11. Ceza Dairesi 2017/3984 E. , 2020/3305 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,... ve ... haklarında; beraat
1-Sanık ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan, sanık ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan, sanıklar ... ve ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar ..., ..., ... ve sanık ... müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenleme suçlarının ayrı ayrı işlenmiş, birbirinden bağımsız suçları oluşturması nedeniyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında her bir takvim yılı için ayrı ayrı hükümler kurulması gerektiği gözetilmeden, tek mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle eksik ceza tayini isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanıklar ..., ..., ..., sanık ... müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı kabul edilmesine rağmen, CMK’nin 223/2-e maddesi yerine, aynı Kanun'un 223/2-b maddesi uyarınca hüküm kurulmuş ise de; yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, sonucu itibarıyla doğru olan beraat hükümlerinin ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında 2007-2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından kurulan beraat hükümleri, sanıklar ..., ... hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ve sanık ... hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükmü, sanıklar ... ve ... hakkında 2006-2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ve sanık ... hakkında 2006-2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik sanıklar ..., ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ...'nun 2008 takvim yılı sahte fatura kullanma suçunun suç tarihi, KDV indiriminde kullanılan en son fatura dikkate alınarak 25.05.2008 şeklinde belirlenip inceleme yapılmıştır.
Sanık ...'na yüklenen '2007-2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma' suçlarının, sanıklar ..., ... ve ... hakkında '2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme' suçunun, sanıklar ..., ... ve ... hakkında '2006-2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme' suçlarının, Kanun'daki cezalarının üst sınırına göre 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımlarının, suçların işlendiği tarihlerden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar ..., ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun'un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
4- Sanıklar ... ve ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ve sanık ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme eylemine iştirak suçundan kurulan beraat hükümleri ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme eylemine iştirak suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik, sanık ..., sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
A) Sanıklar ... ve ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ve sanık ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme eylemine iştirak suçundan kurulan beraat hükümleri ile ilgili olarak;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 2009/260 Esas sayılı (2008/52941 soruşturma) iddianamesi anlatımında, Nahit Aydın ve arkadaşlarının örgütlü şekilde mal ve hizmet alım-satımı olmaksızın komisyon karşılığı paravan şirketler üzerinden sahte fatura ticareti yaptıkları, şüphelilerin yakalanması ve suç unsuru delillerin ele geçirilmesi için eş zamanlı olarak 11.11.2008 günü adli aramaların yapıldığı, aramalarda birçok bilgi ve belgeye ulaşıldığı, örgüt şemasının ortaya konulduğu, temyize konu dava dosyası ile benzer sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...‘ın da eylemlerinin anlatıldığı ve bu eylemlere göre, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç örgütü yöneticiliği- üyeliği ve örgüte yardım etme suçlarını ve dava dosyası içerisinde bulunmayan 11.11.2008 tarih ve VDENR-2009-1962/129 sayılı vergi raporu dikkate alınıp... ile birlikte hareket ederek 2008 yılında sahte fatura düzenleme suçunu, sanık ...‘ın da örgüte yardım etme ve...‘ın işlerini para karşılığı yaparak nüfuz ticareti yapma suçunu işlediklerinin belirtildiği, anılan iddianame ile Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/143 Esas sayılı kamu davasının açıldığı, kovuşturma neticesinde, sanıklar ..., ... ve ..., ..., ... ve ... hakkında sahte fatura düzenleme suçlarından ( sanık ... hariç) mahkumiyet ve beraat kararları verildiği, bu kararın Yargıtay 9.Ceza Dairesi‘nin 2012/10895 Esas sayılı ilamı ile temyizen incelendiği, sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet ve beraat kararlarının da değerlendirildiği,
Ayrıca gerekçeli kararın 4. sayfasında Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2009/143 Esas sayılı dava dosyasındaki sanıklardan sadece ... ve ...‘ın aynı olduğu ve diğer sanıkların bu dosyadaki sanıklarla ilgilerinin bulunmadığı saptanmış ise de, yukarıda açıklandığı üzere, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...‘ın her iki davada vergi suçu yönünden ortak yönleri bulunduğu, hakkında iddianame tanzim edilerek yargılamalarının yapıldığı, toplanan delillerin birliktelik gösterdiği, sanıkların genel kasıtlarının benzer olduğu,
Öte yandan Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2009/143 Esas sayılı gerekçeli kararının 14. sayfasında tüm sanıkların eylemlerinin 2005-2008 yıllarını kapsadığı belirtilmesine rağmen, bu tespitin hemen altında, bir kısım sanıkların eylemlerinin 2005-2007 yıllarını kapsadığının belirtildiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/260 Esas (2008/52941 sor.) sayılı iddianamesinde ise, her iki davadaki ortak sanıkların eylemlerinin vergi suçu ve bilirkişi raporları dikkate alınarak net bir şekilde 2008 takvim yılı olarak belirtildiği,
Temyize konu kamu davasının dayanağı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010/5545 Esas (2009/168 soruşturma) sayılı iddianamesi anlatımında ise, sanıklar ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı hazırlanan vergi suçu raporları ve dosya içerisinde bulunmayan bilirkişi raporlarına göre adı geçen sanıkların, Nahit Aydın‘ın 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna maddi menfaat gözeterek iştirak ettikleri, sanıklar ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı hazırlanan vergi suçu raporları ve dosya içerisinde bulunmayan bilirkişi raporlarına göre de, sanıkların 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlediklerinin belirtildiği,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/52941 soruşturma sayılı kararında “23/09/2008 tarihinde şüpheli ...'na ait Oto San. Sitesi 2. Bölge 24. Cadde 765 Sok. No:19 Ostim adresindeki iş yerinde yapılan aramada ele geçirilen faturalar ve 11/11/2008 tarihinde şüphelilere ait iş yeri ve evlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen fatura ve belgeler üzerinde vergi incelemelerinin devam ettiği, bu incelemelerin uzun süreceği de dikkate alındığında ve tutuklu olan bir kısım şüphelilerin konumları ve mevcut eylemler nedeni ile de vergi incelemelerinin raporlarının hazırlandığı, evrakın tamamlandığı ve evrakın sürüncemede kalmaması için; 23/09/2008 tarihi ve 11/11/2008 tarihinde şüphelilerin ev ve iş yerlerinde ele geçirilen fatura ve belgeler yönünden yeni vergi incelemeleri yapılacağından bu yönü ile evrakın tefrikine, (yeni soruşturmanın 2009/168 soruşturma sayılı evrak üzerinden yapılmasına) şeklinde karar verilerek temyize konu dava dosyası ile ilgili soruşturma dosyası yukarıda bahsedilen ilk soruşturma dosyasından ayrı yürütülmüş ise de; sanıklar ile ilgili aramalarda ele geçen fatura vb. belgelerin ait olduğu paravan şirketlerin benzer olduğu, bu paravan şirketlerin sanıkların iletişim tespitlerinde de yer aldığı,(örneğin, Gülpet Akaryakıt..., Paşaoğulları Akaryakıt…., Kardemir Madencilik..), bu paravan şirketlerin... bağlantılı olduklarının adı geçen ile ilgili düzenlenen vergi raporunda da belirtildiği, her iki iddianame, karar ve dosyada mevcut bulunan vergi raporları dikkate alındığında sanıkların sahte fatura ticareti maksadıyla birbirleriyle iletişim halinde oldukları, fikir alışverişinde bulundukları, sanıkların eylemlerinin ve elde edilen delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, zira ... ile ilgili vergi tekniği raporunun 5. sayfasında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/52941 sayılı soruşturmasında sanıklar ..., ... ve ... ile ilgili bazı firmalar üzerinden birlikte sahte fatura tanzim ettikleri, bu raporun oluşmasında ise adı geçenlerin ikametgah ve iş yerinde ele geçirilen faturaların da komisyon karşılığı düzenlendiği ve komisyon kazancının ortaklaşa paylaşıldığının belirtildiği, dolayısıyla sanıkların sahte fatura düzenleme eylemlerini birlikte gerçekleştirdiklerinin anlaşıldığı,
Ayrıca, 2009/168 soruşturma sayılı temyize konu iddianamede bir kısım alıntılar yapılan 26.10.2009, 11.12.2009, 24.10.2009, 25.11.2009, 28.12.2009, 27.12.2009, 30.10.2008 tarihli bilirkişi raporlarının ve...‘ın 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin düzenlenen ve temyiz incelemesi yapılan bir kısım sanıkların da suça iştirak ettiğinin belirtildiği 11.11.2008 tarih ve VDENR-2009-1962/129 sayılı vergi raporunun da temyiz incelemesi yapılan dosya içerisinde bulunmadığı, esasa etkili bahsedilen belgelerin... ve arkadaşları ile ilgili diğer soruşturma dosyasında kalmış olabileceğinin değerlendirildiği, zira mevcut dosyada yalnızca 20.03.2012 tarihli bilirkişi raporunun bulunduğunun anlaşılmasına göre, aynı takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenleme eylemlerinin zincirleme suçu oluşturacağı da gözetilerek, mükerrer yargılamaya da sebebiyet vermemek için Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/143 Esas sayılı dava dosyasındaki fiil ve delillerin, özellikle vergi inceleme, suç raporları ve bilirkişi raporlarının hep birlikte ele alınıp, sanıklar ..., ... ve ...'ın 2008 takvim yılında...'ın sahte fatura düzenleme suçuna menfaat gözeterek iştirak etme suçunun, sanıklar ..., ... ve ...‘ın 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarının nasıl ve ne şekilde oluştuğunun tüm deliller ve sanıklar ile ilişkilendirilerek ortaya konulup tartışılması gerektiği gözetilmeksizin, yetersiz inceleme ve araştırma ile beraat ve mahkumiyet kararları verilmesi,
B) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme eylemine iştirak suçlarından kurulan beraat hükümleri ile ilgili olarak;
Muhasebeci sanıkların, mükellef sanık ...‘un 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarına iştirak ettiklerinin iddia edildiği olayda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34/1, 230, 232 ve 289. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun'un amir hükümlerine aykırı şekilde; sanıklar hakkında hangi delillere dayanılarak beraat kararları verildiği temyiz incelemesine imkan verecek şekilde tartışılmadan gerekçesiz hükümler kurulması,
C) Sanıklar ..., ... yönünden kabule göre de;
a) Her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenleme suçunun ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilerek her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması yerine tek suç olarak kabulüyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
b)Kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Sanık ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükmü yönünden;
Sanığın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 06.10.2017 tarihinde vefat ettiği belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK'nin 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 18.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.