T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/423 Esas
KARAR NO : 2022/702
DAVA : Alacak - Yargılamanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 24/06/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak - Yargılamanın Yenilenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; huzurda görülen davanın konusu olan alacağın Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyasının bekletme konusu yapılması hususunun, vekalet ücreti almak amacı ile ...'in çevirmiş olduğu karmaşık ilişki ve entrikaların sonucu olduğunu, Danıştay 13. Dairesinin ... tarih ve ... Esas - ... Karar sayılı kararından sonra alacaklarının kesinleştiğini, iddianame düzenleyen Cumhuriyet Savcısı ve bu iddianameye dayanarak hakkında kamu davası açılmasının maddi ve manevi zarara uğrattığını, mahkememizin ... Esas - ... Karar sayılı dosyası yönünden yargılamanın yenilenmesi ve tüm yargılama giderlerinin dava tarihinden itibaren gecikme zamları ile birlikte karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava ehliyetinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının bu dosyada daha önce yargılamanın yenilenmesini talep ettiğini ve davasının reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, şimdi hiçbir yeni gelişme yok iken tekrar yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, dosyalara sunduğu dilekçelerde ne demek istediği anlaşılmamakta, dilekçelerin 25-30 sayfadan oluşmakta, cümlelerin anlam bütünlüğü taşımamakta olduğunu, işlem yapma ehliyetinin olmadığı, vesayet altına alınması gerektiği kanaatinde olduklarını, beş ayrı belgede “özel evrakta sahtekarlık” suçundan mahkum olduğunu ve kararın kesinleştiğini, oluşturduğu sahte belgelere dayalı olarak açtığı alacak davalarını da kaybettiğini, hâlâ başkalarını suçlamasının, ruh halinin normal olmadığını, işlem yapma ehliyetinin fesada uğradığını göstermekte olduğunu, davacının mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 TL.lik alacak davası açtığını, davaya dayanak olarak da 01/07/2004 tarihli 'Taahhütname' başlıklı belge ile aynı tarihli 'Borç Senedi' ve 'Teslim Tutanağı' başlıklı belgeleri gösterdiğini, dayanak belgelerin sahte olduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, bu kararın davacı tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay'ın ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğinden bahisle kararı bozduğunu, bozma ilamından sonra, dosya ... Esas numarasını aldığını, bozma ilamına uyulduğunu, ceza davasının sonucunun beklenmesine karar verildiğini, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasının sonucu beklenmekte ve bu şekilde duruşmalar yapılmakta iken, davacının HMK'nun yürürlüğe girmesinden önce 13/07/2010, HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra da ... tarihlerinde olmak üzere dört kez davayı takipsiz bıraktığını, mahkemece, HMK 150/6 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacının bu kararı da temyiz ettiğini, Yargıtay'ın kararın onanmasına karar verdiğini, davacının bu kez yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, bu talebinin mahkememizin ... Esasına kaydedildiğini, davanın esastan reddine karar verildiğini, davacının istinaf talebinin de Yargıtay yolu açık olmak üzere esastan reddedildiğini, davacının bu defa temyiz incelemesi talebinde bulunduğunu, talebinin süre yönünden reddedildiğini, böylece; davacının, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair kararın kesinleştiğini, yargılamanın yenilenmesini gerektiren yeni hiç bir gelişme bulunmadığını, davacının ileri sürdüğü sebeplerin, öncekiler ile aynı olduğunu, davacının haksız yere 'yargılamanın yenilenmesi' talebinde bulunduğunu, mahkemeyi yersiz ve gereksiz olarak meşgul etmekte olduğunu, HMK 329 maddesi gereğince disiplin para cezasına da mahkum edilmesini talep ettiklerini belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile mahkememizin ... Esas sayılı dosyaları celp edilmiştir.
Dava, yeminli mali müşavirlik sözleşmesinden kaynaklanan alacak (yargılanmanın iadesi) istemli davadır.
Mahkememizin ... sayılı dava dosyasının incelenmesinde (bozma öncesi ...) davacının ..., davalının ... ... ... Ürünleri San. Tic. A.Ş., davanın alacak davası olduğu, 12/05/2015 tarihli karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin ... Sayılı kararı ile kararın onanmasına karar verildiği, kararın 16/11/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin ... Sayılı kararının incelenmesinde, katılanın ..., sanığın ..., suçun serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı suçu olduğu sanığın suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle beraatine karar verildiği kararın 07/07/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Kural olarak, bir uyuşmazlık karara bağlanıp verilen hüküm kesinleştikten sonra aynı taraflar arasında, aynı konuda ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamamaktadır. Zira bir kararın kesinleşmesinde sonra uyuşmazlığın bütün bir gelecek için değişmeksizin çözümlendiği ve bu nedenle aynı uyuşmazlığın tekrar mahkeme önüne getirilmemesi gerektiği kabul edilmelidir. Gerçekten de aksi yöndeki bir kabul, yargı kararlarının bağlayıcılığını ortadan kaldırarak, hukuki barışın teminine imkân vermeyecek ve bu nedenle yargıya duyulan güven sarsılacaktır. Ancak kanun yollarından geçerek (veya geçmeksizin) kesinleşen ve kanunda açıkça belirtilen bazı ağır hatalar nedeniyle kesin hükmün tekrara gözden geçirilmesine ve aynı dava hakkında yeni bir hüküm verilmesine istisnai olarak izin verilmektedir. Bu kurum 1086 sayılı mülga Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda(HUMK) “iade-i muhakeme”, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) ise, “yargılamanın iadesi” şeklinde adlandırılmıştır (HUMK m. 445-454; HMK m. 374 - 381).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375. maddesi şöyledir; '(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir: a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması. c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması. ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması. d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması. e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması. f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması. ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması. h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması. ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması. i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. (2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.'
Yargılamanın yenilenmesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hükmün sona ermesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur (Kuru, Baki; Hukuk Muhakemeleri Usulü C. V. 6. Baskı, İstanbul 2001, s. 5165).
Yargılamanın iadesine kural olarak kararın tarafları başvurabilir, ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 376. maddesi gereğince tarafların alacaklıları veya halefleri de başvurabilir. Yargılanmanın yenilenmesi talepleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 375. ve 376. maddelerinde belirlenmiştir. Bu maddelerde yargılanma sebepleri sınırlı bir biçimde sayıldığından, bu maddeler dışında yargılama hatası ne kadar ağır olursa olsun yargılamanın yenilenmesi sebebi sayılmaz (Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet; Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Ankara 2011, s. 636 vd.).
Yargılamanın iadesi sebepleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 375. maddesinde (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun m. 445) sınırlı olarak sayılmıştır. Bunun dışındaki bir sebepten dolayı, yargılamanın iadesi yoluna gidilemez. Bir başka deyişle, maddede sayılan yargılamanın iadesi sebepleri kıyas yolu ile genişletilemez (Kuru, Baki; Hukuk Muhakemeleri Usulü C. V. 6. Baskı, İstanbul 2001, s. 5171; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ... sayılı kararı aynı mahiyette Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun .. sayılı kararı).
Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, ilk önce yargılamanın iadesinin mesmu olup olmadığını araştırır. Mahkeme burada genel dava şartlarından başka, yargılamanın iadesi davacısının davayı süresi içinde açıp açmadığını, teminat gösterip göstermediğini ve kanunda yazılı bir yargılamanın iadesi nedenine dayanıp dayanmadığını kendiliğinden inceler. Mahkeme, bu şartların birinin mevcut olmadığı kanısına varırsa, yargılamanın iadesi davasını mesmu olmadığından dolayı esasa girmeden reddeder (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku 25. Baskı, Ankara 2014, s. 687.).
Davamıza gelince; davacı Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin ... sayılı dava dosyasından beraat ettiğini belirterek mahkememizin ... sayılı (bozma öncesi ...) dava dosyasında yargılamanın iadesine karar verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkememizin ... sayılı kararında, davanın takip edilmemesi nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin ... sayılı kararı ile kararın onanmasına karar verilerek karar 16/11/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı mahkememizin ... sayılı dava dosyasının bozma öncesi ... sayılı kararın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin ... sayılı kararında Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin ... (bozma sonrası ...) sayılı dosyasının beklenmesine karar verilmesi gerektiğine işaret olunduğu, yurt dışı seyahatlerinin olması nedeni ile dosyayı takip edemediğini ve Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin ... sayılı dava dosyasından beraat kararı verildiğini belirterek yargılamanın iadesini talep etmiştir. Yargılamanın iadesi sebepleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375. maddesinde (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun m. 445) sınırlı olarak sayılmış olması, bunun dışındaki bir sebepten dolayı, yargılamanın iadesi yoluna gidilemeyecek olması, yargılamanın iadesi sebepleri kıyas yolu ile genişletilemeyecek olması, mahkememizin ... sayılı kararında, davanın takip edilmemesi nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması, davacının ileri sürdüğü yargılama sebeplerin kanunda yargılamanın iadesi nedeni olarak sayılan nedenlerden olmaması nedeni ile yargılamanın iadesi davasını mesmu olmadığından davanınn reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının yargılamanın iadesi talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 135,00.-TL harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 54,30.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/10/2022
Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır