DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/448 E. , 2021/68 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/448
Karar No : 2021/68
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde … Piyade Tugay Komutanlığı emrinde … sınıf ve rütbesinde görev yapan davacı tarafından, … rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesi Birinci Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yargılamanın yenilenmesi suretiyle kaldırılarak, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacının 04/11/2016 tarihinde kayda giren yargılamanın yenilenmesi istemli dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 53. maddesinde yer verilen yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin hiçbirisine uymadığı, yargılamanın yenilenmesini gerektiren hallerin kanun koyucu tarafından sınırlı olarak belirlendiği, anılan Kanun'da sayma yoluyla belirtilen sebeplerin dışında yargılamanın yenilenmesinin mümkün olmadığı ve sayılan sebeplerin kıyas yoluyla genişletilmesi olanağının da bulunmadığı gerekçesiyle, davacının yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu ve istemin kabulünü gerektiren başka bir neden de bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 09/04/2019 tarih ve E:2019/777, K:2019/1835 sayılı kararıyla;
İlgili mevzuat hükümleri göz önüne alındığında, … İdare Mahkemesi Birinci Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı ilk kararın, 20/07/2016 tarihi öncesinde verilmiş bulunduğu ve 2577 sayılı Kanun'a göre temyize tabi bir karar olduğu, bu nedenle bahsi geçen karara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması üzerine ... İdare Mahkemesince verilen kararın da doğrudan temyize tabi olduğu sonucuna varıldığından, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince görevsizlik kararı verilerek, dosyanın, Danıştaya gönderilmesi gerekirken, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinde usul kurallarına uygunluk görülmediği gerekçesiyle,
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ilgili hükümlerine göre, idare ve vergi mahkemelerinin konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen davalarda verilen kararları ile ivedi yargılama usulüne tabi davalarda verilen kararları hariç, 2576 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'la değişik 3. maddesine göre kurulan Bölge İdare Mahkemelerinin tüm yurtta göreve başladıkları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen nihaî kararlarının istinaf kanun yoluna tabi olduğu,
Bu haliyle, ... İdare Mahkemesince bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta faaliyete başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra, 18/09/2018 tarihinde verilmiş olan yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılması istemini içeren başvurunun, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinde düzenlenen 'istinaf' kanun yolu kapsamında bulunduğundan, söz konusu istemin Dairelerince karara bağlanmasında usul kurallarına aykırılık bulunmadığı gerekçesi de eklenmek suretiyle işin esası incelenmiş ve davacının istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) kurmay subayların bulunmasının adil yargılanma hakkının ihlali olarak görüldüğü, bu haliyle, yargılamanın yenilenmesi istemine konu AYİM kararında kurmay albayların görev alarak oy kullanmalarının dahi yargılamanın yenilenmesi için gerekli ve yeterli bir sebep olduğu belirtilerek, istinaf başvurunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlıkta yargılamanın yenilenmesini gerektirir sebeplerin mevcut olmadığı, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararının, ısrara ilişkin kısmının Danıştay Dairesi kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde … Piyade Tugay Komutanlığı emrinde … sınıf ve rütbesinde görev yapmakta iken, 08-10/01/2013 tarihleri arasında yurt dışı izni almadan yıllık izin süresi içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gittiğinden bahisle hakkında yasal işlem başlatılmış ve bu işlem nedeniyle 2014 yılı Ağustos ayında albay rütbesine terfi ettirilmemiştir.
Söz konusu işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacının karar düzeltme isteminin de aynı Mahkemece reddi suretiyle 19/01/2016 tarihinde kesinleşmiştir.
Daha sonra 04/11/2016 tarihinde kayda giren dilekçe ile davacı tarafından, … İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, yargılamanın yenilenmesi suretiyle kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
11/02/2017 tarih ve 29976 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la Anayasa'ya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendinde, askeri yargının kaldırıldığı ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde gönderileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 203. maddesinde, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun yürürlükten kaldırıldığı, 36. maddesiyle eklenen 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun geçici 45. maddesinde ise, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğerlerinin Ankara İdare Mahkemelerine herhangi bir karara gerek kalmaksızın gönderileceği düzenlenmiştir.
Anılan düzenlemeler değerlendirildiğinde, askeri yargının kaldırıldığı, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun mülga olduğu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olan dava dosyalarının Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine gönderileceği anlaşılmakla; dava dosyalarının devrini müteakip 'usul kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi' gereğince uyuşmazlığın çözümünde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen geçici 8. maddesinde ise, bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun'un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun'un geçici 8. maddesinde belirtilen bölge idare mahkemeleri, Adalet Bakanlığı tarafından 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Kararı' uyarınca 20/07/2016 tarihinde göreve başlamışlardır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un, yargılamanın yenilenmesi istemine konu olan … İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının verildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan ve 6352 sayılı Kanun ile değişik “itiraz” başlıklı 45. maddesinde, bu maddede sayılan uyuşmazlıklarla ilgili olarak, idare ve vergi mahkemelerince verilen nihai kararlar ile tek hakimle verilen nihai kararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebileceği, 3622 sayılı Kanun ile değişik 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda temyiz edilebileceği, 4577 sayılı Kanun ile değişik 47. maddesinde ise, idare ve vergi mahkemelerinin itiraz yolu açık olan kararlarının temyiz edilemeyeceği hüküm altına alınarak, idare mahkemelerinin itiraz yolu öngörülmeyen nihai kararlarının Danıştayda temyiz edileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde; yargılamanın yenilenmesi istemine konu olan ve kaldırılması istenen … İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, istinaf kanun yolunun uygulanmasına başlandığı 20/07/2016 tarihi öncesinde verilmesi ve bu haliyle, verildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 2577 sayılı Kanun'un kanun yollarına ilişkin hükümleri uyarınca temyize tabi bir karar olması nedeniyle, bu karara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının da ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte olan kanun yollarına ilişkin hükümlere, dolayısıyla temyiz kanun yolu incelemesine tabi olması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay nezdinde temyiz incelemesine tabi olduğu hususu göz önüne alındığında, uyuşmazlıkta, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince görevsizlik kararı verilerek, dosyanın, Danıştaya gönderilmesi gerekirken, davacının istinaf başvurusu hakkında karar verilmesinde usul kurallarına uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, uyuşmazlığın istinaf kanun yolu incelemesine tabi olduğu yolundaki temyize konu Bölge Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, ısrara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 20/01/2021 tarihinde, kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 1. 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na eklenen geçici 8. madde ile 6545 sayılı Kanun ile idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin zaman bakımından nasıl uygulanacağı düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere, 6545 sayılı Kanunla kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacak, 20/07/2016 tarihinden önce verilmiş kararlar hakkında ise, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanacaktır.
2. Kanun koyucu, daha önce idari yargıda kanun yollarına ilişkin yapılan değişikliklerde düzenlenen geçiş hükümlerinden farklı olarak geçici 8. maddede, 'Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararların, Danıştayda temyiz edileceği' yönünde bir düzenlemeye yer vermemiştir. Gerek 08/06/2000 tarih ve 4577 sayılı Kanunla, gerekse 02/07/2012 tarih ve 6352 sayılı Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin hükümlerde değişiklik yapılırken, 2577 sayılı Kanun'a eklenen geçici 4. ve geçici 6. maddelerde açık geçiş hükümlerine yer verilmiştir. Anılan geçici maddelerde 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin birinci fıkrasında yer alan uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihaî kararlardan, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararların, Danıştayda temyiz edileceği açık bir şekilde hükme bağlanmışken, kanun koyucu geçici 8. maddede böyle bir düzenlemeye bilinçli bir şekilde yer vermemiştir.
3. Adli yargıda ise idari yargıdan farklı bir şekilde, kanun koyucu bilinçli bir tercihle, kanun yolu aşamasında Yargıtay incelemesine tabi tutulan kararların tabi olacağı kurallara ilişkin açık geçiş hükümleri öngörmüş ve Ceza Muhakemesi Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve İş Mahkemeleri Kanunu'na ilişkin olarak kanun yollarına yönelik geçiş hükümleri düzenlemiştir. Bu kapsamda, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasında, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun uygulanacak maddeleri belirlenmiş, anılan fıkraya 01/07/2016 tarih ve 6723 sayılı Kanunla 'Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.' cümlesi eklenmiş, yine 24/11/2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunla eklenen geçici 10. madde ile de 'Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay ceza daireleri tarafından verilen bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir.' hükmüne yer verilmiştir. Benzer şekilde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasında, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un uygulanacak maddeleri belirlenmiş, anılan fıkraya 01/07/2016 tarih ve 6723 sayılı Kanunla “Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.” cümlesi eklenmiştir. Yine, 04/11/2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunla eklenen geçici 4. maddenin birinci fıkrası ile “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay hukuk daireleri tarafından verilen bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir.
4. Yukarıda alıntılanan kanun hükümlerinin incelenmesinden görüleceği üzere, kanun koyucu temyiz merciinin incelenmesinden geçmiş ilk derece mahkemesi kararları açısından bilinçli bir ayrım yaparak, adli yargı ile idari yargıda istinaf hükümlerinin zaman bakımından uygulanmasında farklı düzenlemeler öngörmüştür.
Nitekim, gerek 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8. maddesine, gerekse 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine 01/07/2016 tarih ve 6723 sayılı Kanun'un 33. ve 34. maddeleriyle “Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.” hükmü eklenirken, anılan 6723 sayılı Kanun'un 13. ve 14. maddeleriyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. ve 61. maddelerinde düzenleme yapılmasına rağmen, adli yargıdan farklı olarak, bölge idare mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden önce Danıştayca verilen bozma kararları üzerine verilecek ilk derece mahkemesi kararları hakkında herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
5. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesine göre de 6545 sayılı Kanun’un idari yargıdaki kanun yollarında değişiklik yapan hükümleri, bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen mahkeme kararları hakkında uygulanacağı hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır
2577 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesinin bir numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “…kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan…” ibaresinin, 6545 sayılı Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin olarak getirilen hükümlerin zaman bakımından uygulanması açısından belirsizliğe sebebiyet vermek suretiyle hukuki güvenliği ihlal ettiği belirtilerek, kuralın Anayasa'nın 2. maddesine aykırı olduğu iddiasıyla itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulması üzerine Anayasa Mahkemesince; 'Kanun koyucunun, 6545 sayılı Kanun’la idari yargıdaki kanun yoluna ilişkin getirilen değişikliklerin yeni kurulacak bölge idare mahkemelerinin fiilen göreve başlamasından sonra uygulanmasını amaçladığı açıktır. Buna göre, 6545 sayılı Kanun’un idari yargıdaki kanun yollarında değişiklik yapan hükümleri, Kanun’un Resmî Gazetede yayımlandığı 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe girmekle birlikte 2576 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre kurulacak olan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen idare ve vergi mahkemeleri kararları hakkında uygulanacaktır. Bu tarihten önce verilen kararlar hakkında ise 6545 sayılı Kanun’la değişiklik yapılmadan önce 2577 sayılı Kanun’da yer alan kanun yolu hükümleri uygulanmaya devam edecektir. Bu itibarla, idare ve vergi mahkemelerince verilen nihai karar tarihinin esas alınarak, bu kararlara karşı başvurulacak kanun yollarının belirlenmesine ilişkin kural açık olup kuralın belirsizliği ve öngörülemezliğinden söz edilebilmesi olanaklı değildir.' gerekçesiyle itirazın reddine hükmedilmiştir. (04/12/2015 tarih ve 29552 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/11/2015 tarih ve E:2015/63, K:2015/106 sayılı karar).
6. Yukarıda belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesinin açık hükmü ve kanun koyucunun adli yargı ve idari yargı bakımından konuya farklı yaklaşımı karşısında, 6545 sayılı Kanun ile idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 20/07/2016 tarihinden sonra verilen tüm kararlar hakkında uygulanacağından, uyuşmazlığın, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca bölge idare mahkemesi istinaf incelemesine tabi olduğu sonucuna varılmış olup, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararının ısrara ilişkin kısmının onanması ve uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmek üzere dava dosyasının Danıştay İkinci Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.