1. Ceza Dairesi 2019/3625 E. , 2021/10829 K.
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ... (Kapatılan) 9. Ağır Ceza Mahkemesinin (TMK 10. maddesi ile görevli) 12/04/2013 tarihli ve 2013/69 esas, 2013/125 sayılı kararı ile 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükümlü ...'in iş bu cezasının infazı sırasında, denetimli serbestlik yasasından faydalanma talebinin reddine dair Siverek İnfaz Hakimliğinin 01/01/2018 tarihli ve 2018/4 esas, 2018/2 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, hükümlünün cezasının koşullu salıverme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2018 tarihli ve 2018/17 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18/09/2007 tarih ve 214-181 sayılı ve 17/04/2004 tarih ve 32-97 sayılı kararlarında belirtildiği gibi infaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
Her ne kadar hükümlü tarafından denetimli serbestlik kanunundan faydalanma talebinde bulunulması üzerine, merci Siverek Ağır Ceza Mahkemesince, hükümlünün talebine ilişkin hukuki değerlendirmenin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 105/A maddesine göre yapılması gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de;
... (Kapatılan) 9. Ağır Ceza Mahkemesinin (TMK 10. maddesi ile görevli) 12/04/2013 tarihli ve 2013/69 esas, 2013/125 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 314/3. ve 220/6. maddeleri delaletiyle anılan Kanun'un 314/2. maddesi gereğince silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkum edilen ve 3713 sayılı Kanun'un 3. maddesi gereğince terör suçlusu olan hükümlünün anılan cezanın infazı kapsamında ceza infaz kurumuna 05/12/2016 tarihinde girdiği ve bu kapsamda koşullu salıverilme tarihinin de 25/12/2018 olarak tespit edildiği,
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 3. maddesinde '26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320 nci maddeleri ile 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçlar, terör suçlarıdır.' ,
Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç. maddesinde 'Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.',
5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinde '(1) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; a) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren, b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan, koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir. (2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler....',
6291 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 3/1-2. maddesinde '(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan; a) Açık ceza infaz kurumunda bulunan, b) Kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan, iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilir. (2) Koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanırlar.' ile
6655 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile değişik 6411 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 4. maddesinde yer alan '(1) Bu Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31/12/2020 tarihine kadar uygulanmaz' şeklindeki düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde,
6291 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 3/2. maddesinde yer alan hükmün, yürürlük tarihi olan 11/04/2012 tarihi itibariyle anılan madde ile getirilen düzenlemeden istifade edebilecek olan hükümlülerin durumunu belirlediğinden olayda uygulama olanağı bulunmadığı, ancak belirtilen yasal düzenlemeden sonra yürürlüğe giren 6655 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile değişik 6411 sayılı Kanun'un 13. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 4. maddesi gereğince, 5275 sayılı Kanun'un 105/A-1-a ve 105/A-2 madde ve bentlerinde yer alan 6 aylık süre şartı 31/12/2020 tarihine kadar uygulanmayacak olması ve hükümlünün de bu düzenlemeden istifade ettiği anlaşılmakla birlikte, hükümlü hakkında örgütle bağlantısının kesildiğine ilişkin delil bulunmadığı ve Siverek Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın 29/12/2017 tarihli ve 2017/815 sayılı İyi Hal Tespiti Görüş Bildirme Kararı Değerlendirme Raporunda, mensup olduğu örgütten ayrıldığına dair bir tespit yapılmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 17.07.2018 gün ve 94660652-105-63-1525-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgütü adına suç işleme suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükümlü ...'in, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 10.01.2017 tarihli müddetnameye göre koşullu salıverilme tarihinin 25.12.2018, bihakkın tahliye tarihinin ise 16.10.2019 olarak belirlendiği, 05.12.2016 tarihinde kapalı ceza infaz kurumunda cezasının infazına başlanan hükümlünün 26.12.2017 tarihinde açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına karar verildiği, açık ceza infaz kurumuna alınan hükümlünün 01.01.2018 tarihli dilekçesiyle hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesini istediği,
Siverek Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 29.12.2017 tarihli ve 2017/815 sayılı iyi hal tespiti görüş bildirme kararında “işlediği suçtan nedamet duyan iyi halli hükümlü olduğu, koşullu salıverilmesine 6 aydan fazla süre kalması nedeniyle denetimli serbestlik yasasından faydalanamayacağı 25.06.2018 tarihinden itibaren denetimli serbestlik yasasından faydalanacağı” yönünde karar alındığı,
Hükümlünün İnfaz hakimliğine şikayette bulunduğu,
Siverek İnfaz Hakimliğinin 01/01/2018 tarihli ve 2018/4 esas, 2018/2 karar sayılı kararı ile denetimli serbestlikten yararlanma talebinin reddine karar verildiği,
Hükümlünün itiraz ettiği, Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2018 tarihli ve 2018/17 değişik iş sayılı ile Siverek İnfaz Hakimliğinin 01/01/2018 tarihli ve 2018/4 esas, 2018/2 karar sayılı kararının kaldırılmasına, hükümlünün cezasının koşullu salıverme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği anlaşılmıştır.
6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen 105/A maddesi, hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla koşullu salıverilme tarihine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebileceğini hükme bağlamaktadır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesine uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Öngörülen şartlara baktığımızda; hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi, ya da Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılma şartları oluşmasına rağmen iradesi dışındaki nedenlerle açık ceza infaz kurumuna ayrılamaması veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilmesi, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması,
Çocuk Eğitimevinde bulunan hükümlülerin toplam cezalarının 1/5'ini tamamlaması,
Koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalması, 15/08/2016 tarihli 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen 09.11.2016 tarihli 6757 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilen geçici 6. maddesine göre; 01/07/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere diğer suçlardan hükümlüler yönünden koşullu salıverilmelerine iki yıl yada daha az bir sürenin kalması,
İyi halli hükümlü olması,
Hükümlünün hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması yönünde talebinin bulunması halinde, hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak infaz hakimliği tarafından karar verilebilir.
Ancak, 6655 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 24.01.2013 tarihli ve 6411 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. maddeye göre, 105/A maddesinde öngörülen altı aylık süre şartı ile Çocuk Eğitim Evinde bulunan hükümlülerin cezalarının belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31.12.2020 tarihine kadar aranmayacağından, İnfaz Hakimliğince, açık ceza infaz kurumuna ayrılan yada ayrılma hakkı bulunduğu halde iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan hükümlüler hakkında maddede öngörülen diğer şartların gerçekleşmesi durumunda denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazına karar verilebilecektir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesine göre denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilebilmesinin ön şartının çocuk eğitimevinde bulunan hükümlüler dışındaki hükümlüler açısından açık ceza infaz kurumuna ayrılma ya da ayrılma hakkının bulunması olarak öngörülmesi nedeniyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma ile ilgili düzenlemelerinde her olayda değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
02.09.2012 tarihli 28399 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği ile yine bu yönetmelikte değişiklik yapan 22.08.2015 tarihli ve 29453 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan hükümler birlikte değerlendirildiğinde;
Açık cezaevine doğrudan alınacak hükümlüler, yönetmeliğin 5. maddesinde sayılmış olup 'terör suçları ve örgüt faaliyeti kapsamında' işlenen suçlar hariç tutulmuştur.
Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılabilecek olan hükümlüler yönetmeliğin 6. maddesinde gösterilmiştir. Terör suçlularının bu haktan yararlanabilmesi için haklarında 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanununun, 4422 sayılı Kanunun 14. maddesinin veya 5237 sayılı TCK'nin 221. maddesinin uygulanmış olması yada terör veya örgütlü suçtan mahkum olanların mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararı ile tespit edilmiş olması gerekmektedir.
Yönetmeliğin 8. maddesine göre, yönetmeliğin 6/2-c ve ç bendi dışında kalan terör ve örgütlü suçlardan mahkum olanlar açık kuruma ayrılamayacaktır.
Somut olayda hükümlünün infaza konu cezasının silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçuna ilişkin olduğu, örgüt adına suç işlediğinden kanun gereği örgüt mensubu suçlu olarak kabul edildiği, 05.04.2012 tarihli ve 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen 105/A maddesinde denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı için hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi şartı öngörülmesine rağmen 05.04.2012 tarihli ve 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 3. maddenin 1. fıkrasında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan açık ceza infaz kurumunda bulunan, kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyan iyi hâlli hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebileceği öngörülmekle hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi şartı aranmaksızın bu infaz usulünden yararlanmalarına imkan sağlandığı ancak aynı maddenin 2. fıkrasında koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlülerin, bu infaz usulünden en fazla altı ay süreyle yararlanabilecekleri öngörülerek, bu maddeden yararlanma imkanı bulunan koşullu salıverilmelerine bir yıl ya da daha az kalan hükümlüler ile koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı kazanan hükümlüler arasında denetimli serbestlik tedbirin uygulanma süresi yönünden farklılık yaratıldığı, ancak 6655 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik 24.01.2013 tarihli ve 6411 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. maddeye göre bu Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şartın 31.12.2020 tarihine kadar uygulanmayacağı yönünde düzenleme yapılmakla yetinildiği, 105/A maddesinde yararlanma hakkı bulunan hükümlüler arasında geçici 3. maddede olduğu gibi farklı bir uygulama yapılması yönünde bir düzenleme getirilmediği, geçici 3. maddenin 2. fıkrasında 1 ve 3. fıkralarda olduğu gibi “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla” ibaresine yer verilmemiş ise de, 2. fıkra ile getirilen düzenlemenin de o anki koşullara göre koşullu salıverilmeden yararlanma hakkı bulunan hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri süreye ilişkin bir düzenleme olduğunu kabulde zorunluluk bulunduğu, geçici 3.madde ve 105/A maddesinin aynı 6291 sayılı Kanunla 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenip aynı tarihte yürürlüğe girdikleri de gözönünde bulundurulduğunda, kanun koyucunun koşullu salıverilmelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkını kazanan hükümlüler ile koşullu salıverilmelerine bir yıl kalan diğer hükümlülerin denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma süreleri açısından farklı bir uygulama yapılması yönündeki iradesini denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazının düzenlendiği 105/A maddesinde ortaya koyacağında şüphe bulunmadığı, zira 105/A maddesinin 3.fıkrasında sıfır altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlülerin koşullu salıverilmesine iki yıl yada daha az süre kalması, maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen hükümlülerin ise koşullu salıverilmesine üç yıl ya da daha az süre kalması ve diğer şartları da taşımaları halinde denetimli serbestlikten yararlanabilecekleri şeklinde yaptığı düzenleme ile bu hükümlüler ile diğer hükümlüler arasında farklı uygulama yapılması gerektiği yönündeki iradesini açıkça ortaya koymuş olması da dikkate alındığında geçici 3. maddenin 1, 2 ve 3. fıkralarının geçici 3. maddenin yürürlüğe girdiği tarihte denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma hakkı bulunan hükümlüler ile sınırlı bir uygulama alanının olduğunu kabul etmek gerektiğinden, açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına karar verilen ve koşullu salıverilmesine bir yıldan az süre kalan hükümlünün denetimli serbestlikten yararlandırılması gerektiğine ilişkin olarak verilen Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli ve 2018/17 değişik iş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden bu karar karşı yapılan ve haklı nedenlere dayanmayan kanun yaranı bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmediğinden, Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli ve 2018/17 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin CMK'nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.