4. Ceza Dairesi 2018/4424 E. , 2018/15161 K.
Eşe karşı kasten yaralama ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/03/2018 tarihli ve 2018/562 soruşturma, 2018/172 esas, 2018/170 sayılı iddianamenin iadesine dair Orhangazi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2018/59 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2018 tarihli ve 2018/659 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 18/06/2018 gün ve 94660652-105-16-6871-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/06/2018 gün ve 2018/54480 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 3. alt bendi ile 5237 sayılı Kanun'un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış ise de, 5271 sayılı Kanun'un 253/3. maddesinde yer alan 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz' şeklindeki hüküm gereğince, somut olayda şüphelinin tehdit suçunu uzlaşma kapsamına girmeyen eşe karşı kasten yaralama suçuyla birlikte işlemesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Eşe karşı kasten yaralama ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/03/2018 tarihli ve 2018/562 soruşturma, 2018/172 esas, 2018/170 sayılı iddianamenin iadesine dair Orhangazi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2018/59 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2018 tarihli ve 2018/659 Değişik İş sayılı kararının, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 3. alt bendi ile 5237 sayılı Kanun'un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış ise de, 5271 sayılı Kanun'un 253/3.
maddesinde yer alan 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz' şeklindeki hüküm gereğince, somut olayda şüphelinin tehdit suçunu uzlaşma kapsamına girmeyen eşe karşı kasten yaralama suçuyla birlikte işlemesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
CMK'nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz' şeklindeki düzenleme karşısında, şüpheli ...'e yükletilen tehdit suçunda uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir. Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık(madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan 'etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile 'ibaresi madde metninden çıkarılmış, 09/07/2009 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun 8. maddesiyle fıkraya eklenen ikinci cümlesinde yer alan 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz' şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.
Uzlaştırma CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde' (1)Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır. ' denilmiştir.
Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak
./..
.3.
Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun iddianamenin iadesine ilişkin 174. maddesi;
'(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.' biçiminde düzenlenmiştir.
CMK'da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek oturum” da bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen düzenlemelerden biridir. Anılan kanunun 174. maddesinin birinci fıkrasının c bendinde, uzlaştırmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan suçlarda uzlaştırma usulü uygulanmaksızın iddianame düzenlenmesi halinde, iddianamenin Cumhuriyet başsavcılığına iade edileceği açıkça hüküm altına alınmıştır. Uzlaştırmaya tabi olan suçlarda uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden iddianame düzenlenmesi halinde, iddianame ya süresi içerisinde iade edilecek ya da bu eksikliğe rağmen iddianamenin kabul edilmesi veya soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içerisinde iade edilmemesi nedeniyle iddianamenin kabul edilmiş sayılması halinde, uzlaştırma işlemleri kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından yerine getirilecektir.
İncelenen dosyada;
Mağdur ...'ün 13/02/2018 tarihinde, eşi olan şüphelinin kendisini 11/02/2018 tarihinde darp ettiğini ve şikayetçi olmadığını beyan ederek kolluğa müracaatta bulunduğu, şüpheli Ayhan Bingül'ün 14/02/2018 tarihinde alınan ifadesinde atılı suçlamayı kabul
./..
.4.
etmediği, mağdur ...'ün 15/02/2018 tarihinde yeniden kolluğa müracaat ederek 13/02/2018 tarihli şikayetini öğrenen şüphelinin kendisini 'çocuğunu elinden alırım seni gebertirim' şeklinde tehdit etmeye başladığını beyan ettiği, şüpheli hakkında eşe karşı kasten yaralama ve tehdit suçlarından 19/03/2018 tarihli iddianamenin düzenlendiği, iddianamede tehdit ve eşe karşı kasten yaralama suçunun birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaştırma işlemlerinin uygulanmadığının belirtildiği, Orhangazi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2018/59 iddianame değerlendirme sayılı kararıyla şüpheliye isnad edilen suçların farklı tarihlerde işlendiği iddiasının bulunması nedeniyle tehdit suçu yönünden uzlaştırma işlemlerinin uygulanmasının gerektiği gerekçesiyle iddianamenin iade edildiği, Cumhuriyet savcısı tarafından 05/04/2018 tarihinde anılan karara itiraz edildiği, Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2018 tarihli ve 2018/659 Değişik İş sayılı kesin nitelikteki kararıyla itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde şüpheliye yükletilen TCK'nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun müstakilen işlenmesi durumunda uzlaştırma kapsamında olduğunda şüphe bulunmamaktadır.
Çözüme kavuşturulması gereken sorun, CMK'nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz' şeklindeki düzenleme karşısında, şüpheli ...'ün TCK'nın 106/1-1. cümlesi kapsamında düzenlenen ve müstakil işlendiğinde uzlaştırma kapsamında bulunan tehdit suçunun, uzlaştırma kapsamında bulunmayan eşe karşı kasten yaralama suçuyla birlikte işlenip işlenmediğidir. Suçların birlikte işlenip işlenmediği hususunun, suçlar arasında bağlantı bulunup bulunmadığı hususundan farklı olduğu kuşkusuzdur. 'Bağlantılı suç' kavramına, CMK'nın 8 vd. maddelerinde değinilmiş, 'birlikte işlenme' kavramı ise CMK'nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde kullanılmıştır. İşlenen suçlar arasında bağlantı bulunması bu suçların birlikte işlendiği anlamına gelmemektedir. Aksinin kabulü CMK'nın 8. maddesinin ikinci fıkrasındaki 'Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır. ' şeklindeki düzenlemeye aykırı olacaktır.
Somut olay irdelendiğinde; mağdur ...'ün 13/02/2018 tarihinde, eşi olan şüphelinin kendisini 11/02/2018 tarihinde darp ettiğini ve şikayetçi olmadığını beyan ederek kolluğa müracaatta bulunduğu, şüpheli ...'ün 14/02/2018 tarihinde alınan ifadesinde atılı suçlamayı kabul etmediği, mağdur ...'ün 15/02/2018 tarihinde yeniden kolluğa müracaat ederek 13/02/2018 tarihli şikayetini öğrenen şüphelinin kendisini 'çocuğunu elinden alırım seni gebertirim' şeklinde tehdit etmeye başladığını beyan ettiği görülmektedir. Mağdur beyanlarında şüphelinin eşe karşı kasten yaralama ve tehdit eylemlerinin aynı zaman diliminde gerçekleştirdiğine dair bir iddia veya anlatım yer
./..
.5.
almamaktadır. Bu nedenle şüphelinin tehdit eylemini ayrı zaman diliminde, eşe karşı kasten yaralama suçu nedeniyle mağdurun kolluğa müracaatından sonra gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar nazara alındığında; şüphelinin eylemlerini gerçekleştirdiği zaman dilimi dikkate alınarak, eylemler arasında bağlantı bulunduğunun ancak eylemlerin birlikte gerçekleştirilmediğinin anlaşılması karşısında, CMK'nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan 'Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz' şeklindeki yasal düzenlemenin somut olayda uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, Cumhuriyet savcısı tarafından tehdit suçu yönünden uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden düzenlenen iddianamenin iadesine ilişkin Orhangazi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2018/59 iddianame değerlendirme sayılı kararında ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2018 tarihli ve 2018/659 Değişik İş sayılı kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden bozma isteminin, CMK'nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, sonraki işlemlerin, CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
BD