Ceza Genel Kurulu 2015/583 E. , 2018/672 K.
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 404-1011
6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan sanık ...'ün anılan Kanun'un 13/1 ve TCK’nın 52/2-4, 53 ve 54. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 2.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye ve müsadereye ilişkin Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15.11.2012 tarihli ve 404-1011 sayılı hükmün sanık müdafisi ve malen sorumlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 02.07.2014 tarih ve 1882-17265 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 13.03.2015 tarih ve 78273 sayı ile;
'Sanığın aracı ile evinden çıktığı şoförünün kullandığı aracın güvenlik görevlileri tarafından durdurulduğu, sanığın başka araca alındığı, aracın görevliler tarafından şoförü tanık.....de araçta olduğu hâlde Emniyet Müdürlüğü otoparkına götürüldüğü burada araçta yapılan aramada aracın arka koltuk orta iç kısmında sıkıştırılmış hâlde suça konu tabanca bulunmuştur. Tanık.....tabancanın sanığın şirketinde güvenlik müdürü olan ...'e ait olduğunu tutanağı düzenleyen görevlilere söylemiş, Mahkemede de ...'in araca bindiğinde belindeki rahatsızlık nedeniyle kol koyma yerinin altına koyduğunu, bir kaç kez bu şekilde unuttuğu için tabancayı bulup teslim ettiğini söylemiştir. ... ...'ün şirketinde güvenlik müdürü olarak çalıştığını, aracı ile sanığın Beykoz'daki evine gittiğinde sanığın aracı ile çıktığını kendisine gezeceğini kendisinin de gelmesini istediğini araca bindiğinde tabancayı arka koltukların arasına koyduğunu, hareket edeceği sırada kendisine 'aracın ile gel sonra geri dönmek zorunda kalma, aracınla beni takip et' dediğini, biraz geri kaldığını, aracı ile giderken sanığa ait aracın durduğu yerden devam etmesi üzerine takip ettiğini, aracın emniyet müdürlüğüne girdiğini gördüğünü, otoparkta aracın yanına giderek araçta tabancasını unuttuğunu, silah taşıma ruhsatını göstererek silahı istediğini, bu sırada tutanağı tutan görevlilerin bu hususu belirterek tutanak düzenlediğini, silahı vermediğini, tabancayı belinin ağrıması nedeniyle kendisinin arka koltuğa sıkıştırdığını söylemiştir. Sanık, silahtan haberi olmadığını, tanığın aracına bindiğinde silahı kolçağın altına bıraktığını, kendisini 'silahı bırakma unutursun' diyerek uyardığını, ...'in güvenlik müdürü olduğunu, çoğu zaman aracına aldığını birlikte gezdiğini savunmuştur.
...Emniyet müdürlüğünün otoparkında araçta arama sırasında tabanca bulununca.....tabancanın sanığın şirketinde çalışan ...’e ait olduğunu, araçta unuttuğunu söylemiş, tutanak düzenlendiği sırada arama yapılan aracın yanına gelen ... araçta tabancasını unuttuğunu söylemiş, taşıma ruhsatını görevlilere göstermiş, sanığın şirketinde güvenlik müdürü olarak çalıştığını, sanığın aracına binerken tabancayı belinde fıtık olması nedeniyle koltuk arasına bıraktığını, sanığın kendisine 'aracınla beni takip et geri dönmek zorunda kalma' demesi üzerine aracına bindiğini aracın emniyet müdürlüğüne girince geldiğini söylemiş, bel rahatsızlığı olduğuna ilişkin dosyaya raporunu sunmuştur. Adli sicil kaydı bulunmayan, silah ruhsatı almasında dosya içerisinde bir engeli olduğuna ilişkin belgeye rastlanmayan başkasına ait ruhsatlı silahı arabasında bulundurmasının olağan bir durum olmadığı, ruhsat sahibinin araçta silahı unutması, sanığın bu durumdan haberdar olmaması hâlinde ruhsatsız silah taşıma kastının oluşmayacağı, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı' görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesince 04.05.2015 tarih ve 6388-16465 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 25.02.2012 tarihli arama ve el koyma kararından; sanığın liderliğindeki suç örgütüne yönelik olarak yapılan teknik takip çalışmaları sırasında, sanığın hakkındaki soruşturmadan haberdar olduğu, bu nedenle 25.02.2012 günü saat 13.00 sıralarında Hollanda ülkesine kaçacağı ve buna ilişkin tek yönlü uçak bileti alması nedeniyle gecikmesinde sakınca bulunduğundan sanığın ikamet ve iş yeri ile aracında arama yapılmasına, ayrıca bulunacak suç eşyalarına el konulmasına karar verildiği,
Yakalama tutanağından; 25.02.2012 günü saat 13.25 sıralarında sanığın kullanımında olduğu düşünülen .....plakalı aracın, İstanbul ili, Beykoz ilçesi Cumhuriyet köyüne giden yol üzerinde görülerek durdurulduğu ve araçta bulunan sanığın yakalandığı,
.....plaka sayılı araca ilişkin onaysız ruhsat fotokopisinden; söz konusu aracın “... Holding Anonim Şirketi” adına kayıtlı olduğu,
Araç arama ve elkoyma tutanağından; sanığın yakalandığı .....plakalı araca ilişkin, şoförü olduğunu beyan eden.....isimli şahsın katılımı ile, 25.02.2012 günü saat 15.20 sıralarında, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne ait açık otoparkta yapılan aramada, aracın arka koltuk orta iç kısmına sıkıştırılmış vaziyette bir adet T0624-03TD007163 seri numaralı 9 mm kalibreli tabanca, bu tabancaya takılı vaziyette bulunan şarjör içinde MKE yapımı 9 mm çapında on iki adet mermi görülmesi üzerine araç sürücüsü.....’e silahın kime ait olduğu sorulduğunda silahın Emekli Jandarma Yarbay ...’e ait olduğunu beyan ettiği, bu sırada arama yerine gelen ... isimli şahsın aramada ele geçirilen silahın kendisine ait olduğunu belirterek buna ilişkin 62691 numaralı ve 13.08.2007 tarihli silah taşıma izin belgesini ibraz ettiği, ayrıca sanığın yakalandığı sırada kendisinin arkadaki araçta olduğunu, silahı da bu arabada unuttuğunu beyan ettiği, aracın bagaj kısmında üzerinde 'SAMS-NITE' ibaresi bulunan siyah renkli elden çekmeli valizin içerisinde erkek iç çamaşırı, günlük kıyafetler, ayakkabı ve tıraş malzemeleri, yine üzerinde 'Adidas' ibaresi bulunan el çantası içerisinde spor ayakkabı, pantolon, kazak ve gömlek bulunduğu,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 26.02.2012 gün ve BLS-2012/2405 numaralı ekspertiz raporundan; T0624-03TD007163 seri numaralı silahın yarı otomatik bir tabanca olduğu, ateş etmesine mani mekanik herhangi bir arızasının bulunmadığı, yapılan tatbiki atışlarda çap ve tipine uygun fişekleri patlattığı, ele geçirilen on iki adet 9 mm çapındaki fişekten beş adedinin birlikte gönderilen tabanca ile yapılan deneme ve mukayese atışında patladığının görüldüğü, bu itibarla söz konusu tabanca ve fişeklerin 6136 sayılı Kanun’a göre yasak niteliğini haiz ateşli silah ve fişeklerden olduğu, ancak inceleme konusu tabancanın 6136 sayılı Kanun’un 12.maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen vahim silahlardan olmadığı,
Malen sorumlu ... hakkında, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen, 01.10.2011 tarihli ve 804320 sayılı, üzerinde havale bulunmayan raporun onaysız fotokopisinin sonuç kısmında; “Lomber lordozda düzleşme, L4-L5, L5-S1 disklerinde dejenerasyon, L5-S1 diskine komşu end platelerde tip-II yağlı dejenerasyonlar, L4-L5 diskinde posterior santral anüler fissürün izlendiği diffüz anüler bulging, dural keseye temas” bilgilerine yer verildiği,
İlgisi nedeniyle yapılan UYAP sorgulamasından, İstanbul (kapatılan) 23. Ağır Ceza Mahkemesince 19.04.2013 tarih ve 15-32 sayı ile; sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan TCK’nın 220. maddesinin birinci fıkrası uyarınca mahkûmiyet kararı verildiği, malen sorumlu ... hakkında ise suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan CMK’nın 223. maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verildiği, sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesince 06.11.2017 tarih ve 1173-4719 sayı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmek suretiyle malen sorumlu ... hakkında verilen beraat kararının ise temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmaktadır.
Tanık.....mahkemede; sanığın şoförlüğünü yaptığını, ...’in sanığın arkadaşı olduğunu ve belinden rahatsız olması nedeniyle silahını sürekli çıkarıp aracın kolçağının altına koyduğunu, birçok kez silahını araçta unutması nedeniyle söz konusu silahı ...’e teslim ettiğini, olay tarihinde de ...’in aynı şekilde silahını arabada unuttuğunu,
Malen sorumlu ...'in inceleme dışı suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan şüpheli olarak alınan kolluk ifadesinde; sanığın ortağı olduğu Avrasya Terminal İşletmeleri A.Ş.’nin genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, 25.02.2012 günü saat 12.30 sıralarında Esenler Otogarında bulunan ofisinden ayrılarak sanığın İstanbul ili, Beykoz ilçesi, Cumhuriyet köyünde bulunan ikametine gittiğini bu sırada aracıyla ikametinden ayrılan sanıkla köyün çıkışında karşılaştığını, kendi aracını yolun kenarına bırakarak sanığın bulunduğu .....plakalı aracın arka koltuğuna sanığın yanına oturduğunu, sanığın dolaşmaya çıktığını söylemesi üzerine birlikte gitmeyi teklif ettiğini, bu sırada bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle belinde bulunan silahını çıkararak düşmesin diye koltuğun kenarına koyduğunu, aracın hareket edeceği sırada sanığın “Bugün Cumartesi sen gittiğimiz yerden tekrar geri gelme aracını al ve beni takip et oradan da evine çocuklarının yanına git” demesi üzerine araçtan inerek kendi aracına bindiğini, bu sırada bir anlık dalgınlıkla silahını sanığın aracında unuttuğunu, akabinde sanığın aracını takip ettiği sırada, üç-dört km sonra sanığın aracının durduğu yerden hareket ettiğini gördüğünü, söz konusu aracı İstanbul Emniyet Müdürlüğüne kadar takip ettiğini, sanığın şoförü.....’den, sanığın yakalanarak başka bir araçla İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğünü öğrendiğini, aracın yanında bulunan emniyet görevlilerine silahını araçta unuttuğunu, bu sebeple aracın yanına kadar geldiğini, sanığın silahın araçta olduğunu bilmediğini beyan ettiğini, silahının ruhsatını ibraz ederek iade edilmesini istediğinde görevli memurların silahın nerede olduğunu göstermesini istediklerini, bunun üzerine silahın yerini gösterdiğini, görevli memurların da silahı görüp aldıklarını,
Malen sorumlu ... mahkemede; olay tarihinde sanığın Cumhuriyet köyündeki ikametine ziyarete gittiğini, ikametinden aracı ile ayrılmak üzere olan sanığın “Madem ki geldin birlikte gidelim.” demesi üzerine, kendi arabasını park ederek, sanığın bulunduğu aracın arka koltuğuna, sanığın yanına oturduğunu, belinden rahatsız olması nedeniyle silahını çıkarıp ortadaki kol koyma yerinin altına koyduğunu, bu sırada sanığın kendisine “İstersen sen arabana bin, bir daha buraya dönmek zorunda kalmazsın.” dediğini, bunun üzerine kendi arabasına geçtiğini ve silahı da sanığın bulunduğu araçta unuttuğunu,
İfade etmişlerdir.
Sanık kollukta ve mahkemede; çocukluk arkadaşı olan ...’in, kendisinin de hissedarı olduğu Avrasya Terminal İşletmeleri A.Ş.’de güvenlikten sorumlu genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, ikametine gidiş gelişlerde ...’in kendisine sık sık refakat ettiğini, her seferinde de belinin ağrıdığı gerekçesi ile silahını kolçağın altına koyduğunu, “Mehmet böyle yapma silahını unutursun.” şeklinde kendisini defalarca uyarmasına rağmen yine aynı şekilde davrandığı için silahını arabasında unuttuğunu savunmuştur.
6136 sayılı Kanun'un 13. maddesi;'Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Ateşli silahın, bu Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılanlardan olması ya da silâh veya mermilerin sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılanlar dışındaki ateşli silahın bir adet olması ve mutat sayıdaki mermilerinin ev veya işyerinde bulundurulması halinde verilecek ceza bir yıldan iki yıla kadar hapis ve yirmibeş günden yüz güne kadar adlî para cezasıdır.
Ateşli silahlara ait mermilerin pek az sayıda bulundurulmasının veya taşınmasının mahkemece vahim olarak takdir edilmemesi durumunda hükmolunacak ceza altı aya kadar hapis ve yüz güne kadar adlî para cezasıdır.
Kuru sıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen tabancayı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak öldürmeye elverişli silah haline dönüştüren kişi, bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre cezalandırılır.' biçiminde düzenlenmiş olup, ateşli silahlarla, bunlara ait mermileri kişisel ihtiyacı için satın alan, taşıyan veya bulunduranların cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan maddede düzenlenen suç, şekli suçlardan olup failin cezalandırılabilmesi için satın alma, taşıma veya bulundurma kastı ile hareket etmesi ayrıca taşıma veya bulundurma eylemleri bakımından da temadinin makul bir süre devam etmesi gerekmektedir. Bu nedenle Yargıtayın istikrar bulunan ve süregelen kararlarında açıklandığı üzere silahın kısa bir süre için taşınması veya bulundurulması hâlinde suç kastından söz edilemeyecektir. Buna örnek olarak failin arkadaşına ait silahı alarak havaya ateş etmesi gösterilebilir. Bu örnekte failin başkasına ait silahı taşıma veya bulundurma kastı olmaksızın sadece havaya ateş etmek amacıyla kısa süreliğine alması söz konusu olduğundan anılan suçun unsurlarının oluşmayacağı kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık ... liderliğindeki suç örgütüne yönelik olarak yapılan teknik takip çalışmaları sırasında hakkındaki soruşturmadan haberdar olması nedeniyle 25.02.2012 günü saat 13.00 sıralarında Hollanda ülkesine kaçacağı bilgisi alınan sanığın aynı gün saat 13.25 sıralarında İstanbul ili, Beykoz ilçesi Cumhuriyet köyüne giden yol üzerinde, “... Holding Anonim Şirketi” adına kayıtlı olan .....plakalı araç içinde yakalandığı, araçta sanık ile birlikte şoförü olan tanık.....'in de bulunduğu, yapılan araç aramasında sanığın oturduğu arka koltuğun orta iç kısmına sıkıştırılmak suretiyle gizlenmiş vaziyette, malen sorumlu ... adına taşıma izin belgesi bulunan ve emniyet kriminal laboratuvarı tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda 6136 sayılı Kanun'a göre yasak niteliğini haiz ateşli silah olduğu belirtilen bir adet 9 mm kalibreli tabanca, bu tabancaya takılı vaziyette bulunan şarjör içinde MKE yapımı 9 mm çapında on iki adet merminin ele geçirildiği olayda; dosya kapsamına göre sanığa ait şirketin genel müdür yardımcısı ve sanığın yakın arkadaşı olduğu anlaşılan ayrıca sanık ile birlikte İstanbul (Kapatılan) 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/15 esas sayılı dosyasında örgüt üyesi olarak yargılanan malen sorumlu ...'in kolluk ifadesinde; bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle silahını çıkararak düşmesin diye koltuğun kenarına koyduğunu, araçtan indiği sırada bir anlık dalgınlıkla silahını almayı unuttuğunu, akabinde sanığın aracını kendi aracı ile emniyet müdürlüğüne kadar takip ettiğini, orada bulunan görevlilere silahını araçta unuttuğunu söyleyerek ruhsatını ibraz edip silahın yerini görevli memurlara göstermesi üzerine suça konu silahın bulunduğunu, mahkemede ise silahı koyduğu yere ilişkin kolluk beyanından farklı olarak; belindeki rahatsızlık nedeniyle silahını çıkardıktan sonra aracın arka koltuk ortasında bulunan kol koyma yerinin altına koyduğunu beyan etmiş ise de yakalama tutanağında sanığın aracını takip eden ikinci bir araçtan bahsedilmediği gibi arama tutanağına göre de malen sorumlu ...'in arama yapılan yere silahın bulunmasından sonra geldiğinin ve suça konu silahın sanığın yakalandığı sırada oturduğu arka koltuğun orta iç kısmına sıkıştırılmak suretiyle gizlenmiş vaziyette bulunduğunun anlaşılması, tanık olarak dinlenen.....'in suç tarihi itibarıyla sanığın şoförü olması ve araç arama tutanağında sanığın yurt dışına kaçma niyetinde olduğunu gösteren içinde seyahat malzemeleri bulunan valiz ve el çantasının ele geçirilmesi hususları bir bütün olarak dikkate alındığında ruhsatsız silahı malen sorumlu ...'in bilgisi dahilinde aldıktan sonra makul bir süre taşıyan bu nedenle eylemi kısa bir süre taşıma olarak da değerlendirilemeyecek olan sanığa atılı 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçunun unsurlarının oluştuğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Özel Daire onama kararı isabetli olup haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 20.12.2018 günü yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
..