6. Ceza Dairesi 2017/2229 E. , 2018/8023 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Yağmaya kalkışma, suç örgütü kurup yönetmek, suç örgütü üyesi olmak, suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek, ihaleye fesat karıştırmak, ruhsatsız ateşli silah bulundurmak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ..., sanıklar ... ile ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.03.2013 gün 2006/297 esas ve 2013/58 karar sayılı ilamı ile, sanık ... hakkında 06.12.2005 tarihinde yapılan ... Üniversitesi Rektörlüğü (Malzeme ve İşçilik dahil ) mamul yemek alımı,
dağıtımı ve sonra hizmet alımları işi ihalesine fesat karıştırmaya teşebbüs suçundan
235/1-2-d, 35/2, 62.maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet kararı sanığın yokluğunda verilip dosyadan el çektikten sonra
gerekçeli karar sanığa uyap kayıtlarına göre 21.06.2013 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilip kesinleştikten sonra dosya yeniden ele alınıp mahkemece 03.07.2013
günlü “Sanık ... hakkındaki kamu davasının bu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydının yapılmasına;” dair ek karar verilip Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi 10.07.2013 gün 2013/108 ve 2013/172 Karar sayılı ilamı ile, “Sanık ... hakkında açılmış bir dava bulunmadığından mahkememizin 2006/297-2013/58 esas ve karar sayılı kararı ile hakkında kurulan hükmün bu sanık yönünden İptaline; Sanık ... hakkında açılmış bir dava bulunmadığından hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına” dair bir karar verildiği anlaşılmış ise de;
Yerel mahkemenin bir mahkumiyet hükmü vererek dosyadan el çektikten sonra yeniden ela alması mümkün olmadığı, yapılan yanlışlıkların ancak temyiz ya da kanun yararına bozma yasa yoluyla düzeltilebileceği; bu bağlamda mahkemece verilen 03.07.2013 tarihli ek karar ve devamındaki 10.07.2013 gün 2013/108 ve 2013/172 Karar sayılı ilamı hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu kabulle, sanık ...'ın yokluğunda verilen infaza esas olan ve hükmün özünü oluşturduğu kabul edilen 15.03.2013 tarihli hükmün, sanığın Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde bildirdiği en son adres olan “...” adresine yapılması gerekirken “...” olan mernis adresine yapılarak Tebligat Kanunun 10. maddesinde düzenlenen 'Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.' şeklindeki düzenlemeye aykırılık oluşturup bu hali ile tebligatın usulüne uygun olmadığı, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 28.12.2016 gün 2013/34885- 2016/7422 sayılı iade kararından sonra gerekçeli kararın sanığa 28.01.2017 tarihinde tekrar tebliğ edilmesi üzerine sanık ...'ın 01.02.2017 tarihli dilekçesi ile açtığı temyiz davasının süresinde olduğu kabul edilerek 15.03.2013 tarihli karara yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanıklar, ...'in 01.03.1967; ...'in 06.02.1976; ...'ın 01.01.1960; ...'in 20.12.1971; ...'in 18.05.1965; ...'ın 10.10.1978; ...'nin 01.07.1976; ...'ın 17.08.1973; ...'un 20.05.1963; ...'in 17.03.1960 olan doğum tarihlerinin gerekçeli karar başlığında nüfus kaydına uygun olarak yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilmiştir.
I-Yasal süresinden sonra ve hükmedilen cezaların süresine göre sanık ... ile hükmedilen cezaların süresine göre, sanıklar ... ve ... savunmanlarının duruşmalı inceleme istemleri; 15.03.2013 tarihinde katılan ... vekilinin yüzüne okunan hükmü 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi
yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 310.maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, 15.01.2014 tarihinde temyiz eden katılan ... vekilinin temyiz isteminin; 1412 sayılı CMUK’un 317. ve 318. maddeleri uyarınca REDDİNE,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur...’ya yönelik yağmaya kalkışma suçundan kurulan mahkumiyet kararının incelenmesinde;
Yağma suçunun sanıklar ... ve ...'nun birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla sanıkların işyerinde işlendiği anlaşılıp kabul edildiğine göre, 5237 sayılı TCK'nin 149/1. madde ve fıkrasının (c ), (f), (g) bendinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... ve sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç örgütü üyesi olmak; Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında Ruhsatsız ateşli silah bulundurmak suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ..., ..., ...,...,... ve ... hakkında suç örgütü üyesi olmak suçundan yüklenen 5237 sayılı TCK'nin 220/2. maddesine; Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan yüklenen 5237 sayılı TCK'nin 220/7. maddesi yollaması ile 220/2. maddesine ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında ruhsatsız ateşli silah bulundurmak suçlarının 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımına bağlı olduğu ve suçun işlendiği 21.02.2006 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar 67/4. maddesinde belirtilen 12 yıllık sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ...,...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
IV-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 20.09.2005 günlü ... Üniversitesi Rektörlüğünün Mamül Yemek Alımı, Dağıtımı ile Hizmet Alımı ihalesine fesat karıştırma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 30.11.2005 günlü ...Devlet Hastanesi Mamül Yemek Alımı, Dağıtımı ve Hizmet Alımları ihalesine fesat karıştırma; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 06.12.2005 günlü ... Üniversitesi Rektörlüğünün Mamül Yemek Alımı, Dağıtımı ile Hizmet Alımı ihalesine fesat karıştırma; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 06.02.2006 günlü ... Belediyesi Mücavir alan Park ve Bahçelerinin Genel Bakım İşleri ihalesine fesat karıştırma; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 07.02.2006 günlü ... Belediyesi Genel Temizlik İşleri İhalesiyle ilgili olarak ihaleye fesat karıştırma; sanıklar, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın müşteki ...'ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından; sanık ... hakkında suç örgütü kurup yönetmek suçundan kurulan mahkumiyet kararlarının incelenmesinde;
1-Dosya içeriğine göre, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ... ve ... hakkında 20.09.2005 günlü ... Üniversitesi Rektörlüğünün Mamül Yemek Alımı, Dağıtımı ile Hizmet Alımı ihalesine ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 06.12.2005 günlü... Üniversitesi Rektörlüğünün Mamül Yemek Alımı, Dağıtımı ile Hizmet Alımı ihalesine fesat karıştırma suçlarının doğrudan zarar göreni olan yakınan ... Üniversitesi Rektörlüğünün, CMK’nin 233 ve 234.maddeleri gereğince usulüne uygun bir şeklide davadan haberdar edilip katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi sağlanmadan, duruşmaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Gerekçeli karar, sorun, gerekçe ve sonuç bölümlerinden oluşur. Sonuç kısmında, somut olay ile suçun işlenmesindeki özellikler tartışılıp her ne şekilde işlendiğinin belirlenmesi; gerekçe kısmında, ele geçen delillerle neden bu sonuca ulaşıldığı anlatılmak suretiyle hukuki nitelendirme yapılması ve sonuç bölümünün de hüküm fıkrasında yer alması gerekir.
Sanıkların bağlantıları gösterilip, nedenleriyle deliller belirlenip, ulaşılan kanıya göre oluşan hükmün hukuki durumunun takdir ve tayini hususu Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34. ve 230. maddelerinde düzenlenen amir hükümlerin gereğidir. Bu şekilde olmayan kararlar, hukuka uygun bir gerekçe ihtiva etmediğinden denetime de olanak vermez.
Bu açıklamalar ışığında;
2-a-Oluş ve dosya kapsamına göre; sanıklar ..., ..., ..., ...'in; 20.09.2005 tarihinde yapılan ... Üniversitesi Rektörlüğünün (malzeme ve işçilik dahil) Mamül Yemek Alımı, Dağıtımı ve sonrası Hizmet Alımı; sanık ...'ın 06.12.2005 tarihinde yapılan... Üniversitesi Rektörlüğünün (malzeme ve işçilik dahil) Mamül Yemek Alımı, Dağıtımı ve sonrası Hizmet Alımı; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ...'in; 30.11.2005 tarihinde yapılan... Devlet Hastanesi (Malzeme ve işçilik dahil) mamül yemek alımı, dağıtımı ve sonra hizmet alımları; sanıklar ... ve...'ın 06.02.2006 tarihinde yapılan... Belediyesi mücavir alan sınırları dahilindeki park ve bahçelerin 42 ay boyunca genel bakım işlerinin yapılmasına ilişkin ihalelere fesat karıştırma suçundan dava açılmış ise de; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in anılan ihalelerin şartname ve eklerine aldıklarını ancak şartnamade belirtilen yeterlilik şartlarına uygun olmadıkları için ihaleye teklif sunmadıklarını; sanıklar ... ve ..., ihale ortamında dahi bulunmadıklarını belirterek üzerlerine atılı suçu kabul etmedikleri;
2-b- Mağdur ...'ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile ilgili olarak 06.02.2006 tarihli tutanağa göre; mağdurun alıkonulduğunu belirttiği ...Otel kamera kayıtlarının incelenmesinde, olay günü mağdur ... ile sanık ...'ın saat: 11.24 ile birlikte giriş yapmaları dahil otele giriş çıkış yapanların 11.30 ile 16.30 arasında ... ve... ...'ın otelde giriş- çıkış yaptıklarına ilişkin bir bilgiye yer verilmediği, sanıkların da üzerine atılı suçu kabul etmedikleri gibi bu yönde bir iddia ve/veya diğer sanıklarında bir açıklamada bulunmadıkları dikkate alındığında;
Yukarıdaki (2-a ve 2-b) bentlerinde açıklandığı gibi sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ...'in ihale fesat karıştırma, sanıklar ... ve...'ın mağdur ...'ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna hangi eylem ve/veya söylemleriyle katıldıklarına ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34. ve 230. maddelerine aykırı olarak genel geçişli ifadelere yer verilerek, duruşmaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Ceza yargılamasının amacı somut gerçeği ortaya çıkarmaktır, sanık yargılamanın her aşamasında savunma yapar, kanıtların toplanmasından sonra sonuç çıkarma (tartışma devresi) başlar. Cumhuriyet Savcısı hükmün nasıl olması gerektiğine dair görüş (esas hakkında mütala) bildirir. Cumhuriyet Savcısı suç işlendiği kanısında ise sanık hakkında mahkumiyet yoksa beraat hükmü kurulması isteminde bulunur. Cumhuriyet Savcısının mütalasında sanığın cezalandırılmasını isteme zorunluluğu yoktur. Cumhuriyet Savcısının kanuni sorumluluk gerektirecek aksi bir açıklaması olmadıkça Cumhuriyet Savcısına esas hakkında görüş bildirme imkanı verilmelidir. Sanık ve/veya savunmanı dar manada savunmalarını Cumhuriyet Savcısının esas hakkında görüş bildirmesinden sonra yapar. Mahkemeye ışık tutmak üzere hükmün nasıl olması gerektiği yönünde taraflara görüş bildirme olanağı verilirken duruşmalara hazırlıkla gelinmesi yönünde mahkeme hakimi bu yönde önlemini alacaktır. Cumhuriyet Savcısının, şikayetçinin görüşüne karşı sanık ve/veya savunmanının cevap verme hakkı saklıdır.
Hal böyle olunca,
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...hakkında mağdur ...'ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile sanık ... hakkında 06.12.2005 tarihinde yapılan ... (malzeme ve işçi dahil) mamül yemek alımı, dağıtımı ve sonrası hizmet alımları işi ihalesine fesat karıştırma suçu bakımından herhangi bir görüş bildirmeyen Cumhuriyet Savcısının, bu suçlarla ilgili esas hakkında görüşü alınmadan ve/veya bu yönde usulü eksiklikler giderilmeden; yüklenen suç bakımından sanık ...'ın savunması dahi alınmadan yargılamaya devamla savunma hakkının kısıtlanması suretiyle, 5271 sayılı CMK’nin 147, 191 ve 216/1.maddelerine aykırı davranılması,
4- 5237 sayılı Yasanın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre somut olayda ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza tayin edilirken cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bu açıklamalar ışığında bir suçtan dolayı TCK’nin 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki 'suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.
Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçları, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı
kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması zorunludur.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçu ile ilgili TCK'nin 220/1, 62. maddeleri uyarınca uygulama yapılmasına
karşın gerekçeli kararın 53. sayfasının son iki paragrafında kendi içerisinde ve birbiri ile çelişen ifadelere yer verilerek kanundaki soyut tabirleri ekleyip işlenen fiilin ağırlığıyla orantısız şekilde, sanık hakkında üst sınıra yakın ceza tayin edilmesi,
5- Kabule göre de;
A-Hükümden sonra 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 235. maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçu için aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarının değiştirilmesi, bu suç sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3. fıkranın ise;
'İhaleye fesat karıştırma suçunun:
a) Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur.
b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmesi karşısında; TCK'nin 7/2. madde-fıkrasındaki 'Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur' hükmü nazara alınarak ihaleyi düzenleyen kurum açısından bir zarar meydana gelip gelmediği hususu üzerinde durularak ve gerekirse bu konuda yeniden bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
B-İhaleye fesat karıştırma suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümü içerisinde yer aldığı, bu bölümün de topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen “Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.” hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği,
Somut olayımızda ise;
a-İddianamede (1.) olay olarak anlatılan, ... (malzeme ve işçi dahil) mamül yemek alımı, dağıtımı ve sonrası hizmet alımlarına ilişkin 20.09.2005 tarihinde ihale yapıldığı, ihaleye teklif veren ... Turizm Ltd. Şti.'nin geçici teminatın idari şartnameye göre %3'lük oranı karşılamadığından, ... Ltd’nin TSE Belgesi, SSK Prim Bordrolarında ve taahhütnamedeki eksiklerinden dolayı (idari şartnamenin 27. Mad. 18, 7, 3, 2, maddeleri) gereğince teklifleri geçersiz sayılıp en düşük teklifi vermiş bulunan... Ltd. Şti.'nin fiyatı ise idarece belirlenen yaklaşık maliyet bedelinden 318.954 yüksek olması nedeniyle 4743 sayılı İhale Kanununun 5. maddesinde belirtilen hususlarla aynı Kanunun 27. maddesi belirtilen komisyon yetkisine dayanarak ihalenin iptal edilmesinden sonra İddianamede (3.) olay olarak anlatılan, ... (malzeme ve işçi dahil) mamül yemek alımı, dağıtımı ve sonrası hizmet alımlarına ilişkin 06.12.2005 tarihinde ihale yapıldığı, ihaleye teklif veren ... Ltd. Şirketleri ortak girişiminin vermiş bulundukları 1.096.200 YTL teklif edilen Birim fiyat idarece belirlenen ortalama maliyet bedelinden 254.040 YTL fazla bulunması nedeniyle; İhale komisyonu 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 5. maddesi ile gene aynı Kanunun 39. ve 74. maddeleri ile idari şartnamesinin 35. maddesi gereğince verilen teklifi reddederek ihalenin iptal edildiği;
20.09.2005 ve 06.12.2005 tarihlerinde ... (malzeme ve işçi dahil) mamül yemek alımı, dağıtımı ve sonrası hizmet alımlarına
ilişkin kısa aralıklarla yapılan ihalelerin, aynı kurum bünyesinde yapılması, mağdurların aynı kişiler olması karşısında, TCK'nin 3 ve 61. maddeleri ile suç kastının yoğunluğu nazara alınarak zincirleme şekilde tek suçtan hüküm kurulması yerine 20.09.2005 ve 06.12.2005 tarihli ... Üniversitesi Rektörlüğü (malzeme ve işçi dahil) mamül yemek alımı, dağıtımı ve sonrası hizmet alımlarına yönelik ihaleye fesat karıştırma suçundan sanıklar ..., ..., ...,... hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
b-İddianamede (4.) olay olarak anlatılan, ... Belediyesi mücavir alan sınırları dahilindeki park ve bahçelerin 42 ay boyunca genel bakım işlerinin yapılmasına ilişkin 06.02.2006 tarihinde ihale yapıldığı,..., ... ve ... firmalarının ihaleye teklif sunduğu, ... iş ortaklığına vermiş oldukları 793.534,40 YTL fiyatla ihale edildiği, iddianamede (5.) olay olarak anlatılan ... Belediyesi genel temizlik işinin 1280 gün yapılmasına ilişkin 07.02.2006 tarihinde ihale yapıldığı, 10 firmanın ihalye teklif sunduğu, ... İnş, Tem. San. Tic. Ltd. Şti'nin vermiş olduğu 1.731.900,00 YTL fiyatla ihale edildiği,
06.02.2006 tarihinde ... Belediyesi mücavir alan sınırları dahilindeki park ve bahçelerin 42 ay boyunca genel bakım işlerinin yapılmasına ilişkin ve 07.02.2006 tarihinde ... Belediyesi genel temizlik işinin 1280 gün yapılmasına ilişkin ihalelerin, aynı kurum bünyesinde, kısa aralıklarla yapılması, mağdurların aynı kişiler olması karşısında, TCK'nin 3 ve 61. maddeleri ile suç kastının yoğunluğu nazara alınarak zincirleme şekilde tek suçtan hüküm kurulması yerine 06.02.2006 tarihinde ... Belediyesi mücavir alan sınırları dahilindeki park ve bahçelerin 42 ay boyunca genel bakım işlerinin yapılmasına ilişkin ve 07.02.2006 tarihinde... Belediyesi genel temizlik işinin 1280 gün yapılmasına ilişkin ihalelere fesat karıştırma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
C- 06.02.2006 tarihinde ...Belediyesi mücavir alan sınırları dahilindeki park ve bahçelerin 42 ay boyunca genel bakım işlerinin yapılmasına ilişkin ihaleye fesat karıştırma suçu bakımından; Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2006 gün 2005/278 hazırlık, 2006/148 esas ve 2006/148 iddianame numarası ile dava açılıp Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/246 esas sırasında yargılaması yapılan sanıklar ..., ...,...,..., ... ve ... haklarında açılan dosyanın akıbeti araştırılıp olanaklı ise her iki dava dosyasının birleştirilmesi, olanaklı değil ise dosyanın onaylı suretlerinin incelemeye olanak verecek şekilde dosya ekinde bulundurulmaması,
D-Mağdur ...'ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından;
a-Mağdur ...'ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği kabul edildiği halde, hüküm kısmında TCK'nin 109. maddenin 3. fıkrasının ( b) bendinin gösterilmemesi,
aa)Uygulamaya göre de,
aa-1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında mağdur ...'ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı TCK'nin 109/1, 109/4, 109/3. maddesine göre belirlenen 4 yıl hapis ve 1000 gün adli para cezasında 62. madde gereğince indirim yapılıp 3 yıl 4 ay hapis ve 833 gün adli para cezası belirlendikten sonra aynı Yasanın 52. maddesi uyarınca 1 gün
karşılığı 30 TL'den çevrilip sonuç cezanın bulunması gerekirken, 5237 sayılı TCK'nin 52. maddesinin 62. maddesinden önce uygulanması suretiyle, aynı kanunun 61. maddesine aykırı davranılması;
aa-2- 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81.maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında mağdur ...'ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmedilen adli para cezasını ödememesi halinde bu cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,
b-Mağdur ...'nın aşamalardaki beyanlarına göre, 06.02.2006 tarihinde ... Belediyesi mücavir alan sınırları dahilindeki park ve bahçelerin 42 ay boyunca genel bakım işlerinin yapılmasına ilişkin ihaleye katılmasını engelemeye çalışan sanıkların kendisini çay içme bahanesi ile ...Otele götürdükleri, mağduru ihale saati geçinceye kadar burada zorla tuttuktan sonra serbest bıraktıkları, ancak bu süreç boyunca mağdurun şahsına zarar verici bir harekette bulunmadıklarının anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında TCK'nin 110/1.maddesi ile uygulama yapılıp yapılmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
E-UYAP sisteminden alınan sanık ...'ın nüfus kaydına göre, sanığın hükümden sonra 03.01.2015 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nin 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının
ve yakınan... Üniversitesi (... Üniversitesi) Rektörlüğü vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, sanıkların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının korunmasına, 18.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.