1. Ceza Dairesi 2020/4266 E. , 2021/8673 K.
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ...'nin, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri gereğince 35.590,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/1391 esas, 2018/646 karar sayılı kararının 19/07/2018 tarihinde kesinleşmesini müteakip, anılan kararın infazı sırasında sanığın anılan ilamdan Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığınca ödenmeyen para cezasının hapse çevrilmesinde infazda tereddüt olduğu gerekçesiyle hapse çevrilme oranı hususunda karar verilmesi, 5237 sayılı Kanun dışındaki diğer kanunlara göre gün karşılığı olarak miktar belirtilmeyen hallerde adli para cezasının ödenmemesi durumunda günlüğü 100,00 Türk lirası hesabı ile hapse çevrileceğinden bahisle günlüğü 100,00 Türk lirası üzeriden çevrilmesi talebi üzerine, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98/1. maddesi kapsamında kalmadığından bahisle Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin reddine ilişkin Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesinin 28/02/2019 tarihli ve 2017/1391 esas, 2018/646 karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Antalya 6. İcra Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2019/304 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
İnfaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/3. maddesinde yer alan 'Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adlî para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek..' şeklindeki düzenleme ve benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07/12/2010 tarihli ve 2010/11-236 esas, 2010/254 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, gün hapis cezası üzerinden adli para cezasına ilişkin mahkûmiyetlerde, paradan hapse çevirme işlemi yapılırken, hangi miktardan çevirme tartışması yapılmadan, baştaki gün hapis cezasına geri dönülmesi gerektiği nazara alındığında, sanığın ilk başta Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli kararı ile 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, dolayısıyla hesaplanan para cezasının tekrar hapis cezasına çevrilmesi sonucunda yine 5 gün hapis cezası belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Antalya 6. İcra Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2019/304 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 05/05/2020 gün ve 94660652-105-07-3897-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya kapsamına göre;
Hükümlü ...’nin, 14.08.2017 tarihinde işlediği karşılıksız çek düzenlemek suçundan Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesinin 24.05.2018 tarihli ve 2017/1391 esas, 2018/646 karar sayılı kararı ile eylemine uyan 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, verilen gün adli para cezasının bir günü 5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca 20 TL. dan hesap edilerek 100 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 5941 Çek sayılı Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca hükmolunacak adli para cezası karşılıksız kalan çek miktarından az olamayacağından neticeten 35.590.00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yasal süresi içerisinde istinaf edilmediği gerekçesiyle 18.07.2018 tarihinde kesinleştirilerek infaza verildiği, infaz aşamasında Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığının hükümlünün mahkumiyetine esas adli para cezasının günlüğünün kaç Türk lirasından çevrildiği husususun kararda belirtilmediği ve adli para cezasının günlüğünün 100,00 Türk lirası üzerinden çevrilmesinin sanığın lehine olacağından bahisle ek karar verilmesini istediği,
Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesinin 28.02.2019 tarihli ve 2017/1391 esas, 2018/646 karar sayılı ek kararı ile “ödenmeyen para cezasının hapse çevrilmesinde bir gün karşılığı olarak 20 TL'nın mı 100 TL’nınmı esas alınacağı hususunun 5275 sayılı Kanunun 98. maddesi kapsamında kalmadığından” bahisle talebin reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazında Antalya 6. İcra Ceza Mahkemesinin 30.12.2019 tarihli ve 2019/304 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.12.2010 tarihli, 2010/11-236 esas, 2010/254 karar sayılı kararındada vurgulandığı gibi 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 1. maddesindeki “26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki diğer kanunlarda yer alan adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, hükümlüler bir gün yüz Türk Lirası hesabı ile hapsedilirler” şeklindeki düzenlemenin amacının 5237 sayılı TCK’nun 5. maddesi ile getirilen ‘bu kanunun genel hükümleri özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında uygulanır’ yolundaki emredici düzenleme nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun dışındaki ceza hükmü içeren kanunlara göre hükmedilmiş adli para cezalarının, özel ceza hükmü içeren kanunların 5237 sayılı TCK’nun genel hükümlerine uyumlu hale getirilmesine kadar ortaya çıkan kargaşayı önlemeye yönelik olduğu, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenen suçlarda da özel ceza kanunlarında hükmedilen gün hesabına göre belirlenmemiş adli para cezaları yönünden de hapse çevirme işleminin bu geçici 1.madde hükmü gereğince günlüğü 100 TL üzerinden yapılması gerekmektedir.
Ayrıca 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama şekli Hakkında Kanunun 5/3. maddesine göre; (Ek fıkra:11/05/2005-5349 S.K./1.md) Ağır para cezasından dönüştürülen adlî para cezasının ödenmemesi halinde, 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesi hükümlerine göre hapis süresinin belirlenmesinde bir gün karşılığı olarak yüzmilyon Türk Lirası esas alınır.
5237 sayılı TCK’nın adli para cezası başlıklı 52. maddesindeki düzenlemeye göre; (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.
5941 sayılı Çek Kanununun ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı başlıklı 5. maddesinin 1.fıkrasına göre; (Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı az olamaz.
11.fıkrasına göre;(Mülga: 31/1/2012-6273/3 md.; Ek: 15/7/2016-6728/63 md.) Birinci fıkra uyarınca verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilir.
5237 sayılı TCK’nın 52. maddesi uyarınca “gün para cezası” sistemine göre doğrudan belirlenen adli para cezasının ne şekilde infaz edileceği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinde düzenlenmiştir.
106. maddedeki düzenlemeye göre; (1)Adlî para cezası, Türk Ceza Kanununun 52 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen usule göre tayin olunacak bir miktar paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) Adlî para cezasını içeren ilâm Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde adlî para cezasının ödenmesi için hükümlüye 20 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder.
(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/81 md.) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.
(4) (Değişik: 26/2/2008-5739/5 md.) Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.
(5) Adlî para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilâmında yazılı olmasa bile üçüncü fıkra hükmü Cumhuriyet Başsavcılığınca uygulanır.
(6) Hükümde, adlî para cezası takside bağlanmamış ise, bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. İlk taksidin süresinde ödenmemesi hâlinde, verilen ikinci takside ilişkin izin hükümsüz kalır.
(7) Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet hâlinde bu süre beş yılı geçemez.
(8) (Değişik: 18/6/2014-6545/81 md.) Hükümlü, hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer.
(9) (Değişik: 26/2/2008-5739/5 md.) 16 ncı madde hükümleri saklı kalmak üzere, adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî para cezasıdır.
(11) İnfaz edilen hapsin veya kamuya yararlı işte çalışmanın süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir.
01.06.2005 de yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni TCK 52. maddesi ile para cezalarında “Gün adli para cezası sistemine” geçilmiştir.
Yine tüm özel kanunlarda belirlenen para cezaları 08.02.2008 tarihinde 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı kanunla “Gün adli para cezası sistemine” uyumlu hale getirilmiştir.
Böylece 5237 sayılı TCK’da ve tüm özel kanunlardaki para cezaları “Gün adli para cezası sistemine” uyumlu hale getirildiğinden, bu adli para cezalarının infazıda 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106.maddesine uygun olarak yapılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklandığı gibi 15/7/2016 tarihinde kabul edilen ve 09.08.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 6728 sayılı Kanunun 63. maddesi ile değişik 5941 sayılı Çek Kanununun 5/1. maddesinde karşılıksız çek düzenlemek suçunun karşılığı olarak uygulanması gereken cezai yaptırım gün adli para cezası olarak benimsenmiş ayrıca adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3. maddesinde yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilmesi yasa koyucu tarafından benimsenmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 52. maddesi uyarınca verilmiş olan gün adli para cezalarının ödenmemesi üzerine yapılması gereken hapse çevirme işleminin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesi uyarınca yapılması zorunludur. Gün adli para cezası olarak hükmolunan adli para cezalarının, daha lehe infaz hükümleri içerdikleri gerekçesiyle, 647 sayılı Kanun veya 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 1. veya 5252 sayılı Kanunun 5/3. maddelerinden biri nazara alınarak hapse çevrilmesi gün adli para cezası sistemine geçildiğinden ve suç tarihi itibariyle olanaklı değildir.
5237 sayılı Kanun uyarınca verilen ya da diğer özel kanunlara göre verilip de, adli para cezasının gün karşılığı olarak miktarı belirtilen ilamlarda, mahkemece bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ne kadar ise, aynı miktar üzerinden ödenmeyen adli para cezasının infaz savcılığınca hapse çevrilmesi gerektiği,
Somut olayda hükümlü hakkında karşılıksız çek düzenlemek suçundan eylemine uyan 5941 sayılı Çek Kanununun 5/1. maddesi uyarınca hükmolunan gün adli para cezasının 5237 sayılı TCK’nın 52. maddesi uyarınca bir gün karşılığı 20.00 TL olmak üzere adli para cezasına çevrildiği anlaşılmakla, infaz aşamasında ödenmeyen adli para cezasının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3. maddesi uyarınca günlüğü mahkemenin çevirdiği oran olan 20.00 TL üzerinden hapis cezasına çevrilmesi ve yine 106/7. maddesi gereğince tek hükümle adli para cezasına mahkumiyet sözkonusu olduğundan para cezası yerine çektirilecek hapis süresi üç yılı (1095 günü) geçemeyeceğinden üç yıl üzerinden infazının yapılmasına ve geri kalan adlî para cezasının tahsili için 106/11.maddesi gereğince ilâmın, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna gönderilmesi ve bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezasının tahsil edilmesi yoluna gidilmesi gerektiğinden,
“5941 sayılı Kanun uyarınca temel ceza belirlenirken 5 gün adli para cezasına hükmedildiği, bu halde Mahkeme tarafından sonuç ceza olarak hükmedilen adli para cezasının 5 gün olduğu, adli para cezasının ödenmemesi sebebiyle hapse çevrilmesi işleminin 5 gün üzerinden yapılması gerektiği” gerekçesiyle yapılan ve haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.