19. Ceza Dairesi 2016/61 E. , 2016/22551 K.
Tebliğname No : ...
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunu'na aykırı davranmak suçundan suça sürüklenen çocuk ...’in, anılan Kanun'un 18/9. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 620 TL Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2015/242 Esas, 2015/362 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 03/12/2015 gün ve ... sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/12/2015 gün ve ... sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
6222 sayılı Kanunun 18/1. maddesinde “(1) Kişinin, bu Kanunda tanımlanan veya yollamada bulunulan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı mahkemece kurulan hükümde, hakkında güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanmasına karar verilir. Seyirden yasaklanma ibaresinden kişinin müsabakaları ve antrenmanları izlemek amacıyla spor alanlarına girişinin yasaklanması anlaşılır. Hükmün kesinleşmesiyle infazına başlanan seyirden yasaklanma yaptırımının süresi cezanın infazı tamamlandıktan itibaren bir yıl geçmesiyle sona erer. Bu güvenlik tedbirine ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile birlikte hükmedilmesi halinde, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl geçmesiyle bu güvenlik tedbirinin uygulanmasına son verilir. Güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararı 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu hükümlerine göre kaydedilir.” ve 18/3. maddesinde “Bu madde kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma başlatılması halinde şüpheli hakkında spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri derhal uygulamaya konulur. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından bu tedbirin kaldırılmasına karar verilmediği takdirde bu yasağın uygulanmasına koruma tedbiri olarak devam edilir.”şeklindeki düzenlemeler karşısında, 26.09.2014 tarihinde Galatasaray-Sivasspor futbol müsabakasında 6222 sayılı Kanuna aykırı hareket ettiğinden bahisle hakkında İstanbul Emniyet Müdürlüğünce işlem başlatıldığı ve aynı Kanunun 18/3 maddesi gereği seyirden yasaklanmasına karar verildiği, suça sürüklenen çocuğun aynı eylem nedeniyle 26.09.2014 tebliğ ve tebellüğ belgesiyle hakkında 6222 sayılı Kanunun 18/3 maddesi gereği seyirden yasaklanma koruma tedbirine hükmedildiği, bu tedbire 22.10.2014, 04.11.2014, 26.10.2014, 31.10.2014, 18.10.2014, 04.10.2014, 01.10.2014, 08.11.2014 tarihlerinde uymaması nedeniyle yapılan bildirim üzerine, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılmasını müteakip sanığın 18/9 gereği cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 6222 sayılı Kanunun “seyirden yasaklama” başlığı altında düzenlenen 18/3 maddesi gereğince verilen seyirden yasaklama kararının bir koruma tedbiri olarak verildiği hallerde hangi makam tarafından verileceğinin belirtilmediği, ancak 18/5 maddesinde “Koruma tedbiri olarak uygulanan spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri;
a) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmesi,
b) Kovuşturmaya yer olmadığı kararı
c) Sanık hakkında beraat veya düşme kararı verilmesi,
halinde derhal kaldırılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, seyirden yasaklama tedbirinin kişi özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğurması nedeniyle, hakim onayına tabi olması gerektiği, bu nedenle sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesinde, kabulü halinde ise kayden 29.11.1996 doğumlu olup, suçun işlendiği tarihte 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 31/3 maddesi gereğince indirim yapılmamış bulunmasında isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talepli ihbarnamesinin ilk kısmı yönüyle yapılan incelemede;
6222 sayılı Kanun'un 'seyirden yasaklanma' başlığı altında düzenlenen 18. maddesinde; '(3) Bu madde kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma başlatılması halinde şüpheli hakkında spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri derhal uygulamaya konulur. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından bu tedbirin kaldırılmasına karar verilmediği takdirde bu yasağın uygulanmasına koruma tedbiri olarak devam edilir.', '(8) Bu madde hükümlerine göre spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür' ve '(9) Sekizinci fıkradaki yükümlülüğe aykırı hareket eden kişi, yirmibeş günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.' hükümleri düzenlenmiştir.
6222 sayılı Kanun'un Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 'müsabakaları seyirden yasaklanma tedbirine ilişkin usul ve esaslar' başlığı altında düzenlenen 22. maddesinde; '(1) Müsabakaları seyirden yasaklanma tedbirine ilişkin usul ve esaslar şunlardır:' 'a) Kanunda tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı soruşturmayla ilgili işlemler Cumhuriyet Savcısının sözlü ya da yazılı talimatı üzerine genel kolluk görevlileri tarafından başlatılır.' 'b) Kanun kapsamında haklarında soruşturma başlatılan kişilerle ilgili gerekli işlemler yapıldıktan sonra ilgililer hakkında genel kolluk tarafından resen müsabakaları seyirden yasaklanma tedbiri uygulanarak düzenlenen form ilgili spor güvenlik birimine gönderilir.' 'c) Seyirden yasaklanma tedbirinin, soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmediği takdirde koruma tedbiri olarak uygulanmasına devam edilir.' ve 'f) Spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, yasaklanma kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün yurtiçinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın polis merkezi amirliğine veya jandarma karakol komutanlığına başvurur.' hükümleri düzenlenmiştir.
5149 sayılı Kanundaki spor müsabakalarını seyirden men cezasının uygulanmasına yönelik yasaklı kişinin müsabakanın başlamasından iki saat önce bulunduğu yerin karakoluna giderek müsabaka sonuna kadar beklemesine ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından “.... Hangi spor dalında ve hangi kategoride olduğuna ilişkin hüküm taşımaması nedeniyle “kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik” ve “ölçülülük” ilkelerine aykırı olduğu ve bu nedenle hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı.... “ve”... İdare, kişi hürriyetini kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz...” gerekçeleriyle iptal edilmesi nedeniyle müsabakadan men cezasının uygulanabilirliği ortadan kalkmıştır. 6222 sayılı Kanun ile Anayasa Mahkemesinin 05/01/2006 tarih, 2005/55 E. 2006/4 sayılı kararındaki iptal gerekçesi de göz önünde bulundurularak anılan Kanun'un 18/8. maddesi yeniden anayasaya uygun olarak düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 11/09/2014 tarih 2013/157 E. 2014/138 sayılı karar içeriğinde; Erzurum 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Demirci Sulh Ceza Mahkemesi ve Derik Sulh Ceza Mahkemesi'nin başvuru kararlarında, Cumhuriyet savcısının ya da mahkemenin kararı olmaksızın yasaklama tedbirinin uygulanmasının masumiyet karinesine aykırı olduğu, özgürlük ve güvenlik hakkı ile insan haklarına saygı yükümlülüğü ile bağdaşmadığı ve seyahat hakkının kısıtlandığı, bu tedbirlere karşı itiraz hakkının tanınmamasının hak arama hürriyetine ters düştüğü, temel hak ve özgürlüklerin ölçüsüz olarak sınırlandığı, ayrıca kurallarda yer alan 'taraftar' kavramı ile yükümlülüklerin uygulanmasına ilişkin kavramların belirsiz olduğu belirtilerek 6222 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 3., 8. ve 9. fıkralarının, Anayasa'nın 2., 5., 10., 12., 13., 15., 19., 23., 36., 38. ve 59. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 13/11/2014 tarih 2014/169 E. 2014/167 sayılı karar içeriğinde; Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin başvuru kararında, suçta ve cezada, geçerli olan kanunilik ilkesi gereği idarenin düzenleyici işlemleri ile ceza ihdas edemeyeceği, suçu oluşturan eylemin ve suçun unsurlarının kanun ile belirlenmediği, seyirden yasaklama tedbirine ilişkin kararın kim tarafından verileceğinin ve uygulanacağının düzenlenmediği, bazı hususlarda kanun yerine yönetmelikle düzenleme yapıldığı, tedbire uyulmaması durumunda verilecek cezanın hapis cezası olarak infaz edilme ihtimalinin bulunmasına rağmen konunun yönetmelikle düzenlenmesi ve idareye bu konuda yetki verilmesinin kanunilik ilkesini ihlal ettiğini, ayrıca belirlilik ve öngörülebilirlik açısından da hukuka uygun olmadığını belirtilerek 6222 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesi ile 9. fıkrasının, Anayasa'nın 38 maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 18.02.2015 tarih 2015/19 E. 2015/17 sayılı karar içeriğinde; Sivas Çocuk Mahkemesi'nin başvuru kararında, hakkında soruşturma başlatılmış kimse hakkında hakim ya da mahkeme kararı olmaksızın kolluk tarafından idari bir işlem ile spor müsabakalarını seyirden men tedbiri uygulandığı, bu tedbirin açık ve belirli bir tedbir olmadığı ayrıca kuralların kanunilik ilkesini ve hiç kimsenin fiilin işlendiği zaman suç oluşturmayan fiilden mahkum edilemeyeceği kuralını ihlal ettiği belirtilerek 6222 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 3. ve 9. fıkralarının, Anayasa'nın 38 maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Ceza muhakemesinde koruma tedbirleri, kişinin suçluluğu yargı kararıyla tespit edilmeden önce temel bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuran ve amacı muhakemenin yapılabilmesini veya ileride verilmesi muhtemel olan hükmün infazının yerine getirilmesini sağlamak olan işlemlerdir. Koruma tedbirleriyle ulaşılmak istenen amaçlar arasında şüpheli kişinin veya sanığın hazır bulunmasını ve delillerin karartılmamasını güvence altına almak başta gelir ayrıca koruma tedbirleriyle, kişi hak ve özgürlüklerini sınırlandırmanın kanunla yapılması, geçici olması ve amaç değil araç olması esastır.
6222 sayılı Kanun'un 18/3. maddesi uyarınca uygulanan 'seyirden yasaklama' tedbiri, Kanun'da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan birinin işlendiği şüphesinin olması ve bu şüphe nedeniyle hakkında soruşturma başlamış olması durumunda hiçbir karara gerek olmaksızın Kanun gereği derhal uygulamaya konulan 'özgün ve önleyici amaçlı koruma tedbiri'dir.
Seyirden yasaklama tedbiri bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'undaki koruma tedbirlerine ilişkin genel kuralların dışına çıkılmıştır. Nitekim, ceza yargılamasına konu seyirden yasaklama kararının sebebini oluşturan eylemden ayrı olarak, mahkeme kararı olmaksızın uygulanması, ceza muhakemesinin yapılmasını veya yapılan muhakemenin sonunda verilecek kararları etkileme özelliğinin bulunmaması, verilmesi muhtemel hapis veya adli para cezasının infazını güvence altına alma ile delil temini ve muhafazası amaçlarını taşımaması, anılan Kanun'un 18/3. maddesi uyarınca yerine getirilen seyirden yasaklama tedbirini ceza yargılamasında uygulanan diğer koruma tedbirlerinden farklı kılmaktadır. Özellikleri dikkate alındığında seyirden yasaklama koruma tedbiri, klasik koruma tedbirlerinin sahip olduğu amaca hizmet etmemekte, suçun önlenmesi amacını da taşıdığı anlaşılmaktadır.
6222 sayılı Kanun'da tanımlanan veya anılan Kanun'un yollamada bulunduğu diğer kanunlarda belirtilen suçlarla ilgili olarak başlatılan ceza muhakemesinin anılan Kanun'un 18/1. ve 18/6. maddesinde belirtilen kararlardan biri ile sonuçlanması halinde, koruma tedbiri niteliğinde olan seyirden yasaklama tedbiri, güvenlik tedbiri niteliğinde olan seyirden yasaklanma yaptırımına dönüşür ve anılan Kanun'un 18/1. ve 18/6. maddelerinde belirtilen sürelerle spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbirinin uygulanmasına devam edilir.
Yukarıda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümleri, Anayasa Mahkemesi kararları ile koruma tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararının hukuki niteliği karşısında, 26/09/2014 tarihinde Galatasaray-Sivasspor futbol takımları arasında yapılan spor müsabakası sırasında sanığın stadyum içerisinde 6222 sayılı Kanun'un 12/1-b maddesine aykırı eylemi sonrası başlatılan soruşturma gereğince kolluk tarafından spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri uygulanmasında ve sanığın, yurt içinde bulunduğu takdirde, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakasının başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
II-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talepli ihbarnamesinin son kısmı yönüyle yapılan incelemede ise;
Kayden 29/11/1996 doğumlu olup, suçun işlendiği tarihte 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk ...’in hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmadığının anlaşılması karşısında;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2015/242 Esas, 2015/362 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereği yeniden uygulama yapılarak, hükümlerdeki uygulamaların çıkarılmasına, suça sürüklenen çocuğun 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un 18/9. maddesi gereğince 25 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, tayin olunan cezanın, TCK 43/1 maddesi gereği ¼ oranında artıtılarak 31 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK'nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirilmesi suretiyle 20 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, anılan Kanunun 52/2. maddeleri uyarınca belirlenen gün sayısının bir gün karşılığı olarak takdir edilen 20 TL ile çarpılması suretiyle 400 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, 17/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.