4. Ceza Dairesi 2021/2050 E. , 2021/14026 K.
KARAR
Göçmen kaçakçılığı yapmak suçundan sanık ...’nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 201/a-2, 201/a-son ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.650,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07/11/2007 tarihli ve 2004/32 esas, 2007/211 sayılı kararının temyiz edilmeden 15/11/2007 tarihinde kesinleşmesini müteakip, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hükümlünün ceza zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle yaptığı cezanın infaz edilmemesi talebinin reddine ilişkin Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15/05/2019 tarihli ve 2004/32 esas, 2007/211 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 31/05/2019 tarihli ve 2019/127 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21/05/2020 gün ve 2020/46507 sayılı istem yazısıyla dava dosyasının kanun yararına bozulması talebiyle Dairemize gönderilmesi üzerine,
Dairemizin 17/11/2020 gün ve 2020/20355 Esas, 2020/16654 Karar sayılı kararıyla;
'TCK'nın 68. maddesinde Bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki sürelerin geçmesiyle infaz edilmez:
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.
b) Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.
c) Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl.
d) Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.
e) Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.
(3) Bu Kanun'un İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.
(4) Türleri başka başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmez.
(5) Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır.'
Aynı Kanun'un 71. maddesinde '(1) Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye Kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser.
(2) Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir.' hükümlerine yer verilmiştir.
TCK'nın 66/4. maddesinde 'Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır.' hükmüne yer verilmişken ceza zamanaşımını düzenleyen aynı Kanun'un 68. maddesinin 4. fıkrasında ise en ağır ceza ibaresi kullanılmış, türleri başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmeyeceği belirtilmiştir.
Öğretide baskın görüş, bir suça ilişkin hapis ve adli para cezasına hükmedildiğinde ise, bu cezalardan birinin infazına ilişkin yapılan tebligat, diğer cezanın zamanaşımının da kesilmesine neden olacaktır. (Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, DÖNMEZER- ERMAN: C.III s.288; DEMİRBAŞ : Genel Hükümler s.638)
İncelenen somut olayda, sanık hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 201/a-2, 201/a-son ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.650,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07/11/2007 tarihli ve 2004/32 esas, 2007/211 sayılı kararının temyiz edilmeden 15/11/2007 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkında adli para cezasına ilişkin ilam için 28/05/2016 tarihinde ilanen tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Sanık hakkında aynı suça ilişkin ilamlardan adli para cezası için yapılan tebligat hapis cezasının zamanaşımının da kesilmesine neden olmuştur.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; somut olayda sanık hakkında göçmen kaçakçılığına neden olma suçundan hükmedilen hapis cezasının ceza zamanaşımı, aynı suçta hükmedilen adli para cezasına ilişkin 28/05/2016 tarihinde yapılan tebligat nedeniyle kesilmiş olup ceza zamanaşımı dolmadığından itirazın reddine yönelik kararda bir isabetsizlik görülmeyip kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,' oy birliğiyle karar verilmiştir.”
I- İTİRAZ NEDENLERİ:
“ Göçmen kaçakçılığı yapmak suçundan sanık ...’nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 201/a-2, 201/a-son ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.650,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07/11/2007 gün, 2004/32 esas, 2007/211 karar sayılı kararının temyiz edilmeden 15/11/2007 tarihinde kesinleşip infaz için gönderilmesinden sonra, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hükümlüye verilen cezalar açısından ceza zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle bu yönde karar verilmesi konusundaki talebinin reddine ilişkin Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15/05/2019 gün, 2004/32 esas, 2007/211 karar sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 31/05/2019 gün ve 2019/127 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21/05/2020 gün ve 2020/46507 sayılı istem yazısıyla dava dosyasının Dairenize gönderilmesi üzerine,
Dairenizce 'Öğretide baskın görüş, bir suça ilişkin hapis ve adli para cezasına hükmedildiğinde, bu cezalardan birinin infazına ilişkin yapılan tebligatın, diğer cezanın zamanaşımının da kesilmesine neden olacağı (Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, DÖNMEZER- ERMAN: C.III s.288; DEMİRBAŞ : Genel Hükümler s.638), incelenen somut olayda, sanık hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 201/a-2, 201/a-son ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.650,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07/11/2007 gün, 2004/32 esas ve 2007/211 karar sayılı kararının temyiz edilmeden 15/11/2007 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkında adli para cezasına ilişkin ilam için 28/05/2016 tarihinde ilanen tebligat yapıldığı dolayısıyla sanık hakkında aynı suça ilişkin ilamlardan adli para cezası için yapılan tebligatın hapis cezasının zamanaşımının da kesilmesine neden olduğu, aynı suçtan dolayı hükmedilen adli para cezası için 28/05/2016 tarihinde yapılan tebligat nedeniyle zamanaşımının kesildiği ve dolayısıyla ceza zamanaşımı dolmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinin reddine karar verildiği' görülmüştür.
Somut dosyada tartışılması gereken husus, aynı suç sebebiyle ve aynı hükümle verilen hapis veya adli para cezalarından biri için yapılan ve ceza zamanaşımını kesen işlemin diğer ceza açısından zamanaşımını kesip kesmeyeceğidir.
Ceza zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceği konusu 5237 sayılı TCY'nin 71. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre;
1- Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye Kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser.
2- Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir.
TCY'nin 68/4. maddesine göre de türleri başka başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmeyecektir.
Anılan yasal düzenlemeler ve mahkeme ilamında birden çok ceza olsa bile bir kişi hakkında hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğunu ve varlıklarını ayrı ayrı koruduklarından belirten 5275 Sayılı Yasa’nın 99/1. maddesindeki düzenleme bir arada değerlendirildiğinde, bir ceza için ceza zamanaşımını kesen işlemin diğer cezanın zamanaşımı açısından bir etki yaratmayacağı sonucunna ulaşılmaktadır. Toplanıp bir arada infaz edilmekte olan cezalar için konulan bu kural ayrı ayrı infaz edilmekte olan cezalar için hayli hayli geçerli olmalıdır. Dolayısıyla yakalama ve tebligat hangi cezanın infazı amacıyla yapıldıysa, yalnızca o ceza için ceza zamanaşımını kesecektir. Bu halde her bir ilamın infazına ilişkin işlemler ayrı ayrı yapıldığından, bir ceza için gerçekleşen kesme nedeninin diğer cezayı etkilememesi gerekir, YERDELEN, Erdal; Türk Ceza Hukuku Yaptırımları ve İnfazı, Adalet Yayınevi, 2021, s.721).
Ayrıca ceza zamanaşımını kesen nedenler yasada açıkça belirtilmiştir. İnfaza ilişkin yasaların infaz rejimine ilişkin hükümlerinde açıkça düzenlenmeyen alanlar kişi hak ve özgürlüklerine aykırı olmamak ve yasanın ruhuna uygun olmak koşuluyla yorum ve kıyasla doldurulabilirse de zamanaşımına ilişkin kuralların maddi ceza hukuku kuralları olduğu gözetilerek, ceza zamanaşımını kesen nedenlerin kişi özgürlüğü aleyhine genişletici yorumla arttırılmasının yasaya ve hukuka uygun olduğunu savunmak olanaklı görünmemektedir.
Sözgelimi; aynı ilamda hem adli para cezası ve hem de hapis cezası varsa, adli para cezasının infazı için ödeme emri tebliğe çıkarılmış ve tebligat usulüne uygun yapılmış olsa bile bu işlem sadece adli para cezası açısından ceza zamanaşımını kesecek, hükümlü yakalanmadığı sürece, bağımsız olup varlığını ayrıca koruyan hapis cezası için ceza zamanaşımı kesilmeyecektir. Aksi halde hapis cezaları için “adli para cezalarına ilişkin ödeme emrinin tebliği gibi” yasada olmayan bir ceza zamanaşımının kesilmesi nedeni kabul edilmiş olacaktır ki bu kabul de yasaya ve hukuka uygun olmayacaktır.
Yine aynı ilamda birden çok hapis cezası olduğunda, cezalar toplanıp tek bir yakalama kararı çıkarılıp hükümlü yakalanmadıkça, ayrı ayrı çıkarılan yakalama kararlarından birinin infazı, bir başka ifadeyle hükümlünün bir yakalama kararı sebebiyle yakalanması halinde, yakalama kararı infaz edilmeyen diğer ceza açısından ceza zamanaşımı kesilmeyecek ancak 5320 sY'nın 15. maddesinin bir ve ikinci fıkralarındaki düzenlemeler gereğince birden fazla mahkûmiyeti olan kişi, bu mahkûmiyetlerden birine ilişkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece, diğer cezaları açısından ceza zamanaşımı işlemeyecektir.
Aksinin kabulü TCY'nin 68/4 madde düzenlemesine de uygun olmayacaktır. TCY'nin 68/4. maddesindeki düzenlemede aynı hükümdeki cezalardan biri için gerçekleşen ve ceza zamanaşımını kesen nedenin diğer ceza açısından hükümlüyü olumsuz anlamda etkilemeyeceği ve hatta en ağır ceza için zamanaşımı gerçekleştiğinde daha hafif olan ceza için (tek başına ele alındığında ceza zamanaşımı gerçekleşmemiş olsa dahi) zamanaşımının bir nevi otomatikman gerçekleşeceği belirtilmiştir. Bu düzenlemeden zamanaşımı konusundaki kabul ve yorumun hükümlü aleyhine değil lehine olması gerektiği sonucuna ulaşmak olanaklı görünmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Dosyanın yeniden incelenerek yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Yüksek Dairenizin 17/11/2020 gün, 2020/20355 esas ve 2020/16654 karar sayılı kararının kaldırılarak, kanun yararına bozma talebinin kabulü ile Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 31/05/2019 gün ve 2019/127 değişik iş sayılı KARARININ KANUN YARARINA BOZULMASI,
2-Yüksek Daireniz anılan kararının doğruluğunda ısrarlı ise talebimiz konusunda karar verilmek üzere dosyanın CYY'nin 308/3. maddesi gereğince Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesi,
İtirazen arz ve talep olunur.” talep edilmiştir.
ll-GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen somut olayda, 'Sanık hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 201/a-2, 201/a-son ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.650,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07/11/2007 tarihli ve 2004/32 esas, 2007/211 sayılı kararının temyiz edilmeden 15/11/2007 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkında adli para cezasına ilişkin ilam için 28/05/2016 tarihinde ilanen tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Sanık hakkında aynı suça ilişkin ilamlardan adli para cezası için yapılan tebligat hapis cezasının zamanaşımının da kesilmesine neden olmuştur.
Sanık hakkında göçmen kaçakçılığına neden olma suçundan hükmedilen hapis cezasının ceza zamanaşımı, aynı suçta hükmedilen adli para cezasına ilişkin 28/05/2016 tarihinde yapılan tebligat nedeniyle kesilmiş olup ceza zamanaşımı dolmadığından itirazın reddine yönelik kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
III- KARAR:
Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Bu itibarla; Dairemizin 17/11/2020 gün ve 2020/20355 esas, 2020/16654 sayılı kararındaki gerekçeye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmediğinden 6352 sayılı Yasanın 99/3 maddesiyle CMK'nın 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmüne göre, dosyanın Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 18/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.