16. Ceza Dairesi 2019/11083 E. , 2021/2843 K.
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne
yardım etme
26.07.2016 (...), 01.08.2016 (...),
02.08.2016 (...), 03.08.2016 (...),
04.08.2016 (..., ...,..., ...),
05.08.2016 (...), 06.08.2016 (...,
...),
07.08.2016 (...), 09.08.2016 (C....), 10.08.2016 (...), 11.08.2016 (B...), 15.08.2016 (..., ...),
16.08.2016 (...), 18.08.2016 (...),
20.08.2016 (..., ..., ...), 29.08.2016 (..., ...),
01.09.2016 (...), 21.09.2016 (...), 22.09.2016 (..., ..., ...), 04.10.2016 (...), 06.10.2016 (..., ..., ...),
07.10.2016 (...), 12.10.2016 (...),
25.10.2016 (..., ...)
Hüküm : 1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9-6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden; TCK'nın 314/3 ve 220/7-1. cümle maddeleri yollamasıyla TCK'nın 314/2, 220/7-2. cümle, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvularının düzeltilerek esastan reddi
3- Sanıklar ... ve ... yönünden; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı kanunun 5/1, TCK'nın 221/4-son, 62/1, 53, 58/9-6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvularının esastan reddi
4- Sanıklar ... ve ... yönünden; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9-6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarının kaldırılarak CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine,
5- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden; TCK'nın 314/3 ve 220/7-1. cümle maddeleri yollamasıyla TCK'nın 314/2, 220/7-2. cümle, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarının kaldırılarak CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine,
6- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçlarına ilişkin kesin olarak verilen hükümlerin, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle tüm sanıklar hakkındaki suçlara ilişkin olarak;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafilerinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları
taşımayan duruşma taleplerinin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında incelenen Samsun 2. Ağır Ceza mahkemesinin karar tarihi olarak ‘’06.03.2018’’ yerine ‘’05.03.2018’’ şeklinde gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
I- Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan beraat hükümleri, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar içerisinde sanıklardan ...’ın soyadının ‘’...ğ’’ olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür.
Tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında örgüt üyesi olduğu anlaşılan Sanıklar ..., ... ve ... hakkında örgüte yardım etmek suçundan cezalandırılmalarına ve noksan ceza tayinine karar verilmesi, TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddesindeki atfın niteliği ve aleyhe temyiz bulunmaması, yine sanık ...’ın soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan faydalanmaya yönelik beyanda bulunmasına rağmen yargılama aşamasında bu beyanları ile çelişki oluşturacak şekilde anlatımda bulunması ve atılı suçlamayı kabul etmediğini ifade etmesi karşısında, yerinde olmayan gerekçeyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması, ayrıca sanık ...’nun dosya kapsamına yansıyan örgütsel konumu, eylem ve faaliyetleri nazara alındığında, temel cezanın belirlenmesi sırasından alt sınırdan makul oranda uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden eksik cezaya cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın ByLock kullanıcısı olduklarına dair ayrıntılı ByLock tespit değerlendirme tutanağı beklenmeden hüküm kurulması, dosyadaki diğer delillerin suçun sübutu açısından yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır.
A) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümleri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden yapılan değerlendirmede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında
silahlı terör örgütüne yardım etme suçuna ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerinde eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanıklar ... ve ... hakkında mahkemece kurulan beraat hükümlerinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık ..., ... ve müdafii, ... ve müdafii, ... ve müdafii, sanıklar ... ve ... müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle beraat ve mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK'nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin beşinci bentlerindeki “maddesi yollamasıyla hakkında hükmonulan cezanın TCK’nun 58/6.” kısmının çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II – Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve
..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
A) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında yapılan değerlendirmede;
Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet kararlarının hukuka aykırı olduğunu değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK'nın 280/1-e. maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, 5271 sayılı CMK'nın 280/1-a ve 303/1. maddelerine yanlış anlam yükleyerek duruşma açmaksızın dosya üzerinden İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırıp, yazılı şekilde sanıkların beraatlerine karar verilmesi,
B) Sanıklar ..., ... hakkında yapılan değerlendirmede;
1-Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanıkların yargılama aşamasında kendilerince seçilen bir müdafi bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanıklara isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın hüküm kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi;
2 – Hükümden sonra dosya içerisine gönderilen ve sanık ...’in Bylock kullanıcısı olduğunu gösterir ByLock tespit değerlendirme tutanağı ile sanık aleyhine beyanlar içeren tanık Yıldıray Kaim beyanının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belgelere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
C) Sanıklar ... ve ... hakkında yapılan değerlendirmede;
1- Sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de; sanıkların temyiz aşamasında gönderdikleri dilekçelerinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirtmeleri ve dilekçelerin içerikleri nazara alındığında, sanıkların duruşmada hazır edilerek etraflıca beyanlarının alınıp verdikleri bilgilerin örgütte kaldığı süre, örgütsel konum ve faaliyetlerine uygun olup olmadığı eldeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği değerlendirilerek sonucuna göre haklarında 5237 sayılı TCK'nın 221/4-2. cümlesinde
yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de; örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
D) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında yapılan değerlendirmede;
1 – Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
a)Dinlenen tanık beyanlarıyla örgütün görünen yüzü ortaya çıktıktan sonra bile halen örgütsel irtibatlarını devam ettiren sanıkların sohbet adı altında örgütsel toplantılara katılması, yine sanıklardan ..., ..., ..., ... ve ...’ün örgüte müzahir BASİAD isimli derneğe üye olması ayrıca sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’ın mütevelli konumunda bulunması, sanıklardan ...’in örgütsel toplantılar düzenlediğinin belirlenmesi, sanık ...’ün sosyal medyada örgüt lehine paylaşımlarda bulunması ve örgütün çağrısı üzerine protestolara katılması şeklindeki dosyaya yansıyan eylemlerinin örgüte üye olma suçunu oluşturacağı gözetilmeden delillerin takdirinde hataya düşülerek ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
b) Kabul ve uygulamaya göre de;
aa) Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanık ...’ün, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafi bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın hüküm kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
bb) Gerekçeli karar başlığında sanık ...’ın suç tarihinin ‘’22.09.2016’’ yerine ‘’06.08.2016’’, tutuklanma tarihinin ‘’23.09.2016’’ yerine ‘’06.08.2016’’ ve tahliye tarihinin ise ‘’24.01.2017’’ yerine ‘’31.08.2016’’ olarak yazılması,
2 – Sanık ... yönünden;
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçesinin incelenmesinde ‘’UYAP bilgi havuzunda sanık hakkında dosya kapsamına girmemiş beyanlar bulunduğunun’’ belirtmesi karşısında; öncelikle sanık ... hakkında UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda beyan veya ifade bulunup
bulunmadığı hususlarının araştırılıp tespiti halinde dosya içerisine getirilmesi, gerekirse ilgili şahısların tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulması, tüm bu delillerin 5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesinin zorunluluğu,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlar bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ... yönünden CMK’nın 307/4 maddesi gereğince ceza süresi yönünden kazanılmış hakkı saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca öncelikle bozma gerekçeleri gözetildiğinde usule yönelik bozma nedenlerinin Bölge Adliye Mahkemesinden kaynaklandığı nazara alındığında dosyanın gereği için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.