Hukuk Genel Kurulu 2020/563 E. , 2022/970 K.
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
1. Taraflar arasındaki “Tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ... İş Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1996 yılında ... Genel Müdürlüğüne müracaat ederek tarım sigortalısı olmak istediğini belirttiği Kurum tarafından 1998 yılında tescilinin yapıldığını, 1998 yılından itibaren primlerini eksiksiz ödediğini ancak son 2-3 yıl ekonomik sıkıntı nedeniyle primlerini ödeyemediğini, yapılandırmadan yararlanmak için Kuruma müracaat ettiğinde emeklilik süresinin dolmuş olduğunu, isterse emekli olabileceğinin bildirildiğini, emeklilik zamanı geldiğinde ise Kurum tarafından yanlışlık yapılmış olduğunun ve geçmiş hizmetlerinin kabul edilmediğinin bildirildiğini ileri sürerek davacının 1998 yılından bu yana tarım ... sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu (Kurum/SGK) vekili; dava açmadan önce Kuruma başvuru şartı yerine getirilmediğinden öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini ayrıca Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin Kararı:
6. ... İş Mahkemesinin 26.09.2016 tarihli ve 2014/414 E., 2016/270 K. sayılı kararı ile; davalı Kurumun davacının 01.02.1998 tarihinde başlatılan sigortalılığının iptaline ilişkin işleminin yerinde olduğu, davacının 01.02.1998 tarihindeki tescilinden sonra 30.06.2000 tarihinde yaptığı prim ödemesi gereğince isteğe bağlı sigortalı sayılmasının da mümkün olmadığı, bu nedenle dava tarihinde yaşlılık aylığı için gerekli yasal şartları taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı:
7. ... İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
8. ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 16.03.2017 tarihli ve 2016/180 E., 2017/425 K. sayılı kararı ile; davacının tarımsal faaliyeti nedeniyle süresinde yaptığı talebine istinaden 01.02.1998 tarihinden itibaren sigortalılık kayıt ve tescilinin yapıldığı, 31.12.1999 tarihinden başlayarak devam eden Tarım Kredi Kooperatifi kaydı ve 1995 yılında intikal eden 38 dönüm hisseli, 1990 yılında intikal eden 25 dönüm tam, 1986 yılında intikal eden 2 dönüm kısmen tam ve kısmen hisseli 3 parça tarla ve zeytinlik vasfında arazileri bulunduğundan tarımsal faaliyetinin de devam ettiğinin kabulü gerektiği, yaşlılık aylığı yönünden ise davacının yaşlılık aylığı şartlarını henüz ikmal etmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne davacının 01.02.1998-01.05.2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında tarım ... (5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi) sigortalısı olduğunun tespitine, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
Özel Dairenin Bozma Kararı:
9. ... Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
10. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 22.05.2019 tarihli ve 2017/2437 E., 2019/4645 K. sayılı kararı ile; “..6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava şartlarını düzenleyen 114’üncü maddesi “(1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü içerirken, aynı yasanın dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115’inci maddesi ise,
“Dava şartlarının incelenmesi
Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü içerir.
11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64'üncü maddesiyle de 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7’nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. “Madde 64- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalma kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında fer'î müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.”
Dava öncesi kuruma başvurusu bulunmayan davacı, 30.12.2014 tarihinde açtığı iş bu davayla, 1998 yılından bu yana tarım ... sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
Yukarıda belirtilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/2. fıkrasındaki düzenleme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu dışındaki kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
HMK’nun 115/2. maddesindeki “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usûlden reddedilmelidir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, eldeki davada, davacı tarafından 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, dava tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle, mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK'nun 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ve 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenenen düzenleme doğrultusunda, davaya konu istem hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu'na müracaat etmesi için davacıya kesin önel verilmeli, kurumca istemin kabul edilmesi halinde davalı kurumun yargılama giderinden sorumlu olmayacağı da gözetilerek yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır...” gerekçesiyle hükmün oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiştir.
Direnme Kararı:
11. ...Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 05.11.2019 tarihli ve 2019/2160 E., 2019/1784 K. sayılı kararı ile; 11.09.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ettiği ve müracaatının ret ile sonuçlandığı, dava şartı noksanlığının bu şekilde tamamlandığı gerekçesiyle önceki gerekçe de tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
12. Direnme kararı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
13. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun'un 7. maddesine (7036 sayılı Kanun'un 4. maddesi) eklenen ''...hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na müracaat edilmesi zorunludur.'' ve ''Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır.'' düzenlemesi gereği davacının Kuruma müracaat edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
14. Öncelikle konuya ilişkin mevzuat hükümleri üzerinde kısaca durulmasında fayda bulunmaktadır.
15. 11.09.2014 tarihinden önce 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (5510 sayılı Kanun) ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan davalarda dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesine dair bir uygulama mevzuatımızda bulunmamaktaydı.
16. Ne var ki 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7. maddesine “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü 3. fıkra olarak eklenerek 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan davalarda (hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç) dava açılmadan önce Kuruma başvuru zorunlu hâle getirilmiştir.
17. 25.10.2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5521 sayılı Kanun'u yürürlükten kaldırarak onun yerini almıştır. 7036 sayılı Kanun'un 4. maddesinde de '...31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan başvuruya altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz....' şeklinde düzenleme yapılarak 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan davalarda dava açılmadan önce Kuruma başvuru şartı tekrar edilmiştir.
18. Yukarıda yer verilen mevzuat incelendiğinde Kuruma başvuru sonucunda taleplerin reddedilmesi durumunda veya Kurumca altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde dava açılabileceği ve mahkemece Kuruma başvuru şartının yerine getirilmesi nedeniyle işin esasına girileceği noktasında şüphe bulunmamaktadır.
19. Somut olayda davacı sigortalı tarafından dava açılmadan önce Kuruma başvurulmadan tarım ... sigortalılığının tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemli eldeki davanın 30.12.2014 tarihinde açıldığı, mahkemece 02.03.2015 tarihinde yapılan ön inceleme duruşma tutanağında alınan ara kararın 4. bendi ile davacı vekiline Kuruma müracaat edilmesinin zorunlu dava şartı olduğu belirtilerek davalı Kuruma başvurması konusunda 2 haftalık süre verilmesine karar verildiği, bunun üzerine davacı vekili tarafından 06.03.2015 tarihinde Kuruma başvuru yapılıp mahkemeye sunulan 11.03.2015 tarihli dilekçe ile Kuruma başvuru yapıldığının belirtildiği, sözü edilen bu dilekçeye Kuruma yapılan başvuruya ilişkin dilekçenin eklendiği, davacı vekilinin 26.05.2015 tarihli duruşmada başvuruya henüz cevap verilmediğini beyan ettiği, bu duruşmada mahkemece davacının yaptığı başvuruya ve başvuru sonuçlandırılmış ise buna ilişkin belgelerin gönderilmesi konusunda ara karar verildiği, bu ara karar gereğince yazılan müzekkereye cevaben davalı Kurum tarafından mahkemeye gönderilen 22.07.2015 tarihli ve ... sayılı yazıda davacıya ait hizmet dökümü ve dosyasında bulunan evrakların aslı gibidir yapılan nüshalarının gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
20. Bu durumda yukarıda yapılan açıklamalara, somut olaya ilişkin maddi ve hukukî olgulara göre; İlk Derece Mahkemesince davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurması için davacıya iki haftalık kesin süre verildiği ve verilen süre içinde davacı vekilinin gerekli başvuru şartını yerine getirdiği ancak Kurum tarafından yapılan müracaata altmış gün içinde cevap verilmediğinden talebin reddedilmiş sayıldığı sonucuna varılmıştır.
21. Hâl böyle olunca direnme kararı usul ve yasaya uygundur.
22. Ne var ki Özel Dairece bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden inceleme yapılmadığından bu yönde inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Direnme uygun bulunduğundan davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 21.06.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.