Hukuk Genel Kurulu 2014/634 E. , 2014/687 K.
MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2012/189 E-2012/364 K
Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.11.2010 gün ve 2006/201 E., 2010/778 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18.10.2011 gün ve 2011/1764 E.,2011/9467 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacılar vekili asıl ve birleşen dava ile, davalı taraflara ait araç sürücülerinin kusurlu hareketleri ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü, davacı Filiz'in de yaralandığını açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı anne Nebihan için 10.000 TL destek, 40.000 TL manevi, Filiz için 5.000 TL destek,1.000 TL tedavi 8.000 TL maluliyet, 40.000 TL manevi, Deniz için 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketleri sadece maddi tazminattan ve limit ile müracaat tarihi 31.5.05 den itibaren işleyecek faizden sorumlu olarak) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili ıslah ile davacı Filiz için maluliyet tazminatı istemini 61.446,77 TL'ye, Nebihan için destek tazminatı istemini 28.246,29 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile, davacı Nebihan için 28.246,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (BK 43-44 maddeleri gereği yapılan %30 indirime göre davalı Zafer ve İsmail'in 19.772,40 TL'sinden sorumlu olmalarına-davalı sigorta şirketleri limit ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olarak), davacı Filiz'in destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine, davacı Filiz için 1.000 TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (BK 43-44 maddeleri gereği yapılan %30 indirime göre davalı Zafer ve İsmail'in 700 TL'sinden sorumlu olmalarına—davalı sigorta şirketleri limit ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olarak), davacılar Nebihan ve Deniz için 5.000'er TL, davacı Filiz için 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (BK 43-44 maddeleri gereği yapılan %30 indirime göre davalı Zafer ve İsmail'in Nebihan ve Deniz için 3.500 er TL, davacı filiz için 10.500 TL sinden sorumlu olmalarına), davacı Filiz için 61.446,77 TL maluliyet tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (BK 43-44 maddeleri gereği yapılan %30 indirime göre davalı Zafer ve İsmail'in 43.012,73 TL'sinden sorumlu olmalarına—davalı sigorta şirketleri limit ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olarak) tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, tüm davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 67 TF 081 plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı Işık Sigorta A.Ş tarafından davacı anneye ödenen 3.712 TL destekten yoksun kalma tazminatı güncelleme yapılmadan hesaplanan tazminattan mahsup edilmiştir.
Sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldıkları paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmişlerdir.
Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan sigorta ödemesinin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-2918 sayılı yasanın 91. maddesi uyarınca, zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigorta şirketi İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarını üstlenmiştir. 67 TF 081 plakalı aracın sürücü ve işleteni lehine BK 43- 44 maddeleri gereği yapılan indirimden aynı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı Işık Sigorta A.Ş.nin yararlandırılmaması isabetli görülmemiştir.
4-Trafik kazasına karışan 16 DE 208 plakalı aracın ZMSS'si olan davalı Ankara Anonim Türk Sigorta A.Ş den poliçesi ile hasar dosyası getirtilip, yaptığı ödemelerin tespiti ile hesaplanan tazminattan mahsubu gerekip gerekmediği tartışılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
5-Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile faiz isteminde bulunmadığı halde, HUMK 74. maddesine aykırı olarak hesaplanan tazminatın tamamı için (ıslah edilen kısmı da kapsayacak şekilde) faize hükmedilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle tüm davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3, 4 ve 5 numaralı bentte açıklanan nedenlerle tüm davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına” karar verilmiştir...)
Asıl ve birleşen davanın davacılar vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 30.04.2012 gün ve 2012/4299 E., 2012/5391 K. sayılı ilamı ile;
(…Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davada, davalı taraflara ait araç sürücülerinin kusurlu hareketleriyle meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü, davacı Filiz'in de yaralandığını belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davacı Nebihan için 10.000.00 TL destek, 40.000.00 TL manevi, Filiz için 5.000.00 TL destek, 1.000.00 TL tedavi ve 8.000.00 TL maluliyet, 40.000.00 TL manevi, Deniz için 20.000.00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketleri sadece maddi tazminattan, poliçe limitiyle ve 31.05.2005 müracaat tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olarak) tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında verdiği ıslâh dilekçesinde davacı Filiz için maluliyet tazminatı istemini 61.446.77 TL'na, Nebihan için destek tazminatı istemini 28.246.29 TL'na yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne, davacı Nebihan için 28.246.29 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (BK.’nun 43-44. maddeleri gereği yapılan %30 indirime göre davalı Zafer ve İsmail'in 19.772.40 TL'sinden sorumlu olmalarına, davalı sigorta şirketleri limit ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olarak), davacı Filiz'in destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine, davacı Filiz için 1.000.00 TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (BK.’nun 43-44. maddeleri gereği yapılan %30 indirime göre davalı Zafer ve İsmail'in 700.00 TL'nden sorumlu olmalarına, davalı sigorta şirketleri limit ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olarak), davacılar Nebihan ve Deniz için 5.000.00'er TL, davacı Filiz için 15.000.00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (BK.’nun 43-44. maddeleri gereği yapılan %30 indirime göre davalı Zafer ve İsmail'in Nebihan ve Deniz için 3.500.00’er TL, davacı filiz için 10.500.00 TL’nden sorumlu olmalarına), davacı Filiz için 61.446.77 TL maluliyet tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (BK.’nun 43-44. maddeleri gereği yapılan %30 indirime göre davalı Zafer ve İsmail'in 43.012.73 TL'nden sorumlu olmalarına, davalı sigorta şirketleri limit ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olarak) tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerinin temyizi üzerine Daire’nin 18.10.2011 gün ve 2011/1764 Esas, 2011/9467 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuş, bu kez asıl ve birleştirilen davanın davacıları vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici sebeplere göre, 6100 sayılı HMK.’nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle, 1086 sayılı HUMK.’nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Her ne kadar Daire’nin bozma ilâmının (5) nolu, “Davacılar vekili ıslâh dilekçesi ile faiz isteminde bulunmadığı halde, HUMK.’nun 74. maddesine aykırı olarak hesaplanan tazminatın tamamı için (ıslâh edilen kısmı da kapsayacak şekilde) faize hükmedilmesi isabetli değildir.” denilmiş ise de; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak alacağın faiziyle birlikte tahsili talep edildiğine göre, faiz isteminin ıslâh ile artırılan kısmı da kapsayacağı, ıslâh dilekçesinde ayrıca belirtilmesinin gerekmediği anlaşılmakla karar düzeltme itirazları yerinde görülerek, Daire’nin bozma ilâmının (5) nolu bendinin ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle asıl ve birleştirilen davanın davacıları vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle asıl ve birleştirilen davanın davacıları vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Daire’nin 18.10.2011 tarih ve 2011/1764 Esas, 2011/9467 Karar sayılı bozma ilâmının (5) nolu bendinin ortadan kaldırılmasına...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalılar Z.. T.., İ.. Ö.., A.. H..,
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldı. Davalılardan Ankara Sigorta AŞ’nin duruşmalı temyiz isteminin oybirliğiyle reddine karar verildikten sonra işin esasına yönelik yapılan temyiz incelemesinde dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşüldü:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davalılardan Z.. T.., İ.. Ö.., A.. H.., Ayten Çavuoğlu, Ankara Anonim Sigorta Şirketi vekilleri vekili temyize getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davalılardan I.. Sigorta A.Ş. tarafından davacılardan N.. D..’e ödenen destekten yoksun kalma tazminatının, ödemenin yapıldığı tarih ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği 04.03.2009 tarihi arasında geçen sürede, getirisinin yasal faiz ölçüsünde güncelleştirilip belirlenmesi ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dosya içerisindeki belgelerden, kazaya karışan .... plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı I.. A... tarafından davacı anneye ödenen 3.712,00 TL tazminat güncelleme yapılmadan hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından mahsup edilmiştir.
Ne var ki, önceden yapılan ödemelerin, daha sonraki bir tarihte yine aynı miktarda düşülecek olması, toplumda uzlaşmaları ortadan kaldırır ve herkesin dava yolu ile borcunu ödemesi, önceden hiçbir ödeme yapılmaması sonucunu doğuracaktır. Halbuki, hukuk müessesesi borcunu herhangi bir dava açılmadan kısmen ya da tamamen ödeyenleri, pişman etme aracı olamaz. Öte yandan tazminat yükümlüsünce ödenmesi gereken para ödenmeyip, dava sonucu beklenseydi, ödenen miktarın faiz getirisinin olacağı da bir gerçektir.
Öyle ise, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabının yapıldığı günden önce alan davacı, bu paranın tazminat hesabının yapıldığı güne kadar işleyen yasal faizi kadar kazanım sağlamış olacağından; zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin getirisinin yasal faiz ölçüsünde güncelleştirilip hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir. (Aynı ilkeler HGK’nun 14.03.2012 gün ve 2011/4-824 esas, 2012/134 karar ve 21.11.2012 gün ve 2012/4-381- 825 esas, karar sayılı ilamlarında da benimsenmiştir.)
Görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından haksız fiil nedeniyle zarar görenin mal varlığındaki azalmanın haksız fiilin işlendiği anda meydana geldiğine göre, haksız fiili işleyenin sorumluluğunun da bu tarihte başlayacağı, olay tarihinde haksız eylem nedeniyle mal varlığında azalma meydana gelen tarafın, bu zararının sonraki tarihlerde giderilmesi bir taraftan aradan geçen zaman nedeniyle haksız fiil sorumlusunun sebepsiz zenginleşmesine neden olurken, diğer taraftan da zarar görenin zararının artmasına neden olacağı, bu nedenle sigorta şirketi tarafından yapılan kısmi ödemenin güncelleme yapılmaksızın hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Özel Daire bozma ilamında belirtilen gerekçelerle, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalılar Z.. T.., İ.. Ö.., A.. H.., A.. Ç.., Ankara Anonim Sigorta Şirketi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, aynı kanunun 440/I. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.