23. Ceza Dairesi 2015/18037 E. , 2016/448 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek için örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmek
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacı ile örgüt kurmak ve bu örgüte yönetici olmak eylemlerinden dolayı; sanıkların ayrı ayrı BERAATLARINA,
2-Sanıklar ..., ... ve ...'ün suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak eyleminden dolayı; sanıkların ayrı ayrı BERAATLARINA,
3-Sanık ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye veya yönetici olmamakla birlikte örgüte yardım etme eylemlerinden dolayı; sanıkların ayrı ayrı BERAATLARINA,
4-Sanıklar ..., ..., S... D...'ın resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık eylemlerinden dolayı; ölüm dolayısıyla ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE,
5-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçlarından ve sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumu zararına dolandırıcılığa yardım suçlarından dolayı; sanıkların ayrı ayrı BERAATLARINA,
6-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında;
a) Resmi belgede sahtecilik suçundan; ayrı ayrı mahkumiyetlerine,
b) Kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçundan; ayrı ayrı mahkumiyetlerine,
7-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., N... H..., ..., ..., ..., ..., H... B..., ..., ..., Z... K... ve ... hakkında;
a) Resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı; sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetlerine, hükümlerinin ayrı ayrı açıklanmasının geri bırakılmalarına,
b) Kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçundan dolayı; sanıkların ayrı ayrı cezalandırılmalarına,
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ...'ün soyisminin hüküm fıkrasında büyük olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında ticari faaliyeti olmadığını bildikleri paravan şirketleri devralarak, devralınmasına yardım ederek, bu yönde komisyon alarak başlıbaşına bu yönü ile basit dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla TCK'nın 157/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı halde mahkemece bu hususta bir karar verilmemiş, keza hakkında sahtecilik, dolandırıcılık ve örgüte yardım suçundan kamu davası açılan sanık Salih Meriç hakkında bir karar verilmemiş ise de, mahkemesince bu sanıklar hakkında her zaman bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Sanıklar ..., ..., ...'un birlikte suç işleme kararı çerçevesinde devletin üretici çiftçilere tanımış olduğu destekleme primi için esas aldığı müstahsil makbuzlarını sahte olarak oluşturup bunları komisyon karşılığı ihtiyacı olan çiftçilere satma konusunda karar verdikleri, bu karar çerçevesinde öncelikle bu müstahsil makbuzlarını oluşturabilecekleri ve resmi sıfat kazandırabilecekleri şirketlere sahip olma düşüncesiyle, bir serbest muhasebecinin yanında çalışan sanıklardan ... ile irtibata geçtikleri, sanık ...'in mali konular ile ilgili yardım ve tavsiyeleriyle, sanık ...'in aralarında M... ve D... isimli şirketlerin de bulunduğu çok sayıda herhangi bir ticari faaliyeti bulunmayan şirketleri devraldığı, sanık ...'un bu vasıftaki şirketlerin araştırılarak bulunmasında sanıklara yardım ettiği, şirket devir işlemlerinde, göstermelik kiralık ofislerin temininde rol oynadığı, sanıkların herhangi bir ticari faaliyeti olmayan şirketlere ticari faaliyette bulunuyor görüntüsü verip, özellikle M... ve D... isimli şirketler üzerinden kestikleri müstahsil makbuzlarını ihtiyacı olan çiftçilere ürün almadan komisyon karşılığı verdikleri, çiftçilerin bulunmasında yöre halkından olan sanık ...'un sanıklara yardım ettiği, çiftçilere ulaşma konusunda ise sanıklar ..., ... ve ...'un aktif rol aldıkları, sanıklar ..., ... ve ...'un daha ziyade müstahsil makbuzu kesilmesi ve şirketlerin idaresi işlemleri ile uğraştıkları, sanık ...'in ise amaçlanan eylemler için zorunlu olan şirket muhasebe - vergi işlemlerini yürüttüğü, bu kapsamda çiftçi olan diğer tüm sanıkların ürün satmadan satmış gibi gösterilen, bu yönüyle içerik itibari ile sahte müstahsil makbuzlarını komisyon karşılığı aldıkları ve destekleme primi alabilmek için ilgili Tarım Kredi Kooperatiflerine verip haksız destekleme primi aldıkları, K... Beldesi Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü olan sanık ...'in de, müstahsil makbuzlarının sıraya alınmasında ve ödemeler konusunda ihtiyaç duyulan bilgileri vererek sanıklara yardım ettiği, bu suretle sanıkların suç işlemek için örgüt kurup örgütte yöneticilik yapmak, örgüt üyesi olmak, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardımcı olmak, ticari faaliyet göstermeyen şirketleri devir almak yoluyla dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik ve bu suçlara yardım suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
1-Resmi Belgede Sahtecilik suçundan haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklar; ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Z... K... ve ... müdafilerinin itiraza tabi olan bu kararlara karşı yaptıkları itirazın Kırıkkale ağır ceza mahkemesinin 19/06/2013 gün ve 2013/692 değişik iş sayılı kararı ile reddedilmiş olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 271/4 madde ve fıkrası uyarınca red kararı kesin nitelikte olup, bu karara yönelik temyiz yolu kapalı olduğundan sanıklar ve sanık müdafiilerinin bu hususa ilişkin temyiz istemiyle ilgili olarak dairemizce karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2- Katılan hazine vekilinin, sanıklar ..., ..., ..., ..., hakkında, suç işlemek için örgüt kurmak ve Örgüte üye olmak suçundan, sanıklar ..., ... ve ... hakkında, suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak suçundan, sanıklar ..., ... ve ... hakkında ise örgüte yönetici ve üye olmamakla birlikte yardımda bulunmak suçlarından ayrı ayrı verilen beraat kararları yönünden sıfatı nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmadığından bu suçlara ilişkin katılan vekilinin temyiz taleplerinin;
Sanık ...'un ise; yokluğunda verilen ve bulunduğu İskilip Ceza İnfaz kurumu aracılığı ile 26.04.2013 tarihinde yöntemince tebliğ olunan nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz talebi yasal süresi geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmakla, 24.05.2013 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE;
3- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçlarında sanıkların cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan kurumlar adına hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
4-Sanıklar ..., ... , ..., Nurten Aksünger,..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar, sanıklar müdafiileri ve katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanıklar ..., ... ve ...'un kurmuş oldukları ve herhangi bir ticari faaliyeti olmayan şirketler adına bastırdıkları müstahsil makbuzlarını içerik itibari ile sahte olarak düzenledikleri ve komisyon karşılığında çiftçi olan diğer sanıklara verdikleri, bu suretle üzerlerine yüklenen sahtecilik suçunun sübutuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıklar hakkında 213 sayılı kanuna aykırılık suçundan tefrik edilen ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen soruşturma bakımından; anılan yasadaki suçun belgenin sahte olarak düzenlenmesiyle oluşacağı, belgenin kullanılmasının ve vergi kaybı doğmasının suçun oluşumu bakımından öneminin olmaması, özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının ise sahte belgelerin kullanılarak haksız menfaat sağlanmasıyla oluşacağı nazara alınarak tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Ancak;
a) Sanıklar Nurten Aksünger, ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki sahtecilik suçlarını işlediklerine ve diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden yüklenen suçlardan haklarında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
b) Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükümler yönünden sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
Suça konu müstahsil makbuzlarının resmi belge niteliğinde olmayıp özel belge niteliğinde olduğu bu nedenle sanıklar ..., ... ve ...'un eylemlerinin TCK'nın 207/1 maddesinde yazılı özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden resmi belgede sahtecilik suçunden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması,
c) 8) Adli sicil kaydına göre, Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/1139 E. 2006/307 K.sayılı 20.4.2006 kesinleşme tarihli 4 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, sanık ... hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Sanık ...'ın hükümden sonra, 28.2.2015, tarihinde vefat ettiğinin UYAP üzerinden MERNİS'ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6-Sanıklar, sanıklar müdafileri ile katılan vekilinin dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Sanıklardan ...'in diğer sanık ... Ayhatalpa ait şirketlerin muhasebe işlemlerini yaptığına, sanık ...'ın minibüs işleticisi olarak çiftçi olan sanıkların eksik olan evrak ve belgelerini sanık ...'e mahiyetini bilmeden götürdüğüne dair savunması, sanıklar ..., ...'ün de inkara yönelik savunmaları dışında diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ve devletten haksız şekilde destekleme primi aldıklarına dair mahkumiyetlerine yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıtlar elde edilemediğinden beraatlerine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
b) Sanıklar ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., N... H..., ..., ..., ..., H... B..., ..., ..., Z... K... ve ... herhangi bir ürün satışı olmadığı halde satış yapılmış veyahutta sattığı miktardan fazla satış yapmış gibi göstererek sahte müstahsil makbuzlarını kullanmak suretiyle devletten destekleme primi almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1-Sanıkların eylemlerinin TCK'nın 158/1-e maddesinde yazılı kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı kanunun 158/1-j maddesine göre uygulama yapılması,
2- 5237 Sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK'nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı kanun'un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken, sanıklar ..., ... ve H... K...'un elde ettikleri haksız menfeat miktarı, mahkumiyetlerine karar verilen ve çiftçi olan diğer sanıkların almış oldukları destekleme pirimlerinin toplamı kadar olduğu gözetilmeden bu sanıkların elde ettikleri haksız menfeat miktarı belli olmadığı gerekçesiyle adli para cezasının 5000 gün olarak, diiğer sanıkların adli para cezalarının ise 70 gün olarak belirlenip TCK'nın 61 ve 52. maddelerine aykırı şekilde eksik ceza tayini,
3-TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının tüm sanıklar için uygulanması zorunluluğu,
4- Adli sicil kaydına göre, Ankara 21.Asl.Ceza Mahkemesinin 2003/1139 E. 2006/307 K.sayılı 20.4.2006 kesinleşme tarihli 4 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, sanık ... hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
7) Sanık ... hakkında Resmi Belgede Sahtecilik ve Kamu Kurumu Zararına Dolandırıcılık suçlarına ilişkin olarak; hükmün (7) nolu bendinde ayrı ayrı beraat kararı verilmişken, aynı suçlara ilişkin hükmün (8B) nolu bendinde mahkumiyete karar verilerek hükümde çelişki yaratılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca Sanık ... yönünden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı yasanın 325 maddesi uyarınca bozmanın süresinde başvurmadığı için temyiz talebi reddedilen sanık ...'a teşmil edilmesine, 20.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.