektiği cihetle;
... oğlu, 18.03.1969 doğumlu ...‘ün 27.09.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında;
1)Tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2)İyileşme(işgöremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 13/02/2020 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ''Dosyanın .... Re'sen seçilecek bir kusur ve bir hesap bilirkişisine tevdiine'' karar verildiği ve işbu doğrultuda Aktüerya Hesap Uzmanı ... ile Kusur ve Hasar tespit uzmanı ... tarafından tanzim edilen 06/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1- KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE;
A - Davalı sürücü ...'ın davacı sürücü ...'ün yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu,
B - Davacı mağdur sürücü ...'ün kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,
2- AKTÜERYA YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME
A - Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.784,96 TL olduğu,
B - Tedavi giderleri yönünden doktor bir bilirkişiden rapor alınmasının uygun olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 01/10/2020 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ''Davacının dava dilekçesinde tedavi gideri talebinin de bulunduğu ve 06/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu da nazara alınarak dosyanın re'sen seçilecek uzman doktor bilirkişiye tevdii ile dosya kapsamına göre sağlık uygulama tebliğ kapsamında SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri alacağının varlığı ve miktarı yönünden rapor tanziminin istenilmesine' dair karar verildiği ve bu doğrultuda Tıp Doktoru ... tarafından tanzim edilen 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ...'ün toplam olarak tedavi giderlerinin 250,00-TL + 360,00-TL toplamda 610,00-TL olarak hesaplandığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 23/12/2020 tarihli ıslah dilekçesinde ve özetle; geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini 5.334,96-TL ıslah ederek 5.784,96-TL'ye, tedavi gideri taleplerini ise 510,00-TL ıslah ederek 610,00-TL'ye ıslahen arttırılması zaruretinin hasıl olduğunu, gelinen aşamada yapılan inceleme ve hesaplamalar neticesi ile kalıcı iş göremezlik tazminatı alacağının tespit edilmediğini, bu nedenle kalıcı iş göremezlik tazminatını bu aşamada atiye bıraktıklarını beyanla fazlaya ve sair yöndeki talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; ıslah edilen miktarlarla birlikte geçici iş göremezlik tazminatı olarak 5.784,96-TL, tedavi giderleri tazminatı olarak 610,00-TL toplamda 6.394,96-TL tazminatın kaza tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren işleyen en yüksek faiziyle birlikte ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu'nun 15/03/2021 tarih ve 4774 karar sayılı raporunda özetle; 1)03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği,
2)... oğlu 18.03.1969 doğumlu ...‘ün 27.09.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
3)İyileşme (iş göremezlik) süresinin 3(üç) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 18/11/2021 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile; ''Davalılara, davacı vekiline 23/12/2020 tarihli dilekçesi ile işbu duruşma zaptı ekli davetiye çıkartılarak kendilerine davetiyenin tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde davacı vekilinin sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin atiye bırakılması hususunda açık muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı konusunda beyanda bulunmalarının ihtarına, (ihtar edilemedi, tebliğ ile ihtarına)'' karar verildiği ve işbu zaptın taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği ancak açık muvafakatlerinin bulunduğuna ilişkin beyanda bulunmadıkları tespit edilmiştir.
Mahkememizin 18/11/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; 'İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesinin 13/11/2019 tarih ve 23435 karar sayılı raporu, 06/03/2020 tarihli bilirkişi raporundaki kusur değerlendirmesi ve hüküm tarihine en yakın asgari ücret ile güncel Yargıtay kararları ışığında davacının geçici iş göremezlik zararının hesaplanması noktasında ek rapor tanzimi için dosyanın önceki aktüerya bilirkişisine tevdiine' dair karar verildiği ve işbu doğrultuda Aktüerya Hesap Uzmanı ... tarafından tanzim edilen 03/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
a) Geçici İş Göremezlik ile ilgili yapılacak hesaplamanın Geçmiş (Bilinen) Dönemi kapsayan bir hesap olması sebebiyle, hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı,
b) Kazazede ...'ün hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 5.493,94 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları ve ATK raporları Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacı tanığı İmren Elgün 16/06/2022 tarihli duruşmada; ''... benim kayınpederim olur. Biz aynı evde 4 kaynım, kayınvaliden, kayınpederim, 2 görümcem, eşim ve ben hep birlikte yaşamaktaydık. 6 ay öncesinde kayınvalidem vefat etti. Kazadan önce kayınbabam mikser şoförü olarak çalışıyordu ancak kazadan sonra 1 ay hastanede kaldı. Hastanede kendisine ben refakat ettim. Hastaneden çıktıktan sonra 4 ay evde yatakta yatılı vaziyette kaldı yine kendisine ben baktım. Daha sonra 3 boyunca da herhangi bir işte çalışmadı. Bu nedenle evin ekonomisi etkilendi ayrıca kayınbabamın rahatsızlıkları halen devam etmektedir. Kazadan önce kayınbabam sakin bir insandı kaza geçirdikten sonraysa son derece sinirli ve agresif bir insan oldu. Bu nedenle hem bizim hem de kayınvalidemin psikolojisi etkilendi. Kendisini aramaya çekinir hale geldik. Kayınvalidem de bu hali nedeniyle geçinememeye başladılar, hem kayınvalidemin hem ev ahalisinin hem de kendisinin psikolojisi kazadan sonra etkilendi ve değişti. Kayınbabamın baş ağrıları çok sık bir şekilde yaşanmaktadır ve bu nedenle kendisi çalışamamaktadır. Ayrıca ekonomik olarak da çalışmadığı için biz mağdur olduk, benim olaya ilişkin bilgim ve görüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur'' şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49.maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun'un 85.maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK'nın 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, davacının yaralanması ve devam eden hastalığı ile dava konusu kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, illiyet bağı mevcut ise kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararı, tedavi gideri zararı ile manevi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi ve manevi tazminat tutarlarının ne olduğu, bu zararın davalılardan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun'un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca 'bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.' Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca 'İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.' Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun'un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
'a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.'
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, ATK raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalı sürücü ...'ın asli kusurlu, davacının ise kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacıda tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, her ne kadar davacı taraf sürekli iş göremezlik yönünden tazminat taleplerini atiye bıraktığını beyan etmişse de, davalıların açık muvafakatlerinin bulunmaması (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24/05/2018 tarih, 2015/11003 Esas ve 2018/5486 Karar ile 17/12/2015 tarih, 2015/15364 Esas ve 2015/14424 Karar sayılı ilamları) ve davacının sürekli maluliyetinin olmaması nedenleriyle davacının sürekli iş göremezliğe yönelik maddi tazminat isteminin reddine, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerine yönelik maddi tazminat istemlerinin ise kabulü ile 5.784,96-TL geçici iş göremezlik ve 610,00-TL tedavi gideri zararı olmak üzere toplam 6.394,96-TL miktarındaki maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların kazadaki kusur durumları, tanık beyanı, davacının sürekli maluliyetinin bulunmaması, geçici iş göremezliğinin ise 3 ay olması, davacının iyileşme süresi ile manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK'nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85.maddeleri kapsamında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar ... Ltd. Şti. Ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacının maddi tazminat davasının 23/12/2021 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ İLE, 5.784,96-TL geçici iş göremezlik ve 610,00-TL tedavi gideri zararı olmak üzere toplam 6.394,96-TL miktarındaki maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 5.000,00-TL miktarındaki manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar .. San. Ltd. Şti. Ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 778,39-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, peşin alınan 105,89-TL harç ile 18,43-TL ıslah harcı toplamı 124,32-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 654,07-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Kabul edilen maddi tazminat talepleri yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen maddi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 450,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Kabul edilen manevi tazminat talepleri yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar ...Ltd. Şti. Ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Red edilen manevi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 5.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar...Ltd. Şti. Ve ...'a verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 105,89-TL peşin harç, 18,43-TL ıslah harcı, 1.382,00-TL adli tıp raporu ücretleri toplamı, 1,950,00-TL bilirkişi ücreti ve 573,60-TL posta masrafları olmak üzere toplam 4.061,32-TL yargılama giderinin kabul red oranı göre (%69) 2.802,31-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı ..., vekillerinin yüzüne karşı, bir kısım davalılar vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri'nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/06/2022
Katip ...
¸
Hakim ...
¸