1. Ceza Dairesi 2021/10143 E. , 2021/12394 K.ŞARTLA TAHLIYENIN GERI ALINMASINDA DENEME SÜRESI IÇINDE IŞLENEN SUÇLARA ILIŞKIN CEZALARIN SUÇ TARIHINDEN BI HAKKIN TAHLIYE TARIHINI GEÇMEMEK ÜZERE 2 KAT ŞEKLINDE AYRI AYRI BELIRLENMESI GEREKTIĞITÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) KASTEN ÖLDÜRME
Adam öldürmek ve 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçlarından Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesinin 01/07/1998 tarihli ve 1997/204 esas, 1998/242 karar sayılı kararıyla 15 yıl 4 ay hapis ve 11 ay hapis cezalarına hükümlü M. B. bu cezasının infazı sırasında, 22/12/2000 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şartla tahliyesine ilişkin Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesinin 22/12/2000 tarihli ve 2000/408 müteferrik esas, 2000/406 müteferrik sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetim süresi içerisinde 02/07/2001 tarihinde işlemiş olduğu kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi sebebiyle şartla tahliyenin geri alınmasına, ikinci suç tarihi olan 02/07/2001 ilâ bihakkın tahliye tarihi olan 04/02/2013 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına dair İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/11/2017 tarihli ve 2003/587 esas, 2009/226 karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve 2017/1570 değişik iş sayılı kararını takiben, hükümlü müdafii tarafından 15/04/2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında uyarlama yapılarak karar verilmesi talebinde bulunulması üzerine, 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107/13-a maddesi uyarınca denetim süresi içinde işlenen her bir suç için verilen hapis cezalarının iki katı sürenin bihakkın tahliye tarihi olan 13/01/2019 tarihini geçmemek üzere aynen infazına, önceki şartla tahliyenin geri alınması kararının geçerliliğini korumasına dair İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/05/2020 tarihli ve 2003/587 esas, 2009/226 karar sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin merci İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/06/2020 tarihli ve 2020/665 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
15/04/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişik 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesinin 6. fıkrasında koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, 12. fıkrasında koşullu salıverilme kararının geri alınmasının şartları, 13. fıkrasında ise geri alınacak sürenin hesaplanma yöntemi yeniden düzenlemiş olup, değişiklik öncesi koşullu salıverilmenin geri alınması ile ilgili düzenlemeden, çok farklı bir sistemin benimsendiği,
17/08/2016 tarihinde yürürlüğe giren 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesiyle eklenen 09/11/2016 tarihli ve 6757 sayılı Kanunla
değiştirilerek kabul edilen geçici 6. maddesi ile yapılan değişiklik uyarınca kabul edilen, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107/6. maddesinde, 'Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez.' şeklinde,
Aynı Kanun'un 107/12. maddesinde, 'Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi... hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.' şeklinde belirtildiği üzere, koşullu salıverilen hükümlünün denetim süresinin, anılan maddenin diğer fıkralarına göre belirlenecek infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı olacağı nazara alındığında,
17/08/2016 tarihinden sonra şartla tahliye edilen hükümlülerin, 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddenin 13. fıkrasının (a) bendinde yer alan 'kalan cezasının aynen' ibaresi 'Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin' şeklinde değiştirilmesi üzerine deneme süresi içerisinde işlenen suçların tespitinin özellik arz ettiği, 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği tahliye edildikten sonra haklarında belirlenen denetim süresinin infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olduğu durumlarda, hükümlü hakkında tespit edilen denetim süresine göre, denetim süresi içerisinde işlenen suçlar hakkında, suç tarihinden başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği, belirlenen denetim süresinden sonra ve bihakkın tahliye tarihinden önce işlenen suçlar yönünden ise denetim süresi içerisinde işlenmemeleri sebebiyle hesaplamaya dahil edilmemeleri gerektiği,
Diğer önemli bir hususun ise; denetim süresi içerisinde işlenen ancak mahkumiyet kararında suç tarihinin gün, ay ve yıl olarak net bir şekilde tespit edilmeyen suçlar yönünden olduğu, suç tarihinin yalnızca yıl olarak (2006 gibi), ay ve yıl olarak (2006 nisan ayı gibi) veya belirli yıllar arası olarak (2006-2008 yılları) belirtilmesi durumunda, aynen infazı gereken süresinin sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı olduğu nazara alındığında, suç tarihinin net olarak tespit edilmesi için Mahkemesinden talepte bulunulması, gerekirse Mahkemesince suç tarihinin tespitine yönelik verilecek bir ek karar doğrultusunda belirlenen tarihe göre hesaplamanın yapılması gerektiği,
7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile yapılan düzenlemeler uyarınca koşullu salıverilmenin geri alınması hâlinde aynen infazı gereken süreye ilişkin hesaplamanın nasıl yapılması gerektiğine örnek vermek gerekirse; koşullu salıverilme tarihi 01/01/2010, hak ederek tahliye tarihi 01/01/2020 olan bir hükümlünün 01/01/2011
tarihinde işlediği suçtan aldığı 6 ay hapis cezasının iki katı olan 12 aylık sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği, hükümlünün 01/01/2019 tarihinde işlediği suçtan verilen 10 yıl hapis cezasının iki katı süre her ne kadar 20 yıl ise de 7242 sayılı Kanun'un aynen infaz edilecek süreyi suç tarihinden başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek şartlarına bağladığı nazara alınarak bu sürenin suç tarihi olan 01/01/2019 ile hak ederek tahliye tarihi olan 01/01/2020 tarihleri arasındaki 1 yıllık sürenin aynen infazına karar verilebileceği, bu durumda deneme süresinde işlenen suçlardan alınan hapis cezalarının iki katı süre 22 yıl olsa da toplamda yalnızca 2 yıllık sürenin aynen infaz edileceği,
Yukarıda verilen örnekten de anlaşılacağı üzere, 7242 sayılı Kanun döneminde koşullu salıverilmenin geri alınması durumunda, deneme süresinde işlenen suçlardan verilen hapis cezalarının iki katı sürenin soyut biçimde aynen infazına karar verilmesinin yanlış hesaplamalara yol açacağı, her somut olayda deneme süresinde işlenen her bir suç için kendi suç tarihinden başlayarak hak ederek tahliye tarihini geçmemek üzere iki katı sürenin ayrı ayrı hesaplanarak ne kadar sürenin aynen infaz edileceğinin kararda açıkça gösterilmesinin, yanlış hesaplamaların ve infazda oluşabilecek tereddütlerin önüne geçilmesi bakımında büyük önem arzettiği,
Bu bilgiler ışığında, somut olayda,
Hükümlü müdafii tarafından 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 Sayılı Kanunun 48. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 107.maddenin 13.fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklik nedeniyle İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/11/2017 tarihli ve 2003/587 esas, 2009/226 karar sayılı ek kararının yeni düzenleme gereğince hükümlü lehine değerlendirilmesi talebi üzerine, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/05/2020 tarihli ek kararıyla hükümlünün deneme süresi içerinde işlediği suçlardan aldığı 5 yıl 6 ay 20 gün hapis, 3 yıl 4 ay hapis, 1 yıl 8 ay hapis, 1 yıl 6 ay 22 gün hapis, 1 yıl 6 ay 22 gün hapis, 1 yıl 6 ay 22 gün hapis, 4 yıl 2 ay hapis cezalarının iki katı sürenin hakederek tahliye tarihini geçmemek şartıyla infazına ve önceki şartla tahliyenin geri alınması kararının geçerliliğini korumasına karar verilmiş ise de,
Mahkemesince yalnızca deneme süresi içinde işlenen suçlardan verilen hapis cezalarının iki katı sürenin hak ederek tahliye tarihini geçmemek üzere aynen infazına karar verilmekle yetinildiği ancak somut olarak aynen infaz edilecek sürenin belirtilmediği, 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddenin 13. fıkrasının (a) bendinde yer alan 'kalan cezasının aynen' ibaresi 'Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin' şeklinde değiştirilmiş olup, kanunî değişiklikle öngörülen hususun, hükümlünün deneme süresi içerisinde işlediği suçun/suçların koşullu salıverme tarihinden başlamak üzere değerlendirilmesi olmayıp her bir suç için işlendiği tarihten itibaren bihakkın tahliye tarihine kadar değerlendirilerek 5275 sayılı Kanun'un 107/13. maddesi gereği aynen infazına karar verilecek sürenin hesaplanması olduğu nazara alındığında,
22/12/2000 tarihinde şartla tahliye edilen hükümlünün, 02/07/2001 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilmesi üzerine, 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile değiştirilmeden önceki 5275 sayılı Kanun'un 107. maddenin 13. maddesi uyarınca sonraki suçu işlediği 02/07/2001 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 04/02/2013 tarihi arasındaki sürenin aynen infazına karar verildiği,
7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddenin 13. fıkrasının (a) bendinde yer alan 'kalan cezasının aynen' ibaresi 'Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin' şeklinde değiştirilmesi üzerine yeni durumun hükümlünün lehine olup olmadığının değerlendirilmesi konusunda uyarlama yargılaması talep edilmesi üzerine, Mahkemesince öncelikle, hükümlünün deneme süresinde işlediği her bir suçun iki katı sürenin suç tarihlerinden başlayarak bihakkın tahliye tarihini geçmeyecek şekilde aşağıda gösterildiği gibi hesaplanması gerektiği, nitekim yapılacak hesaplamada,
a-Hükümlünün 02/07/2001 tarihinde işlediği yağma suçundan İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/07/2009 tarihli ve 2003/587 esas, 2009/226 karar sayılı kararıyla 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle, bu cezanın iki katı olan 10 yıl 12 ay 40 günlük süreyi kapsayan 02/07/2001-11/08/2012 tarihleri arasındaki süre,
b-07/08/2004 tarihinde işlediği yağma suçundan Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 20/05/2005 tarihli ve 2004/185 esas, 2005/107 karar sayılı kararıyla 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle, bu cezanın iki katı olan 8 yıl 4 aylık süreyi kapsayan 07/08/2004-07/12/2012 tarihleri arasındaki süre,
c-29/04/2006 tarihinde işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet etme suçlarından İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2007 tarihli ve 2006/262 esas, 2007/326 karar sayılı kararıyla 3 yıl 4 ay ve 1 yıl 8 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle, bu cezaların toplamının iki katı olan 8 yıl 24 aylık sürenin, hakederek tahliye tarihinin aşılmayacağı gözetilerek, 6 yıl 9 ay 6 günlük kısmını kapsayan 29/04/2006-04/02/2013 tarihleri arasındaki süre,
d-04/05/2006 tarihinde işlediği başkasına ait banka veya kredi kartlarının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/07/2009 tarihli ve 2009/154 esas, 2009/228 sayılı kararıyla 3 kez 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezaları ile cezalandırılmalarına karar verilmesi nedeniyle, bu cezaların toplamının iki katı olan 6 yıl 36 ay 132 günlük sürenin, hak ederek tahliye tarihinin aşılmayacağı gözetilerek, 6 yıl 9 aylık kısmını kapsayan 04/05/2006-04/02/2013 tarihleri arasındaki süre ile birlikte, toplamda 30 yıl 34 ay 46 günlük sürenin, deneme süresinde işlenen ilk suç tarihi ile hak ederek tahliye tarihi arasındaki süreyi geçmemek üzere aynen infazına karar verilmesi gerektiği,
İlk suçun işlendiği tarih olan 02/07/2001 ile hak ederek tahliye tarihi olan 04/02/2013 tarihleri arasındaki sürenin 11 yıl 7 ay 2 günlük sürenin hükümlünün fiilen infaz etmesi gereken süre olduğu için yukarıda yapılan hesaplamaya gerek bulunmadığı düşünülebilirse de, anılan suçlardan verilen hapis cezalarının çeşitli sebeplerle infazının durdurulması durumunda deneme süresinde işlenen diğer suçlardan verilen hapis cezaları yönünden infaza devam edilmesi gerekeceğinden, her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin işlendiği tarihten başlayarak hak ederek tahliye tarihini geçmemek üzere somut olarak kararda gösterilmesinin büyük önem taşıdığı,
Buna karşın Mahkemesince, 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesinin öngördüğü şekilde hükümlünün deneme süresi içerisinde işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin işlendikleri tarihten itibaren bihakkın tahliye tarihini geçmemek koşuluyla ayrı ayrı aynen infazına karar verilen sürelerin kararda somut olarak gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, yalnızca hükümlünün deneme süresinde işlediği suçlar için verilen hapis cezası miktarları yazılıp anılan hapis cezalarının iki katı sürenin bihakkın tahliye tarihini geçmemek üzere aynen infazına karar verilmekle yetinilerek aynen infazı gereken sürelerin kaç yıl olduğu açıkça gösterilmeden infazda tereddüt oluşturacak biçimde karar verilmesinde,
İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/11/2017 tarihli ek kararı ile şartla tahliyenin geri alınmasını müteakip 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca uyarlama yargılaması yapılması talebi üzerine, aynı Mahkemenin 05/05/2020 tarihli ek kararının hüküm fıkrasının birinci bendinde şartla tahliyenin geri alınmasına karar verilip, ikinci bendinde 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca hükümlünün deneme süresinde işlediği suçlardan verilen cezaların iki katı sürenin hakederek tahliye tarihini geçmemek üzere aynen infazına karar verildiği halde, hüküm fıkrasının üçüncü bendinde 17/11/2017 tarihli şartla tahliye kararının geçerliliğini korumasına karar verilmek suretiyle hüküm fıkrasında çelişki yaratılmasında,
İsabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/04/2021 gün ve 94660652-105-34-11608-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/06/2020 tarihli ve 2020/665 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.