1. Ceza Dairesi 2022/4991 E. , 2022/5319 K.
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/79 E., 2021/254 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Isparta (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 29.11.2012 tarihli ve 2012/391 Esas, 2012/1013 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmekle, hükmolunan hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine ve aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca sanığın 1 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verilmiştir.
2. Isparta (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 29.11.2012 tarihli ve 2012/391 Esas, 2012/1013 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 29.02.2016 tarihli ve 2013/36153 Esas, 2016/3660 Karar sayılı ilâmıyla;
'1) Sanık ... hakkında hakaret suçundan açılan bir dava bulunmamasına karşın, bu suçtan beraat kararı verilerek CMK’nin 225/1. maddesine aykırı davranılması,
2) Sanık ...'ın, mağdur ...'ı yaralamasına ilişkin olayın başlangıcı ve çıkış nedeni üzerinde durulup ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği tespit edilerek, sanık yararına haksız tahrik indirimi uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,'
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Isparta 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli ve 2016/333 Esas, 2016/490 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmekle, hükmolunan hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine ve aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca sanığın 1 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verilmiştir.
4. Isparta 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli ve 2016/333 Esas, 2016/490 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 01.10.2020 tarihli ve 2020/20272 Esas, 2020/12334 Karar sayılı ilâmıyla özetle; sanığın yargılama konusu eylemi için 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesi kapsamında basit yargılama usûlünün uygulanabilir hâle gelmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. Isparta 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2021 tarihli ve 2020/552 Esas, 2021/35 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesi gereği basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilmekle, kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmekle, hükmolunan hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine ve aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca sanığın 1 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verilmiştir.
6. Isparta 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2021 tarihli ve 2020/552 Esas, 2021/35 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin 20.01.2021 tarihli istinaf istemi, 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında itiraz niteliğinde kabul edilmekle genel hükümlere göre yargılama yapıldığı ve Mahkemece 26.03.2021 tarihli ve 2021/79 Esas, 2021/254 Karar sayılı karar ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmekle, hükmolunan hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine ve aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca sanığın 1 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verilmiştir.
7. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 16.04.2022 tarihli ve 2021/97566 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri;
1. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Vesaire, İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılan ile sanığın aynı binada alt üstlü dairelerde ikamet ettikleri, aralarında önceye dayalı husumetin bulunduğu, olay günü saat 10.00 sıralarında merdivende karşılaştıkları, katılanın sanığa yol vermediği, sanığı da 'Yoldan çekilsene!' dediği, ancak katılanın 'Buradan çıkamazsın!' demesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, sanığın, katılandan kaynaklanan haksız hareketin neden olduğu hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek fayansla vurduğu katılanı, basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı, soruşturma aşamasında tespit olunan 18.05.2012 tarihli kolluk beyanında ikrar ettiği belirlenmiştir.
3. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak; Isparta Devlet Hastanesince tanzim olunan, 18.05.2012 tarihli;
'Sol uylukta sıyrık, basit bir tıbbî müdahale ile giderilir.'
Görüşünü içerir adlî muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamede Belirtilen Görüş Yönünden
1. Isparta 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2021 tarihli ve 2020/552 Esas, 2021/35 Karar sayılı kararı, 5271 sayılı Kanun’un, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle yeniden düzenlenen “Basit yargılama usulü” başlıklı 251 inci maddesi ve bu maddeye ilişkin Anayasa Mahkemesinin, 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı neticesinde oluşan durum kapsamında değerlendirildiğinde; asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olanlar dışında adlî para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri gibi sanığın kusur yeteneğini etkileyen durumlardan biri veya birkaçı bulunmayan hâllerde basit yargılama usûlünün uygulanabileceği, suçun basit yargılama usûlü kapsamına girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması durumunda ise bu usûlün uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
2. Aynı düzenlemeye göre; Mahkemece basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilmesi hâlinde iddianamenin, sanık, varsa mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmelerinin isteneceği, tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususunun da belirtilmesinden sonra gerekirse toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edildikten sonra duruşma yapılmaksızın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinde belirtilen kararlardan birine hükmedilebileceği anlaşılmıştır.
3. Mahkeme tarafından mahkûmiyet kararının verildiği hâllerde, belirlenecek sonuç ceza miktarı üzerinden 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesine göre dörtte bir (¼) oranında indirim uygulanacağı, koşulların bulunması hâlinde de kısa süreli hapis cezası belirlenmiş ise seçenek yaptırımlara çevrilebileceği veya hapis cezasının ertelenebileceği ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği belirlenmiştir.
4. İlgili hükme göre; Mahkemece kurulan hükümde, itiraz usûlü ile itirazın sonuçlarının belirtileceği, 5271 sayılı Kanun’un 252 nci maddesine göre, bu şekilde verilen kararların itiraz yoluna tabi olduğu, itiraz üzerine ise hükmü veren Mahkemece duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam olunacağı, bu aşamadan sonra ise Mahkemenin, 5271 sayılı Kanun’un 252 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hüküm verirken, sanığın itirazı hâlinde daha önce 251 inci madde kapsamında basit yargılama usûlüne göre verdiği hükümle bağlı olmadığı, ancak itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirimin korunacağı, bu şekilde kurulan hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabileceği anlaşılmıştır.
5. Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı üzerine yeniden yapılan yargılamada bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemenin, soruşturma aşamasında toplanmış delillerle, ilgili kurum ve kuruluşlardan re’sen toplanması gereken belgeleri dikkate alarak davada basit yargılama usûlünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar vermesi gerekmektedir.
6. Basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verildiği takdirde Mahkemece, iddianame ve Yargıtay bozma ilâmı sanığa tebliğ edilerek, tebligatta “Duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması durumunda cezasının dörtte bir oranında indirileceği, koşulları bulunması hâlinde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilebileceği veya hapis cezasının ertelenebileceği ya da uygulanmasına yazılı olarak karşı çıkmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği” belirtilerek beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirebileceği ihtar edildikten sonra 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına göre bir hüküm kurulacaktır.
7. İnceleme konusu dava dosyasında Mahkemece, sanığa bahse konu ihtarı içeren açıklamalı davetiye gönderilmediği gibi duruşma açılmak suretiyle hüküm kurulduğu, hükümde Anayasa Mahkemesinin, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca sanığa verilen sonuç cezadan dörtte bir oranında indirim yapıldığı, sanık müdafiinin bu hükme yönelik istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
8. 5271 sayılı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme nedeniyle kanun yolunda hatanın re’sen dikkate alınacağı anlaşıldığından, Mahkemece, sanık müdafiinin istinaf dilekçesinin karara itiraz mahiyetinde olduğunun kabulü ile 5271 sayılı Kanun'un 252 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen; 'İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur.' şeklindeki düzenleme esas alınarak uygulama yapıldığı belirlenmiştir.
9. Sanık müdafiinin bahse konu itirazı nedeniyle artık basit yargılama usûlü uygulanamayacağından, Mahkemece duruşma açılarak genel hükümlere göre bir karar verilmesinin yerinde olduğu, bu durumda Mahkemenin, daha önce 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi kapsamında basit yargılama usûlüne göre verdiği hükümle bağlı olmadığı, genel hükümlere göre hüküm kurulacak yeni hükümde, basit yargılama usûlünün gerektirdiği dörtte bir oranındaki indirimin uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu şekilde kurulan hükme karşı da genel hükümlere göre kanun yoluna gidilebileceği saptanmıştır.
10. Her ne kadar Mahkemece, basit yargılama usûlü ile ilgili usûlî işlemler yerine getirilmemiş olsa da sanık hakkında belirlenen sonuç cezadan, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi uyarınca dörtte bir oranında ceza indirimi uygulanması nedeniyle basit yargılama usûlünün uygulandığı, bu kapsamda verilen kararın, 5271 sayılı Kanun’un 252 nci birinci fıkrasına göre itiraza tabi olduğu, sanık müdafiinin 20.01.2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabul edilmesiyle yargılamaya genel hükümlere göre devam edilerek temyiz incelemesine konu hükmün kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
1. Beraat Kararı Yönünden
Sanığın, üzerine atılı suçlamaya yönelik 18.05.2012 tarihli ikrarı, katılan beyanı ve katılan hakkında tanzim olunan adlî muayene raporu karşısında sanığın eyleminin sübuta erdiği belirlenmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Isparta 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2021 tarihli ve 2021/79 Esas, 2021/254 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.06.2022 tarihinde karar verildi.