16. Ceza Dairesi 2016/7361 E. , 2017/3771 K.
Silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan şüpheli ... ve arkadaşları hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda; Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.04.2016 tarihli ve 2015/9696 soruşturma, 2016/1780 Esas, 2016/123 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1-a-b maddeleri gereğince iadesine dair Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.04.2016 tarihli ve 2016/58 sayılı iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli ve 2016/341 değişik iş sayılı kararı üzerine Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.04.2016 tarihli ve 2016/4877 soruşturma, 2016/2076 Esas, 2016/150 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Kanunun 174. maddesi gereğince yeniden iadesine ilişkin Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.05.2016 tarihli ve 2016/72 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kısmen kabulüne dair Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2016 tarihli ve 2016/395 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/4 maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez” amir hükmüne aykırı olarak Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca ilk iddianame nedeni olarak gösterilen eksiklikler giderilerek yeniden iddianame düzenlenmesine rağmen, ilk iade kararında gösterilmeyen nedenlerle ikinci defa iddianamenin iade edilmesi yerinde görülmediğinden, belirtilen nedenlere istinaden itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.11.2016 gün ve 94660652-105-25-7459-2016-Kyb sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.11.2016 gün ve 2016/391336 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Şüpheliler ... ve arkadaşları hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.04.2016 tarihli ve 2015/9696 soruşturma, 2016/1780 Esas, 2016/123 sayılı iddianame ile Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi 11.04.2016 tarihli ve 2016/58 sayılı iddianame değerlendirme sayılı kararı ile “yeterli delil toplanması ve özellikle bazı şüphelilerin önceki eylemleri nedeniyle soruşturma ve kovuşturma evrakları da getirtilip incelenerek iddianameye yansıtılması, yanında şüphelilerin üzerlerine atılı olayların mevcut delillerle ilişkilendirilerek hangi şüphelinin hangi eylemleriyle örgüt üyeliği kanaatine varıldığının açıklanması gerekirken, tüm şüphelilerin ifadeleri yazıldıktan sonra şüphelilerin PKK/KCK silahlı terör örgütünün Özgür Kadın Kongresinin (KJA) Erzurum yapılanmasını oluşturup silahlı terör örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu kazanmak, propaganda yapmak şeklinde genel ifadeyle haklarında dava açılmasının CMK'nın 174/1-a, b maddelerine aykırılık teşkil ettiği” gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verdiği, bu karara karşı Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itiraz üzerine Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi 19.04.2016 tarihli ve 2016/341 değişik iş sayılı kararı ile “iddianamedeki suçlamanın açık, net ve tereddüde yol açmayacak nitelikte olması gerektiği, bu hususun aynı zamanda savunma hakkının kısıtlanmaması için de önemli olduğu, buna göre itiraz ve iadeye konu iddianamede terör örgütü hakkında genel bilgiler verilip, delillere genel manada atıf yapılıp, şüpheli ifadelerinin kopyala-yapıştır yöntemiyle iddianameye alındığı, delillerle ilişkilendirme yapılmadığı, Cumhuriyet savcısının nitelendirmesinin açık ve net olmadığı, birden fazla şüpheli olduğu halde suça ne şekilde katıldıklarının, savunmalarının hangi delille çürütüldüğünün iddianamede yazılmadığı, böylece iddianamenin CMK'nın 170. maddesine aykırı olduğu ve bu hususun aynı kanunun 174. maddesi uyarınca iade sebebi olduğunu” belirterek itirazın reddine karar verdiği, bunun üzerine yeni bir soruşturma işlemi yapılmaksızın Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca 21.04.2016 tarihli ve 2016/4877 soruşturma, 2016/2076 Esas, 2016/150 sayılı iddianame düzenlenerek şüpheli ... ve arkadaşları hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yeniden Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi 02.05.2016 tarihli ve 2016/72 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile “iddianamede şüpheliler ... ve ... haricindeki diğer tüm şüphelilerin hangi tür eylemleri ile atılı suçu işlediklerinden bahsedilmediği gibi şüphelilerin tamamıyla ilgili lehe ve aleyhe hiç delilin gösterilmediği, şüphelilerin üzerine atılı suçun işlendiğini gösterir tek delilin ...'ün üzerinden çıkan kağıt parçası olması karşısında şüpheli ifadelerinin soruşturmaya etki edecek mutlak delil mahiyetinde bulunduğu, bu sebeple hakkında yakalama kararı bulunan şüphelilerin ifadelerinin alınmasının gerektiği, CMK'nın 170. maddesindeki unsurları içermeyen iddianamenin aynı Kanunun 174. maddesine aykırılık teşkil ettiği” gerekçesiyle tekrar iddianamenin iadesine karar verdiği, bu karara karşı da Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itiraz üzerine, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi 09.05.2016 tarihli ve 2016/395 değişik iş sayılı kararı ile “CMK'nın 174/4. maddesi uyarınca kesinleşen iade kararı üzerine ancak iade kararındaki eksiklikler giderildikten sonra iddianame düzenlenebileceğini, itirazın reddedilmesi üzerine kesinleşen iade kararına rağmen şüpheliler ... ve Meryama haricindeki diğer şüphelilerin eylemlerinin iddianamede açık ve net olarak tanımlanmadığını, yine CMK'nın 174/4. maddesinin 2. cümlesinde “ilk kararda belirtilmeyen iade sebebinin sonradan iade konusu yapılamayacağı” düzenlenmesine karşın ilk iade kararında iade sebebi yapılmayan “şüpheliler hakkındaki yakalama emrinin beklenmesi” hususunun iade sebebi yapıldığını” gerekçe göstererek itirazın kısmen kabul ve kısmen reddiyle; şüpheliler ... ve ... haricindeki diğer şüpheliler açısından metin yönünden yapılan itirazın reddine, ancak daha önce iade gerekçesi yapılmayan yakalama emirlerinin beklenmesine ilişkin iade sebebine ilişkin yapılan itirazın ise kabulüne” karar vermiştir.
Söz konusu kararın; ... ve ... haricindeki diğer şüpheliler yönünden kesinleştiği anlaşılmıştır.
II) Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinde, “iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağı”, 174/1 maddesinde ise “hangi hallerde iddianamenin iadesine karar verileceği” gösterilmiştir.
Aynı Kanunun 174/4 maddesinde ise “Cumhuriyet savcısının, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye göndereceği, mahkemenin ise ilk kararda göstermediği sebeplere dayanarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidemeyeceğini” düzenlemiştir.
Bu kapsamda somut olayda uyuşmazlık konusunun;
İtirazın reddedilmesi üzerine kesinleşen iade kararı sonrasında;
a)Cumhuriyet savcısının eksiklikleri tamamlayıp hatalı noktaları da düzelttikten sonra iddianamesini düzenleyip düzenlemediği,
b)Cumhuriyet savcısı tarafından eksiklikler tamamlanıp hatalı noktalar düzeltildikten sonra yeniden düzenlenen iddianamenin, mahkeme tarafından ilk iade kararında gösterilmeyen nedenlerle yeniden iadesine karar verilip verilmediği,
Hususlarına ilişkin olduğu belirlenmiştir.
III) Hukuksal Değerlendirme:
Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun;
170. maddesinde; iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının
ayrıntılı olarak belirtildiği, bu madde hükümlerine göre görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede; şüpheli, şikayetçi, maktul, mağdur ve suçtan zarar gören ile açıklamasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimlikleri, şüphelinin müdafi, mağdur veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi, şikayetin yapıldığı tarih, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri, yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, suçun delilleri, şüphelinin tutuklu olup olmadığı, tutuklanmış ise gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların sürelerinin gösterilmesi, iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olayların, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanması, sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususların değil, lehine olan hususların da ileri sürülmesi gerektiği,
174/1. maddesinde; iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, bu madde hükümlerine göre, aynı Kanunun 170. maddesine aykırı olarak ve suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan veya önödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma hükümleri uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilebileceği,
174/4 maddesinde; Cumhuriyet savcısının, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye göndereceği, ilk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemeyeceği,
Düzenlenmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yukarıda tarih ve sayısı belirtilen yazısında; “Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca ilk iade nedeni olarak gösterilen eksiklikler giderilerek yeniden iddianame düzenlenmesine rağmen Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 5271 sayılı CMK'nın 174/4 maddesine aykırı bir şekilde ilk iade kararında gösterilmeyen nedenlere bağlı olarak ikinci defa iddianamenin iadesine karar verdiğini, yapılan itiraz üzerine de, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın kabulü yerine kısmen kabulüne şeklinde isabetli olmayacak şekilde hüküm kurduğunu” belirterek Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2016 tarihli ve 2016/395 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince bozulmasını talep etmiştir.
Kanun yararına bozmaya konu soruşturma dosyası incelendiğinde;
Yapılan itirazın reddedilmesi üzerine kesinleşen iade kararı sonrası Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, yeni bir soruşturma işlemi yapmaksızın 21.04.2016 tarihli ve 2016/4877 soruşturma, 2016/2076 Esas, 2016/150 sayılı yeni bir iddianame düzenleyerek şüpheli ... ve arkadaşları hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açtığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi 02.05.2016 tarihli ve 2016/72 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile “iddianamede şüpheliler ... Aras ve ... Aslan haricindeki diğer
tüm şüphelilerin hangi tür eylemleri ile atılı suçu işlediklerinden bahsedilmediği gibi şüphelilerin tamamıyla ilgili lehe ve aleyhe hiç delilin gösterilmediği, şüphelilerin üzerine atılı suçun işlendiğini gösterir tek delilin ...'ün üzerinden çıkan kağıt parçası olması karşısında şüpheli ifadelerinin soruşturmaya etki edecek mutlak delil mahiyetinde bulunduğu, bu sebeple hakkında yakalama kararı bulunan şüphelilerin ifadelerinin alınmasının gerektiği, CMK'nın 170. maddesindeki unsurları içermeyen iddianamenin aynı Kanunun 174. maddesine aykırılık teşkil ettiği” gerekçesiyle tekrar iddianamenin iadesine karar verdiği, bu karara karşı da Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itiraz üzerine, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi 09.05.2016 tarihli ve 2016/395 değişik iş sayılı kararı ile “CMK'nın 174/4. maddesi uyarınca kesinleşen iade kararı üzerine ancak iade kararındaki eksiklikler giderildikten sonra iddianame düzenlenebileceğini, itirazın reddedilmesi üzerine kesinleşen iade kararına rağmen şüpheliler ... ve ... haricindeki diğer şüphelilerin eylemlerinin iddianamede açık ve net olarak tanımlanmadığını, yine CMK'nın 174/4. maddesinin 2. cümlesinde “ilk kararda belirtilmeyen iade sebebinin sonradan iade konusu yapılamayacağı” düzenlenmesine karşın ilk iade kararında iade sebebi yapılmayan “şüpheliler hakkındaki yakalama emrinin beklenmesi” hususunun 'iade sebebi yapıldığını' gerekçe göstererek itirazın kısmen kabul ve kısmen reddiyle; şüpheliler ... ve ... haricindeki diğer şüpheliler açısından metin yönünden yapılan itirazın reddine, ancak daha önce iade gerekçesi yapılmayan yakalama emirlerinin beklenmesine ilişkin iade sebebine ilişkin yapılan itirazın ise kabulüne” karar verdiği görülecektir.
Bu kapsamda somut olay yukarıda belirtilen kanun hükümleri ve soruşturma dosyasıyla birlikte değerlendirildiğinde;
Her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma konulu yazısında, “Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilk iade nedeni olarak gösterilen eksiklikler giderilerek yeniden iddianame düzenlenmesine rağmen Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin ilk iade kararında gösterilmeyen nedenlerle yeniden iddianamenin iadesine karar verdiğini” belirtmişse de, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2016 tarihli ve 2016/395 değişik iş sayılı kararıyla; “Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin ilk iade kararında göstermediği “şüpheliler hakkındaki yakalama emrinin beklenmesi” şeklindeki iade nedenine yönelik yapılan itirazı kabul etmesi karşısında ortada ileri sürüldüğü gibi “ilk iade nedeni olarak gösterilmeyen nedenlerle ikinci defa iddianamenin iade edilmesi” şeklinde bir hukuki durumun bulunmadığı, ayrıca incelenen soruşturma dosyasından Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının ilk iade nedeni olarak gösterilen ve şüpheliler ... ve ... haricindeki diğer şüpheliler açısından geçerli olan “iddianamede Cumhuriyet savcısının nitelendirmesinin açık ve net olmadığı, delillerle ilişkilendirme yapılmadığı, birden fazla şüpheli olduğu halde suça ne şekilde katıldıklarının, savunmalarının hangi delille çürütüldüğünün iddianamede yazılmadığı” şeklindeki iade nedenine ilişkin eksiklikleri gidermeden yeniden iddianame düzenleyerek dava açtığı dikkate alındığında Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2016 tarihli ve 2016/395 değişik iş sayılı itirazın kısmen reddi ile kısmen kabulüne ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmeyerek talebin reddine yönelik karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV) SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.