6. Hukuk Dairesi 2013/16788 E. , 2014/9948 K.
MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2009/303-2013/283
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davalı-karşı davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Asıl dava takip borçlusu Z.. K.. tarafından açılan, davalı tarafından yapılan takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, karşılık dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, birleşen dava ise, asıl davaya da konu edilen takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle Borçlu Zeyel Kaykıl (asıl davanın daha önce açılmamış sayılmasına karar verildiğinden yeniden menfi tespit isteminde bulunmakla) ve Borçlu Metin Dalmış tarafından açılan menfi tespit ile Borçlu Z.. K.. tarafından tarafından talep edilen istirdat ve tazminat istemidir. Mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına (Daha önce aynı mahkemece asıl dava yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve kesinleşmiş olmasına rağmen yeniden karar verilmiştir.), kiraya veren tarafından açılmış karşılık davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm karşı davacı-birleşen dava davalısı (kiraya veren) tarafından temyiz edilmiştir.
Açılmamış sayılmasına karar verilen asıl davaya karşılık açılan davada, karşı davacı (kiraya veren) Genç İnş. Tur. Sey. Acenta Tic. Ltd Şti vekili,müvekkilinin 14.09.2005 tarihli araç kiralama sözleşmesi ile 06 GE 865 plakalı aracı davalı Z.. K..'a kiraladığını 16.09.2005 tarihinde, diğer borçlu Metin Dalmış'ın araç ile kaza yaptığını zarar karşılık davacı-karşı davalı Z.. K.. ile dava dışı Metin Dalmış'ın 25.000 TL bedelli bono verdiklerini, bono bedelinin ödenmemesi üzerine bononun fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla icra takibine konulduğu, kaza nedeniyle zararının bonoda belirtilen miktardan fazla olduğunu belirterek; araç bedeli, ödenmeyen kira bedeli, kaza nedeniyle meydana gelen kira kaybı ve kazalı aracın çekiçi ile çekilmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5100 TL nin davacı-karşı davalı Z.. K..'dan aylık %12 faiz ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada ise; daha önce açtığı davasını (asıl dava) takip etmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilen Z.. K.. ve diğer takip borçlusu Metin Dalmış vekili; mmüvekkillerinden Z.. K..'ın 06 GE 685 plakalı aracı 14.9.2005 tarihli kira sözleşmesi ile davalı Genç İnş. Tur. Sey. Acenta Tic. Ltd Şti'den kiraladığını, söz konusu araç ile diğer müvekkili Metin Dalmış'ın da 16.09.2005 tarihinde kaza yaptığını, kazanın davalı kiraya veren şirkete haber verildiğini, davalı şirketin hasarın sigorta şirketi tarafından karşılanacağını beyan ettiğini, ancak kazadan 6 ay sonra 25.000,00 TL bedelli kambiyo senedine istinaden müvekkilleri hakkında Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2006/3375 E: sayılı icra dosyasından icra takibinde bulunduğunu, takibe konu senedin müvekkiline hile ile imzalatıldığını, kira sözleşmesi imzalatılırken bir kısım evrakın müvekkillerine imzalatıldığını, bononunda diğer belgelerin eki olarak hile ile imzalatılmış olabileceğini düşündüklerini, davalının senedin kazadan sonra imzalatıldığını iddia ettiğini, bunun imkansız olduğunu zira düzenleme tarihinin 14.09.2005 olduğu, kazanın ise 16.09.2005 tarihinde olduğunu, davacının hile ile boş kağıt imzalattığını, bu nedenle senet nedeniyle borçlu olmadığını, öte yandan davalının aracın tamir görmeyecek şekilde hasarlı olduğunu belirtmesine rağmen, aracı hali hazırda trafik kaydının bulunduğunu ve hurdaya çıkarılmadığını, ayrıca kira sözleşmesine konu aracın kasko sigortası olduğunu davalının araç bedelini sigortadan alabilecekken, bonoyu takibe koyarak haksız ve fahiş kazanç elde etmek istediğini, bu nedenle senet nedeniyle borçlu olmadığını, hal böyle iken bono nedeniyle Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2006/3375 E: sayılı dosyasından yapılan takip ile müvekkili Z.. K..'ın maaşına haciz uygulanarak 230,00 TL kesildiğini, ayrıca müvekkili Z.. K..ın otomobili haczedilerek 7000,00 TL kıymet takdir edildikten sonra icra yolu ile 4500,00 TL ye satıldığını bu şekilde müvekkilinden toplam 4730,00 TL tahsil ediliğini, borçlu olmadığından bu miktarın da istirdadının gerektiğini, ayrıca müvekkilin haciz yolu ile satılan aracının değeri 7000,00 TL iken 4500,00 TL ye satılması nedeniyle müvekkilinin 2500,00 TL zarara uğradığını belirterek, müvekkillerinin Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2006/3375 E sayılı takip dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine, Müvekkili Z.. K..'dan haciz suretiyle tahsil edilen toplam 4730,00 TL nin istidatına ve müvekkili Z.. K..'ın aracının haksız olarak satılması nedeni takdir edilen değeri ile ihaledeki satış bedeli arasındaki 2500,00 TL nin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, karşı davacının takibe konu miktarı aşan tazminat alacağı bulunmadığından karşı davanın reddine, birleşen davada ise davalı kiraya verenin sigorta teminatı kapsamında kalan zararları talep edemeyeceğini belirterek, sadece ödenmeyen 3 günlük kira bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen aracın hasarlaması nedeniyle 15 günlük kira kaybı olan toplam 1620,00 TL ile 180,00 TL takip tarihine kadar olan faizini talep edebileceğini, vekalet ücreti ve tahsil harcı ile birlikte davalıların borcunun 2060,00 TL olacağını, buna göre davacıların 2060,00 TL dışında borçlu olmadıklarının tespitine, Davalı Z.. K..'dan icra dosyasında toplam 4730,00 TL tahsil ediliğinden fazladan tahsil edilen 2670,00 TL nin istirdatına, davalı Z.. K..'a ait aracın takip dosyasında yapılan haciz neticesinde satıldığından bahisle davacının uğradığı 2.270,00 TL zararın 10.09.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı şirketten alınarak davacı Z.. K..'a ödenmesine karar verilmiştir. Karar, karşı davaya ve birleşen davaya yönelik olarak , Karşı Dava Davacısı-Birleşen Dava Davalısı (kiraya veren) tarafından temyiz edilmiştir
Taraflar arasında 14.09.2005 tarihli araç kiralama sözleşmesine, aracın 16.09.2005 tarihinde kiracının kullanımda iken kaza yaparak hasarlanamasın ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık Karşı Davalı-Birleşen Dava davacısı Z.. K.. ve Diğer Birleşen dava davacısı Metin Dalmış tarafından teminat seneti olarak verildiği anlaşılan ve takibe konu edilen bonoya istinaden hangi zararların talep edilebileceği ve karşı dava yönünden ise bono miktarını aşan zarar olup olmadığı ve temerrüt nedeniyle faizin hangi oranda talep edilebileceği, birleşen dava davacısı Z.. K.. tarafından talep edilen istirdat isteminin ve yapılan takip nedeniyle zarara uğradığından bahisle talep edilen tazminat isteminin haklı olup olmadığına ilişkindir.
1) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre Karşı Davacı-Birleşen dava davalısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Yanlar arasındaki uyuşmazlık konusu olmayan 14.09.2005 tarihli sözleşmenin 2 maddesinde, aracın kaza yapması halinde kiracının sorumluluğuna ilişkin olarak “ Kiracının sigortadan yararlanabilmesi için kira kontratında belirtilen sigorta ücretini ödemesi ve kazada %70 in üzerinde kusurlu olmaması gerekir. Aksi takdirde kiracı araçta oluşan hasarı, çalınması ve yanması halinde araç bedelini olay tarihinden itibaren 7 gün içinde ödemeyi ödemelerdeki gecikmeler için aylık %12 gecikme zammı vermeyi gayri kabili rücu kabul eder. Ancak aracın yada karoserinin üst kısmında meydana gelen darbeler, sonucu köprü, dal, vs yukarıdaki nesnelerin verdiği zararlar sigorta kapsamına girmeyip kiracı tarafından karşılanır. Lastik ve jant hasarları, far ve cam kırılmaları sigorta kapsamı dışındadır.” düzenlemesi, 3. maddesinde ise “ Kiracı otoyu sigortalı kiraladığı durumlarda, kaza halinde aracın tamiri için geçen süre kira ücretini ödemeyi, aksi takdirde aylık %12 gecikme zammı ödemeyi peşinen kabul eder.” düzenlemesi taraflarca kararlaştırılmıştır. Öte Yandan yine taraflar arasında imzalanan ayrı bir taahhütnamenin 5. maddesinde ise “Şoför hatasından ve aracı kullanmadan doğacak her türlü zararı kiracıya ödemeye mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece sözleşme hükümlerine göre Karşı Davalı-Birleşen Dava davacılarının ancak sigortanın teminatı dışında kalan miktardan sorumlu olduğu kabul ederek, sadece ödenmeyen kira bedeli ve aracın hasarlanması nedeniyle 15 günlük kira kaybından sorumlu olacağından, araçta meydana gelen diğer hasar ve çekici bedellerinden ise sorumlu tutulamayacağından bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sözleşmedeki yukarıda belirtilen hükümlerin, hem haksız eylem hem de sözleşmeden dolayı sorumlu olan Karşı Davalı-Birleşen Dava davacılarının sorumluluğunu ortadan kaldıran bir hüküm olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Sözleşmenin ilgili hükümleri, Karşı Davacı-Birleşen Dava Davalısının (Kiraya Verenin) zararından asıl sorumlu olan Karşı Davalı-Birleşen Dava Davacılarının yanında sigorta şirketinin de Karşı Davalı-Birleşen Dava Davacılar yararına sorumluluğa katılmasını sağlamaya dönük bir düzenlemedir. Kaldı ki, sözleşmede sigorta şirketi hakkında tüm yasal yolların tüketilmesi durumunda dahi zararı tazmin olanağı kalmadığı takdirde kiracıya yönelinmesi gerektiğine ilişkin bir koşul yoktur. Sigorta poliçesi, Karşı Davalı-Birleşen Dava Davacılarının yararına düzenlenmiş olmakla asıl zarar sorumlusu olan Karşı Davalı-Birleşen dava davacısı yanında sigorta şirketini de müteselsil sorumlu haline getirmiş olup, müteselsil sorumlulardan birlikte ya da münferiden tazminat talebinde bulunması mümkündür. Bu nedenle mahkemenin sigorta poliçesi teminatı kapsamındaki zararların Karşı Davalı-Birleşen Dava Davacılardan talep edilmeyeceğince ilişkin görüşü isabetli değildir. Ne var ki dava dosyasında Karşı Davacı-Birleşen Dava Davalısının kasko sigorta poliçesine istinaden kiraya verilen araç ve kaza ile ilgili olarak hasar dosya açtırdığı, sonrasında hasar dosyası takip edilmediğinden neticelendirilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece Karşı Davacı-Birleşen Dava Davalısının hasar bedeline ilişkin sigortaya yaptığı müracaatın akıbeti üzerinde durularak, sigorta tarafından ödeme yapılıp yapılmamasına göre talep edilen tazminat kalemleri, kira sözleşmenin 2 ve 3. maddesindeki temmerüt faizi hükümleri, faize sınırlama getiren TBK'nun 120 maddesi ile Karşı Davacı-Birleşen dava davalısının menfi tespit davasına konu icra takip talebinde reeskont faizi talep etmiş olduğu da değerlendirilerek kira sözleşmesine konu aracın kaza yapması nedeniyle talep edilebilecek tazminat miktarına ilişkin uzman bilirkişiden Mahkeme ve Yargıtay denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile kasko sigortası teminatı kapsamında olduğu belirtilen tazminat kalemleri yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan; Birleşen Dava Davacısı Z.. K.., Birleşen Dava Davalısı (Kiraya Veren) tarafından yapılan ve menfi tespit davasına konu icra takibinde kendisine ait aracın haczedilerek icra yolu ile satıldığını belirterek, icra dairesi tarafından belirlenen aracın değeri ile satış değeri arasındaki farkın tazminat olarak ödenmesini talep etmiş ise de; mahkemece birleşen dava davacısının söz konusu takip nedeniyle açtığı menfi tespit istemi kısmen de olsa reddediliğinden, davalının ödenmeyen alacağını haciz yolu ile tahsilini talep etmekte hakkı bulunması nedeniyle birleşen dava davacısı Z.. K..'ın tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi de isabetli olmadığı gibi, aynı davada istirdatı gereken miktara yönelik olarak da, mahkemece yapılan hesaplamada istirdatı gereken miktar belirlenirken davacı Z.. K..'dan tahsil edilen miktardan, borçlu olduğu tespit edilen miktara, icra dosya borcu da ilave edilerek (tahsil harcı, icra Vekalet ücreti, haciz gideri, satış masrafı, ilan gideri vs) buna göre haksız alınan miktar varsa bu miktar üzerinden istirdatına karar verilmesi gerekirken, sadece kabul edilen borç üzerine faiz, vekalet ücreti ve tahsil harcı ilave edilerek hesaplama yapılması da isabetli değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle karşı davacı-birleşen dava davalısının, karşı dava ve birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca karşı dava ve birleşen davaya ilişkin hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 17/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.