23. Hukuk Dairesi 2013/2972 E. , 2013/4279 K.
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen iflas davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ....01.2013 gün ve 2012/5548 Esas, 2013/274 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, davalı ...'in yönetim kurulu başkanı,...'in yönetim kurulu başkan vekili ve murahhas üye,...'in ise yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olduğu Türkiye İthalat ve İharacat ...'nda (....) fiktif işlemlerle gerçek kur riski oranının gizlendiğini, düzenlemelere aykırı olan bu uygulamadan ötürü uyarılmasına rağmen bankanın açık pozisyon tutma politikasını devam ettirerek kur riski yükümlülüğünü fiktif işlemlerle yerine getirdiğini, temerrüde düşen kredilerin yasal süre içerisinde takip hesaplarına alınarak gerçek karşılıklarının tesis edilmediğini, usulüne uygun olarak muhasebeleştirilmediğini, krediler toplamının, özkaynakların ... katını aşamayacağı yönündeki düzenlemeye riayet edilmediğini, repo işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığını ve muhasebeleştirilmediğini, satılabilir menkul kıymet stoğu üzerinde fon toplamak ve eldeki menkul kıymetleri, değerlerinin çok üzerinde satmak suretiyle açığa repo yapıldığını, sermaye piyasası mevzuatına aykırı olarak bankaya emanet edilen menkul kıymetlerin satıldığını, teminat olarak verildiğini,....'a kullandırılan kredinin gerçek mahiyetine uygun olarak muhasebeleştirilmediğini, kredi ilişkisinin kayıt dışı bırakıldığını, yönetim grubu şirketlerine kredi kullandırılarak sermaye arttırımının fiktif olarak gerçekleştirildiğini, Banka kaynaklarının sermaye taahhüdünde bulunan ortakların menfaatine olacak şekilde kullanıldığını, KKTC'de mukim beş firmaya kullandırılan kredinin gerçekte bu firmalara kullandırılmadığını, ortaklar tarafından Bankanın satın alınmasında ve sermaye borçlarının ödenmesinde kullanıldığını, anılan kredilerin kullandırıldığı 1991 yılından, Bankanın son faaliyet günü olan ....04.1994 tarihine kadar bu kredilere herhangi bir faiz yürütülmediğini ve takibe geçilmediğini, söz konusu kredilerin, ....'ta mukim .... ...'nın % 39,... hissesi karşılığı kapatıldığını, ancak iştirak işleminin hukuken tamamlanmadığını, iştirak işleminden bir hafta sonra KKTC Merkez ... tarafından anılan Bankaya el konulduğunu, iştirak edilen bankanın % 39,...
hissesinin kullandırılan krediye karşılık gelmediğini, yapılan işlemin Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu ve ilgili mevzuata aykırı olduğunu, Banka yönetim kurulu üyesi Sinan Şemiler'in % ...'inden fazlasına sahip olduğu firmalara kredi kullandırıldığını, aynı şekilde diğer yönetim kurulu üyeleri ile genel müdür yönünden de 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 41/... maddesine aykırı olarak kredi kullandırıldığını, ... tarafından yurt dışına transfer edilmek üzere verilen paranın transfer edilmeyerek Banka borçlarının kapatılmasında ve diğer bankacılık işlemlerinin finansmanında kullanıldığını, yeterli döviz rezervi bulunmadığı halde ... Bank .... ile karşılıklı döviz değişimi (swap) taahhüdüne girildiğini, yurt dışı Banka'nın, taahhüdünü yerine getirmesine rağmen İmpexbank'ın taahhüdünü yerine getirmeyerek haksız menfaat elde ettiğini, mali yapısının güçlendirilmesine olanak bulunmayan T. İthalat ve İhracat ... AŞ'nin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul izninin Bakanlar Kurulu kararı ile kaldırıldığını, yönetim ve denetiminin... ... AŞ'ye devredildiğini, .... tarafından Banka hakkında iflas davası açıldığını, davalıların, kanuna aykırı karar ve işlemlerle bankanın mali bünyesinin zayıflamasına, 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 68. maddesinin uygulanmasına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek, 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 68. ve 69. maddeleri uyarınca davalıların şahsen iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ....09.2005 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davalıların ....524.714,... TL'den sorumlu oldukları belirtilerek şahsen iflaslarına karar verilmesi istenmiştir.
Davalı... vekili, müvekkilinin adresinin Adana olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, Banka hakkındaki iflas davası reddedildiğinden Banka yöneticilerine karşı dava açılamayacağını, 68. maddenin uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı kesinleşmeden yöneticiler aleyhine şahsi iflas davası açılamayacağını, Banka borcunun yanlış hesaplandığını, müvekkilinin 68. maddenin uygulanmasına sebep olan kanuna aykırı karar ve işleminin bulunmadığını, kur riskine, açığa repo işlemlerine, banka hesaplarının tutulmasına, kullandırılan kredi miktarına, sermaye arttırımının fiktif bir şekilde gerçekleştiğine yönelik iddialara ilişkin, anılan işlemlerin genel müdürlük düzeyinde yürütüldüğünü, müvekkilinin bu tür işlemlerle ilgisinin bulunmadığını, bu konuda açılan ceza davalarında da müvekkilinin sanıklar arasında yer almadığını, Kıbrıs'ta mukim firmalara açılan kredilere dair müvekkilinin karar ve işleminin olmadığını, 68. madde uygulamasının söz konusu kredilerin kullandırıldığı tarihten üç yıl sonra gerçekleşmesi nedeniyle illiyet bağının bulunmadığını, müvekkilinin hissedarı olduğu firmalara kredi açılmasının, hisse oranı itibariyle mevzuata aykırı olmadığını, Tüpraş tarafından gönderilen havale konusunda müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını açılan ceza davasında da müvekkilinin sanıklar arasında yer almadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Bülent Şemiler vekili, 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 69. maddesini değiştiren KHK'nin dayanağı olan yetki yasasının iptal edildiğini, kaldı ki, 69. maddedeki koşulların oluşmadığını, İmpexbank hakkında verilmiş iflas kararı bulunmadığını, Bankanın bir başka bankaya devrinin veya başka bir bankayla birleşmesinin söz konusu olmadığını, bankanın kötü idaresinden bahsedilemeyeceğini, kötü idarenin sorumluluk için yeterli olmadığını, ayrıca kanuna aykırı işlem ve kararların olması gerektiğini, oysa kanuna aykırı karar ve işlem bulunmadığını, 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nu değiştiren 538 sayılı KHK'nın geriye etkili olarak uygulanamayacağını, İmpexbank hakkında 68. maddenin uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptali için dava açılıdığını, ... işlemine ilişkin ceza
davasının beraetle sonuçlandığını, karar ve işlemlerde ismi, imzası bulunan bir kısım yönetici hakkında dava açılmazken imzası olmadığı halde müvekkili hakkında dava açıldığını, Banka'nın faaliyetlerinin durdurulmasında Banka yönetim kurulu değil genel idarenin sorumlu olduğunu, paydaşların, Banka'nın mali bünyesini kuvvetlendirici çabalarının engellendiğini, Emlak ...'nın kötü yönetiminin zararın büyümesine yol açtığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, ... .... Hukuk Dairesi'nin ....06.1996 gün ve 1996/2705-6233 sayılı ilamı ile ' mahkeme kararına konu davanın hukuki sebebini oluşturan 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 69.maddesinin ..., ... ve ....fıkraları Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş bulunduğundan, bu kararda değinilen kişiler bakımından 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 69.maddesinin eski şekli tekrar yürürlüğe girecektir. Bu durumda ise davalılar 3182 sayılı Kanun'un 512 ve 538 sayılı Kanun hükmünde Kararname ile değiştirilmeden önceki 69.maddesi uyarınca iflasa tabi olacaklarından mahkemece banka hakkındaki iflas davasının sonucu beklenmeli, bankanın iflasına karar verilmesi halinde davalıların işlemlerinin bankanın iflasına ne derece etkili olduğu saptanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.'gerekçesiyle bozulmuş olup, direnme kararı üzerine YHGK'nın ....1997 tarih ve ...-665 E, 1016 K ilamı ile 'davada uygulanacak olan 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 69. maddesi, 512 ve 538 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameler ile değiştirilmiş ve daha sonra bu Kanun Hükmündeki Kararnameler Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olduğundan, anılan yasanın 60. maddesi yeniden ve kendiliğinden yürürlük kazanamaz. Bu yönde hukuki boşluk hasıl olmuştur. Açıklanan nedenlerle bu konuya ilişkin yerel mahkemenin direnme kararı usule ve yasaya uygun bulunmuştur. 'Hukuki boşluğun' somut olay ve deliller çerçevesinde nasıl doldurulması gerektiğinin çözümüne sıra gelmiştir. Somut olayın kendine özgü önemi içinde vücut bulan zararın ağır ve telafisi güç nitelikte olduğu da gözden kaçırılmadığında sorumluluğun iflasla karşılanmasının kabulü, adalet duygularına da uygunluk arz etmektedir. Yine, konulan bu kural, Anayasa hükümlerine de aykırı olmadığı gibi, öngördüğü iflas bir ceza da değildir (Bkz. ....1986 T. 1986/... E.. 1986/... K. R.G. ....1986 sayı 19102). Ayrıca, 70, 512, 538 sayılı KHK'lerle anılan kişilerin şahsi sorumluluklarına gidilerek, şahsen iflaslarına mahkemelerce karar verilmesi yönünde yasa koyucunun sapma göstermeyen ısrarlı arzu ve iradesi ile; 538 sayılı KHK'nin iptalinin sadece 3991 sayılı Yetki Kanunu'nun iptaline dayanması, farklı bir anlatımla iptalin şeklen gerçekleşmiş olması, yasa boşluğunun doldurulmasında kurulumuzca yan hukuki olgular ve kaynaklar olarak ele alınmış, yararlanılarak değerlendirilmiştir. Medeni Kanun'un .... maddesine dayanılarak vaz edilen kural, somut olaya uygulandığında davalıların iflasa tabi olacaklarının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak ..., banka hakkındaki iflas davasının sonucu beklenilmeli, bankanın iflasına karar verilmesi halinde davalıların eylemlerinin bankanın iflasına ne derece etkili olduğu saptanmalı, hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmeli, yerel mahkeme kararı bu nedenlerle bozulmalıdır.' gerekçesiyle, kararın Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonrasında; ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ....1996 tarih 758 esas, 1031 kararı sayılı ilamıyla, davalı ...'in yönetim kurulu başkanı, Bülent Hamit Şemiler'in Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve .... Üye, ... Öğrendil'in ise Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel
Müdür olduğu Türkiye İthalat ve İharacat ...'nın (...) iflasına karar verildiği, davalıların sorumluluğuna ve dolayısıyla şahsi iflaslarına karar verilebilmesi için davalılar tarafından yapılan işlemlerin kanuna aykırı olması, kanuna aykırı işlem ve eylemlerle kasıtlı ve ağır kusurlu olarak bankanın zararına sebebiyet verilmesi, zarar ile davalıların hukuka aykırı ve kusurlu işlemleri arasında illiyet bağının bulunmasının zorunlu olduğu, davalılarca yapılan işlemlerin ve alınan kararların Bankacılık ilke ve teammüllerine aykırı olmasının tek başına yeterli olmadığı, kur riski uygulaması yönünden, davalıların konu ile ilgili cezai soruşturma sonucunda beraat ettikleri, kur riskinin asgari oran altında seyrettiği gözlenmekte ise de, T.C. Merkez ... tarafından bir uyarı yapılmadığı ve yaptırım uygulanmadığı, bu süreçte Türkiye mali piyasalarında yaşanan likidite darlığı ve diğer gelişmeler sonucunda döviz kurlarında beklenmedik düzeyde aşırı artışlar meydana geldiği, müflis bankanın bu süreçte maruz kaldığı kambiyo zararının l994 yılı ilk çeyreğinde Türk Lirasının ABD Doları karşısında %300 nispetinde değer yitirmesinden, diğer deyişle beklenmeyen devalüasyondan kaynaklanmış olduğu, davalı işlem ve eylemlerinin 3182 sayılı Bankalar Kanunu'nun 69.maddesinde işaret edilen ' kanuna aykırı karar ve işlemleri ile banka hakkında 68.maddenin uygulanmasına sebep olmaları ' koşulunun gerçekleşmediği, bankalarca tesisi gereken karşılıklar hakkında, kredi kullandırılan şirketler yönünden bilirkişi raporunda tek tek değerlendirmeler yapılmış, tahsil edilemeyen kredilerin tahsilinde gecikme bulunmasına karşın, 88/12937 sayılı Kararname gereğince karşılık ayrılmadığı, ancak söz konusu uygulamaya aykırılık hususunda ilgili Bakanlık tarafından bankaya 3182 sayılı Yasa'nın 79/... maddesi uyarınca gerekli sürenin verilip verilmediği hususunda bir tespitte bulunulamadığı, ayrıca bu konu ile ilgili davalılar aleyhine kesinleşmiş bir mahkeme kararı da bulunmadığı, açığa repo işlemlerinin, bankanın hazine ve fon yönetiminden sorumlu birimin başındaki genel müdür yardımcısı ile banka genel müdürününün gözetim ve denetimi altında olduğu, bankanın maruz kaldığı sermaye piyası işlem zararının, sabit getirili ve düşük faizli hazine bonolarının yüksek faiz oranları üzerinde repo şeklinde fonlanması neticesinde ortaya çıktığı ve dolayısıyla olağanüstü işletme zararı olduğu, bu konuda da davalılar hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün bulunmadığı, 3182 sayılı Yasa'nın 69. maddesindeki koşulun gerçekleşmediği, banka sermaye artırımında kullanılmak üzere ...'a kredi açılmasına ilişkin sözleşmelerin dava dışı.... ile .... tarafından imzalanmış olmaları sebebiyle işbu davadaki davalıların bu olayda sorumlu olmadıkları, konu ile ilgili kamu davasında da davalıların beraatine karar verildiği, ... ...'na iştirak edilmesi konusunda açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı, bu olay nedeniyle de davalıların işlem ve eylemlerinin kanuna aykırılık unsurunu taşımadığı, ... A.Ş. ithalat bedelinin transfer edilememesinin bankanın ödeme güçlüğü içine düşmesinden kaynaklandığı ve bankanın malvarlığında bir eksilmenin (Hukuki anlamda zarar ) sözkonusu olmadığı, ayrıca iflas tarihinden sonra ... AŞ İflas İdaresince ... AŞ'nin ....934.839,... USD karşılığının faiziyle birlikte ....2001 tarihinde ödediği, .... Corporation ile yapılan swap işlemi nedeniyle banka aleyhine bir zararın oluşmadığı, yapılan swap işlemi hakkında yönetim kurulunca alınmış bir kararın bulunmadığı,... basiretli banka gibi hareket etmediğinden dolayı kendi kusuru sonucunda riske maruz kaldığı, konu ile ilgili ... .... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1996 /153 Esas sayılı dosyasında beraat kararı verildiği, Banka'nın iflas dosyasında, mahkemenin verdiği depo kararı üzerine faizi ile birlikte toplam ....621.172,86 TL'nin tahsil
edildiği, sonuç olarak TMSF'nin Bankalar Kanunu'nun 68. maddesine göre T. Emlak ... aracılığı ile ... AŞ.'nin tasarruf mevduatı hesabı sahiplerine yaptığı ödemelerin tamamını müflis bankadan tahsil ettiği, böylece TMSF'nin müflis bankadan alacağının kalmadığı, Banka zararının büyük ölçüde Nisan l994 ve öncesinde ülkede yaşanan olağanüstü ekonomik kirizden kaynaklandığı, davacının iddia ettiği olayların pekçoğu yönünden davalıların o tarihte yürürlükte olan yasalarda tanımlanan ölçüde kanuna aykırı ve ağır kusurlu işlem ve eylemleri ile bankanın iflasına sebebiyet verdiklerinin somut verilerle ispatlanamadığı, kaldı ki iddia edilen Banka zararının Fon tarafından iflas masasından tahsil edildiği, aynı zarar tutarı için davalıların şahsi iflasları yoluna gidilemeyeceği, davalı ...'in yargılama sırasında vefat ettiği ve mirasçılarının mirası reddettikleri, ....04.2008 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez, davalılar vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, ....06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.