(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/6458 E. , 2012/14755 K.
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü ( mahallesi ) 106 ada 28 parsel sayılı 6521.56 m2, 108 ada 1 parsel sayılı 11708.43 m2, 108 ada 6 parsel sayılı 33245.37 m2, 108 ada 7 parsel sayılı 23143,14 m2 ve 113 ada 1 parsel sayılı 773,11 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... ve arkadaşları adına tesbit edilmiştir. Dava konusu parsellere yönelik olarak mahkemenin 2006/346 esas, 2006/256 esas, 2006/350 esas, 2006/372 esas ve 2006/251 esas sayılı dava dosyalarıyla acılan davalarda çekişmeli parsellere yönelik hüküm kurulmuş ve kesinleşmiştir. Ancak mahkemece infaz aşamasında problem olduğu düşüncesiyle dava dosyalarını resen ele alınarak tekrar esasa kayıt edilmiş ve mahkemece davanın kısmen kabulü ile;
1 ) Dava konusu 113 ada 1, 108 ada 6, 108 ada 7 ile 106 ada 28 parsel sayılı taşınmazlara yönelik mahkememizin 2010/33 esas, 2010/111 karar sayılı kararı usûlen kesinleşmiş olduğundan bu parseller hakkında infazı engelleyici başkaca karar bulunmadığından KARARIN AYNEN GEÇERLİ KALMASINA VE BU PARSELLER HAKKINDA AYRICA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2 ) Ancak mahkememizin 2010/33 esas ile 2006/350 esas sayılı dosyalarında dava konusu 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında birbirinden farklı kararlar verildiğinden bu nedenle kararlar infaz edilemediğinden mahkememizin 2010/33 esas, 2010/111 karar sayılı 108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki KARARININ KALDIRILARAK Yargıtay onamasından geçen mahkememizin 2006/350 esas 2009/200 karar sayılı kararının AYNEN geçerli kalmasına, buna göre ;
a ) Dava konusu Ordu İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 108 ada 1 no.lu parselin (A) harfi ile belirtilen 645,62 m2'lik kısma yönelik tesbitin İPTALİ ile Orman vasfında Hazine adına KAYIT VE TESCİLİNE,
b) Ordu İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 108 ada 1 nolu parselin (B) harfi ile belirtilen 8486,44 m2 kısmın tesbit malikleri adına KAYIT VE TESCİLİNE,
c) Ordu İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 108 ada 1 parselin (C) harfi ile belirtilen 1737,66 m2 kısma ilişkin tesbitin İPTALİ ile Orman vasfında Hazine adına KAYIT VE TESCİLİNE,
d) Ordu İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 108 ada 1 parselin (D) harfi ile belirtilen 838.71 m2 kısma yönelik tesbitin İPTALİ ile orman vasfında Hazine adına KAYIT VE TESCİLİNE, karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro Mahkemesinin 2006/346 esas ve 2009/ 184 karar sayılı dava dosyasıyla Orman Yönetimi ... ve arkadaşları aleyhine 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro tesbitine itiraz davası açmış; mahkemece davanın kabulüyle 113 ada 1 parselin orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve hüküm 07.01.2010 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Kadastro Mahkemesinin 2006/256 esas 2009/ 183 karar sayılı dava dosyasıyla Orman Yönetimi ... ve arkadaşları aleyhine 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro tesbitine itiraz davası açmış; mahkemece davanın kabulüyle 108 ada 6 parselin orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve hüküm 07.01.2010 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Kadastro Mahkemesinin 2006/350 esas ve 2009/200 karar sayılı dava dosyasıyla Orman Yönetimi ... ve arkadaşları aleyhine 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro tesbitine itiraz davası açmış; mahkemece davanın kısmen kabulüyle 108 ada 1 parselin (A) harfi ile gösterilen 645.62 m2, (C) harfi ile gösterilen 1737,66 m2 ve (D) harfi ile gösterilen 838,71 m2'lik kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 8488.44 m2'lik kısmının tesbit gibi tesbit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.06.2011 gün ve 2011/7712 - 7200 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
Kadastro Mahkemesinin 2006/372 esas ve 2008/ 250 karar sayılı dava dosyasıyla ... ve arkadaşları ... ve arkadaşları aleyhine 113 ada 1, 108 ada 1, 6 ve 7, 106 ada 28 parsellerin kendilerine ait olduğu iddiasıyla kadastro tesbitine itiraz davası açmış; mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm 26.05.2009 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
aynı şekilde Kadastro Mahkemesinin 2006/251 esas 2009/ 118 karar sayılı dava dosyasıyla ... , ... ve arkadaşları aleyhine 113 ada 1 , 108 ada 1,6 ve 7 , 106 ada 28 parsellerin kendisine ait olduğu iddiasıyla kadastro tesbitine itiraz davası açmış; mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve hüküm 24.4.2010 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Mahkemece 2006/346, 2006/256, 2006/372 ve 2006/251 esas sayılı dava dosyalarında 03.06.2010 tarihinde düzenlenen tutanakla mahkemenin 2006/372 esas - 2008/250 karar, 2006/346 esas - 2008/184 karar, 2006/251 esas - 2009/118 karar ve 2006/256 esas – 209/118 karar sayılı dava dosyalarının kesinleşerek tapu sicil müdürlüğüne gittiği ve birbirleriyle çelişen kararlar olduğu anlaşılmakla infazda tereddüt yaşandığı, dosyaların birleştirilmesi gerekirken sehven birleştirme yapılmadan karar verildiği, bu haliyle dosyaların tek dosya halinde ... bir esasa kaydedilmesine, HUMK'nun 445. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi gerektiğine karar verilmiş ve 2006/246 - 184 sayılı dava dosyası 2010/36 esas, 2006/256 - 193 nolu dava dosyası 2010/35 esasa 2006/372 - 250 nolu dava dosyası 2010/31 esasa 2006/251-2009/118 nolu dava dosyası 2010/33 esasa tekrar kayıt edilmiştir. 2010/36, 2010/35 ve 2010/31 esasa kaydı yapılan dava dosyalarının mahkemenin 2010/33 esasa kaydı yapılan dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş ve 2010/33 esasa kaydı yapılan dava dosyasında mahkemece 01.12.2010 tarihinde davanın kısmen kabulüyle, dava konusu 113 ada 1 nolu parsel ile 108 ada 6 nolu parsele yönelik kadastro tesbitinin iptali ile orman vasfında Hazine adına kayıt ve tesciline, birleşen dosyada aynı yer 108 ada 1, 7 ile 106 ada 28 nolu parsellere yönelik davanın feragat nedeni ile reddine, tesbit gibi malikleri adına kayıt ve tesciline karar verildikten sonra yine aynı mahkemece 29.12.2011 tarihinde tutulan tutanakla bu dosyanın tekrar ... bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiş ve dava dosyası tekrara mahkemenin 2011/178 esasına kayıt edilmiştir.
Mahkemece 2006/350 esas sayılı dava dosyasında 29.12.2011 tarihinde düzenlenen tutanakla bu dava dosyasının ... bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş ve dava dosyası 2011/179 esasa kayıt edildikten sonra 29.12.2011 tarihinde mahkemenin 2011/178 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
1086 sayılı mülga HMUK 'un 445 maddesinde “Katiyen verilen veya katiyet iktisap etmiş olan kararlar hakkında aşağıdaki sebeplere binaen iade-i muhakeme talep olunabilir:
1 ) Muhakeme esnasında esbabı mücbireye veya lehine hükmolunan tarafın fiiline binaen elde edilemeyen bir senet veya vesikanın hükmün itasından sonra ele geçirilmiş olması,
2 ) Hükme esas ittihaz olunan senedin sahteliğine karar verilmiş veyahut senedin sahte olduğu mahkeme veya bir mevkii resmide ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki karar hükümden evvel ittihaz olunup iade-i muhakeme talebin de bulunan kimsenin, hüküm zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
3 ) Hükme esas ittihaz olunan bir ilam hükmü fesih ve nakz olunarak kaziye-i muhkeme teşkil etmek suretiyle külliyen mürtefi olması,
4 ) Şahadeti hükme esas ittihaz olunan şahidin hükümden sonra yalan şahadetle mahkum edilmiş olması
5 ) Ehlihibrenin kasten hilafı hakikat ihbaratta bulunduğunun hükmen tahakkuk etmesi,
6 ) Mahkümunlehin yalan yere yemin ettiği ikrarı veya beyyinei tahririye ile sabit olmuş olması,
7) Mahkümunleh tarafından hükme müessir diğer bir hile ve hud'anın kullanılmış olması,
8 ) Vekil ve mümessil olmayan kimseler huzuriyle davanın rüyet ve hükmedilmiş olması,
9) Davayı rüyetten istinkaf etmeğe kanunen mecbur olan hakim huzuriyle muhakemenin rüyet ve hükmedilmiş olması,
10 ) İki tarafı ve sebebi müddehit bir dava hakkında sadır olan bir ilama mugayir ... bir ilam suduruna sebep olabilecek bir madde yokken yine o mahkeme veya diğer bir mahkeme tarafından evvelki ilamın hükmü hilafında bir hüküm ve karar verilmiş olup da her iki ilâmın katiyet kesbetmesi.
11) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tesbit edilmiş olması.” gerektiğine değinilerek yargılamanın iadesi şartları teker teker sayılmıştır.
Aynı şekilde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 374. maddesinde “Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” denmiş ve
375 . maddesinde “ Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar ... veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya ... delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tesbit edilmiş olması.” gerektiğine değinilerek yargılamanın iadesi şartları teker teker sayılmıştır.
Her iki Yasada da “Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:” hükmü yer almakta olup mahkemece resen yargılamanın iadesi kararı verilemez. Yargılamanın iadesi davası açılabilmesi için ön koşul tarafların yargılamanın iadesi talebinde bulunmuş olmalarıdır.
Mahkemece tarafların yargılamanın iadesi istemine ilişkin bir talepleri bulunmadığı halde 03.06.2010 ve 29.12.2011 tarihli tutanaklarla dava konusu parsellere ilişkin kesinleşen dava dosyalarının tekrar esasa kayıt işleminin yapılmış olması yok hükmündedir. Bu nedenle mahkemece esasın kapatılması ile dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken esas hakkında ... şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 20/12/2012 günü oy birliği ile karar verildi.