1. Ceza Dairesi 2021/8000 E. , 2021/8403 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, basit yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... ve müdafii, sanık ...
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 17.11.2020 tarih ve... Karar sayılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 02.04.2021 tarih KD -... sayılı itiraznamesi ile;
'... 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 22/03/2016 gün ve 2014/361 E. 2016/158 K. sayılı kararı ile sanık ...'ün yaralama suçundan TCK 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 62/1, 53/1-2-3 maddeleri gereğince 5 yıl hapis cezası, sanık ...'ün yaralama suçundan TCK 86/2, 29, 62/1, 52/1-2-3-4 maddeleri gereğince 4.500 TL adli para cezası, sanık ...'in yaralama suçundan TCK 86/2, 29, 62/1, 52/1-2-3-4 maddeleri gereğince 1.000 TL adli para cezası, sanık ...'ün yaralamaya teşebbüs suçundan TCK 86/2, 29, 35/2, 62/1, 52/1-2-3-4 maddeleri gereğince 2.240 TL adli para cezası, sanıklar Oktay Cihangir (basit yaralamaya teşebbüs suçu yönünden), ... ve ... hakkında AYRI AYRI UYGULANMAK ÜZERE; CMK 231/6 maddesinde sayılan koşullar gerçekleştiğinden, 5278 sayılı kanunun 562. maddesi ile değişik CMK 231/5 maddesi uyarınca sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği.
Sanık ... ile sanık ... ve müdafiinin hükmü temyiz ettikleri, düzenlenen tebliğnamede, sanık ... hakkında TCK 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 62/1, 53/1-2-3 maddeleri gereğince 5 yıl hapis cezasına ilişkin hüküm ile sanık ... hakkında sehven TCK 86/2, 29, 62/1, 52/1-2-3-4 maddeleri gereğince 4.500 TL adli para cezasına ilişkin hüküm olarak sanıklar hakkındaki hükümlerin onanması yönünde görüş bildirildiği.
Yargıtay (kapatılan) 3. Ceza Dairesi'nin 17/11/2020 Tarih ve... Karar sayılı ilamı ile;
'1)Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ve müdafiin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında basit yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
a) Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz.” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile
5237 sayılı TCK'nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
b) 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, sanık hakkındaki hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,' karar verildiği.
... 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 17/12/2020 tarihli 'Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmün ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 10/05/2016 tarih ve 2016/482 D.İş kararı ile itirazın reddine karar verildiği, ancak dairenizce 17/11/2020 tarih 2020/10785 Esas ve 2020/16608 sayılı ilam bozulmasına karar verildiğinden ilgili sanık yönünden karar ile ilgili olarak dosya Karar Düzeltme Yönünden ekte gönderilmiştir.' yazısı ile bildirimde bulunduğu, sanık ... hakkında hüküm fıkrasının 10-A-) fıkrasında TCK 86/2, 29, 62/1, 52/1-2-3-4 maddeleri gereğince 4.500 TL adli para cezası karar verildiği, hüküm fıkrasının 10-D-) fıkrasında diğer sanıklar ile birlikte sanık ... hakkında da CMK 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği halde sehven sanık ... hakkındaki karar için de görüş bildirilmesi ve Yargıtay (kapatılan) 3. Ceza Dairesi tarafından da yukarıda yazılı gerekçeler ile sanık ... hakkındaki hükmün bozulmasına karar verilmesi kanuna aykırı görüldüğünden; Yargıtay (kapatılan) 3. Ceza Dairesi'nin 17/11/2020 tarih ve... Karar sayılı ilamının sanık ... hakkındaki bölümünün kaldırılmasına,' gerekçesi ile karar düzeltme yoluna başvurulduğu;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık ... yönünden verilen karar düzeltilmesi talebinin KABULÜNE,
2) Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 17.11.2020 tarih ve... Karar sayılı sanık ... hakkında katılan ...'ye karşı kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmüne yönelik ''BOZMA'' kararının ilamdan çıkarılarak KALDIRILMASINA,
5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının aynı Kanun'un 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizinin mümkün olmadığı, Sanık ... tarafından yapılan itiraz neticesinde ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.05.2016 tarihli ve 2016/482 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilerek kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.05.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.