19. Ceza Dairesi 2018/665 E. , 2019/15627 K.
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...’in, anılan Kanun’un 63/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1. maddeleri gereğince 820,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/06/2016 tarihli ve 2016/322 esas, 2016/399 sayılı kararını müteakip, hükümlü müdafii tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinde bululması üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 23/3. maddesi gereğince önceki kararda görev alan mahkeme hakiminin davadan çekinmesine, mahkemelerinin 2016/322 esas sayılı dosyasına bakacak yeni bir hakim belirlenmesi için dosyanın Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2017 tarihli ve 2016/322 esas, 2016/399 sayılı ek kararını takiben, hakim belirlenmesi için dosyanın gönderildiği merciince anılan ek kararın kaldırılmasına, yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması talebinin mahkemesince değerlendirilerek kabule değer olup olmadığı hususunda karar verilmek üzere dosyasının mahkemesine iadesine ilişkin Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/10/2017 tarihli ve 2017/1114 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı'nın 03/01/2018 gün ve 2017/12216 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2018 gün ve KYB. 2018 / 2064 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5271 sayılı Kanun'un 23/3. maddesinde yer alan “Yargılamanın yenilenmesi hâlinde önceki yargılamada görev yapan hâkim aynı işte görev alamaz” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 318/1. maddesinde ki “Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.” biçimindeki düzenleme karşısında, ilk kararı veren hâkimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu nedenle adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin, yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği, 5271 sayılı Kanun’un 30. maddesindeki “(1) Hâkim, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğinde; merci, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir.” şeklindeki hüküm gereğince mercii tarafından hâkim görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nin 'Yargılamaya katılamayacak hâkim' başlıklı 23. maddesi;
'(1) Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz.
(2) Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz.
(3) Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz.',
'Hâkimin çekinmesi ve inceleme mercii' başlıklı 30. maddesi;
'(1) Hâkim, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğinde; merci, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir.
(2) Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir.
(3) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yapılan işler hakkında 29 uncu madde hükmü uygulanır.',
'Yenileme isteminin kabule değer olup olmadığı kararı ve mercii' başlıklı 318. maddesi;
'(1) Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.
(2) 303 üncü madde gereğince Yargıtayın doğrudan hüküm kurduğu hâllerde de hükmü vermiş olan mahkemeye başvurulur.
(3) Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığına dair olan karar, duruşma yapılmaksızın verilir.',
'Yenileme isteminin kabule değer görülmemesi nedenleri ve kabulü hâlinde yapılacak işlem' başlıklı 319. maddesi;
'(1) Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise, bu istem kabule değer görülmeyerek reddedilir.
(2) Aksi hâlde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa yedi gün içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur.
(3) Bu madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir.',
'Delillerin toplanması' başlıklı 320. maddesi;
'(1) Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanması için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi; kendisi de bu hususları yerine getirebilir.
(2) Delillerin mahkemece veya naip hâkim tarafından veya istinabe suretiyle toplanması sırasında, soruşturmaya ilişkin hükümler uygulanır.
(3) Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir.',
'Yenileme isteminin esassız olmasından dolayı reddi, aksi takdirde kabulü' başlıklı 321. maddesi;
'(1) Yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddialar, yeterli derecede doğrulanmaz veya 311 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 314 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yazılı hâllerde işin durumuna göre bunların önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisi olmadığı anlaşılırsa, yargılamanın yenilenmesi istemi esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedilir.
(2) Aksi hâlde mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verir.
(3) Bu madde gereğince verilen kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.'
'Duruşma yapılmaksızın yenileme isteminin incelenmesi' başlıklı 322. maddesi;
'(1) Hükümlü ölmüşse mahkeme yeniden duruşma yapmaksızın gerekli delilleri topladıktan sonra hükümlünün beraatine veya yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verir.
(2) Diğer hâllerde de mahkeme, bu hususta yeterli delil varsa Cumhuriyet savcısının uygun görüşünü aldıktan sonra duruşma yapmaksızın hükümlünün derhâl beraatine karar verir.
(3) Mahkeme beraat kararı ile beraber önceki hükmün ortadan kaldırılmasını da karar altına alır.
(4) Yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunan kimse isterse, gideri Devlet Hazinesine ait olmak üzere önceki hükmün iptaline ilişkin karar Resmî Gazete ile ilân olunacağı gibi mahkemenin takdirine göre diğer gazetelerle de ilân edilebilir.',
'Yeniden duruşma sonucunda verilecek hüküm' başlıklı 323. maddesi;
'(1) Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir.
(2) Yargılamanın yenilenmesi istemi hükümlünün lehine olarak yapılmışsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremez.
(3) Yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararının tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddî ve manevî zararlar bu Kanunun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edilir.' hükümlerini amirdir.
Çözülmesi gereken uyuşmazlık; somut olayda yargılamanın yenilenmesi sebebi bulunup bulunmadığı değil, sanık hakkında önceden kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü kuran hakim veya hakimlerin, sanığın yargılamanın yenilenmesi talebini sunduğu mahkemede halen görev yapmakta olmaları halinde; yargılamanın yenilenmesi yönündeki talebinin kabule değer olup olmadığına dair incelemeyi yapıp yapamayacaklarıdır. Ancak bunun için CMK'nin 23/3. maddesinde 'yargılamanın yenilenmesi halinde...' şeklinde başlayan cümlenin, mevuzatta yer alan yargılamanın yenilenmesine dair usul hükümleriyle birlikte yorumlanması gerekmektedir.
Yukarıda yazılı mevzuat çerçevesinde; yargılamanın yenilenmesi halinde önceki yargılamada (yenilenmesi istenen yargılamada) görev alan hakimin aynı işte görev alamayacağı, bu durumun tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebep olduğundan bahisle çekinmesi halinde, çekinme sebebinin uygun olup olmadığına dair inceleme sonucu merci tarafından bir karar verileceği düzenlenmiştir. Bu aşamada merci tarafından yapılacak olan inceleme; 23/3. maddesi gereği çekinen hakimin çekinme sebebinin uygun olup olmadığını değerlendirmekle sınırlıdır.
CMK'nin 318 ila 323. maddeleri arasında, yargılamanın yenilenmesini inceleyecek mahkemece yapılacaklar yer almaktadır. Buna göre; yargılamanın yenilenmesi isteminin hükmü veren mahkemeye sunulacağı, istemin kabule değer olup olmadığına aynı mahkemece karar verileceği hüküm altına alınmıştır. Yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer görülmemesi halinde reddedileceği, kabule değer görülmesi halinde ise yine aynı mahkemece bu hususta alınacak kararın taraflara tebliğ edileceği, bu yönde alınacak kararlara karşı itiraz yolunun açık olduğu yazılıdır.
Devam eden maddelerde; hükmü veren aynı mahkeme tarafından delillerin toplanmasına karar verileceği, toplanan deliller üzerinde yapılacak inceleme sonucu mahkemece istemin esaslı olup olmadığına; yargılamanın yenilenmesi talebinin esassız olması halinde reddine, istem esaslı ise bu sefer deliller üzerindeki inceleme sonucu yapılacak duruşmada önceki hükmün onaylanmasına veya hükmün iptaline ve yeni bir hüküm kurulmasına karar verileceği açıkça düzenlenmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olup olmadığına karar veren mahkeme ile bu karar sonrasında gerek görürse delil toplayacak ve şartları varsa yargılamanın yenilenmesinin esaslı olduğu kanaatiyle yeni bir hüküm kuracak olan mahkemenin aynı olacağı, kabule değer olduğuna dair karar verildikten sonra esas incelemeyi yapacak mahkeme hakimlerinin değişebileceğine dair bir hüküm bulunmadığı görülmektedir.
Yargılamanın yenilenmesine dair usul hükümlerinde, gerek kabule değer kararı verecek gerekse işin esasını inceleyecek mahkeme hakimlerinin herhangi bir aşamada değişebileceğine veya bu süreçlerin birbirinden tamamen ayrı süreçler olduğuna dair açık bir hüküm bulunmaması karşısında; CMK'nin 23/3. maddesinde 'yargılamanın yenilenmesi halinde önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz.' hükmüyle, aslında yargılamanın yenilenmesinin kabule değer görülmesi ve devamla yapılacak usul işlemlerinin, önceden suçun işlendiğini sabit görerek verdiği mahkumiyet hükmüyle belirginleşen görüşünün etkisi altında kalması muhtemel bir mahkeme hakimi tarafından yapılmasının engellenmek istendiğinin kabulü gerekmektedir.
AİHS'nin 'adil yargılanma hakkı' başlıklı 6. maddesi ile Anayasa'nın 9. maddesinde yazılı esaslar çerçevesinde; kurulan hüküm ve kararların adil olması için karar verecek yargı mercilerinin bağımsız ve hakimlerin tarafsız olmaları esastır. Hakimlerin tarafsızlığı; görev yaparken taraflara eşit mesafede bulunmaları, kendi kimliğinden, kişiliğinden ve önyargılarından sıyrılarak dava konusu üzerinde sadece kanunlara, hukuka ve vicdani kanaatlerine göre özgürce karar verebilmeleri anlamına gelmektedir. Hakimlerin sadece önlerine bir dava geldiğinde değil, henüz bir davaya bakmadan önce ileride verecekleri kararın adil olmayacağını düşündürecek (tarafsızlığını şüpheye düşürecek) biçimde davranışlarda bulunmamaları esastır.
Keza yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer görülüp görülmemesine dair emsal nitelikte olan Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 13.05.2015 tarihli, 2015/10207 E. 2015/10381 K. ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03.05.2017 tarihli, 2017/16069 E. 2017/14146 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
Öte yandan Anayasa'nın 36/2. maddesinde yer alan 'Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.' hükmü karşısında; hak arayan kişinin bu mücadelesi, sebepsiz yere sürüncemede bırakılamaz. Bu nedenlerle bir hakimin önüne gelen uyuşmazlıkta tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir sebep bulunduğuna karar vermesi halinde, bu sebebin var olup olmadığının titizlikle incelenmesi, ortada hakimin tarafsızlığını şüpheye düşüren bir sebep bulunması halinde, yargıya başvuran kişiyi tatmin edici şekilde açıklanması gerekmektedir.
Uyuşmazlığa konu somut olayda; hakkında kesinleşmiş 5809 sayılı kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü bulunan bir hükümlü, yargılamanın yenilenmesi nedeniyle mahkumiyet hükmü kuran mahkemeye başvurmuş ve önceki hükmü kuran Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, talep hakkında bir karar vermeden CMK'nin 23/3. maddesine göre davadan çekinmiş, yargılamanın yenilenmesi talebine bakacak başka bir hakim belirlenmesi için dosyanın Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, merci Ağır Ceza Mahkemesi ise CMK'nin 23/3. maddesindeki çekinme sebebinin ancak yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer görülmesi ve yargılamanın yenilenmesine karar verilirse mümkün olacağı gerekçesiyle çekinme kararının kaldırılmasına ve talep hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine kesin olarak karar vermiştir.
Yukarıda açıklanmaya çalışılan mevzuat ve emsal kararlar ışığında; 5271 sayılı CMK'de yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması halinde, esasen yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer görülmemesi veya kabulü şeklinde iki farklı türde karar alınabileceği, bundan sonraki aşamalarda açıkça 'yargılamanın yenilenmesine' dair bir karar verme süreci bulunmadığı, şayet Kanunda açıkça yazılı durumlar karşısında talep kabule değer görülürse, taraflara tebliğ, itiraz ve delil toplama sürecine girileceği, devamla talebin esaslı olup olmadığının inceleneceği ve sonuçta verilecek kararın mahiyetinin düzenlendiği görülmektedir. 5271 sayılı CMK'de, kanun yararına bozmaya konu merci kararında belirtildiği gibi açıkça 'yargılamanın yenilenmesine' şeklinde bir karar türü bulunmaması, talebin kabule değer olup olmadığının ve şayet kabule değer görülürse yargılamayı yeniden yapacak olan mahkemenin ve dolayısıyla hakimlerinin de aynı olması gerekeceği, bu nedenle CMK'nin 23/3. maddesi hükmünün, gerek talebin kabule değer olup olmadığını inceleyecek, gerekse yeniden yapılacak yargılamayı yürütecek hakimleri kapsadığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yukarıdaki nedenlerle yerinde görüldüğünden, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/10/2017 tarihli ve 2017/1114 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/4-b maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, yukarıda yazılı bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde yeniden yapılacak inceleme sonucu bir karar vermek üzere yerine getirilmesine, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.