16. Ceza Dairesi 2020/6698 E. , 2021/2804 K.
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör
örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek
..., ... ve ... için
04.08.2016,
..., ..., ...,
... ve ... için
26.07.2016,
..., ... ve ...
için 12.08.2016,
... ve ... için 18.08.2016,
..., ... ve ... için
06.08.2016,
..., ... ve ...için 15.08.2016,
... için 23.08.2016,
..., ..., ...ve ... için 09.08.2016,
..., ... ve ...
için 16.08.2016,
... için 05.08.2016,
..., ..., ..., ..., ... ve ...
için 25.07.2016,
..., ... ve ... için
08.08.2016,
... için 01.08.2016,
... ve ...için 29.07.2016,
... 25.08.2016,
... için 02.09.2016,
... için 17.08.2016,
... için 13.08.2016,
..., ..., ... ve
... için 02.08.2016,
... için 19.08.2016,
... için 27.07.2016,
... için 26.08.2016
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ...,...,...,...,...,....,... ..., ... hakkında ayrı
ayrı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1,TCK’nın
62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
2-Sanıklar ..., ...,
..., ..., ..., ..., ..., ..., ...
ve ... hakkında ayrı ayrı TCK’nın
314/3 ve 220/7 yollamasıyla 314/2, 220/7-son, 3713
sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 63
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
3-Sanıklar ... ve ...
hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1,
TCK’nın 221/4, 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri
uyarınca mahkumiyet, (... hakkında 5271
sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca HAGB),
4-Sanıklar ... ve ... hakkında
5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi,
... ve müdafii, sanık ... ...ve müdafii, sanık ... ve müdafii,
sanık ... ve müdafii, sanık ... ve
müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ...
...ve müdafii, sanık ... ve müdafii ile,
sanıklar ..., ..., ...,...,...,...,...,...,...,..., ..., ..., ...,
..., ..., ...,
ve ... müdafileri ve Bölge Adliye
Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanık ... müdafiilerinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ...’ın, sanık ... müdafiilerinin, sanık ... müdafiilerinin, sanık ... müdafiilerinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafilerinin, sanık ... müdafiinin, sanık ...’ın, sanık ... müdafiinin, sanık ...’ın, sanık ... müdafiinin, sanık ... Sandıkçı’nın, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... ve müdafiinin, sanık ...’nın, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin ve sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre örgütle irtibatlı Bank Asya hesaplarında örgüt liderinin talimat tarihlerine uygun para artışı içermeyen mutad bankacılık işlemlerinin, söz konusu bankaya ait plaketi bulundurmanın, Zaman Gazetesine ve sızıntı dergisine abone olmanın, çocuklarını yurtiçinde ya da yurtdışında örgütle iltisaklı okula ya da dershaneye göndermenin, lise döneminde örgütle iltisaklı dershanede öğrenim görmenin, çocuklarının ve eşinin örgütle iltisaklı kurumlarda çalışma kaydının bulunmasının, cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık oluşturacak şekilde eş, kardeş, baba ya da çocuklar gibi akrabalık bağı bulunan kişilerin aynı suç nedeniyle yargılanmalarının mahkumiyet hükmüne esas alınmasının müsnet suç yönünden örgütsel delil ya da faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Suç tarihlerinin İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçeli karar başlıklarında ayrıntılı olarak belirtilmemesi, İlk Derece Mahkemesinde karar tarihi olarak 30.05.2018 yerine 22.05.2018 yazılması, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında karar tarihinin belirtilmemesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
I-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-)Sanık ... yönünden;
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2018 tarih ve 2016/315 - 2018/107 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan verilen mahkumiyet kararının istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 27.02.2020 tarih ve 2018/3393 - 2020/183 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verildiği, verilen hükmün yasal süresi içerisinde sanık ve müdafii tarafından temyiz edildiği, ancak sanığın 07.10.2020-26.11.2020-15.03.2021 tarihli dilekçeleri ile kararın temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiği anlaşılmakla; sanığın dilekçesinin temyizden vazgeçme iradesini taşıdığı kabul edilerek, 5271 sayılı CMK’nın 266/1. maddesi uyarınca vazgeçme nedeniyle,
B-)Sanık ... yönünden;
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2018 tarih ve 2016/315 - 2018/107 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan verilen 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, söz konusu kararın aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz kanun yoluna tabi olup temyizi mümkün olmadığı ve kararı temyize getiren Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının 12.03.2020 tarihli dilekçesi ile sanık hakkındaki temyiz talebinden feragat ettiği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 231/12. ve 266/1. maddeleri uyarınca belirtilen sebeplerle sanıklar hakkındaki dosyanın inceleme yapılmaksızın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
II-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri ile ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık ... ve ...’nın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının dosyaya gelmesi beklenilmeden; sanık ...’ın ByLock kullancısı olduğuna ilişkin 283665 ID numarasına ait ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosya içerisinde olmasına rağmen sanığa ait kabul kısmında bu delile yer verilmeden; sanık ...’e ait olduğu kabul edilen 174145 ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının sanıklardan ...’e ait kabul kısmında da
yazılıp maddi hata yapılarak karar verilmesi, yine sanık ... hakkında “ilçe ana mütevelli heyetinde yer aldığı” şeklinde, sanık ... hakkında “Tavas ilçesi ablası olduğu” şeklinde dosya kapsamı ile uyuşmayan gerekçeye yer verilmesi dosyada karar yerinde ikame olunup tartışılan sair delillerin suçun sübutu ve vasfının tayini ile cezanın bireyselleştirilmesi için yeterli olduğu görüldüğünden sonuca etkili bulunmamıştır.
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında hükmolunan temel cezadan 5237 sayılı Kanunun 62. maddesi gereğince indirim yapılırken '8 yıl 1 ay 15 gün' yerine '7 yıl 13 ay 15 gün' hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanıklar ... ve ...’a yüklenen suçların ise sanıklar tarafından işlendiğinin ispat edilemediğine dair gerekçelerin dosya kapsamına uygun ve denetime elverecek biçimde karar yerinde gösterildiği anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı, sanık ..., sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... Sandıkçı ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii ile diğer sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle beraat ve mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
III-)Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A-)Sanık ... yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; 'ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı'nın kabul edildiği gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock
kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilmesi ile sanık hakkında ifade tutanağı dosyada mevcut olan Ömer Murat Canyılmaz’ın beyanlarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılması, ByLock tespit ve değerlendirme raporunun temin edilememesi halinde belirleyici delil olacağından anılan şahsın tanık sıfatıyla usulüne uygun olarak dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
B-)Sanık ... yönünden;
BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ'de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; sanığın yargılanmasına konu banka hesapları ile ilgili olarak sanığın oğlu olan ...i’nin 12.10.2018 tarihli dilekçesi ile söz konusu hesapları sanıktan aldığı 21.11.2014 tarihli vekaletname ile kendisinin açtığını, paraların büyük kısmının kendine ait olduğunu, bankaya ait mobil bankacılık sisteminde kendi cep telefonunun kayıtlı olduğunu ve söz konusu işlemleri buradan yaptığını, kendi yargılamasının yapıldığı Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde bu hususlara ilişkin beyanda bulunduğunu belirttiği görülmekle; sanığın ilgili bankada bulunan tüm hesap hareketlerinin, bu hesaplara ait işlemlerin kim tarafından yapıldığının yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde tetkik edilmesi ile delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
C-)Sanık ... yönünden;
Oluş, savunma ve kabule göre; sanığın örgüte müzahir kurumlarda çalışması, ev aramasında ele geçen ve aksi kanıtlanamayan savunmaya göre aynı suçtan hakkında mahkumiyet ilamı bulunan eşine ait cep telefonlarında 'Kakao Talk' ve 'Eagle' programının kalıntıları bulunduğuna, örgütün gizli haberleşmede kullandığı programlardan 'by lock' programının yüklüyken daha sonra kaldırıldığına ve örgütle irtibatlı bazı sitelere (samanyoluhaber,aktifhaber,rotahaber,herkülnağme,herkül.com.) erişim sağladığına ilişkin tespitler dışında örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılarak, çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk içeren faaiyetlerde bulunduğu ya da örgüte maddi veya manevi yardımda bulunduğu yönünde mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak yeterli delil elde edilemeyen sanığın müsnet suçtan beraatine karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
E-)Sanıklar ... ve ... yönünden;
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1-872 esas 2012/198 karar sayılı kararında da ayrıntıları belirtildiği üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği, sanıkların karı koca oldukları, sanık ...'nın aşamalardaki savunmalarında kendi adına olan Bank Asya hesabını eşi Bekir’in açtığını, eşinin işleri nedeniyle bu hesaba para yatırıp çektiğini, söz konusu hesapla kendisinden çok Bekir’in ilgilendiğini beyan ettiği anlaşılmakla aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar arasında savunmalarına zaafiyet yaratacak düzeyde zarar verebilecek menfaat çatışması oluştuğundan ayrı müdafilerce temsil edilmelerine imkan sağlanması gerekirken CMK'nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.