15. Ceza Dairesi 2019/16130 E. , 2020/11477 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1) Sanık ... hakkında; TCK 157/1, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2) Sanık ... hakkında; TCK 157/1, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet (altı kez)
Dolandırıcılık suçundan sanık ...'ın üç kez, sanık ...'in altı kez mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'un 305 ilâ 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında; sanık ... ve müdafiinin yedi günlük yasal süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve Dairemizin bozma ilâmı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak, sanıkların mahkumiyetine konu eylemler yönünden uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ...'ın 18/03/2009 tarihinde yanında eşi olan ve kovuşturma aşamasında ölen sanık ... olduğu halde Ankara Elmadağ Otopazarında aracını satışa çıkaran katılan ...'in yanına giderek onun satışa çıkardığı Peugeot 405 marka aracı pazarlık sonucu 7.500 TL peşin paraya alım-satımı hususunda anlaştıkları, katılanın sanık ... adına vekaletname çıkarttığı, ancak sanığın parayı peşin olarak vermemesi üzerine kendisinin de vekaletnameyi vermediği, bunun üzerine birlikte bankaya gittikleri, bilahare sanık ...'ın yanında eşi olduğu halde ağlamaklı bir şekilde bankadan çıkıp yanına gelerek amcasının oğlunun kaza yaparak hayatını kaybettiğini ve bu nedenle parayı gönderemediğinden bankadan çekemediğini söylediği, bunun üzerine katılanın 7.500 TL'lik senet karşılığında vekaletname ile birlikte aracı sanık ...'a verdiği, sanığın aracı aldığı vekaletnameye istinaden 20/03/2009 tarihinde temyiz dışı sanık ...'a sattığı, senet bedelinin vadesinde ödenmemesi üzerine katılanın telefonla sanık ...'a ulaşamayınca senedi icraya verdiği, ancak sanığın senette belirtilen adreste oturmadığının anlaşılması üzerine senedin tahsil edilemediği, bu şekilde sanık ... ve ölen sanık ...'ın yalan beyanla katılanı senet karşılığı araç satışına ikna edip gerçek adresi olmayan senet tanzim edip vermek suretiyle dolandırdıkları,
Sanık ... ile somut olayda ... ismini kullanan sanık ...'ın 2001 model Ford Focus marka aracını internet yoluyla satışa çıkaran katılan ...'i arayarak aracı almak istediklerini bildirdikleri ve telefonda yapılan pazarlık sonucu 15.500 TL bedel üzerinden anlaştıkları, katılanın bunun üzerine araç sahibi ...'den sanık ... adına aldığı vekaletname ile 12/06/2009 günü Bodrum'dan İzmir'e gittiği ve Gaziemir'de Kipa önünde buluştukları, bilahare sanıkların Altındağ'daki evlerine gittikleri, kendisini ... olarak tanıtan sanık ...'ın parayı getireceğini söyleyerek yanlarından ayrıldığı ancak bir saat kadar sonra katılanı telefonla arayarak sanık ...'nin kayınının trafik kazasında öldüğünü ve para kasasının anahtarının abisinde olduğunu belirterek parayı ancak yarın verebileceğini söylediği, bunun üzerine katılanın sanığa inanarak 500 TL kaparo karşılığında İzmir'den ayrıldığı ve aracı kendilerine teslim ettiği, ayrıca sanık ... ile arabayı sattığına ve parayı 16/06/2009 günü alacağına dair sözleşme yaptıkları, ancak sanıkların parayı göndermedikleri gibi katılanın telefonuna da cevap vermedikleri ve aldıkları vekaletnameyi kullanarak aracı bilahare 15/06/2009 tarihinde temyiz dışı sanık ...'e sattıkları, bu şekilde sanıkların başından beri ödememe kastıyla hareket edip katılanı parayı ödeyeceklerine dair güven uyandırarak aracı teslim alıp oyaladıkları ve kendisinden aldıkları vekaletname ile aracı hemen temyiz dışı sanık ...'e satmak suretiyle katılanı dolandırdıkları,
Sanık ... ile somut olayda kendisini...'nin kardeşi olarak tanıtan ve ... ismini kullanan sanık ...'ın, vekaleti kendisinde olan 2008 model Ford Fiesta marka aracını satmak için internete ilan veren katılan ...'i 18/06/2009 günü telefonla arayarak, aracı beğendiklerini ve satın almak istediklerini ancak işlerinin yoğunluğu nedeniyle İstanbul'a gidemeyeceklerini bildirerek katılandan aracı İzmir'e götürmesini istedikleri, bunun üzerine katılanın 20/06/2009 günü araçla birlikte İzmir'e gittiği ve kendisini karşılayan sanık ...'ın Altındağ'daki evine gittikleri, burada yapılan pazarlık sonucu aracın 20.500 TL ve ödenmemiş borçlarıyla birlikte satışı konusunda anlaştıkları, sanıkların önce peşin ödeme yapacaklarını söyledikleri ancak bir süre sonra babalarının kasayı kapatıp Antalya'ya tatile gittiğini ve 22/06/2009 günü geleceğini, bu tarihe kadar ödeme yapamayacaklarını ancak senet verebileceklerini söyledikleri, bunun üzerine katılanın sanık ... ile adi araç satış sözleşmesini yaptıkları, katılanın ayrıca sanık ...'den 22/06/2009 vade tarihli 20.000 TL bedelli senet alıp karşılığında aracı teslim ettiği, senedin ödeme tarihinde paranın ödenmemesi üzerine sanıklar... ve...'ın katılanı arayarak parayı hesaba yatıracaklarını söyleyip katılandan aracın satışı için ruhsat sahibinden alacağı satış vekaletnamesini fakslamasını istedikleri, sanıklara güvenen ve vekaletnamenin aslı olmadan faksla işlem yapılamayacağını düşünen katılanın ruhsat sahibi ...'tan sanık ...'nin vekil olarak tayin edildiği Kartal 10. Noterliğince düzenlenmiş 06/07/2009 tarih 17336 yevmiye nolu vekaletnameyi faksladığı, vekaletname gönderilmesine rağmen paranın ödenmemesi üzerine sanıklarla görüştüğünde 30/06/2009 günü İstanbul'a giderek parayı bizzat elden vereceklerini söyleyip katılanı oyaladıkları, sanık ...'nin kendisine faksla gönderilen vekaletnameyi kullanarak suça konu aracı temyiz dışı sanık ...'e sattığı, bu şekilde sanıkların başlangıçtan itibaren anlaşmalı şekilde katılanda güven uyandırıp parayı ödeyecekleri vaadiyle aracı teslim almak, katılana yanlış adres göstererek bono vermek ve katılandan vekaletname alarak aracın satışını hemen gerçekleştirip haksız menfaat temin ederek dolandırdıkları,
Sanık ...'nin, internet aracılığıyla satışa çıkardığı kendisine ait ancak trafik kaydında...'e ait araçla ilgili olarak katılan ...'u telefonla arayarak satın almak istediğini bildirdiği ve telefonla yapılan pazarlık sonucu 38.750 TL üzerinden anlaştıkları, ancak sanık ...'nin işlerinin çok yoğun olduğunu söyleyerek katılandan İzmir'e gitmesini istediği, bunun üzerine katılanın 13/07/2009 günü otomobille İzmir'e gittiği ve Gaziemir'den ... isimli arkadaşını da alıp aynı gece saat 23:00 sularında Bornova'da buluştukları, sanık ...'nin aracı beğendiğini ancak ablasına göstermek istediğini belirttiği ve birlikte Işıkkent'te bir eve gittikleri, bir süre sonra...'nin abisi olduğunu söylediği bir kişiyle telefon görüşmesi yaptığı ve aracı burada bırakmasını söylediği ancak katılanın bunu kabul etmediği, bu kez ruhsatı istediği ancak katılanın onu da vermediği fakat sakıncası olmayacağını düşünerek ruhsatın bir fotokopisini sanık ...'ye vererek kendisinden 200 TL kaparo aldığı ve aralarında adi bir satış sözleşmesi yaptıkları, katılanın Balıkesir'e dönmesi gerektiğinden aracı arkadaşı...'e bıraktığı ve sanık ...'nin parayı hesabına göndermesi halinde...'in aracı teslim etmesi şartıyla sanık ... ile anlaştıkları, aynı gün İstanbul'a giden katılanın ruhsat sahibi...'i telefonla arayarak aracı sanık ...'ye sattığını bildirip bu şahsa vekaletname çıkarmasını istediği, .....'in de 14/07/2009 günü Kadıköy 7. Noterliğinden sanık ... adına vekaletname çıkarıp faksladığı, katılanın da arkadaşı ...'i arayarak sanık ... adına vekalet çıkardığını para yattığında aracı teslim etmesini söylediği, bir süre sonra sanık ...'nin katılanı arayarak parayı hazırlayamadığını belirtip 15/07/2009 günü yatıracağını bildirdiği, 15/07/2009 günü ise bu kez kendini yine...olarak tanıtan sanık ...'ın katılanı arayarak aracı saat 16:00 sularında Varan Turizm önüne getirmesini ve parayı yatırdıklarında aracı teslim etmesini istediği, bunun üzerine katılanın arkadaşı...'i arayarak aracı belirtilen yere götürmesini söylediği, ...'in araçla birlikte belirtilen yere gittiği, sanıklardan...'nin bir süre sonra oraya gittiği ve eve gidip ağabeyini almayı teklif ederek ısrarla kullanmak üzere aracı istediği fakat...'in aracı vermediği, birlikte Işıkkent'teki evin önüne gittikleri, burada temyiz dışı sanık ... ile sanık ...'ın kendilerini karşılayıp ısrarla eve davet ettikleri, tanık...'in eve gelince başkalarının da evde olduğunu gördüğü ve...'ın ısrarla aracın anahtarını istemesi üzerine tedirgin olup cüzdanını alma bahanesiyle araca giderek olay yerinden kaçtığı, aracı teslim alamayan sanıkların bu kez katılanın sonuç doğurmayacağı düşüncesiyle faks yoluyla gönderdiği vekaletnameyi kullanarak aracı hemen Kemalpaşa 1. Noterliğinden yaptıkları satış ile temyiz dışı sanık ...'a satarak adına tescil ettirdikleri, bu olayla ilgili olarak sanık ... ve temyiz dışı sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1206 Esas numarası üzerinden devam ettiği, bu şekilde sanık ...'ın başlangıçtan itibaren diğer sanık ile ortak fikir ve irade birliği içinde aracın bedelini ödemeyip katılan üzerinde güven uyandırarak aracı teslim alıp bilahare katılanın sonuç doğurmayacağı düşüncesiyle gönderdiği vekaletnameden faydalanarak aracı anlaştıkları temyiz dışı sanık ...'a satarak katılanı dolandırdıkları,
Sanık ...'nin, Fiat Linea marka otomobili için internette satış ilanı veren katılan ...'i telefonla arayarak satın almak istediğini bildirdiği ve parasının peşin olduğunu söyleyip otomobili İzmir'e götürüp götürmeyeceğini sorduğu, katılanın bunu kabul ederek araçla İzmir'e gidip Bornova'da sanık ... ile buluştuğu ve 19.000 TL bedel karşılığında aracın satışı için anlaştıkları, sanık ...'nin aracın parasını hemen veremeyeceğini söylemesi üzerine katılanın sanıktan isim ve imzasını taşıyan 19.000 TL'lik senet alarak karşılığında aracı teslim ettiği ve vekaletnameyi para ödendiğinde gönderme konusunda anlaştıkları, sanığın vekaletnamenin fotokopisini göndermesi konusunda ısrar etmesi üzerine katılanın vekaletnamenin aslı olmadan işlem yapılamayacağını düşünerek Bodrum Noterliğinden çıkardığı vekaletnameyi sanığa faksladığı ve sanık ...'nin aracı temyiz dışı sanık ...'a noter aracılığıyla sattığı, bu şekilde sanıkların başlangıçtan itibaren anlaşmalı şekilde ödememe kastıyla hareket ederek yalan beyanlarla katılanı senet karşılığı araç satışına ikna edip gerçek olmayan adres bildirerek senet tanzim edip vermek suretiyle aracı teslim alarak katılanın işlem yapılamayacağı düşüncesiyle verdiği vekaletname fotokopisinden faydalanarak aracı satarak katılanı dolandırdıkları,
Sanık ...'nin, 1991 model Mazda RX 7 marka aracını satmak üzere gazeteye ilan veren müşteki ...'u 21/08/2009 günü telefondan arayarak aracını satın almak istediğini bildirdiği ve telefonda yapılan pazarlık sonucu 7.000 TL 'ye anlaştıkları, aynı gün öğleden sonra somut olayda kendisini...'nin erkek kardeşi...olarak tanıtan sanık ...'ın müştekinin Çiğli'de yanına giderek aracı abisine göstermek üzere istediği, birlikte Bornova Mevlana Mahallesindeki bir eve gittikleri, bilahare sanık ...'nin de eve gittiği, bir süre sonra sanık ...'ın aracı gösterip, parayı da getireceğini bildirerek araçla birlikte evden ayrıldığı ve bilahare sanık ...'yi telefonla aradığı, Bahri'nin telefonu müştekiye verdiği ve sanık ...'ın müştekiye paranın babasında olduğunu, babasının da Bergama'ya gittiğini bildirdiği ve 10-15 dakika sonra araçla birlikte geri geldiği, sanık ...'nin müştekiye aralarında satış sözleşmesi yapıp senet vermeyi teklif ettiği, bilahare sanık ...'nin müştekiye 150 TL kaparo ve ayrıca 25/08/2009 tarihli 6.800 TL bedelli bir senet düzenleyip imzalayarak verdiği, senedi ödemek üzere pazartesi gününe kadar süre istediği, aracın da sanık ...'de kaldığı, pazartesi günü sanıkların kendisini aramaması üzerine müştekinin sanık ...'yi telefonla aradığı ve Bornova'da buluştukları, ancak...'nin parayı ayarlayamadığını söyleyip ertesi gün Çiğli'de tekrar buluşmayı teklif ettiği, sanıkların o gün de gelmemesi üzerine müştekinin sanık ...'yi telefonla aradığında kendisine Yozgat'ta olduğunu abisinin kaza yaptığını hastanede başında beklediğini söyleyerek bir kaç gün daha süre istediği, müştekinin iki gün sonra aradığında ise bu kez ağabeyinin vefat ettiğini ve cenaze işleriyle uğraştığını söyleyerek müştekiyi yine 15-20 gün kadar oyaladığı ve sonraki görüşmelerde de parayı denkleştirmeye çalıştığını belirttiği, dolandırıldığını anlayan müştekinin aracını geri istediğinde bu kez kendisinden önce 200 TL kaparonun istendiği, müştekinin bu parayı hemen istendiği şekilde Çiğli Ziraat Bankasına ... hesabına gönderdiği, ancak bilahare sanık ...'ın müştekiyi arayarak aracın Afyon'da arıza yaptığını bildirip 500 TL masrafının olduğunu belirterek para istediği, müştekinin para vermeyeceğini söylemesi üzerine onu tekrar arayarak aracın Aydın-Germencik'te tamirhanede olduğunu söylediği, bunun üzerine belirtilen yere giden müştekinin tamirciye 500 TL para ödeyerek aracını geri aldığı, ancak ruhsatının iade edilmediği, müştekinin aracını incelediğinde kullanılamaz olduğunu ve 5.000 TL'lik masrafı bulunduğunu gördüğü, bu şekilde sanık ...'ın sahte isim kullanıp, diğer sanık ...'nin de gerçek olmayan adres yazılı olan senet vermek suretiyle ve müştekiyi sürekli oyalayarak teslim aldıkları aracı iade etmeyip uzun süre aracı kullanmak ve bilahare bunu koz olarak kullanmak suretiyle şikayetçiden haksız yere para almaya çalışmak ve bu gerçekleşmeyince aracı terk ederek müştekiyi dolandırdıkları ve netice itibarıyla sanık ...'ın altı kez, sanık ...'nin üç kez dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olaylarda,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. maddesinde gösterilen telekomünikasyon yoluyla iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri kapsamında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan sanıklar hakkında, Dairemizin bozma ilâmından evvel, mahkemece kurulan beraat hükümlerinin kesinleştiği ve anılan madde uyarınca basit dolandırıcılık suçunun katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle iletişimin dinlenilmesine yönelik kayıtların bu suçlar açısından sanıklar aleyhine delil olarak kullanılamayacağı anlaşıldığından, CMK'nın 206/2-a maddesi uyarınca bu deliller reddolunarak inceleme dışında bırakılmış olup sanıkların savunmaları, müşteki, katılan ve tanık beyanları, teşhis tutanakları, noter araç satış sözleşmeleri, vekaletnameler, adi yazılı araç satış sözleşmeleri ve borç senetlerinin asılları-örnekleri ile tüm dosya kapsamına göre; atılı suçların sübut bulduğuna yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş, hükümde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi hususunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih ve 2015/962-2018/16 E-K sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, ihtarın TCK’nın 52/9. maddesindeki düzenlemeye aykırı olmaması ve 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde 18/06/2014 tarihinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bu husus bozma nedeni yapılmayarak tebliğnamenin bu yöndeki düzeltilerek onama düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların ve sanık ... müdafiinin, suçların sübut bulmadığına, kesin delil mevcut olmadığına, olayların hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğuna, mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğuna, delillerin takdirinde hata edildiğine, lehe olan hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.