T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/606 Esas
KARAR NO : 2022/35
DAVA : Tazminat ( Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/12/2015 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan ...'ın sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile ... plakalı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin eşi ...'ın vefat ettiğini, ... plakalı araç sürücüsü ...'ın dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde araç kullandığını, 2918 Sayılı KTK'nun 52/1-b maddesini ihlal ettiğini, hava şartlarının veya yol şartlarının gerektirdiği şekilde araç kullanmama sonucunda trafik kazasının meydana gelmesinde sebep olan araç sürücülerine verilen trafik ihlal maddesi 52 1-b kusur oranı olarak tanımlandığını, söz konusu trafik kazasında müteveffa ...'ın 2918 Sayılı KTK'nun 84.maddesi (g) bendini ihlal ettiği tespit edildiğinden, mahkemenin takdirine göre söz konusu maddenin tali maddelerden biri olduğuna kanaat getirilmesi halinde ... plakalı araç sürücüsü ...'ın en az %50, asli maddelerden biri olduğuna kanaat getirilmesi halinde en az %25 kusurlu olduğunun kabulü gerektiğini, müvekkilinin söz konusu davayı ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla açtıklarını, ölüm nedeniyle doğrudan müvekkilinin üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun müvekkiline yansıtılmasının mümkün olmadığını, araç sürücüsünün, ister salt kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurduğunu, destekten yoksun kalan davacının hakkına, desteğinin kusurunun olmasının etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceğini ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebileceğini, müvekkilinin ev hanımı oluğunu ve tüm ihtiyaçlarının söz konusu trafik kazasına kadar eşi tarafından karşılandığını ,eşi ... bu kazada kaybeden müvekkilinin eşinin kendisine sağladığı destekten yoksun kalarak maddi zarara uğradığını beyanla trafik kazasında eşini kaybeden müvekkili ... için HMK 107 uyarınca fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.300 TL Destekten yoksun kalma tazminatı alacağının dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;07.12.2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, ... plakalı aracın müvekkili şirkete 23.09.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000 TL olduğunu, davacının aynı uyuşmazlık ile ilgili sigorta tahkim komisyonunun 2020.e.25262 esas sayılı dosyası bulunduğunu, dosyada verilen hükmün kesinleştiğini, bu davanın kesin hüküm sebebiyle reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığından müvekkili sigorta şirketinin tazminat sorumluluğu bulunmadığını, uyuşmazlık konusu kazanın meydana gelmesinde müteveffanın %100 oranında- asli kusurlu olması ve sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, dosyada mübrez kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere müteveffanın karşı araçta sürücü konumunda olduğunu ve sürücü belgesi bulunmadığını, ayrıca müteveffanın alkollü olduğunun tespit edildiğini, kazazedenin gerekli güvenlik tedbirlerini almadan ve kontrolsüzce yola çıkarak trafiği tehlikeye düşürmesinin kazanın meydana gelmesine sebep olması nedeniyle müterafik kusur durumunun mevcudiyeti kabul edilmeli ve belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini beyanla davanın kesin hüküm kurulmuş olması ve davacının destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma hukuki sebebine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
... 2. ASCM'nin ... esas sayılı ceza dava dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine yazı yazılarak poliçe ve hasar dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
Davalı yanın savunmasına konu olan Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle; '...İrdeleme ve tespitler: 07/12/2015 Tarihli ... Kaza Sıra Nolu Ölümlü-Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre; olay mahalli yerleşim yeri dışı, yol iki yönlü Köy Yolu, hız limiti 90 km/s, şerit sayısı 2, genişliği 2,3m, yol platform genişliği 4.6m, yatay güzergah düz düşey güzergah eğimsiz, hava açık, vakit gündüz, oto korkuluk yok, emniyet şeridi-banket yok, yol şerit çizgisi var, trafik işaret levhası yok, kaza öncesi araç hareketi 3(Öndeki aracın solundan geçiyor) olduğu işaretlenmiştir.
Motosiklet sürücüsünün; sürücü belgesiz olduğu, alkol durumunun 1,03 promil olduğu, koruyucu tertibat olarak kask takmadığı (2), sürücünün 84/g ve 52/1-b maddesini ihlal ettiği, kamyonet sürücüsünün 52/1-b maddesini ihlal ettiği belirtilmiştir.
Kaza Yeri Krokisinde; kamyonet sürücüsünün Hasköy istikameti yol bölümünde şeridi üzerinde seyir halinde olduğu, motosiklet sürücüsünün önündeki araçları sollayarak geçmek için karşı istikamet şeridine geçerek kamyonet ile çarpıştığı, kamyonetin sağ taraftan yol dışı kalarak şarampolde son konumunu aldığı, motosikletin Hasköy istikameti yol bölümünde son konumunu aldığı, çarpma noktasının ... istikameti şeridinde olduğu, motosiklete ait 4,30m sürüklenme-kazıntı izi bulunduğu görülmüştür.
Kazanın özetinde; motosiklet sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nun 84-g, 52/1-b maddesini ihlal ettiği, sürücü ...’ın aynı kanununda belirtilen diğer kusurlardan 52/1-b maddesini ihlal ettiği belirtilmiştir.
07/12/2015 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında özetle; maktülün ölüm nedeninin kafa tası parçalı kırığına bağlı beyan kanaması sonucu meydana geldiği, ölüm sebebinin belli olduğu, belirtilmiştir.
... 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin ... Esas Nolu dosyası kapsamında; sürücü beyanları, ..., ..., ..., ...’ın beyanları, raporlar, 2016/690 Nolu 07/06/2016 tarihli Gerekçeli Karar (BERAAT) ve Sigorta Tahkim Komisyonunun 2020.E.25262 esas sayılı , 24/06/2020- K- 2020/5382 sayılı dosyası bulunduğu anlaşılmıştır.
... 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin... Esas, ...Nolu 07/06/2016 tarihli Gerekçeli Kararında (BERAAT) özetle; “ …..07/12/2015 tarihinde saat 16:30 sıralarında maktül ...'ın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı motosiklet ile ... köy yolunda seyir halinde iken önünde bulunan araçlan sollamak için yolun karşı şeridine geçtiği, karşı yönden gelen sanık ...’m sevk ve idaresi altında bulunan ... plaka sayılı araçla çarpması sonucu, maktül ...’ın yaralandığı ve hayati tehlike kaydı ile kaldırıldığı ... Devlet Hastanesinde 07/12/2015 tarihinde vefat ettiği, bu eylem nedeniyle sanığın taksiri ile ...’ın vefatına sebebiyet verdiği iddiası ile kamu davas laçılmış ise de mahkememizce yargılamaya esas olabilecek tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderildği, burada ayrıca düzenlenen 05/02/2016 tarihli rapora göre de sanığın idaresindeki kamyonet ile seyir halindeyken karşı yönden kurarlara aykırı bir şekilde önündeki araçları geçmek isteyen yani sollama yapan şerit ihlali yaparak kendi aracına çarpan araca karşı fren ve direksiyon tedbiri aldığı, böyle bir kazanın oluşumunda alabileceği başka yeterli bir önlem bulunmadığı, gerek bu rapor, gerekse dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu, böylece müteveffanın vefatında sanığa atfı kabil bir taksir veya kast derecesinde kusur bulunmadığından beraatine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…..” belirtilmiştir.
KUSUR YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Dava dosyası kapsamında tüm bilgi ve belgeler, ...2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin ...Esas Nolu dosyası kapsamındaki bilgi-belgeler, kolluk görevlileri tarafından hazırlanan trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, kaza yeri krokisindeki tespitler, araçların son konumları, çarpışma noktasının yeri, motosiklete ait kazıntı-sürtünme izinin konumu, sürücü beyanları, ..., ..., ..., ...’ın beyanları, 2016/690 Nolu 07/06/2016 tarihli Gerekçeli Karar (BERAAT) içeriği, tutanaklar, raporlar, davacı vekilinin beyanları, itirazlar, tutanaklar, raporlar ve diğer tüm mevcut veriler teknik olarak birlikte değerlendirildiğinde; olayın yukarıdaki “OLAYIN OLUŞ ŞEKLİ” kısmında anlatıldığı şekilde meydana geldiği kanaatine varılmış olup, mahal şartlarını, yol özelliklerini dikkate alarak şeridini takiben seyir halinde olmayan ve kontrolsüz şekilde önündeki araçları sollayarak karşı istikametten gelen kamyonetin istikamet şeridini kapatan motosiklet sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, şeridine giren motosiklete çarpmamak için sağa yönelerek tedbir almak istemiş ise de motosiklet ile çarpışan kamyonet sürücüsünün kusursuz olduğu kanaatine varılmış olup, trafik kazası tespit tutanağında motosiklet sürücüsünün kask takmadığı(2) tespit edilmiş olup, motosiklet sürücüsündeki yaralanmanın şeklide dikkate alındığında, davacılar yakını maktul sürücünün kask takmadığı ve kendi ölümü ile neticelenen olayda müterafik kusuru bulunduğu anlaşılmakla, sürücülerin kusur gerekçeleri aşağıdaki şekilde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
1) Davacılar yakını sürücü belgesiz maktul sürücü ... yönetimindeki ... plaka sayılı ... marka motosiklet ile yerleşim yeri dışında hız limiti 90 km/s, şerit genişliği 2,3m, yol platform genişliği 4,6m olan, bölünmemiş iki yönlü Köy Yolunu takiben ... istikametinden ... istikametine seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal ve yol özelliklerini, görüş alanını dikkate almadığı, kendisi ile aynı istikamette seyir halinde olan araçları nizamlara aykırı şekilde sollayarak geçmek için kontrolsüz şekilde karşı istikamet yol bölümüne geçtiği, karşı istikametten gelen kamyonetin istikametini kapatarak şerit ihlalinde bulunduğu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d (Karayollarından faydalananlar, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar.), 52/b ( Araçların hızlarını aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.) ve 84/g (Araç sürücüleri trafik kazalarında; şeride tecavüz halinde asli kusurlu sayılmıştır.) maddelerini ihlal ettiği anlaşılmış olup, olay mahallinin yerleşim yeri dışı olduğu hususu, maktul motosiklet sürücüsünün önündeki araçları sollayarak şerit ihlalinde bulunarak krokide (Şekil 1) tespit edilen noktada çarpışmanın gerçekleştiği hususu ve araçların son konumları da dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %100 (Yüzde yüz) oranında kusurludur.
2) Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı ... yönetimindeki ... plaka sayılı ... marka kamyonet ile yerleşim yeri dışında hız limiti 90 km/s, şerit genişliği 2,3m, yol platform genişliği 4,6m olan, bölünmemiş iki yönlü Köy Yolunu takiben ... istikametinden ... istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde karşı istikametten gelen ve (Önündeki araçları hatalı şekilde sollayarak) şeridine giren motosiklet nedeniyle sağa direksiyon tedbirine başvurmuş ise de tespit edilen noktada çarpışmaları sonucu meydana gelen olayda, olay mahallinin yerleşim yeri dışı olduğu, çarpışma noktasının kamyonetin istikameti olan yol bölümünde olduğu, toplam yol platform genişliğinin 4,6 m olduğu ve kamyonetin sağdan yol dışı kalarak şarampolde son konumunu aldığı hususu da dikkate alındığında, olayın oluşumunda kusursuzdur.
VI) TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
a)Kusur değerlendirmesinde davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan ... plakalı araç sürücüsü ...’ın kusursuz olduğu, davacı desteği olan ... plakalı motosiklet sürücüsü ...’ın ise %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Somut olayda kusursuz sorumluluk söz konusu olmayıp, davacının davalıdan maddi tazminat talebinde bulunabilmesi için ... plakalı araç sürücüsünün kusurlu olması gerekmektir. Ancak; kusur değerlendirmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusursuz olduğu ve davacılar desteğinin %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla davalının davacıya karşı işbu dava kapsamında bir sorumlulukları söz konusu olmayacaktır.
Bu durumda gereksiz yere karışıklığı neden olmaması bakımından maddi zarar hesabı yoluna gidilmeyecektir.
VII) SONUÇ:
Yukarıda takdim edilen açıklamalar çerçevesinde, hukuki değerlendirme, nihai takdir ve karar tamamen Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, tarafımıza verilen görev çerçevesinde; Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 07/12/2015 tarihinde meydana gelen olayda;
1) Davacılar yakını maktul sürücü (... plaka sayılı ... marka motosiklet sürücüsü), ...’ın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
2) Davalı ... SİGORTA A.Ş.’ye sigortalı kamyonet sürücüsü (... plaka sayılı ... marka kamyonet sürücüsü) ...’ın kusursuz olduğu,
3) Olay mahallinin yerleşim yeri dışı olduğu, çarpışma noktasının kamyonetin istikameti olan yol ... istikametinde olduğu (Yol kenarına 4,6m-4,11m= 0,49m=) 49cm mesafede olduğu, toplam yol platform genişliğinin 4,6 m olduğu, kamyonetin sağdan yol dışı kalarak şarampolde son konumunu aldığı hususu da dikkate alındığında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından ... 2.Asliye Ceza Mahkemesine hitaben hazırlanan 05/02/2016 tarihli Raporun sonuç kısmındaki kusur değerlendirmesine tarafımızca uyulduğu (Bu raporda; sürücü ...’ın asli kusurlu olduğu, sürücü ...’ın kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir)
4) Davalının sorumluluğunu doğuran ... plakalı araç sürücüsü ...’ın kusursuz ve ... plakalı araç sürücüsü ve davacı desteği ...’ın %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla davalının işbu dava kapsamında davacılara karşı bir sorumluluğunun söz konusu olmayacağı,
Davalının sorumluluğu söz konusu olmadığından gereksiz yere karışıklığı sebebiyet verilmemesi bakımından maddi zarar hesabı yoluna gidilmediği, Sayın Mahkemece aksi kanaate varılması veya kusur durumunda değişiklik olması halinde maddi zarar hesabının buna göre yapılabileceği,
Davacı tarafından işbu dava ile aynı konuda Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru sonucu ...sayılı dosyası ile yapılan yargılamada müteveffanın %100 kusurlu olması nedeniyle başvuru reddedilmiş olup anılan hususa ilişkin takdirinde Sayın Mahkemeye ait bulunduğu... ' şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 07/12/2015 tarihinde tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle davacının destekten yoksun kalma sebebine dayalı olarak ileri sürdüğü maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Somut olayda ileri sürülen talepler kapsamında tatbiki gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde hüküm altına alındığı üzere; haksız bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi uyarınca; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın A-1. maddesi gereğince; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklindeki düzenleme gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasa gereğince yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatı ise 6098 sayılı TBK'nın 53. maddesinde düzenlenmiştir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kişilerin anılan düzenleme gereğince uğradığı zararın tahsilini talep hakkı bulunmaktadır. Ancak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın A.3. maddesi; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, Karayolları Trafik Kanunu'na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiş olup kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c ) bendinde; “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde, “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatının dışında kalan hallerden sayılmıştır.
Nitekim somut olayda davalı yanın cevap dilekçesi kapsamında Sigorta Tahkim Komisyonunun ... esas sayılı, ...- K- ... sayılı dosyası ile dava açılmadan önce aynı konuya ilişkin incelemenin yapıldığı beyan edilmiştir. Mahkememizce anılı dosyanın celbine karar verilmiş ancak bilirkişi raporunun ve dosyanın fiziken dönüşünden sonra gönderildiği tespit edilmiştir. Gelinen aşamada celp ve tetkik edilen Sigorta Tahkim Komisyonunun ... esas , ... karar sayılı dosyası içeriğinde; aynı taraflar arasında aynı kaza nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı isteminin anılı yazılı düzenlemelere uygun şekilde değerlendirildiği, 24/06/2020 tarihinde talebin reddine dair 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca kesin olarak karar verildiği, aynı talep yönünden huzurdaki davanın ikame edildiği anlaşılmıştır. Nitekim kesin hüküm hususu 6100 sayılı HMK'nın 114/1-i maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması gerektiği belirtilmiş ve aynı Kanun'un 115. maddesi gereğince mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında resen araştırılacağı hükme bağlanmıştır. Davacı tarafından davalı aleyhine Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 24/06/2020 tarihli, 2020/ 25262 esas, 2020/53882 karar sayılı kararıyla başvurunun reddine kesin olarak karar verildiği görülmekle davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine dair karar verilmesi gerektiği anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Emsal ilam: Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6330 esas, 2021/9225 karar sayılı ilamı.)
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HMK'nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL'nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Dava red ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
6-Dava red ile sonuçlandığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; HMK'nın 115 ve 320. maddeleri uyarınca tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/01/2022
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır