DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2019/469 E. , 2020/3195 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/469
Karar No : 2020/3195
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü … Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesi uyarınca '24 ay uzun süreli durdurma' cezasıyla cezalandırılmasına ancak, öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği derecenin son kademesinde bulunduğundan, cezanın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 125/5. maddesi gereğince brüt aylığından 1/2 oranında kesinti yapılmak suretiyle uygulanması yönünde tesis olunan … tarih ve … sayılı Eskişehir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Kamu görevlilerinin disiplin cezasıyla cezalandırılmalarının, haklarında isnat edilen fiillerin sübuta ermesi durumunda mümkün olduğu, davacı hakkında belirtilen iddiaların anılan eylem kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve bu eylemin sübuta erip-ermediğinin ortaya konulması gerektiği,
Dava konusu işlemin, yapılan ihbar üzerine müracaatçının (maktul) evine giden ekip içerisinde yer alan davacının, evin yakınında buldukları müracaata konu kişinin (maktulün eşi) GBT sorgulamasını yapmadığı, şayet sorgulamayı yapmış olsaydı kişinin alkollü araç kullanmaktan dolayı hakkında arama kararı olduğunu görecekleri, böylelikle şahsın geceyi gözaltında geçirip ertesi gün adliyeye sevk edileceği, ayrıca müracaatta bulunandan eşi hakkında uzaklaştırma kararı olup olmadığını sormadıkları, sormuş olsalardı 6284 sayılı Kanun gereği işlem yapılacağından, bir sonraki gün yaşanacak müessif olayın önlenme ihtimali olduğu gerekçesi ile tesis edildiği,
Dava konusu olayda 22/06/2014 günü 155 polis haber merkezini, ayrı yaşamakta olduğu eşini şikayet maksadıyla toplam dört kez arayan ...'nin sadece birinci aramasında olay mahalline giden ekip içerisinde yer aldığı, ancak ...'nin, eşi ....'den şikayetçi olması yönündeki talep ve telkinlere rağmen, eşinden şikayetçi olduğunu beyan etmemesi nedeniyle, zanlı eşin GBT kaydının alınması zorunluluğunun olmayacağı, ayrıca müracaatçının, eşinden ayrıldığını açıkça beyan etmesi nedeniyle de, maktul ...'ye 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince uzaklaştırma kararı alınıp alınmadığını sorma yükümlülüğünün aranamayacağı,
Polis ekibinde yer alan görevlilerin maktul ... ve şüpheli .... ile görüştükten sonra 2830 kod numaralı haber merkezine bilgi verdiğinin kuşkusuz olduğu, ayrıca olayın devamında zanlının yakalanması yönünde Cumhuriyet Savcısınca talimat verildiği, 22/06/2014 günü saat 23.00'dan itibaren anılan talimatın gereğinin yerine getirilmesi yönünde hiçbir bilgi ve belgenin bulunmaması karşısında, 23/06/2014 günü saat 12.00 sıralarında ....nin ....'yi öldürmesiyle sonuçlanan müessif olayın önlenme ihtimalinin davacıya yüklenmesine olanak bulunmadığı, dolayısıyla görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklamasından söz etme imkânının olmaması nedeniyle, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 23/05/2018 tarih ve E:2016/21488, K:2018/14480 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlıkta, 155 polis haber merkezine yapılan ihbar üzerine müracaatçının evine giden polis ekibi içerisinde yer alan davacının, evin yakınında buldukları şikayete konu kişinin GBT sorgulamasını yapmadığı, şayet sorgulamayı yapmış olsaydı müracaatçının ayrı yaşamakta olduğu kişinin (eşinin) alkollü araç kullanmaktan dolayı hakkında arama kararı olduğunu görebilecekleri, böylelikle zanlı şahsın geceyi gözaltında geçirip ertesi gün adliyeye sevk edileceği,
Ayrıca 155 polis hattına müracaatta bulunan kişiden, eşi hakkında uzaklaştırma kararı olup olmadığını da sormadıkları, bu hususu sormuş olsalardı, müracaatçı ...'nin hakkında tedbir kararı verilen eşi ....'nin 6284 sayılı Kanuna aykırı davranması nedeniyle yasal işlem yapılacağı ve dolayısıyla, bir sonraki gün yaşanan müessif ölüm olayını önlenme ihtimali olduğundan, meydana gelen ölüm olayında, davacının görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü ve savsaklamada bulunduğu sonucuna varılarak ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 23/06/2014 günü saat 12.00 sıralarında aralarında boşanma davası devam eden ve hakkında uzaklaştırma kararı olan .... isimli kişinin, eşini bıçakla öldürme olayından önceki gün maktül tarafından yapılan ihbar üzerine evine giden ekip içerisinde yer alan davacının, evin yakınında buldukları söz konusu kişinin GBT sorgulamasını yapmadığı, şayet sorgulamayı yapmış olsaydı kişinin alkollü araç kullanmaktan dolayı hakkında arama kararı olduğunu görecekleri, böylelikle şahsın geceyi gözaltında geçirip ertesi gün adliyeye sevk edileceği, ayrıca müracaatçıya eşi hakkında verilmiş bir tedbir kararı bulunup bulunmadığını da sormadıkları, sormuş olsalardı müracaata konu şahsın 6284 sayılı Kanuna aykırı davranması nedeniyle yasal işlem yapılacağı ve bir sonraki gün yaşanacak müessif olayın önlenme ihtimalinin olabileceği, sonuç olarak tesis edilen dava konusu disiplin cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile ... İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
22/06/2014 günü saat 22.22'de 155 haber merkezine gelen aramada dava dışı ...; eşinden ayrıldığını, eşinin kapının önünde şarhoş olarak beklediğini söylemiş ve ekip gönderilmesini istemiş, bunun üzerine, 22.24'de 2830 kod numarasından yapılan görüşme ile 'Merkez 2835 konu akabinde geçin' denilmek suretiyle davacının görevli olduğu 2835 kod numaralı ekip konuyla ilgilenmekle görevlendirilmiş, davacının ifadesine göre bu ekibin olay yerine intikal ettiği esnada binanın önünde bekleyen müracaatçı ile görüşülmüş, daha sonra ise civarda yapılan araştırma sonucunda müracaata konu kişi bulunarak kimliği teyit edilmiş ve kendisine mahalden uzaklaşması gerektiği söylenmiş, akabinde tekrar müracaatçının yanına gelinmiş ve daha sonra saat 22.50'de davacının görev yaptığı ekip tarafından 'müracaatçı ile görüştük efendim şuan için davacı şikayetçi olmayacağını beyan ediyor, biz buradan değişime geçiyoruz tamam' dedikten sonra Merkez 2830 kod numarasından 'Uygundur efendim tamam' talimatı üzerine davacının da bulunduğu ekibin olay yerinden ayrıldığı anlaşılmış,
Daha sonra ... saat 22.55'de ve 23.01'de iki kez 155'i aramış ve daha önce eve girmediğini, evine girdiğinde eşinin daha önceden eve girerek eşyalarına zarar verdiğini beyan etmek suretiyle yeniden ekip gönderilmesini istemiş, gönderilen ekip ile birlikte polis merkezine giderek şikayette bulunmuş, ertesi gün (23/06/2014) saat 11.56'da ise yeniden 155'i arayarak eşinin yine kapının önünde olduğunu, rahatsızlık verdiğini belirten ihbarda bulunmuş ancak görevlendirilen ekip olay yerine ulaşmadan önce eşi tarafından bıçaklanmış ve civardakiler tarafından haber verilmesi üzerine acil servis ile hastaneye kaldırılmış, saat 12.30 civarında hastanede tedavisine başlanılmış ise de kurtarılamayarak yaşamını yitirmiştir.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü … Şube Müdürlüğünde görev yapan davacının, 22/06/2014 tarihinde saat 22.22'de 155 haber merkezine gelen ihbar ile ilgili olarak, haber merkezince durumun bildirilmesi üzerine gittikleri olay mahallinde, ihbarı yapan müracaatçıyla görüşüp bilgi aldıktan sonra, müracaata konu olan .... isimli kişiyi Porsuk Çayı kenarında buldukları, kimliğini alarak kontrol ettikleri ve oradan ayrılmasını söyledikleri, ancak müracaatçıya eşi hakkında tedbir kararının bulunup bulunmadığını sormadıkları, sormuş olmaları halinde 6284 sayılı Kanun çerçevesinde tedbir kararı bulunduğunu öğrenebilecekleri ve bu kanuna muhalefet konusu gerçekleşmiş olduğundan polis merkezine getirileceği, böylelikle müracaatçının öldürülmesi ile sonuçlanan müessif olayın önlenme ihtimalinin bulunduğu,
Ayrıca müracaata konu kişi hakkında GBT sorgusu yapmadıkları, halbuki kişinin alkollü araç kullanmak suçundan arama kararı bulunduğundan, geceyi gözaltında geçirip ertesi gün adliyeye sevk edilmesi gerekeceği, bu durumda da yine bir sonraki gün yaşanacak müessif olayın önlenme ihtimali olduğu gerekçesiyle, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 13. maddesi gereğince 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edilmesine, öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği derecenin son kademesinde bulunduğundan cezanın brüt aylığından 1/2 oranında kesinti yapılmak suretiyle uygulanmasına ilişkin İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının tesis edilmesi üzerine, 03/12/2014 tarihinde temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Uyuşmazlığa konu disiplin cezasının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesinde: 'Bu Tüzükte disiplin suçu olarak saptanan eylem, işlem, tutum ve davranışlar dışında herhangi bir biçimde görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklaması görülen memura kınama cezası verilir. Bu hoşgörü veya savsaklama Devleti veya kişileri zarar uğratmış veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olmuşsa, durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre, daha ağır bir ceza verilebilir.' kuralına yer verilmiştir.
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasında: 'Kınama cezasını gerektiren fiiller şunlardır:
...
ı) Bu fıkrada disiplinsizlik olarak saptanan eylem, işlem, tutum ve davranışlar dışında herhangi bir biçimde görevin takdir ve yerine getirilmesinde müsamaha ve savsaklama göstermek. ' kuralına, aynı Kanun'un 'Ağırlaştırıcı nedenler' başlıklı 10. maddesinin 10. fıkrasında: 'Görevin takdir ve yerine getirilmesinde müsamaha veya savsaklama fiili Devleti veya kişileri zarara uğratmış veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olmuşsa durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre daha ağır cezalardan birisi verilebilir.' hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile; Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağı olan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 83. maddesinin birinci cümlesinin, 'yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlememesi ve bireylerin hangi somut olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkan tanımaması nedeniyle, Anayasa'nın 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu' gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ve anılan madde, 08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7068 sayılı 'Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 37. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Öte yandan, 7068 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında, 'Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/3/1979 tarihli ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezaları, bu Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunur.' hükmüne yer verildiğinden, dava konusu uyuşmazlığın bu Kanun uyarınca incelenip çözümlenmesi gerekmektedir.
Davacının üzerine atılı olan ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesinde düzenlenerek kınama cezası öngörülen 'görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklama' fiili, 7068 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (ı) bendinde kınama cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır. Bununla birlikte gerek Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nde gerekse 7068 sayılı Kanun'da 'Görevin takdir ve yerine getirilmesinde müsamaha veya savsaklama fiili Devleti veya kişileri zarara uğratmış veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olmuşsa durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre daha ağır cezalardan birisi verilebilir.' kuralına yer verilmiştir.
Davacının üzerine atılı eylemin sübut bulup bulmadığı hususuna gelince; kolluk, bir toplumda hak ve özgürlüklerin korunmasında ve kamu güvenliğinin sağlanmasında toplum hayatı için vazgeçilmez bir unsurdur. Kolluk görevi Anayasa, uluslararası sözleşmeler, kanunlar ve diğer ilgili mevzuata göre yürütülür. Kolluk birimleri, görev ve hizmetin yerine getirilmesinde hukukun üstünlüğü, kamu yararını gözetme, tarafsızlık, katılımcılık, şeffaflık, hesap verebilirlik, hizmetin sonucuna odaklılık ve sürekli gelişim ilkelerini esas alır. Kolluk personeli, toplumun yapısını ve hassasiyetlerini bilir ve karşılaştığı olaylara yaklaşırken bu hassasiyetlere uygun hareket ederek gerekli duyarlılığı gösterir.
Dava konusu olay bu temel ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; dava dışı ...'nin olaya ilişkin kollukta verdiği ifadede, '... polisler gelip benim kimliğimi kontrol ettiler ve bana hitaben buradan git, senin uzaklaştırman var, eşin şikayetçi olursa tutuklanırsın deyince bende gittim...' şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. Bu beyana itibar edilmese dahi önleyici hizmetler şube müdürlüğü emrinde görev yapan davacının hizmeti sırasında sıklıkla benzer olaylar ile karşılaştığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının eğitim bilgilerinden ailenin korunması ile kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda eğitim aldığı görülmektedir. Bu iki husus bir arada değerlendirildiğinde davacının dava dışı ... hakkında verilen tedbir kararının varlığından haberdar olmadığı düşünülse dahi yukarıda anlatılan biçimde gerçekleşen olayda, bunu müracaatçıya sorarak öğrenmesi ve bu çerçevede işlem yapması gerekmektedir.
Öte yandan, önleyici kolluk görevinin bir gereği olarak müracaata konu kişinin GBT sorgusunun yapılması, görevin gereken dikkat ve özen içerisinde yerine getirilmesi yükümlülüğünün bir parçasıdır.
Uyuşmazlıkta, 155 polis haber merkezine yapılan ihbar üzerine müracaatçının evine giden polis ekibi içerisinde ekip amir vekili olarak yer alan davacının, evin yakınında buldukları şikayete konu kişinin GBT sorgulamasını yapmadığı, şayet sorgulamayı yapmış olsaydı müracaatçının ayrı yaşamakta olduğu kişinin (eşinin) alkollü araç kullanmaktan hakkında arama kararı olduğunu görebilecekleri, böylelikle zanlı şahsın geceyi gözaltında geçirip ertesi gün adliyeye sevk edileceği, ayrıca 155 polis hattına müracaatta bulunan kişiden, eşi hakkında tedbir kararı olup olmadığını da sormadıkları, bu hususu sormuş olsalardı, müracaatçı ...'nin hakkında tedbir kararı verilen eşi ....'nin 6284 sayılı Kanuna aykırı davranması nedeniyle yasal işlem yapılacağı ve dolayısıyla, bir sonraki gün yaşanan müessif ölüm olayını önlenme ihtimali olduğundan, meydana gelen ölüm olayında, müracaatçı … ve eşi … ile muhatap olarak konuşmaları gerçekleştiren davacının görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü ve savsaklamada bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda davacı, söz konusu eylemleri nedeniyle görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklamada bulunduğundan, eylemine uyan disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.