1. Ceza Dairesi 2018/3586 E. , 2020/2892 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Töre saiki ile öldürme, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : 1) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... haklarında; Kasten öldürmeyi azmettirmek suçlarından beraatlerine ilişkin Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/12/2016 tarih, 2015/189 esas ve 2016/364 karar sayılı hükmüne karşı, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2) Sanıklar ... ve ... haklarında; 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/12/2016 tarih, 2015/189 esas ve 2016/364 karar sayılı hükmüne karşı, istinaf başvurusunun esastan reddine.
3) Sanık ... Hakkında;
a)Maktule ...'e yönelik ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak; TCK'nin 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,
b) Maktule ...'e yönelik ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak; TCK'nin 38. maddesi delaletiyle 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,
c)Maktule ... yönelik ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak; TCK'nin 38. maddesi delaletiyle 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,
4)Sanık ... Hakkında;
a)Maktule ...'e yönelik ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak; TCK'nin 38. maddesi delaletiyle 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,
b)Maktule ...'e yönelik ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak; TCK'nin 82/1-a-d, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,
c)Maktule ... yönelik ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak; TCK'nin 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası.
TEMYİZ EDENLER : Katılan ... vekili, sanık ... müdafii, katılan ... vekili, katılan ... vekili, sanık ... ve müdafii
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı CMK’nin 286/2. maddesine göre kesin nitelikte olup; temyiz edilemez olduğundan sanık müdafiinin bu kararla ilgili temyiz isteminin,
Sanık ... hakkında maktul ...’i tasarlayarak kasten öldürme ile sanık ... hakkında maktul ...’i azmettiren sıfatıyla tasarlayarak kasten öldürme suçlarından kurulan Bölge Adliye Mahkemesi kararlarını, bu suçlardan açılan kamu davalarına katılma ve kurulan hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmayan katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin bu kararlarla ilgili temyiz istemlerinin
Katılan ... vekili tarafından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMK’nin 291. maddesinde belirtilen 7 günlük yasal süresinden sonra 24.05.2017 tarihinde temyiz dilekçesi verildiği anlaşılmakla; katılan vekilinin temyiz isteminin CMK’nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Katılan ... vekili tarafından 19.05.2017 tarihinde süre tutum dilekçesi verilerek temyiz iradesi açıklanmış ise de, ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen 15.05.2017 gün ve 2017/177 esas, 2017/436 sayılı gerekçeli Kararının vekile 12.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, katılan vekili tarafından CMK’nin 295/1. maddesinde belirtilen yasal süreden sonra 20.06.2017 tarihinde gerekçeli temyiz dilekçesi verildiği anlaşılmakla, süre tutum dilekçesi temyiz sebeplerini içermediğinden, temyiz isteminin aynı Kanunun 294 ve 298. maddeleri uyarınca REDDİNE, Üye Hakimler ... ve ...’in temyizin geçerli olduğuna dair karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında maktul ...’i nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a-k ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla, maktuller ... ve ...’i azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçlarından TCK’nin 38, 82/1-a-k ve 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı müebbet hapis cezasıyla, sanık ... hakkında maktul ...’i nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a-k ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla, maktul ...’i nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a-d-k ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla, maktul ...’i azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan TCK’nin 38, 82/1-a-k ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ise maktuller ..., ... ve ...’i azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçlarından CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine dair Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kurulan hükümlere yönelik olarak Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekilleri, katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ile sanıklar ... ve ... müdafileri tarafından istinaf başvurularında bulunulması üzerine, Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekilleri ile katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine, sanıklar ... ve ... müdafilerinin istinaf taleplerinin kabulüne ve yeniden kurulan hükümlerle, sanık ... hakkında maktul ...’i nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla, maktuller ... ve ...’i azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçlarından TCK’nin 38, 82/1-a ve 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı müebbet hapis cezasıyla, sanık ... hakkında maktul ...’i nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla, maktul ...’i nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a-d ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla, maktul ...’i azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan TCK’nin 38, 82/1-a ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 15.05.2017 gün ve 2017/177 esas, 2017/436 sayılı Kararında bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan; anılan Karara karşı yasal süresi içerisinde temyiz talebinde bulunan katılan ... vekilinin suç niteliğine, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mahkumiyet kararları verilmesi gerektiğine, katılan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin suç niteliğine, cezadan takdire bağlı indirim yapılmamasına, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında maktuller ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, sanık ... müdafiinin vekalet ücretine, sanık ...’in sübuta, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede suç niteliğine, azmettirmenin yasal koşullarının oluşmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1-) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında maktuller ..., ... ve ...’i azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanık ... hakkında maktul ...’i nitelikli biçimde kasten öldürme suçundan ve sanık ... hakkında maktuller ... ile ...'i nitelikli biçimde kasten öldürme, maktul ...'i azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarının incelenmesinde; temyiz istemlerinin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK'nin 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) Sanık ... hakkında maktuller ... ile ...'e yönelik azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçlarından kurulan mahkumiyet ile sanık ... hakkında maktuller ..., ... ve ...'e yönelik azmettiren sıfatıyla nitelikli biçimde kasten öldürme suçlarından kurulan beraat hükümlerine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarının incelenmesinde ise;
a-) Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık ...'in gerek müşteki olarak, gerekse müdafii huzurunda şüpheli sıfatıyla olayların sıcağıyla ve istikrarlı biçimde verdiği ifadelerinde,sanıkların aile içinde yapılan görüşmelerde sanık ...'in açıkça maktulleri öldürme iradesini ortaya koyduğu anlaşılmakla, sanık ...'in maktullere yönelik eylemlere TCK'nin 38. maddesi uyarınca azmettiren sıfatıyla katıldığı halde, mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
b-) Sanık ... ile maktul ...'in yaklaşık 3 yıldır aynı evde gayri resmi evli olarak birlikte yaşadıkları, bu dönemde evi terk eden maktul ...'in diğer maktul ... ile birlikte yaşamaya başladığı anlaşılmakla, maktuller ... ve ...'den sanık ...'e yönelen ve haksız tahrik teşkil eden eylemlerin ulaştığı boyut gözetilerek, sanık hakkında TCK'nin 29. maddesinin uygulaması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafii ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği de gözetilerek CMK'nin 304/2. maddesi uyarınca dosyanın takdiren ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/11/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY;
Katılan ... vekilinin süre tutum dilekçesinin ardından kendisine gerekçeli kararın tebliği üzerine yasal süre geçtikten sonra temyiz sebeplerini içerir gerekçeli temyiz dilekçesini verdiğinden bahisle temyiz isteminin reddine dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.
Anayasanın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesine göre herkes temel haklardan olan adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma, adalete erişim hakkı ve temyiz hakkını da içermektedir.
Anayasanın 40. maddesinin 2. fıkrasına göre, Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
CMK 232. maddesinin 6. fıkrasına göre, mahkemeler hüküm fıkrasında kanun yollarına başvurma yeri ve süresini tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça göstermek zorundadır. CMK 294, 295 ve 298. maddelerinin hükümleri karşısında, kanun koyucunun taraflara temyiz sebeplerini bildirme süresini, bilinçli olarak ihmal ettiğinin kabulü mümkün değildir.
Ceza Muhakemeleri Kanununun hükümleri genel olarak nazara alındığında, yargılamanın başından sonuna kadar tarafların hak ve yükümlülüklerinin bildirilmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Belirtilen nedenlerle, 15 günlük temyiz süresinde ya da temyiz için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde verilecek ek dilekçede, temyiz sebeplerinin bildirilmesinin gerekli olduğunun ilgili tarafa bildirilmesi zorunlu olduğundan, temyiz sebeplerinin 7 günlük süreden sonra verildiğinden bahisle, katılan vekilinin temyiz istemlerinin reddine dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.
Muhalif Üye
...
KARŞI OY;
Katılan ... vekilinin yasal süresi içerisinde BAM Daire kararına karşı temyiz iradesini gösterir dilekçesini verdiği ve bu dilekçenin yeterli ve geçerli olduğunu düşündüğümden Dairemiz çoğunluğunun, temyiz sebebi içermediğinden bahisle katılan vekilinin temyiz talebinin reddine dair görüşüne katılmıyorum.
Şöyle ki;
5271 sayılı CMK'da olağan kanun yolları başlığı altında yer alan 294/1. md: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır, 295. md: Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir, 298. md: Yargıtay...... ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa temyiz istemini reddeder, 301. md: Yargıtay yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar şeklinde düzenlemeler yapılmakla Bölge Adliye Mahkemelerinden geçerek Yargıtay incelemesine tabi olan dosyalarda temyizin ancak temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceğini düzenlemiştir.
Yine 5271 sayılı CMK'da olağanüstü kanun yolları başlığı altında 5271 sayılı CMK.nin 308. maddesinde Yargıtay Cumhuriyet başsavcısının itiraz yetkisini düzenlemiştir.
CMK.nin 308. md: Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı, re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir. Şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulumuzun kendisine itirazen gelen bir dosyada sadece itiraz sebepleriyle sınırlı kalmayıp dosyada bulunan yasaya aykırılıkların tamamını re'sen inceleyip bu hususlarda kararlar verdiği bilinmektedir.
Görüldüğü üzere aynı Yasada olağan kanun yollarından temyiz yolunda temyiz davasını açan sanık veya katılan tarafın veya müdafilerinin dilekçesinde sebep bildirme zorunluluğu getirilmiş (CMK 294/1) sebepten yoksun sadece kendi aleyhine verilen karara karşı temyiz hakkının kullandığını yasal süreleri içerisinde yargı merciine bildiren ve kararı davaya temyiz ediyorum diyen tarafın talebinin ise temyiz sebebi içermemesi nedeniyle reddolunacağını yasa koyucu hüküm altına almıştır. (CMK 298. md.)
Yürürlükte olan mevzuat göz önüne alındığında herhangi bir hukuk eğitimi almayan ve ceza davasına taraf olan kişinin veya ilgili tarafın avukatının istinaf mahkemelerinden aleyhine çıktığını düşündüğü kararı sebep bildirmeksizin süresinde temyiz etse dahi bu temyizin Yargıtay Dairesince reddolunacağı, ancak; Yargıtay Cumhuriyet savcısının ilgili Yargıtay Dairesinin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna itiraz etme hakkını kullanırken hiçbir sebep bildirmek zorunda olmadığı, bunun da vatandaşın aleyhine olarak 1982 Anayasasının 10,11, 36, 90 md. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ve 10. maddelerinde karşılıklarını bulan kanun önünde eşitlik ve silahların eşitliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, yasal düzenlemelerin millet adına TBMM tarafından yapıldığını, ancak; bunların ilahi metinler olmayıp uygulayıcılar tarafından eksik, yanlış veya hakkaniyete aykırı olanlar var ise bunların belirlenip düzeltilmesinin de yasalarda düzenlendiği, usuli bir düzenlemeyi bilemediği için yasal süresi içerisinde temyiz dilekçesini sebep bildirmeden veren davanın tarafı veya taraf avukatının temyiz talebinin usul hükmü gereği sebep bildirilmediği düşüncesi ile reddolunmasının hukuki ve vicdani olmadığını sadece kanuni olduğunu ancak hakimin görevinin kanunu değil hukuku uygulamak olduğunu düşündüğümden Ceza Muhakemesinin odak noktası sayılan maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engelleyecek mahiyetteki bu usul hükümlerinin davaya konu olaya uygulanması yerine öncelikle bu hükümlerin 1982 Anayasasına aykırılığı düşüncesi ile Anayasa mahkemesine iptal talebi ile gidilmesi bu kabul edilmeyecek ise Yargıtay Dairemiz tarafından CMK da sanık lehine kıyasın yasak olmadığı dikkate alınarak CMK.nin 294/1. madde hükmündeki sebeple bağlılık kuralının CMK.nin 308. maddesindeki sebep bildirmenin zorunlu olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği ve sebep bildirilmese ve hatta taraf müdafii tarafından verilse dahi temyizen incelenme iradesinin belirlenebildiği dosyaların usule aykırılık nedeniyle reddedilip toplumun adalete, devlete, hukuka olan inancının sarsılmasını önlemek ve ihkakı hak yolunun açılmasının önüne de geçmek gerektiği düşüncesi ve gerekçesi ile çoğunluğun kanaatine usul yönünden muhalifim. Saygılarımla.
Muhalif Üye
...
17/11/2020 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ......'in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... müdafileri Avukatlar ..., ... ... ile, katılan ... vekili Avukat Tuğçe Kamacı'nın yokluklarında 26/11/2020 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.