17. Ceza Dairesi 2019/13319 E. , 2019/16102 K.
MAHKEME KARARI : Denizli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/06/2010 Tarih,
HÜKÜM : Mahkumiyet
SUÇLAR : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığının ihlali
Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından yapılan yargılama sonucunda; 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay, 116/1, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Denizli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/06/2010 tarih, 2009/1024 Esas ve 2010/376 Karar sayılı kararına ilişkin sanığın temyizi üzerine;
Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 01/07/2015 tarih, 2015/3185 Esas ve 2015/2947 Karar sayılı kararıyla;
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan temel ceza belirlenirken 6 ay yerine 6 yıl olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın; aynı Kanun'un 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde öngörülen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye; diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 19.11.2019 tarih ve 2019/103877 sayılı yazısı ile;
ANLATIM VE TALEP:
“Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık ... hakkında, müşteki ...'ya karşı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından cezalandırılması için kamu davası açıldığı ve Denizli 1.Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesi 07/06/2010 tarihli ve 2009/1024 E - 2010/376 K sayılı karar ile, sanığın hırsızlık suçundan TCK'nın 142/1-b, 62, 53 ve 58. Maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK'nın 116/1, 62, 53 ve 58. Maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası, ile cezalandırılmasına ve her iki suç içinde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasıyla, Denizli 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2009 tarihli ve 2009/425 E - 2009/492 K sayılı mahkumiyet hükmünü tekerrüre esas alınmasına karar verilmiştir. Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz itirazı üzerine, 22. CD.'nin 01/07/2015 gün ve 2015/3185 E - 2015/2947 K sayılı kararı ile; 'Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın; aynı Kanun'un 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde öngörülen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye; diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA' karar verildiği” belirtilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
“Tekerrüre esas alınan Denizli 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2009 tarihli ve 2009/425 E - 2009/492 K sayılı mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin, Yargıtay 13. CD.'nin 14/11/2019 tarih ve 2018/13074 E - 2019/6235 K sayılı ilamı ile '01/07/2009 tarihli kararın sanığın yüzüne karşı verildiği ancak yasa yolu başvurusunun “..tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde verilecek dilekçe.. ” ile yapılabileceğinin belirtilmesi suretiyle temyiz süresinin sanık yönünden hangi tarihten itibaren başlayacağı hususunun yanıltıcı olabilecek biçimde gösterildiği ve bu itibarla sürenin kaçırılmasında kusuru bulunmayan sanığın 27/05/2014 tarihli temyizinin süresinde olduğu' kabul edilerek mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin, 'Mahkûmiyet hükmünün verildiği 01/07/2009 tarihinden, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla; Hükmün CMUK’nun 321 nci maddesi gereğince BOZULMASI, ancak bu hususyeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,' Hırsızlık suçundan kurulan hükmün ise, 'Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre,sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,' karar verdiği, bu şekilde sanık hakkında tekerrüre alınan mahkumiyet hükmünün kesinleşme tarihinin 14/11/2019 olduğu ve suç tarihinden sonra kesinleşen Denizli 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2009 tarihli ve 2009/425 E - 2009/492 karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin tekerrüre esas alınamayacak olması ile, sanığın adli sicil kaydına göre başkaca tekerrüre esas nitelikte sabıka kaydı bulunmaması nedeniyle, 22. CD.'nin 01/07/2015 gün ve 2015/3185 E - 2015/2947 K sayılı onama ilamına yönelik olarak itiraz talebinde bulunulması gerektiği kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
“Yukarıda açıklanan gerekçelerle Yüksek Yargıtay 22. CD.'nin 01/07/2015 gün ve 2015/3185 E - 2015/2947 K sayılı onama ilamının yeniden incelenerek kaldırılması, yukarıda açıklanan gerekçeler ile kararının bozulmasına karar verilmesi, itirazımızın yerinde görülmediği takdirde dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi hususu itirazen arz ve talep olunur.” şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
İTİRAZIN KAPSAMI;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 01/07/2009 tarih ve 2009/425 Esas ve 2009/492 Karar sayılı ilamına karşı sanık tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin 11/04/2019 Tarih ve 2018/13074 Esas ve 2019/6235 Karar sayılı ilâmıyla usulsüz tebliğ nedeni ile öğrenme üzerine sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulüne ve konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeni ile düşürülmesine, hırsızlık suçundan hükmedilen hapis cezasına ilişkin kararın onanmasına karar verildiği, dolayısıyla tekerrüre esas alınan mahkûmiyetin eldeki dosyaya konu suçun işlendiği 2009 yılı Eylül ayından sonraki 11.04.2019 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas olamayacağı, sanığın sabıkasındaki diğer mahkûmiyet kararlarının da, kesinleşme tarihleri, ceza miktarları ve nitelikleri itibariyla tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas olamayacağından bahisle 22. Ceza Dairesi’nin düzeltilerek onama kararının değiştirilmesi istenmiştir.
KARAR;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 01/07/2009 tarih, 2009/425 Esas ve 2009/492 Karar sayılı ilamına karşı sanık tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin 11/04/2019 tarih, 2018/13074 Esas ve 2019/6235 Karar sayılı ilâmıyla usulsüz tebliğ nedeni ile öğrenme üzerine sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulüne ve konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeni ile düşürülmesine, hırsızlık suçundan hükmedilen hapis cezasına ilişkin kararın onanmasına karar verildiği, dolayısıyla tekerrüre esas alınan mahkûmiyetin eldeki dosyaya konu suçun işlendiği 2009 yılı Eylül ayından sonraki 11.04.2019 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas olamayacağı, sanığın sabıkasındaki diğer mahkûmiyet kararlarının da, kesinleşme tarihleri, ceza miktarları ve nitelikleri itibariyla tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas olamayacağı ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.11.2019 tarih ve 2019/103877 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 22. Ceza Dairesi'nin 01/07/2015 tarih, 2015/3185 Esas ve 2015/2947 Karar sayılı ilamı ile sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümlere dair düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 01/07/2009 tarih, 2009/425 Esas ve 2009/492 Karar sayılı ilamına karşı sanık tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin 11/04/2019 tarih, 2018/13074 Esas ve 2019/6235 Karar sayılı ilâmıyla usulsüz tebliğ nedeni ile öğrenme üzerine sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulüne ve konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeni ile düşürülmesine, hırsızlık suçundan hükmedilen hapis cezasına ilişkin kararın onanmasına karar verildiği, dolayısıyla tekerrüre esas alınan mahkûmiyetin eldeki dosyaya konu suçun işlendiği 2009 yılı Eylül ayından sonraki 11.04.2019 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas olamayacağı, sanığın sabıkasındaki diğer mahkûmiyet kararlarının da, kesinleşme tarihleri, ceza miktarları ve nitelikleri itibariyla tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas olamayacağı ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, b, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğunun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
3- Hükümden sonra T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, 'TCK' nun 53 ve 58. maddelerinin uygulanmasına ' ilişkin bölümler çıkarılmasına, 'TCK'nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına' ibareleri eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.